QIS, kaliteli yalıtım ürünlerini sektöre uygun fiyata sunma ilkesiyle üretim yapan bir şirket. Kalitenin detayda, detayın Ar-Ge’de olduğu bilincine de sahip. Buradan yola çıkarak, ürünlerinizin Ar-Ge ve üretim süreçlerini bizlerle paylaşır mısınız?
Emre Soydan: Yapı kimyasalları sektörü, uç noktada bulunan bir sektör. Piyasada kalitesiz üretim yaparak haksız rekabet sağlayan birçok şirket var. Bunun yanında ciddi Ar-Ge çalışmalarıyla, kaliteli üretim gerçekleştiren firmalar var. QIS olarak bizim hedefimiz, kaliteli ürünleri uygun fiyatla sektöre sunmaktır. Çünkü, su yalıtımıyla ilgili ürünlerin sektörde kabul görmesi için, ürünün kaliteli üretilmesi gerekir. 2019 yılında yaklaşık 80 büyük projeye ürün verdik. Kuzey Marmara Otoyolu, KKC Marmaray Projesi, Mall of İstanbul, Paloma Otel Antalya, Gaziray Projesi (Gaziantep), Devegeçidi Viyadüğü (Diyarbakır), ürün verdiğimiz projeler arasında yer alıyor. Ar-Ge’ye gelecek olursak, son zamanlarda en önemli gündem konumuz hibrit malzemeler. Nemli ve ıslak ortamlarda uygulandığında da yalıtım performansı gösterebilen hibrit ürünler, önemli bir yenilik olacak. Çünkü su yalıtım ürünlerinin birçoğu nemli veya ıslak bölgelerde uygulanamaz. Su yalıtımı için yaz ayları beklenir. Betonun prizini alması, nem oranının yüzde dördün altında olması, su yalıtımının uygulanması için zorunlu koşullardır. Ancak son teknoloji hibrit su yalıtım ürünleriyle bu zorunluluk ortadan kalkacak. Islak ve nemli bölgelerde de uygulanabilen, bu koşullarda uygulandığında etkin bir yalıtım performansı gösteren hibrit malzemelerle, yaz-kış yalıtım yapılabilecek. Bu alanda çalışmalarımız sürüyor. Tahminen, 2020 yılının sonunda hibrit ürünlerimiz tam anlamıyla pazardaki yerini alacaktır.
Yurt içinde ve yurt dışında nasıl bir pazar hedefliyorsunuz?
Emre Soydan: Hedef pazarlarımız arasında Mısır, İran, Irak, Suriye, Kıbrıs, Gürcistan, Azerbaycan, Türkmenistan gibi ülkeler yer alıyor. Önceliğimiz Orta Doğu. Daha ilerideki süreçte Avrupa’ya açılmak istiyoruz. En son Gürcistan’da hayata geçen bir projenin yalıtımı bizim ürünlerimizle yapıldı. Kıbrıs’ta büyük bir otel projesinin temel yalıtımlarına başladık. Makedonya’da ciddi bir bayilik yapılanması oluşturduk.
Yurt içinde ve yurt dışında mevcut pazarları korumak ve büyütmek, sektörde lider konuma ulaşmak isteyen şirketler bugün, rekabetçi stratejileri benimsemek zorunda. Bu stratejilerden biri de operasyonel mükemmellik. Operasyonel mükemmellik kapsamında, ürün ve hizmet kalitesinin artırılması, yeni pazarlara girişlerin hızlandırılması, mevcut pazarlardaki değişimlerin anlaşılması ve bu değişimlere uyum sağlanması gibi konularda yapmış olduğunuz çalışmalar nelerdir?
Emre Soydan: Operasyonel mükemmellik sağlamak noktasında temel odak noktamız, satış-sevkiyat süreçleri ve stoklamadır. Stok demek ciddi bir maliyet demektir. Bu nedenle stoklamayla alakalı stratejileri çok iyi yönetmek gerekir. Bu yönetimi sağlamak adına, yeni bir yatırımla, stok alanımızı da bünyesinde barındıracak fabrikamızı hayata geçireceğiz. Kendi fabrikamızda ürettiğimiz ürünler, yine fabrikamızda stoklanacak ve sipariş geldiğinde sevkiyat iki gün içinde tamamlanacak. Şu anda da işini hızlı yapan, satış sonrası hizmetlerimizle beğenilen bir firmayız. Çalışmalarımızı sürdürüyoruz.
Operasyonel mükemmellik, sevkiyattan uygulama sürecine kadar uzanan, çok kapsamlı bir süreç. QIS Yapı Kimyasallarının operasyonel mükemmelliğin teknik hizmet kısmını da Barış Bey ile konuşmak isteriz. Özellikle sahada ne gibi talepler alıyorsunuz? Bu talepleri Ar-Ge’ye taşıyor musunuz? Sahada sizden beklentiler neler oluyor?
Barış Temur: Ekiplerimizle, QIS ürünlerinin sahada uygulanması ve benzeri teknik hizmetleri sağlıyoruz. Türkiye’de ve yurt dışında pek çok projeye gidiyoruz. Gittiğimiz projelerde, temelden çatıya kadar farklılık gösteren pek çok yalıtım uygulaması ve malzemesi var. Projenin hayata geçtiği bölgelerde yalıtımı etkileyen birçok farklı faktör var. Hibrit su yalıtım ürünlerinin avantajı burada ortaya çıkıyor. QIS hibrit su yalıtım ürünleri en zor iklim koşullarında, ıslak zeminlerde bile şeffaf veya istenilen renklerde üretilip başarıyla uygulanabiliyor.
Projede uygulanacak yalıtım malzemelerinin bu faktörlere göre doğru biçimde seçilmesi ve uygulanması gerekiyor. Bizler de bütün bu süreçlerin takibini yapıyor ve ustalarımıza, bayilerimize malzeme seçiminden uygulama sürecine kadar danışmanlık yapıyor ve başarılı sonuçlar alıyoruz. Ar-Ge sürecinde, ürün hakkında müşterilerimizden aldığımız geri dönüşler bizler için çok önemli. Ürün satışı gerçekleştikten sonra müşterilerimizden, uygulama sonrasında malzemenin nasıl bir performans gösterdiğini görebilmek adına geri dönüş ricasında bulunuyoruz. Bu geri dönüşler neticesinde, bir sorun oluşmuşsa, bunlara çözüm buluyor, uygulamanın başarılı bir şekilde tamamlanmasını sağlıyoruz. Duruma göre, ürünü geliştirme yoluna gidiyor ya da yeni bir ürün için çalışmalara başlıyoruz. Türkiye’de su yalıtım uygulamaları konusunda bir bilgi eksikliği mevcut. Bu boşluğu doldurmak adına, eğitim çalışmalarına da büyük önem veriyoruz.
Türkiye deprem kuşağında yer alan, yoğun nüfuslu bir ülke. Çarpık yapılaşma, bina inşasında kalitesiz ürün kullanımı, ürünlerin yanlış uygulanması, yanlış mühendislik gibi nedenlerle yaşam alanlarımızda bugün önemli bir dönüşüm ihtiyacı olduğu aşikar. Kentsel dönüşüm yapı kimyasalları sektörü için nasıl fırsatlar yaratır? Bu çalışmalarda QIS ürünleri neden tercih edilmeli?
Barış Temur: Çarpık yapılaşma ülkemizdeki en büyük sorunlardan biri. Doğru bir kentsel tasarımın ve planlamanın yapılmamış olması, beraberinde çarpık yapılaşma sonucunu getiriyor. Ancak tasarım süreçleri doğru olsa bile uygulama konularında, özellikle yapıları dış etmenlere karşı koruma konusunda bazı sorunlar yaşanabiliyor. Bina sağlığını tehdit eden sorunların başında su geliyor. Temelinden çatıya kadar yapıya etki eden su, bina sağlığını doğrudan tehdit ediyor. Aynı zamanda yapı içinde oluşan nem ve küf insan sağlığını da tehdit ediyor.
Binaların tasarımı son derece başarılı olsa bile, binalarımızı bu etkilerden korumadığımız sürece binalarımız zamanla sağlamlığını ve estetik görünümünü kaybetmeye başlıyor. Su nedeniyle zarar gören temel, kiriş, kolon gibi taşıyıcı elemanlar bizi bekleyen depremler için büyük bir tehdit oluşturuyor. Bu olumsuz sonuçların olmaması için binalarımıza en doğru su yalıtımını yapmamız ve doğru yapı kimyasalı ürünlerle doğru çözümlere ulaşmamız gerekiyor. QIS, Türkiye’de yapı kimyasalları sektöründe yeni bir marka. Fiyat-kalite oranı olarak kendimizi en iyi noktada görüyoruz. Müşterilerimize doğru çözümler sunup, uygulamanın başından sonuna kadar tüm süreçleriyle ilgileniyoruz.
Projelerde QIS ürünleriyle ilgili teknik danışmanlığı yaparken, şantiye alanlarındaki inşaat mühendisleri ve yapı danışmanlığı yapan mimarlarla aynı dili konuşuyorsunuz. Şantiyelerde ne gibi taleplerle karşılaşıyorsunuz. Bununla birlikte sizin de bir mimar olmanız, bir avantaj mıdır?
Barış Temur: Türkiye’de çözüme hızlı ulaşma isteği, yanlış uygulamaların en önemli sebeplerinden birisi. Türkiye’de her şey çok hızlı olsun isteniyor. Yalıtım uygulamaları için elverişli olmayan ortam koşullarında, bizlerden yalıtım hizmeti vermemiz talep ediliyor. Yalıtımda en önemli konulardan birisi de çevre koşullarının ve yalıtım yapılacak yüzeyin yalıtıma uygun hale getirilmesi. Bu koşullar sağlandıktan sonra yalıtım işlemine başlamak gerekiyor.
Mimarlık mesleği çok geniş bir çalışma alanına sahip. Özellikle yapı malzemeleri konusu mimarların en hakim olması gereken konulardan birisi. Ben de bu alanda akademik eğitimimi devam ettiriyor, edindiğim bilgi ve tecrübelerimi sahaya aktarıyorum. Ne yazık ki ülkemizdeki mimar ve inşaat mühendislerinin özellikle yalıtım konusunda yeterli bilgisi bulunmuyor. Bu durum daha çok üniversitede verilen eğitimlerin yetersizliğinden kaynaklanmakta. Ustalarımız yanlış uygulama yaptığında, şantiyede sorumlu mimar ve mühendislerimiz de doğru çözüm konusunda yetersiz kalıyorlar. Sadece ustalarımıza ve bayilerimize değil, mimar ve inşaat mühendislerine de bu konuda danışmanlık yapıyoruz.
Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de gelişen çevre bilincine bağlı olarak yapı sektöründe bir dönüşüm söz konusu. Bu değişimin en güzel örneklerinden biri yeşil çatılar. Ülkemizde sayısı her geçen gün daha da artan yeşil çatı uygulamaları, çatı yalıtım uygulamalarında nasıl değişimler getiriyor. QIS olarak yeşil çatı uygulamaları için sunduğunuz çözümler var mıdır?
Barış Temur: Yeşil çatı uygulamaları, hem çevre açısından hem de yapılarda yeni bir kullanım alanı açmak açısından oldukça önemli. Kullanılmayan bir teras, yeşil çatı uygulamalarıyla bir bahçe haline getirilip aktif bir şekilde kullanılabiliyor. Ancak ülkemizde yeşil çatı konusu henüz başlangıç seviyesinde. Yeşil çatılar su yalıtımının en dikkatli ve özenli yapılması gereken yerlerden biri. Yapılacak yanlış bir uygulamanın geri dönüşü, gerek zaman gerek maddi açıdan ciddi sorunlar doğurabiliyor. Yeşil çatılardaki toprak yapısında suyu sürekli muhafaza ettiği için çatı döşemesi için sürekli bir tehdit oluşturuyor. Bu tehditleri ortadan kaldırmanın yolu doğru bir su yalıtımı ve drenaj sisteminden geçiyor.
Ülkemizde bu konuda yeterli bilgi birikimi olmadığı için uygulama konusunda endişeler var. Bütün bunları önlemek için, doğru yapılan yalıtımla beraber yeşil çatının hiçbir şekilde sorun yaratmayacağını, hatta normal çatılardan çok daha fazla avantajlı olacağını insanlara anlatabilmemiz çok önemli. QIS olarak yeşil çatılar için gereken tüm sistem ürünlerini bünyemizde bulunduruyoruz. Uygun su yalıtımı, yeşil çatı drenaj levhaları, kök tutucular, geotekstil ve filtasyon keçelerle sistemi tamamlayıp uygulamacı bayilerimizin aracılığı ile müşterilerimizin hizmetine sunuyoruz. Gereken malzemeleri üretip, teslimatını gerçekleştirip teknik takiplerini de yaparak, çatıları güvenle yeşillendiriyoruz. Bu konuda kendimize güveniyoruz. Yalıtım üst yapıda olduğu kadar, alt yapıda da son derece büyük önem arz eden bir konu. QIS olarak, metro, tünel vb. altyapı çalışmalarına sunduğunuz yalıtım çözümleri var mıdır? Varsa altyapı su yalıtımına hangi ürünlerinizle çözümler sunuyorsunuz? Bu ürünlerinizin özelliklerinden bahseder misiniz?
Emre Soydan: Türkiye’de aktif olarak devam eden iki büyük projede tercih edildik. Bunlardan biri, KKC Marmaray Projesi. Bununla birlikte, Gazi Antep’te çok büyük bir yatırım var. Gaziray Projesi. Yaklaşık 60 km’lik bir metro projesi olan Gaziray’da da ürünlerimiz aktif kullanılıyor.
Teknolojinin geliştiği, bilgi birikiminin hızla arttığı günümüzde, insan ihtiyaçları değişiyor. Uygulamada daha hızlı sonuç alabilmek, daha verimli, daha dayanıklı ve çevreci ürünler ile uygulamada yeni teknik ve teknolojilere ulaşabilmek artık çok önemli. QIS Yapı Kimyasalları olarak, üretim, pazarlama ve tedarik süreçlerinizde teknolojiden nasıl faydalanıyorsunuz?
Emre Soydan: Sosyal medyayı aktif şekilde kullanan bir firmayız. Sosyal medya kullanımında QIS, Türkiye’de güçlü bir firma. Bayiliklerimizin yüzde 20-25’i sosyal medya üzerinden gelen talepler üzerinden oluştu. Twitter, Facebbok ve Instagram’da varız. Müşterilerimizle mütabakat süreçlerimizi, online olarak gerçekleştirebiliyoruz.
Müşterimiz, mail yoluyla sipariş ettiği ürünün sevk durumunu takip edebiliyor, mail yoluyla ürünün bulunduğu konum bilgilerine kadar her türlü bilgiye ulaşabiliyorlar. Mail olarak aldığımız siparişleri, sisteme girip sevkiyata dönüştürüyoruz. Son zamanlarda WhatsApp kullanımına da ağırlık vermeye başladık. Buradaki sürecimizi, WhatsApp iletişim numarası üzerinden yürütüyoruz. İnsanların kendini sözlü olarak ifade edemediği durumlarda WhatsApp üzerinden iletişime geçmek daha faydalı oluyor. Buna ek olarak bir ihtiyacı veya sorunu sözlü anlatmak ile fotoğraf ve videolarla anlatmak daha kolay. WhatsApp, sunduğumuz bir ürünü veya uygulamayı, yine videolarla veya fotoğraflarla karşı tarafa anlatmamız için bize de olanak tanıyan, önemli bir mecra.
Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği’nin, sektörün çatı kuruluşu olarak hazırladığı ‘Aralık 2019 Sektör Raporu’nda İnşaat sektörü ve inşaat malzemeleri sanayisinde 2019 yılında yaşanan daralmanın, beklentilerin de üzerinde gerçekleştiğini ortaya koydu. Aynı rapor, 2020 yılında, inşaat malzemeleri sanayisinde yüzde 1-2 oranında büyüme beklendiğini ortaya koyuyor. QIS olarak sizlerden bir 2019 değerlendirmesi alabilir miyiz? Bununla birlikte 2020 öngörülerinizi bizlerle paylaşır mısınız?
Emre Soydan: QIS, sekörde yeni bir marka. Kendimiz için konuşacak olursak, 2019 bizler için başarılı bir yıl oldu. Yorulduk, zor bir dönemde rekabet ettik. Zorlandık ama başarı zaten zor koşullarda elde edildiğinde anlam kazanıyor. 2020’den beklentimiz büyük. Mevcut pazardaki payımızı artırmayı hedefliyoruz. QIS tarafında yüzde yüz büyüme öngörüyoruz. Geçen yıl şirketimizin toplam cirosu 30 milyon TL, QIS Yapı Kimyasalları’nın bunun içindeki payı ise sekiz milyon TL oldu. 2019 yılında altı ülkeye ihracat yaptık. Ülkemize 500 bin Euro değerinde döviz getirmiş durumdayız.
QIS Yapı Kimyasalları’nın cirosunu bu yıl, en az 15-20 milyon bandında kapatabileceğimize inanıyoruz. Gerekirse ihracata ağırlık vereceğiz. Gerekirse iç pazardaki satış stilimizi değiştireceğiz. Çok çalışacağız. Mücadele edeceğiz ve bu rakamlara ulaşacağız.
