Dassault Systèmes’in anketi, tüketicilerin 2030 yılında teknolojinin hayatlarını nasıl etkileyeceğini beklediklerini anlamamıza yardımcı oluyor. Dassault Systèmes adına CITE Research (www.citeresearch.com) tarafından bin ABD'li yetişkinin katıldığı, çevrimiçi ankette, kullanıcıların ev, seyahat, sağlık ve perakende alanlarındaki tüketici deneyimine dair beklentisine odaklanıldı. Dassault Systèmes’in anketi, tüketicilerin 2030 yılında teknolojinin hayatlarını nasıl etkileyeceğini beklediklerini anlamamıza yardımcı oluyor.
Akıllı cihazlar güvenlik duygusu sağlayacak
Anket sonuçlarına göre, 2030 yılına gelindiğinde akıllı ev cihazları son derece yaygın olacak ve tüketicilere belirli bir güvenlik duygusu sağlayacak. Ankete katılanların yüzde 73'ü, muhtemelen uzaktan kumandalı cihazlara / aygıtlara ve sesle çalışan cihazlara sahip olacağını düşünüyor. Katılımcıların yüzde 70'i tamamen internete bağlı akıllı ev sistemleri kullanacağını öngörürken, yüzde 66'sı otomatik olarak çalışan cihazlar / aygıtlar kullanacağını düşünüyor.
Ankete katılanların yaklaşık yarısı sanal bir ev asistanı veya robot kullanacağını öngörüyor. Diğer teknolojilere nazaran, otomatik olarak yapılandırılabilir alanların daha az yaygın olacağı düşünülüyor. Genç katılımcılar (18-44 yaş arası), gelir düzeyi yüksek katılımcılar (100 bin dolar üzeri hane geliri) ve teknolojiyi erken benimseyen kişiler, söz konusu teknolojilerden herhangi birini kullanmalarının daha muhtemel olacağını ifade ediyor.
Teknolojik gelişmelerin sunduğu en iyi avantaj kişiselleştirme
Katılımcıların yaklaşık üçte ikisi ev teknolojisindeki gelişmelerin ilk üç faydası arasında güvenlik (yüzde 66) ve enerji verimliliğini (yüzde 67) zikrediyor. Yarısından fazlasıysa, uzaktan erişimin (yüzde 57) ve kişiselleştirmenin (yüzde 53) ilk üç avantaj arasında olduğunu söylüyor. Ancak bu alandaki yanıtlar yaşa göre değişiyor. Daha genç katılımcılar (18-34 yaş) kişiselleştirmeye daha fazla önem veriyor: 18-24 yaş grubunun yüzde 66'sı ve 25-34 yaş grubunun yüzde 63'ü, bunun ilk üç faydadan biri olduğu görüşünde. Her iki yaş grubunda da kişiselleştirme en sık 1. sıraya yerleştirilen unsur. Kişiselleştirme ayrıca teknolojiyi erken benimseyenler gözünde de daha önemli (yüzde 23'ü bunu 1'inci fayda olarak değerlendiriyor).