Türkiye İMSAD, 2025 yılına sayılı günler kala küresel enflasyon, tedarik zinciri zorlukları ve jeopolitik riskler doğrultusunda sektör değerlendirmelerini Yapı Magazin ile paylaştı. Türk inşaat malzemesi sanayisinin tüm paydaşları için en yüksek değeri yaratma misyonu ile 2025 yılında da çalışmalarını sürdüreceklerini ifade eden Türkiye İMSAD Yönetim Kurulu Başkanı Tayfun Küçükoğlu, “Türkiye İMSAD olarak ilk 40 yılımızda kazandığımız tecrübelerimizle ikinci 40 yılımızda ülkemize daha fazla katkı verme mecburiyetinde ve sorumluluğunda olduğumuzun farkındayız. Tüm bunların bilincinde, sektörümüze ve ülkemize gereken stratejik katkıyı artırarak vermeye devam edeceğiz.” dedi.
Döviz kurundaki dalgalanmalar, enerji fiyatlarındaki yükselme, kredi faiz oranlarındaki değişiklikler, tedarik zinciri sorunları, çevresel düzenlemeler gibi faktörler sektörü nasıl etkiledi? 2024 Türkiye İMSAD için nasıl geçti?
Ülkemizde ve dünyamızda yaşanan gelişmeler sektörümüzü de yakından etkiliyor. 2024 yılında küresel olarak enflasyonist bir sürecin içinden geçiyoruz.
Küresel açıdan bakacak olursak Covid-19 salgınının inşaat sektörü üzerindeki kümülatif etkisi, tedarik zinciri baskıları, enerji piyasalarındaki aksamalar ve iş gücü sıkıntıları gibi sektör üzerindeki kısıtlayıcı etkiler, 2024 yılında önemli ölçüde azalmasına rağmen dünya inşaat sektörü, sıkı para politikaları ve jeopolitik risklerin etkisiyle sınırlı büyüme gösteriyor.
Ülkemizde ise deprem bölgesinde 2024 yılı mart ayı sonuna kadar 78 bin konut (daire) inşaatı tamamlanırken yılsonuna kadar da 122 bin adet daha konut inşaatının tamamlanması hedefleniyor. Ayrıca yine deprem bölgesinde konut dışı binalar, kamu binaları ve sosyal donatıların inşaatları da sürüyor.
İnşaat malzemesi sanayimizi raporlarımızda yer alan güncel veriler doğrultusunda değerlendirmek gerekirse; üretimimiz bu yılın ağustos ayında 2023 yılı ağustos ayına göre yüzde 2,7 daraldı. Yılın ilk çeyrek döneminde üretim geçen yılın ilk çeyrek dönemine göre yüzde 10,9 yükselme göstermişti fakat ikinci çeyrekte ise yüzde 3,9 azaldı. Üretimdeki gerileme üçüncü çeyrekte de sürdü. Temmuz ayından sonra ağustos ayında da düşüş yaşadık. 2024 Ocak-Ağustos döneminde ise 8 alt sektörümüzde üretim geçen yılın aynı dönemine göre arttı, 14 alt sektörde azalma gösterdi.
Öte yandan, Türkiye'nin ekonomisinin rasyonel zemine dönüşü, inşaat sektörü ve malzeme sanayisinde 2024 yılında önemli bir büyüme potansiyeli oluşturdu. Bu çerçevede, 2025 yılında inşaat sektörünün yaklaşık yüzde 4-5 oranında büyümeye imza atmasını bekliyoruz. Yerel seçimler öncesinde başlayan ve süren kentsel dönüşüm hareketliliği, deprem bölgesindeki inşaat faaliyetlerindeki artış da inşaat malzemesi sanayimiz üzerinde etki gösteriyor.
Türkiye İMSAD tarafından değerlendirdiğimizde ise 2024 yılı derneğimiz için de özel bir yıl oldu. Sosyal sorumluluk şuuru ile kurulmuş, sektörümüzün öncü ve çatı derneği olarak bu sene 40. yılımızı kutladık. 2024 yılında bu kapsamda üyelerimizle ve inşaat sektörünün önemli temsilcileri ile bir araya gelerek coşkulu bir kutlama gerçekleştirdik. Bu özel gecede geçmiş dönem başkanları ile 40., 35., 30. ve 20. yılını dolduran üyelerimize de plaket takdim ettik. Ayrıca Geleceğe Yatırım Ödülleri – Sivil Toplum 2023’ün kazananları da bu özel gecede ödüllerinin sahibi oldu.
Daha önceki yıllarda olduğu gibi 2024 yılında da hem iç pazardaki gelişmeleri yakından izledik hem de ihracattaki başarımızı artırarak sürdürmek için hedefimizdeki dış pazarları yakından takip ettik. Dernek olarak yol haritamızda yer alan çalışmaları komite faaliyetlerimizle sürdürdük. Mevcut projelerimizin çalışmalarına devam ettik.
Yapı kimyasalları sektöründeki ürünlerin mevzuata uygunluğunun kontrolü ve belgelendirme kaynaklı haksız rekabet unsurlarının önlenmesi amacıyla başlattığımız “İMKTS- İnşaat Malzemeleri Kalite Takip Sistemi'nin” geldiği aşamayı ve ayrıntılarını bu yıl kamuoyu ile paylaştık.
14 yapı kimyasalları üreticisi firmayla imzalanan protokol kapsamında sürdürülen çalışmamızın basın toplantısına; gazeteciler, sektör paydaşları ve ilgili firmaların temsilcileri katılım gösterdi.
“Sürdürülebilirlik, enerji verimliliği, dijitalleşme, BIM, kentsel dönüşüm, kentsel ve endüstriyel yenileme gibi önemli başlıklarda çalışmalarımıza yoğun bir şekilde devam edeceğiz”
2025 yılı için sektöre dair öngörüleriniz, hedefleriniz ve Türkiye İMSAD olarak gerçekleştirmeyi planladığınız projeleriniz nelerdir?
2025 yılında ihracat pazarlarındaki rekabet gücümüzü korumaya, pazarlarımızı genişletmeye, sektörümüzün yüksek potansiyelini yansıtmaya ve ülkemize olan katkımızı artırmaya yönelik çalışmalarımıza devam edeceğiz. Sürdürülebilirlik, enerji verimliliği, dijitalleşme, BIM, kentsel dönüşüm, kentsel ve endüstriyel yenileme gibi gündemimizde yer alan diğer önemli başlıklara dair de çalışmalarımızı yoğun bir şekilde sürdüreceğiz.
Türkiye İMSAD olarak inşaat sektöründe ve inşaat malzemesi sanayisinde sürdürülebilirliğin rotası olarak nitelendirdiğimiz döngüsel ekonomi konusuna da çok önem veriyoruz. Gezegenimizin sınırlı kaynaklarının korunması konusunda önemli bir adım olan bu yaklaşım doğal kaynakların korunmasını, enerji tüketiminin düşürülmesini ve çevre üzerindeki olumsuz etkilerin azaltılmasını sağlayarak sürdürülebilirliğe katkı sağlıyor. Dolayısıyla döngüsel ekonomi de önümüzdeki dönemde gündemimizin önemli maddelerinden biri olacak.
Derneğimiz 2007 yılından bu yana Avrupa Komisyonu’nun fonladığı projelere liderlik etmenin yanı sıra ilgili kurumlarla iş birliği yaparak ve çeşitli fonlar alarak da birçok proje yürütüyor. 2025 yılında bu kapsamda “CORNET – INDUForm-TRC: Tekstil Donatılı Esnek Şekil Verilebilir Beton Elemanların Endüstriyel Üretimi” ve “CircularB - Yapılı Çevrede Döngüsel Ekonominin Uygulanması” ve yeni sözleşmesi imzalanan Horizon Europe “United Circles” projeleriyle ilgili çalışmalarımıza ağırlık vereceğiz.
Türk inşaat malzemesi sanayisinin tüm paydaşları için en yüksek değeri yaratma misyonunu benimseyen Türkiye İMSAD olarak ilk 40 yılımızda kazandığımız tecrübelerimizle ikinci 40 yılımızda ülkemize daha fazla katkı verme mecburiyetinde ve sorumluluğunda olduğumuzun farkındayız. Çünkü dünya ve coğrafyamız tarihin en büyük ekonomik ve sosyal yeniden yapılanma sürecinde. Tüm bunların farkında ve bilincinde olarak Cumhuriyetimizin ikinci 100 yılında, sektörümüze ve ülkemize gereken stratejik katkıyı artırarak vermeye devam edeceğiz.
