Yapı Magazin Dergisi olarak sizlerle gerçekleştirdiğimiz ilk röportajımız. Sektörde 17’nci yılını dolduran ve Türkiye’nin kurumsal markaları ile çalışan bir yayın olarak bizler, gelişmiş teknolojilerini; enerji verimli, sağlıklı, çevreci ve sürdürülebilir iklimlendirme sistemlerini sektöre kazandıran Systemair HSK’yı tanıyor ve takip ediyoruz. Okurlarımızın da sizleri daha iyi tanıması adına, bize kendinizden ve sektördeki kariyer yolculuğunuzdan bahseder misiniz?
Öncelikle, derginizde yer almaktan dolayı mutluluk duyuyorum. Severek takip ettiğimiz bu yayında emeği geçen tüm ekibe çok teşekkür ederim. Kısaca firmamızdan bahsetmek isterim. Fabrikalar, alışveriş merkezleri, havalimanları, şehir hastaneleri, acil durum hastaneleri, endüstriyel tesisler gibi dev projelerin iklimlendirmesini sağlayan klima santralleri sektöründe yaklaşık son 10 yıldır Türkiye pazar lideri olan Systemair HSK, yüzde 90 İsveçli Systemair firması ve yüzde 10 Türk firması HSK ortaklığında faaliyet gösteriyor. Avrupa, Kuzey ve Güney Amerika, Ortadoğu, Asya ve Güney Afrika’da konumlanarak 50 ülkede faaliyet gösteren Systemair, 20 ülkede 27 fabrikasında 6 bin 500 kişiye istihdam sağlıyor. Dünya genelindeki 13 klima santrali fabrikasıyla Avrupa’da klima santrali pazar lideri olan Systemair, fan ve hava dağıtım ekipmanlarında da dünyada ilk 3 marka arasında yer alıyor. Türkiye’de ise Systemair HSK olarak çok daha güçlü bir organizasyon yapısı ve yüksek hedeflerle yola devam ediyoruz. Kendimden de kısaca bahsetmem gerekirse, 1979 doğumluyum. Lise öğrenimimi Nişantaşı Işık Lisesi’nde tamamlandıktan sonra Koç Üniversitesi Ekonomi bölümünden mezun oldum. Aynı zamanda Boğaziçi Üniversitesi Executive MBA programını tamamladım. İş hayatımın ilk yıllarında Ernst&Young firmasında finansal denetim görevini yürüttükten sonra 2004 yılında HSK’da göreve başladım. 2004-2010 yılları arasında HSK’da satın alma, dış ticaret, satış, pazarlama, finans gibi farklı departmanlarda görev aldım. Kurumsallaşma çalışmalarının şirkete penetrasyonunu sağlamanın yanı sıra şirketin 5 yıllık stratejik haritasının hazırlanması, nakit akış yönetimi, sermaye yönetimi ve stratejik ortaklıklarla ilgili çalışmalarını yürüttüm. 2010-2012 yılları arasında Systemair HSK birleşmesinin tüm operasyon sürecini yönettim. Bugün Systemair HSK Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Üyesi olarak yola devam ediyorum. ISKAV’ın (Isıtma Soğutma Klima Araştırma ve Eğitim Vakfı) Yönetim Kurulu Üyesiyim. 2015 yılından beri Ekonomi Bakanlığı’ndan destek alınan Uluslararası Rekabetçilik Komisyonu (URK) Başkanıyım.
Sizin de bildiğiniz gibi, ülkemizin enerjide dışa bağımlılığı söz konusu. Yüzde 75’ini ithal ettiğimiz enerjinin yüzde 31’ini yapılarımızda kullanıyoruz. Yapılarımızda kullandığımız enerjide sağlayacağımız tasarrufun ülke ekonomisi için taşıdığı değer büyük. Enerji verimliliği ve tasarım açısından ürünlerinizin sağladığı faydalar nelerdir?
Systemair, global olarak Yeşil Havalandırma (Green Ventilation) konseptiyle Avrupa’da 2000’li yılların başından bu yana yüksek verimli havalandırma cihazları konusunda pazarı yönlendiren firma konumunda. 2016 yılında havalandırma cihazları için Ecodesign Yönetmeliği’nin devreye girmesiyle birlikte yüksek verimli havalandırma cihazlarının kullanımı AB ülkelerinde yasal olarak da zorunlu hale geldi. En küçük kanal fanlarından dev klima santrallerine kadar tüm ürünlerini Ecodesign 2018’e uyumlu olarak üretiyoruz; önümüzdeki yıllarda yürürlüğe girecek olan Ecodesign 2020 için de hazırız.
İklimlendirme sistemlerinde enerji verimliliği için kullanılan fanların ve ısı geri kazanım sistemlerinin yanı sıra doğru otomasyon ve kontrol sistemlerinin tercih edilmesi de bir diğer önemli faktör olarak öne çıkıyor. Ürünlerimizde verimli komponentler kullanılsa bile sistem doğru bir otomasyonla kontrol edilmediği sürece optimum verimlilik yakalanamıyor. Almanya gibi gelişmiş ülkelerde otomasyonlu klima santrali satışları yüzde 90 seviyelerinde iken, Türkiye’de son pazar verilerine göre bu oran yüzde 8 seviyesinde kalıyor. Bizim otomasyonlu klima santrali satışlarımız yüzde 30’lara ulaşmış durumda. Systemair HSK olarak, yeni projelerin yanı sıra yaşı ve modeli ne olursa olsun geçmişte satılmış tüm klima mekanik iklimlendirme cihazlarının daha verimli hale gelmesini de sağlıyoruz. Sunduğumuz ücretsiz keşif ve projelendirme sonrasında yeni bir sistem kurulumuyla işletme giderlerini düşürerek yüksek tasarrufa imkân tanıyoruz. Öne çıkan ürünlerimiz arasında Flexline NG Modüler Klima Santrali, VOClean Ekoloji Ünitesi, Veri Merkezi Soğutma Ürünleri, FLCompact Kompakt Klima Santrali, SysReco Isı Geri Kazanım Cihazı ve FLPool Nem Alma Santrali bulunuyor. Temel misyonumuz “mekânların iç hava kalitesini artırıp insanlara temiz hava sağlamak” ve bu hizmeti sunduğumuz cihazları Türkiye’deki fabrikamızda üretmekten gurur duyuyoruz.
Systemair HSK olarak, çağımızda önemini her geçen gün artıran dijitalleşmeye önem veriyorsunuz. Çalışmalarında dijitalleşmeye verdiği değer ile öne çıkan, Dilovası’nda bulunan Ar-Ge merkezinizle ilgili bilgi verebilir misiniz?
Systemair, global çaptaki başarısını Ar-Ge yatırımları ve çalışmalarıyla her sene katlayarak artırıyor. Türkiye, İsveç, Kanada, Amerika, İtalya, Fransa, Hollanda, Norveç, Almanya, Danimarka, Hindistan gibi çok sayıda ülkede 9 Teknoloji Merkezi ve 23 Teknik Grubu bulunan Systemair, her yıl tüm teknik merkezlerinde gerçekleştirdiği stratejik ürün planlama çalışmalarıyla yeni ürünler geliştirmek için çalışıyor. Türkiye Ar-Ge merkezi olarak termal testler, akustik testler ve hava akış testleri için İsveç, İtalya, Fransa ve Slovakya’daki test ekiplerimizle de birlikte çalışıyoruz. 23 kişilik Ar-Ge kadrosuyla laboratuvar alt yapımız da sürekli yeni modüllerin eklenmesi, farklı standartlara göre sağlanan test ekipman ve sistemlerinin büyütülmesiyle devamlı gelişme halinde. Ar-Ge’ye yapılan yatırım tutarları her geçen gün artıyor; gerek kişi sayısı, gerekse yatırım tutarı olarak belirli oranlarda büyüme sadece Ar-Ge merkezi olan Systemair HSK’da değil Systemair global tarafında da belirlenen metriklerle takip ediliyor. Sektörün sayılı Ar-Ge merkezlerinden olan Systemair HSK Dilovası Ar-Ge Merkezimiz, fabrikamız gibi çalışmalarında dijitalleşmeye ağırlık vermiş durumda. Dilovası’ndaki yeni nesil fabrikamızla birlikte Ar-Ge departmanımızı genişletirken, test alanımızı ve alt yapımızı geliştirdik. Systemair HSK Dilovası Ar-Ge Merkezimizde klima santrallerinin performanslarını üretim alanında iken ölçebilmeyi ve uluslararası standartlara uygun üretim yapabilmeyi mümkün kılan “Klima Santrali Performans Test ve Ölçüm Odası” bulunuyor. Burada klima santrallerinde “Şahitli Test” imkanı sağlıyoruz. Türkiye'de gerek klima imalat sanayisinde gerekse üniversite ve araştırma kurumları kapsamında bir ilk olan bu test odası sayesinde, iş ortaklarımız satın aldıkları ürünü fabrikadan çıkmadan çalışır ve istenen değerleri sağlar durumda görebiliyor. Hem kompakt ve modüler klima santralleri, hem de çeşitli damperlerimizin EN 1751’e uygun sızdırmazlık testleri için yeni test alanımızda bir basınçlı hava ölçer ile test düzeneği kurduk. Buradaki mekanik imkânların yanında, yazılım altyapımızı da üst düzeye taşıdık. Böylelikle, en karmaşık ürünleri dahi standart bir şekilde üretebiliyoruz. En güncel dijital çalışmalarımızdan biri olan, yeni nesil klima santrali seçimi yazılımı Airware PRO’yu da Türkiye’deki Ar-Ge merkezimizde geliştirdik. Systemair HSK tarafından geliştirilen ve devrim niteliğinde olan “Klima Santrali Seçim Programı Airware”, en doğru teknik çıktı ve 3 boyutlu çizim verebilen bir program. Airware PRO sayesinde seçilen klima santralleri henüz üretilmeden 3 boyutlu olarak modellenerek ve tüm teknik özellikleri gömülmüş bir şekilde projelere giriyor ve tesis sanal olarak yaşatılıp izlenebiliyor.
Faaliyetlerinizi, Birleşmiş Milletler tarafından belirlenen küresel sürdürülebilirlik hedefleri doğrultusunda toplumsal, ekonomik ve çevresel kalkınma odak noktanıza alarak gerçekleştiriyorsunuz. Türkiye’nin LEED Gold Sertifikası’na sahip ilk klima santrali fabrikası olan ve Dilovası Makine İhtisas Organize Sanayi Bölgesi’nde konumlanan fabrikanızdaki üretim süreçlerinizden ve sürdürülebilir mühendislik çözümlerinizden bahseder misiniz?
Sağlıklı bir iç mekân iklimini mümkün olan en düşük çevresel etkiyle sağlamak hem sürdürülebilir bir geleceğe hem de ekonomiye katkı açısından büyük önem taşıyor. Bu doğrultuda, mevcut binalarda havalandırma sistemlerinin yeni ve daha verimli sistemlerle değiştirilmesi ve yeni inşaatlarda enerji verimliliği yüksek havalandırma sistemleri kurulmasına yönelik talepler artıyor. 2012 yılında kabul edilen ve 2018'in sonlarında değiştirilen AB Enerji Verimliliği Direktifi ile 2030 yılına kadar hem birincil enerji tüketimi hem de nihai enerji tüketiminde yüzde 32,5'lik bir düşüş hedefi belirlenmiş olması da sürdürülebilirlik alanındaki önemli gelişmelerin başında geliyor. Systemair, Birleşmiş Milletler tarafından belirlenen küresel sürdürülebilirlik hedefleri doğrultusunda toplumsal, ekonomik ve çevresel kalkınma için çalışan bir marka. Global arenada çevre konusunda değerli çalışmalar yürüten Systemair, giderek daha fazla önemli hale gelen enerji taleplerini karşılamak üzere var olan ürünlerini geliştirmenin yanı sıra yeni enerji verimli ürünler tasarlamaya da devam ediyor. Systemair; Eurovent (Avrupa'nın İç Mekan İklimi, Proses Soğutma ve Gıda Soğuk Zincir Teknolojileri Endüstrisi), EVIA (Avrupa Havalandırma Endüstrisi Derneği) ve AMCA (Uluslararası Hava Hareketi ve Kontrolü Derneği) gibi çok önemli sektör ve sertifikalandırma kuruluşlarının bir çoğunda temsil ediliyor. Bu doğrultuda, yeni gereklilikler konusunda sürekli olarak güncel bildirimler alıyor ve iklimlendirme sektörünün verimliliği giderek artan ürünlerle pozitif bir yönde ilerlemesinde aktif bir rol oynuyor. Biz de Systemair HSK olarak Türkiye’de çevre dostu öncü projelere imza atarak sürdürülebilirlik konusunda yüksek katma değer sağlıyoruz. Faaliyetlerimizin ve ürünlerin çevreye olan yükünü azaltmak için hiç durmadan çalışıyoruz. Yürüttüğümüz sürdürülebilirlik çalışması ürün geliştirme aşamasından başlıyor, üretim ve tedarik zincirinin tamamı boyunca devam ediyor. Bu kapsamda nakliye gereksinimini azaltmak üzere lojistik çözümlerini analiz ediyor ve son olarak ömrü tükenmiş ürünün en iyi nasıl bertaraf edileceğini inceliyoruz. Malzeme seçimi, üretim yöntemleri ve lojistik, birbirlerine çözülmez bağlarla bağlı ve biz de sistemimizi bu doğrultuda kurguluyoruz. Dilovası Makine İhtisas Organize Sanayi Bölgesi’nde konumlanan fabrikamızda yüksek verimli iklimlendirme ürünleri kullanıyoruz. Yılda 4 bin 500 adet klima santrali üretim kapasitesine sahip olan fabrikamızda yüksek verimli Systemair iklimlendirme ürünleri kullanılıyor.
Bütün dünyanın özellikle gelişmiş ülkelerin odak noktası haline gelen önemli bir konu sürdürülebilir gelecek. Bu genel başlık altında sürdürülebilir çevreye bakış açınızı ve bu bakış açısı doğrultusundaki üretim faaliyetlerinizi konuştuk. Bununla birlikte, sürdürülebilir pazar, sürdürülebilir ekonomi, sürdürülebilir marka ve sosyal sorumluluk projeleri ile ilgili çalışmalarınızı da konuşmak isteriz...
Systemair olarak Birleşmiş Milletler’in sürdürülebilir kalkınma için dünya liderleri tarafından kabul edilen ve tamamlanması 2030’u bulacak olan en iddialı küresel sürdürülebilirlik hedeflerini destekliyor ve aynı zamanda Avrupa Birliği sürdürülebilirlik hedefleri doğrultusunda çalışıyoruz. Avrupa Birliği sürdürülebilirlik hedeflerinden dördünü tamamlamayı hedefliyoruz. Bu hedeflerden ilki, fırsat eşitliği... Din, dil, ırk, cinsiyet gözetmeksizin herkese aynı fırsatları sunuyor, hiçbir konuda ayrımcılık yapmıyor ve çeşitliliği destekliyoruz. İkinci olarak düzgün çalışma koşulları ve ekonomik büyüme hedefimiz doğrultusunda çalışıyoruz. İyi çalışma koşulları ve emniyetli bir iş ortamı sağlıyoruz. Çalışanlarımız için eğitim ve kariyer fırsatları sunarken, firmamız için iyi finansal geri dönüşler hedefliyoruz. Üçüncü hedefimiz, herkesin gündeminde olan sürdürülebilir kentler ve toplumlar. Enerji verimli ürünler geliştiriyor, güvenli materyaller kullanıyor, herkes için iyi iç hava kalitesi yaratmaya çalışıyoruz. Dördüncü hedefimiz ise, sürdürülebilir tüketim ve üretim. Fabrikalarımızda kullandığımız metallerin yüzde 14’ü geri dönüştürülmüş metallerden oluşuyor. Atık azaltımı yoluyla süreçlerimizde tüketimi minimumda tutmaya çalışıyor, tedarikçilerimizle de aynı hassasiyetle çalışıyoruz.
Covid – 19 salgını dünyanın çeşitli ülkelerinde şiddetini artırarak devam ediyorken, Türkiye’de vaka ve ölüm sayısının azaldığı normalleşme sürecine girdik. Ancak bu süreci “Yeni Normal” olarak adlandırıyoruz. Ülke normallerinde köklü bir değişime gittiğimiz bu dönemde, iklimlendirme sektörü nasıl bir rol oynuyor?
Bu dönemde, iklimlendirme sektörünün geri dönüşü olmayan bir şekilde öneminin anlaşıldığını söylemek mümkün. Artık AVM, okul, ofis, havaalanı, restoran gibi iç mekânların nasıl havalandırıldığı ve iç hava kalitesi sadece müteahhitlerin veya yatırımcıların ilgi alanı olmaktan çıkıp yaşamının yüzde 90’ını bu mekânlarda geçiren insanların ortak endişesi haline geldi. Havalandırma sistemleri, soluduğumuz havayı şartlandıran ve bize sağlıklı yaşam olanağı sunan sistemler olarak hayati önem taşıyor. Yıllar önce bir lüks olarak görülen bu sistemler, günümüzde yaşadığımız modern binaların ayrılmaz parçaları. Nasıl ki evimizde ve ofisimizde temas ettiğimiz eşyaları, mobilyaları ve araçlarımızı dezenfekte ediyor ve temizliğine dikkat ediyorsak, soluduğumuz havanın içinden geçtiği sistemi de doğru çalıştırmak, sağlımızı korumak için kritik öneme sahip. Bu pandemiyi atlatıp normal yaşantılarımıza geri döndüğümüzde, havalandırma sistemlerimizi tekrar en verimli ve en az enerji harcayan modlarda çalıştırmaya devam edeceğiz. Bize bu dönemden kalan ve kalıcı olarak sistemleri değiştirecek olan sonuç, hijyenin sadece ameliyathaneler değil tüm yaşam alanları için kritik olduğu çıkarımı olacak. Artık havalandırma sistemlerinin daha hassas filtre kademeleri, UV-C lambalar ve daha fazla taze havalı sistemlerle baştan ele alınması gerekecek. Altyapı projelerinin, ofislerin, okulların, ticari binaların ve endüstrilerin sayısının artması nedeniyle iç mekân hava kalitesini korumak için havalandırma cihazlarına olan talebin de artması bekleniyor. Sağlığın yanı sıra yenilenebilir enerjiler, hibrit sistemler ve düşük enerji tüketimli sistemlere doğru genel bir yönelim bulunuyor. Bunun sonucunda tüketiciye, çevreye ve topluma duyarlı, yenilikçi ürünlere ilginin artmasını bekliyoruz. Tüm bu nedenlerle sektörün de önemini artıracağına ve büyümesini sürdüreceğine inanıyoruz. Sektörün lider firmalarından biri olarak, sorumluluğumuzun farkındayız. Şu ana kadar yaptığımız gibi fabrikalar, alışveriş merkezleri, havalimanları, şehir hastaneleri, endüstriyel tesisler gibi dev ve kritik projelerin iklimlendirmesini sağlamaya ve temel misyonumuz “mekânların iç hava kalitesini artırıp insanlara temiz hava sağlamak” doğrultusunda çalışmaya devam edeceğiz.
İçinde bulunduğumuz pandemi döneminde, çoğu kurum iletişim yöntemlerinde değişikliğe gitti. Evden çalışma, uzaktan eğitim gibi hayatımıza sonradan dahil olan kavramlar size nasıl yansıdı, firma olarak iletişim anlayışınızda ne gibi değişimler, iyileştirmeler gerçekleştirdiniz?
Pandemi döneminde hassasiyeti artan iç hava kalitesi konusunda kamuoyunu bilinçlendirmek ve Systemair markasının bu noktada ne kadar büyük rol oynadığını anlatmak üzere çalışmalarımıza devam ettik ve ediyoruz. Paydaşlarımızla olan iletişimimizi pandemi döneminde de hız kesmeden devam ettirdik. Hem iş ortaklarımızı bilgilendirmek hem de paydaşlarımızla iletişime devam edebilmek için alanının öncü isimleriyle webinar serileri düzenledik. Bu dönemde yoğun şekilde iletişime devam etmek hem değişen gündem hem de endişeler nedeniyle iş ortaklarımızın ihtiyaçlarını hızla anlayabilmeyi ve onlara cevap verebilmeyi mümkün kıldı. Öncelikler belirlenerek yaklaşık üç aylık yoğun ve teknik bilgilendirme ağırlıklı webinar programı hazırladık. Mart ayından bugüne kadar hastane ve AVM’lerde iklimlendirme ve havalandırma sistemleri, pandeminin mikro ve makro ekonomi üzerindeki etkileri, teknoloji ve inovasyon gibi önemli konuları ele aldığımız ayrıca teknik eğitimlerin de verildiği 20’ye yakın etkinliğimiz, katılımcılardan büyük ilgi gördü. Covid-19 Sonrası Hastane İklimlendirmesinde Alınması Gereken Önlemler” ve “Normalleşme Döneminde AVM’lerde Havalandırma Sistemleri” İlgi gören seminerlerden biri oldu. Yoğun ilgi gören bir diğer seminer, benim moderatörülüğümde Chicago Üniversitesi Ekonomi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ufuk Akçiğit’in konuşmacı olarak yer aldığı ve “Covid-19'un Makro ve Mikro Ekonomi Üzerindeki Etkileri” başlıklı seminer oldu. Prof. Dr. Akçiğit, pandemi dönemine dair gerçekleştirdiği çalışmaları ve analizleri katılımcılarla paylaştı. Son olarak ise Systemair HSK Fabrika Müdürü Ayşegül Eroğlu’nun moderatörlüğünde, Stratejist, ARGE Danışmanlık Yönetim Kurulu Başkanı ve Argüden Yönetişim Akademisi Mütevelli Heyet Başkanı Dr. Yılmaz Argüden’in konuşmacı olarak yer aldığı “Teknoloji ve İnovasyon Perspektifinden Geleceğe Bakış” webinarını gerçekleştirdik.
Ofislerde, konutlarda, veri merkezlerinde, otoparklarda, kamu binalarında, denizcilikte ve tünellerde havalandırma, iklimlendirme ve soğutma çözümleri sunuyorsunuz. Bu farklı ortamlarda değişiklik gösteren ortam koşullarına bağlı olarak bu alanlarda iklimlendirme ihtiyacı nasıl bir değişim gösteriyor?
Fabrikalar, alışveriş merkezleri, havalimanları, şehir hastaneleri, acil durum hastaneleri, endüstriyel tesisler gibi dev projelerin iklimlendirmesini sağlayan klima santralleri sektöründe yaklaşık son 10 yıldır Türkiye pazar lideriyiz. Ürün gamımızda; klima santralleri, fanlar, hava dağıtım ekipmanları, hava perdeleri ve soğutma ürünleri yer alıyor. Bu ürünlerimizle; konut havalandırması, konfor uygulamaları, endüstriyel uygulamalar, hijyenik uygulamalar, enerji verimli havalandırma, soğutma, otopark havalandırması, renovasyon projeleri, otomasyon, yangın güvenliği ve tünel havalandırması gibi pek çok farklı alanda çözüm sunuyoruz. Sunduğumuz yenilikçi çözümlerle kritik öneme sahip ve prestijli projelerin tercih edilen ve güvenilen bir çözüm ortağıyız. Son yıllarda hem konfor hem de hijyen ve endüstriyel uygulamalarda Türkiye’nin sağlık alanındaki en büyük kamu-özel sektör iş birliği projelerinde yer alıyoruz. Her zaman olduğu gibi pandemi döneminde de iç mekân hava kalitesini artırmaya yönelik çalışmalarımıza hız kesmeden devam ettik ve ediyoruz.
