Yapı Magazin
"Isı Pompaları ve VRF Sistemler Yeşil Bina Oluşumuna Önemli Katkılar Sunuyor"

"Isı Pompaları ve VRF Sistemler Yeşil Bina Oluşumuna Önemli Katkılar Sunuyor"

İklimlendirme, soğutma ve klima sektörünün büyük bir oranını tek bir çatı altında toplayan İSKİD, 30. yıldır sektöre değer katıyor. İSKİD gibi köklü bir derneğin 30 yıldır firmaları bir araya getirmesi sektöre, üyelere ne gibi katkılar sunuyor? 

İklimlendirme ve soğutma sektörünün önde gelen firmaları ve sektörün değerli temsilcilerinin katkılarıyla 1992 yılında kurulan İSKİD, bugün 113 üyesiyle sektörün yüzde 90’ını temsil ediyor. Üye firmaların katkıları ile kurumsallaşma sürecini tamamlayan İSKİD, sektörün köklü mirasını ve geçmişten gelen değerlerini, dinamik ve yenilikçi bir vizyon ile geleceğe taşıyor.

Dernekler birer sivil toplum kuruluşudur. Dernek, en kısa ve öz olarak “Topluma, sektöre karşılıksız hizmet etmek” demektir. Her sektör gibi çeşitli sorunlarımız olduğu düşünüldüğünde, dernek bu sorunlara çözüm bulmada etkili bir araçtır. Örgütlü bir sektör olmanın önemi günden güne artıyor, bu bize ekonomik ve sosyal olarak güç katıyor. Dünyada ve ülkemizde değişen konjonktür bunu gerektiriyor. Örgütlü yapıya sahip olan sektörlerin sorunlarını daha kolay aşabildiğini ve her koşulda bir yaptırım gücüne sahip olduklarını görüyoruz. Dernekleri benimsemek, sahiplenmek ve üye olmak demek, kişinin içinde yaşadığı toplumun, sektörünün değişim sürecinde bir seyirci olmaktan çıkıp, değişime aktif katkıda bulunmaya karar vermesi anlamını taşır ki bu çok özel ve değerlidir. 

İSKİD, bugün üye firmaların temsilcilerinden oluşan 15 aktif komisyonu ile sektörün gelişimi ve kamunun faydasına olan iç hava kalitesi, enerji verimliliği, sürdürülebilir çevre dostu iklimlendirme ve havalandırma sistemleri, AB Yeşil Mutabakatı kapsamında uygulamaya konacak olan sınırda karbon düzenlemesinin sektörümüze etkileri gibi birçok konuda çalışmalarını titizlikle yürütüyor. İSKİD’in proje ortağı İSİB ile Ticaret Bakanlığı’nın desteğini alarak yürüttüğü URGE (Uluslararası Rekabeti Geliştirme) projesi ile devlet desteği etkin kullanılarak, bugüne kadar ulaşılmamış pazarlara ulaşılarak aktif ticarete başlandı ve iklimlendirme sektörünün ihracatını artırmak amacıyla yeni kanalların açılması sağlanıyor. URGE projesinde, faaliyet planına uygun olarak firmaların uluslararası rekabet gücünü arttıracak eğitim ve danışmanlık hizmetleri ise devam ediyor.  

Tüm ekonomik ve politik zorlu koşullarına rağmen iklimlendirme ve havalandırma sektörü 2021 yılında ihracatını arttırarak 6.2 milyar dolara çıkardı. 2022 yılı hedefi ise 7,0 milyar dolar ve orta vadede ihracatın 10 milyar dolar seviyelerini zorlayacağı ön görülüyor. Türkiye iklimlendirme sektörü önümüzdeki 3 yıllık sürede, dünya iklimlendirme pazarından % 1.5 pay almayı hedefliyor. Bu kapsamda sektör firmalarımıza düşen ana görevin bölünüp parçalanmak yerine, birleşip büyüyerek kurumsallaşmak, güçlerini birleştirerek global firmalara dönüşmek olması gerektiğini düşünüyoruz. Üzülerek izlediğimiz ve giderek artan KOBİ’leşmenin güçlü global oyuncular çıkaramayacağı, sektörümüze de itici bir güç olarak 10 Milyar Dolar ihracat hedefine ulaştırmayacağı aşikardır. Umarım kısa zamanda sektör oyuncuları bu hatalarından döner ve mikro küçük işletmeler yerine büyük işletmelerin doğacağı İş Etik İlkelerini benimseyebilirler.

“İklimlendirme sektöründe sürdürülebilirlik ve karbon emisyonu gibi kavramlarla bütünleşik tasarım süreçleri kavramı ön planda”

Dijitalleşme birçok alanda olduğu gibi iklimlendirme sektöründe de değişim ve dönüşüme neden oldu. Yeni bina teknoloji ve sistemlerinin iklimlendirme noktasında enerji etkin tasarıma etkisi nedir?

Akıllı bina, akıllı kontrol sistemleri, konforlu ve çevreye duyarlı binaların yapılabilmesi için birçok teknolojik, tasarımsal yeniliklere ihtiyaç duyuluyor. Akıllı nesneler, birbirleriyle haberleşen cihazlar ve kendi kendine karar verme yetisi olan yapay zekâlı iklimlendirme ve havalandırma sistemleri geleceğin yaşam alanlarının vazgeçilmezi olacak. Dijitalleşme, nesnelerin interneti (IoT), büyük veri (big data) arttırılmış ve sanal gerçeklik (augmented reality and virtual reality), yapay zekâ (artificial intelligence) endüstri 4.0, 3B-4B yazıcılar, yapı bilgi modellemesi (BIM), CFD analizleri, bütünleşik tasarım süreçleri (Integrated Design Process) teknolojisi binaların ve iklimlendirme sistemlerinin tasarlanıp yapılabilmesi için gerekli olan teknolojik, tasarımsal yeniliklerin altyapısını oluşturuyor. İklimlendirme sektöründe sürdürülebilirlik, ekoloji, kirlenen çevre, karbon emisyonu gibi kavramlarla bütünleşik tasarım süreçleri (Integrated Design Process) kavramı ön plana çıktı. Bütünleşik tasarım süreçleri mimari, statik, elektrik, mekanik, ısıtma-soğutma, yangın, otomasyon gibi farklı disiplinlerin bir arada çalışmasını gerektirdiğinden, yapı bilgi modellemesi olan (BIM)’e geçiş sürecini hızlandırdı.

Sürdürülebilir yapı tasarımı, gelişen ve değişen mimari tasarım ölçütleri ile bu ölçütlere uygun olarak seçilen çevreye duyarlı yapı malzemeleri ve çevreye duyarlı iklimlendirme ve havalandırma sistemleri kurgulanarak yapı üretmeyi hedefliyor. Bu kapsamda düşünüldüğünde günümüzün mimarları, yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımına özen gösteren, enerji verimliliğini arttırmayı amaçlayan yapı malzemeleri ve ısıtma-soğutma sistemleri kullanmayı tercih ediyor. Sektörümüzde özellikle otel, hastane, plaza, iş merkezi, okul gibi büyük hacimli binaların iklimlendirilmesinde çevre dostu R-410A soğutucu akışkan ve akıllı inverter teknolojisi kullanan VRF/VRV sistemler ve hava, toprak ve su gibi doğal kaynakları kullanarak ısıtma-soğutma yapan ısı pompaları ön plana çıkıyor.

İklim krizi ve yaşanan çevre problemleri bazı gönüllülük uygulamalarıyla birlikte yasal düzenlemeleri de beraberinde getirdi. Bu çalışmalara ek olarak daha çok çevre dostu sistemler tercih edilmeye başlandı. Isı pompası sistemlerinin bu noktada önemli nedir? Isı pompalarının kullanımının yaygınlaştırılması için sektör paydaşları ve derneklere düşen görevler nelerdir? İSKİD olarak bu noktada siz nasıl çalışmalar gerçekleştiriyorsunuz?

Avrupa Birliği Yeşil Mutabakatı’na göre Avrupa Birliği Komisyonu’nun kıta genelinde 2050 yılına kadar sera gazı emisyon oranlarını %55, 2050 yılına kadar da net sıfırlamayı amaçlıyor, bu kapsamda düşük emisyonlu ve çevre dostu ısı pompası sistemlerinin bu hedeflerin tutturulması için cazip sistemler haline geldiğini söyleyebiliriz. Isı pompası sistemlerinin enerji verimli, ekonomik, teknolojik gelişime açık, güvenli, konforlu ve işletme giderleri düşük sistemler olmasıyla, yatırımcı içinde cazip sistemler olduğunu söyleyebiliriz. Avrupa’da güneş panelleri ile yenilenebilir kaynaklardan elde edilen enerjinin, ısı pompası gibi enerjiyi verimli kullanan sistemlerle tüketilmesi önemli bir trend haline geldi. 

Avrupa Birliği ülkelerinde olduğu gibi ısı pompalarının yaygınlaştırılması için enerji verimliliği ile ilgili AB fonlarının Türkiye’de ısı pompalarına yönelik kullanımın arttırılması, vergi indirim desteği, son kullanıcıya yönelik doğrudan teşvik, düşük faizli banka kredisi ve ısı pompası üretimini geliştirmeye yönelik teşvikler sektörün gelişimi açısından oldukça önemlidir. İSKİD olarak dernek bünyemizde bu konuya ağırlık vermek ve etkili çalışmalar yürütmek için 2018 yılında Isı Pompası Komisyonumuzu kurduk. Komisyonumuz vasıtası ile teknolojik gelişmeleri yakından takip ederek üyeler, sektör temsilcileri, kamu kurum ve kuruluşları ile yoğun bilgi paylaşımında bulunuyoruz. Çevre Dostu Isı Pompaları ve Teknolojileri konusunda sektörü ve kamuoyunu bilgilendirmek ve güncel gelişmeleri paylaşmak amacıyla webinarlar organize ediyoruz. Webinar videolarımıza İSKİD’in youtube sayfası üzerinden ulaşabilirsiniz.

“VRF sistemler yüksek enerji verimliliği sağlarken, yeşil bina sertifikalarının alınmasına da önemli katkılar sunar”

VRF sistemlerindeki otomasyon, güncel gelişmeler, akıllı ve yeşil binalara katkısı hakkında neler söylemek istersiniz?

VRF teknolojisi, ısıtma ve soğutmayı ofisler, oteller, okullar, hastaneler, apartmanlar ve her türlü ticari uygulama için tamamen elektrikli, çok zonlu bir sistem sağlar. Bir VRF sistemi, bir dış ünite ile soğutucu hatları ve bir iletişim ağı aracılığı ile birbirine bağlanan 50’ye kadar iç üniteden oluşabilir. VRF sistemi avantajları arasında bireysel ya da tek merkezden kullanım da yer alır. VRF klima sistemleri binaların otomasyon sistemlerine uyum sağlar.  Uzaktan kumanda ya da internet üzerinden sistem kontrol edilebilir. 

VRF/VRV klima sistemleri; soğutucu akışkanı, sistemde değişken debi ile dolaştırarak ısıtma ve soğutma proseslerini gerçekleştirir. Yani VRF dış üniteler ısıtma ya da soğutma yaparken, mahallerin o anki ihtiyacı kadar VRF iç ünitelere soğutucu akışkan gönderir. Bu çalışma prensibi sayesinde sistem ihtiyaç fazlası âtıl enerji üretmek için tüketim yapmaz. Bu durum yüksek enerji verimliliği sağlar ve özellikle LEED, BREEAM gibi yeşil bina sertifikalarının alınmasına önemli katkı sağlar. 

Son olarak eklemek istedikleriniz var mıdır?

25-28 Ekim 2022 tarihinde Antalya’da, Eurovent Summit etkinliği organize edilecek. Ülkemizde gerçekleşecek HVAC&R sektörünün bu önemli etkinliğinde İSKİD, organizasyon ortağı olarak yoğun destek verecek. Eurovent Summit Antalya’da yeni teknolojiler, trendler ve küresel olarak yaşanan pazar zorlukları hakkında bilgi edinme fırsatına sahip olmak için, Avrupalı sektör temsilcileri üç gün boyunca Antalya’da bir araya gelecek. Üyelerimiz ve sektörümüz ile etkinliği tanıtıcı bilgiler içeren sponsorluk dosyasını da yakın zamanda paylaşacağız. Sektörümüz için çok verimli ve başarılı bir organizasyon geçireceğimize inanıyoruz. Bu vesileyle tüm meslektaşlarımızı bu etkinliği takip etmeye davet ediyoruz. 

Etiketler:

"Isı, Pompaları, VRF, Sistemler, Yeşil, Bina, Oluşumuna, Önemli, Katkılar, Sunuyor"

Paylaş:
İLGİLİ İÇERİKLERE GÖZ ATIN
Our site uses cookies. Learn more about our use of cookies: cookie policy

Sign Up for Our Newsletter