İSİB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Şanal’ın değerlendirmesinden satır başları şu şekilde:
“Pandemi süreci ile birlikte başlayan yeni dönemde iş yapış şekillerinin değişeceği aşikar. Özellikle ülkeler arası ticarette alternatif taşıma yöntemlerinin artacağı bir döneme gireceğiz. İnsan faktörünün daha az kullanıldığı demiryollarının pandemi döneminde yıldızı parladı. Bu taşıma yolunun daha çok kullanacağını düşünüyoruz. Bununla birlikte gümrükleme süreçlerinin değişeceği ve ticaret belgelerinin kağıt ortamından çıkıp dijital ortamlara taşınacağı ve bu sürecin yaygınlaşacağını göreceğiz. Covid-19 sonrasında özellikle artan talebi karşılamak için ülkeler arasında bir üretim rekabeti yaşanacak. Yükselecek talebi karşılamak için ticaretteki engellerin azaltılması yönünde adımlar atılması kaçınılmaz görünüyor. Bu zorlu süreçte doğru tedarik zinciri stratejilerini hayata geçiren şirketler bu süreçten daha güçlü çıkacak ve ilerleyen dönemlerde avantajlı konuma sahip olacak.
“Yeniden şekillenen dünya pazarında ihracat için yeni fırsatlar doğacaktır”
İklimlendirme sektörü olarak 2020’nin ilk 2 ayında bir önceki yıla göre %7,8 lik bir büyüme rakamı ile girdik. Tabii tüm dünyada yaşanan Covid - 19 pandemi sürecinden maalesef sektörümüz de olumsuz etkilendi. 2020 yılı 16 Temmuz itibariyle ihracatımız bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 8,5’lik kayıp ile yaklaşık 2,26 milyar dolarlık bir büyüklük sağladı. 2020 yılının son çeyreğinde toparlanmanın söz konusu olacağını düşünüyoruz.
Normalleşme ile beraber dünya genelinde pandemi sürecinden sonra ticaretin şeklinin değişeceği muhakkak. Pandemiden etkilenen Çin’in her sektörde olduğu gibi iklimlendirme sektöründe de agresif bir ticari duruşu var. İklimlendirme sektöründen aldığı yaklaşık 89 milyar dolar büyüklüğü ile lider olan Çin’in önümüzdeki dönemde bunu daha da artıracağını düşünüyoruz. Tabii Amerika Birleşik Devletleri ve Brexit sürecindeki İngiltere’nin dünya ticaretinde nasıl bir duruş sergileyecekleri de Çin’in bu agresif pozisyonunu etkileyecek. Bu süreçte hükümetimiz alacağı doğru politikalar doğrultusunda yeniden şekillenecek dünya ticaretinden oluşacak yeni ciddi fırsatlar sektörümüzün ihracatını çok hızlı bir şekilde artıracaktır. Yine pandeminin oldukça etkilediği İtalya ve İspanya gibi ülkelerde de katma değerli ürün ve ekipmanların üretileceği dönemin devam edeceğini düşünmekteyiz.
Yaşanan pandemi süreci bizlere, oluşabilecek yeni virüs tehdidine karşı iklimlendirme sistemlerinde yeni dizaynların ve %100 taze havalı iklimlendirme sistemlerin kullanımının artacağını gösterdi. Sektör olarak bu gelişimleri yakından takip ederek yeni ürün geliştirme hazırlıkları yapıyoruz.
Ülkemizde ise öncelikle pandemi sürecindeki ticari, idari ve insani değişimleri ciddi takip ediyoruz. Sık sık Yönetim Kurulu toplantılarımızda, çalışma komitelerinizde değerlendiriyoruz ve çalışmalar yapıyoruz. En büyük hedefimiz ticaretin yön değiştirdiği ülkelerdeki pastadan alacağımız payı artırmak.
“Yeni Normalde Ar- Ge ve İnovasyon Önemini Artırıyor”
Sektörümüzde Ar-Ge ve inovasyon yeni dönemde önemini daha da arttıracak. Çevre odaklı, sağlık ve hijyen merkezli ürün ve hizmet çeşitliliği artacak. Doğru satıcı ve doğru alıcıyı bulabilmek adına iletişimde video konferansların ön plana çıktığı bir ortamda, online (sanal) fuar gibi organizasyonlar da daha fazla ön plana çıkacak. Yurtdışı hedeflemeli reklamlar ve iletişim faaliyetleri artacak.
Uzaktan iletişim faaliyetleri ve çalışma şekilleri tüm ülkelerde olduğu gibi ülkemizde de yaygın olarak kullanılmaya devam edecek. Bizler de geçmiş yıllarda yaşadığımız krizlerden tecrübeler edinmiş Türk sanayi yatırımcıları olarak kriz sonrası süreci yönetmeye ve firmalarımızın altyapısını buna hazırlamaya çalışıyoruz. Sektör olarak hız kesmeden ülkemiz için çalışmaya devam edeceğiz.
“İklimlendirme sektörü dış ticarette Türkiye Ortalamasının Üstünde Büyüme Kaydediyor”
İklimlendirme sektörü adına rakamsal büyüklükleri değerlendirmek adına 2019 yılı Türkiye iklimlendirme sanayi ihracatının nasıl geçtiğini ifade etmek doğru olacak.
Sektör ihracatımız 2019 yılında %3,2 artışla 4,7 milyar dolar seviyesine yükseldi. Buna karşın ithalatımızda ise aynı dönemde %13,4 oranında bir azalma yaşandı. Bununla birlikte Türkiye iklimlendirme sektörü ihracatçısının kilogram (kg) başına katma değeri 4.4 US dolar olurken, Türkiye ortalaması 1.2 US dolar seviyelerinde gerçekleşti. Bu sonuçlar bizlere iki önemli noktayı işaret ediyor. Birincisi sektörümüzün ihracatı, yapılan ithalatı karşılıyor. İkincisi ise sektörümüz dış ticarette Türkiye ortalamasının üzerinde büyüme kaydediyor.
Sonuçlar hepimiz için gurur verici ve teşvik edici. Esas hedefimiz şu anda 504,7 milyar dolar büyüklüğündeki global iklimlendirme pazarından yaklaşık yüzde 1 pay alan ülkemizin pazar payını yüzde 1.5’e ulaştırmak. 175 ülkeye ihracat yapan Türkiye İklimlendirme Sektörü olarak küresel değer zincirine entegre olarak daha fazla katma değer üreten bir model ile yolumuza devam ediyoruz. Tüm bu gelişmeler ve Türkiye’nin jeopolitik konumu sayesinde sektör, Avrupa’nın üretim üssü konumuna geldi. Özellikle son yıllarda yabancı sermaye yatırımları hızla arttı. Türkiye, split klimadaki üretim kapasitesi ile Avrupa pazar lideri, radyatör ve havlupan’da ise dünya lideri konumuna ulaştı. Soğutma, tesisat, yalıtım ve havalandırma gibi diğer ürün gruplarında da benzer başarıları yakalamayı ve dünya sıralamasında ilk 10’a girmeyi hedefliyoruz.
Bu başarının altında yatan en büyük değer AR-GE ve inovasyon. Küresel ticarette yaşanan gelişmeleri yakından takip eden sektörümüz, AR-GE merkezi statüsü kazanan 30’a yakın firmasıyla inovatif ve katma değeri yüksek ürünlerin üretim merkezi konumuna geldi. Bu hepimiz için gurur verici bir gelişme.
Bununla birlikte ihracatımızı artırmak ve pazar yelpazemizi genişletmek amacı ile önceki yıllarda başlatmış olduğumuz uzak pazarlara yönelme faaliyetlerini her geçen yıl artırıyoruz. En büyük katma değerimiz iletişim ve tanıtım faaliyetlerini verimli ve sürdürülebilir şekilde yürütmek. Amacımız sektörümüzün dünya çapında tanınırlığının artırılması ve ihracat çıtamızın her yıl yükselmesi. Bu paralelde tüm dünya pazarlarını tarıyor ve sektörümüz için en iyi çözüm araçlarını oluşturuyoruz.
Tabi burada İklimlendirme sektörü olarak sahip olduğumuz ortak hareket kültürü, geleceğe yönelik attığımız adımlarda bizi cesaretlendiriyor. Sektörümüz İhracatçı Birliği, Sektör Meclisi ve Dernekleri ile birlik, beraberlik ve uyum içerisinde hareket ediyoruz. Bu da bir bütün olarak motivasyonumuzu olumlu yönde etkiliyor.
“Dijitalleşme, çevresel duyarlılık, üniversite – sanayi iş birlikleri, rekabet gücümüzü artırıyor”
Diğer yandan sektörümüzün, 4.sanayi devrimi kapsamındaki dijitalleşme çalışmaları, sürdürülebilirlik, çevre duyarlılığı, enerji verimliliği ve üniversite sanayi işbirliği konularındaki duyarlılığı küresel rekabet gücünü artırıyor. Ürünlerinin kalitesini en üst standartlardaki kalite belgeleriyle tescilleyen (UL, Eurovent, AHRI, ISO, CE, TÜV, etc.) Türkiye iklimlendirme sektörü firmaları, ERP (Energy-related Products -Enerji ilişkili Ürünler Direktifi) direktiflerinin gerekliliklerini doğrudan karşılayan, çevreci ve yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımını arttıran tasarruflu ürünler üretiyor. Bu sayede ihracatının %50’sini oluşturan AB ülkelerinin önemli ithalatçı ülkesi konumundayız.
Türkiye iklimlendirme sektöründeki firmaların, hedef pazarlardaki ithalatçılarla bir araya gelmesini sağlamak ve sektörün dünya çapındaki tanınırlığını artırmak amacıyla ticaret ve alım heyeti organizasyonları, sektör tanıtım günleri ve milli katılım fuar organizasyonları düzenleyen İSİB olarak 2019 yılını yoğun geçen bir programla tamamladık.
2020 yılında 20 den fazla ülkede aktivite planımızı pandemi sürecinde gerçekleştirme imkanı bulamadık. Şubat ayından sonra dünya genelinde sektörümüze ait tüm fuarlar ve aktiviteler iptal oldu. Normalleşme sürecinin ne zaman olacağı da henüz belli değil. Bu belirsizlik bizlerinde ileriye yönelik doğru planlama yapmamızı engelliyor. Özellikle bu süreçte yurtdışı ticari heyet organizasyonlarını dijital platformda yapmak üzere araştırmalarımızı tamamladık. İlk dijital B2B heyet organizasyonumuzu Eylül ayında Kazakistan yaparak başlayacağız. Akabinde Afrika ve diğer ülkelerde dijital ticari heyetlerimiz devam edecektir.
