İSKİD Yönetim Kurulu Başkanı Ozan Atasoy, bu verilerin sektörü oluşturan ana firmaların dağıtım kanallarına yaptıkları toptan satış dataları çerçevesinde belirlendiğini, perakende pazarda ise düşüşün bu kadar büyük oranda olmadığını belirtti. Atasoy yaptığı değerlendirmede, “2018 yılında yaşanan kur dalgalanması ile perakende pazarı tam da sıcak sezon içindeyken, ciddi şekilde etkilendi. Bu nedenle dağıtım kanalı stoklarında bulunan ürünlerin önemli bir bölümü 2019 yılına sarktı ve bu ürünlerin etkisi ile 2019 yılı toptan satışları, önceki yıla oranla düşük kaldı” dedi.
Alışveriş merkezleri ve büyük marketlerde yaygın olarak kullanılan çatı tipi paket klimalarda ise önceki yıla göre üretimde %20’lik artış, ithalatta ise %71’lik daralma görüldü. Bu grupta pazarın Türk Malı ürünlere kaydığı gözlendi. Çatı tipi paket klima ürün grubunda sevindirici bir gelişme olarak ihracatın artmaya başladığı belirlendi. İSKİD sektör istatistik sonuçlarına göre, ağırlıklı olarak kamu binalarında kullanılan fancoil cihazlarının imalat, iç satış ve ihracat satışlarında %20’lik bir düşüş yaşandı. Bu düşüşte Türkiye’deki kamu yatırımlarının küçülmesinin etkili olduğu değerlendirmesi yapıldı. Sektörün, klima santrali ürünlerinde oldukça verimli bir yıl geçirdiği; imalat, iç satış, ihracat adetleri %35 oranında artarken, ithal ürün sayısının %35 oranında küçüldüğü görüldü. Sektörün Türk Malı klima santrali ürünlerine yöneldiği görüldü.
İSKİD Yönetim Kurulu Başkanı Ozan Atasoy, dernek olarak yüzde 90’ını temsil ettikleri iklimlendirme sektörünün, hızlı bir teknolojik gelişmeyle Türkiye’de enerji verimliliği standartlarına uygun klimalar ürettiğini ve Avrupa Birliği yönetmelikleriyle uyumlu, çevre dostu R-32 gazını kullanmaya başladığını vurguladı. İSKİD’in Türkiye’de iklimlendirme sektörünü ve klima pazarını geliştirmek için yoğun faaliyetler gerçekleştirdiğini anlatan Atasoy, kurdukları 15 komisyonla çok yönlü çalışmalarını sürdürdüklerini söyledi. Atasoy, 1992 yılında kurulan ve 100’ün üzerinde üyesi bulunan İSKİD’in, teknoloji, sağlık, çevre, eğitim ve iç hava kalitesi gibi alanlardaki sosyal sorumluluk projeleriyle de, topluma hizmet ettiğini de ifade etti. Son dönemde dünya gündeminde yer alan COVID-19 salgını nedeniyle zamanımızın büyük bölümünü evde geçirdiğimiz bu dönemde, sağlık için iç mekan hava kalitesinin sağlanmasında, İklimlendirme ve Havalandırma sektörünün öneminin arttığının altını çizdi.
Dünya klima pazarının 70 milyar doları aştığını kaydeden Atasoy, Türkiye’de üretim kapasitesi ile birlikte klima pazarının da hem nicelik, hem de nitelik yönünden hızlı bir gelişim gösterdiğini sözlerine ekledi. 2019 yılında klima satışlarında bir hız kesme durumu gözlense de perakende pazarının bu oranda daralmadığın belirtti. Yüzde 40’a varan enerji tasarrufu sağlayan A++ enerji sınıfı ve inverter kompresörlü ürünlere talebin ciddi şekilde arttığını anlatan Atasoy, “AB’ye uyum süreci de özellikle çevre ve enerji verimliliği açısından sektördeki teknolojik gelişmelere önemli oranda ivme kazandırıyor” dedi.
