Yapı Magazin
BİTÜDER Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Çolakoğlu: Binaları Deprem Değil, Korozyondan Zayıflamış Olan Taşıyıcı Sistem Yıkıyor

BİTÜDER Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Çolakoğlu: Binaları Deprem Değil, Korozyondan Zayıflamış Olan Taşıyıcı Sistem Yıkıyor

 

Binalarda Su Yalıtımı Yönetmeliği, 1 Haziran 2018 tarihi itibari ile yürürlüğe girdi. Yeni yönetmeliğin hayatımıza girdiği iki yıllık süreçte, su yalıtımında bilinç ve uygulama noktasında hangi yollar kat edildi? Varsa güncel rakamlar ışığında bir değerlendirme yapabilir misiniz?

Su Yalıtım Yönetmeliğinin sonuçlarını rakamsal olarak ifade etmek oldukça güç. Fakat uygulamalardan izlediğimiz kadarı ile bilinç düzeyinde ve kalite kriterlerinde önemli gelişmeleri görüyoruz. Yeni yapılan inşaatlarda, -ki yönetmelik bildiğiniz gibi yeni yapıları kapsıyor - standartlara uygun ürünlerin seçimi, doğru detaya doğru malzeme seçimi ve benzeri konularda oldukça hassas davranılıyor. Ağustos 2020 itibari ile Yönetmeliğin uygulama kılavuzunın da yayınlanmış olması, önemli bir gelişme.

Çok acı kayıplar verdiğimiz 17 Ağustos Depremi üzerinden tam 21 yıl geçti. Aradan geçen 21 yılda, büyük bir bölümü deprem kuşağında yer alan ülkemizde, yasal olarak getirilen zorunluluklarla birlikte, toplumda bilincin arttığı da aşikar. Ancak, yönetmelikler ve teknik şartnameler, bazı zorunluluklar ortaya koysa da denetimler yetersiz kaldığında bir anlam ifade etmiyor. Gerek doğru uygulama gerek kaliteli ürün kullanımı ile ilgili denetimlerinin sağlanması noktasında ülkemizin güncel durumuyla ilgili nasıl bir değerlendirme yaparsınız? BİTÜDER olarak bu konuda gerçekleştirdiğiniz güncel iş birlikleri ve çalışmalar var mı?

Deprem tehlikesi altında bulunan Türkiye’de, yapı güvenliği açısından büyük öneme sahip su yalıtımı konusunda önemli bir adım atıldı ve ‘Binalarda Su Yalıtımı Yönetmeliği’ yayınlandı. Biz de dernek olarak, Su Yalıtım Yönetmeliğinin doğru anlaşılarak, uygulanması için bu konudaki eğitimlere ağırlık verdik. Hem yeni yönetmelikle ilgili hem de kalite ve denetimle ilgili sektör paydaşlarına bilgilendirme seminerleri yaparak, bu konularda mümkün olduğunca bilinç düzeyinin artmasını hedefliyoruz. Fakat su yalıtımı yönetmeliğinin sağlıklı bir şekilde uygulanması büyük ölçüde denetime de bağlı. Başta kamu otoritesi olmak üzere, inşaat sektöründeki tüm paydaşların (işveren, mimar, mühendis, kontrol mekanizması, müşavir.vb tüm kurumların) su yalıtımı ve yönetmeliğin içeriği konusunda tam  donanımlı olması ve kendisini sorumlu hissetmesi gerekir. Çünkü bizim BİTÜDER olarak her fırsatta hatırlattığımız gibi  “Binaları deprem değil, korozyondan zayıflamış olan taşıyıcı sistem yıkıyor.’’ Doğru su yalıtımı yapılmamış binalarda, taşıyıcı sistemdeki demir donatılar paslanmaya (korozyona ) maruz kalarak 10 yıl içinde taşıma kapasitesinin % 66’sını kaybediyor. Bu gerçeği yaptığımız sektörel seminerler ile mümkün olduğunca hatırlatarak bilinç düzeyinde belirgin bir artış hedefliyoruz.

 

Su yalıtımında tasarım aşamasından inşa sürecinin tamamlanmasına kadar, her aşamada dikkat edilmesi gereken uygulama kuralları nelerdir? Bununla birlikte, bitümlü su yalıtım malzemelerinin sahip olması gereken kalite standartları nelerdir? Kalitenin yapı ömrü ve yalıtım performansı üzerindeki etkisi ile ilgili nasıl bir değerlendirme yaparsınız?

Bina su yalıtım detaylarının tasarım aşamasında oluşturulması çok önemli. Çünkü, yapının işlevi, zemin - su durumu ve bunun gibi pek çok parametrenin değerlendirilip doğru malzemenin seçilmiş olması gerekiyor. Tam da bu noktada, su yalıtım yönetmeliği ve uygulama kılavuzunun yayınlanmış olması önemli bir rehber oldu sektör için. Tüm standart ve yönetmeliklerin referans verdiği ürün ve uygulamalar ulusal ve uluslararası kalite standartlarına uygun ürünlerdir. Bu noktada Yapı Malzemeleri Yönetmeliğine uygun şekilde CE sertifikasyonu Bitüder olarak çok önem verdiğimiz bir parametre. Yapılarda kullanılacak bitümlü örtüler, tüm yapı malzemelerinde olduğu gibi CE Prosedürüne uymak zorunda. CE denetimine çok önem verilmesi gerektiğini her fırsatta tüm paydaşlarımıza vurguluyoruz.

Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de çevresel duyarlılığın gelişimine bağlı olarak çevreye daha saygılı teknoloji ve sistemler önem kazanıyor. Bu bağlamda yeşil çatı uygulamaları da önemini ve yaygınlığını her geçen gün artırıyor. Yeşil çatılarda ihtiyaç duyulan yalıtım ihtiyaçları, uygulama ve ürün noktasında nasıl değişimler gösteriyor?

Yeşil çaltılar son yıllarda projelerde daha çok karşımıza çıkan, hatta imar yönetmelikleri tarafından bile teşvik edilen, çok da başarılı uygulamalarının olduğu çevreci bir uygulama. Fakat bir o kadar da püf noktaları olan, dikkat edilmesi gereken aksi takdirde çok pahalı tadilat ihtiyaçlarına sebep olabilecek detayları var. Öncelikle Yeşil Çatı uygulamalarında firmaların geliştirdiği sistemleri bir bütün olarak ele alıp, proje aşamasından itibaren malzeme seçimi ve uygulamalara çok dikkat etmek gerekiyor. Örneğin bitkilendirilmiş Yeşil Çatılarda Bitümlü Örtülerin bitki köklerine dayanıklı olan özel seri (TS EN 13948 veya FLL sertifikalı) ürünlerden seçilmesi gerekiyor. Aksi takdirde yıllar içinde agresif bitki kökleri su yalıtım tabakasını delerek, olumsuz sonuçlara sebep olabiliyor. Tekrar vurgulamak gerekirse, detaya uygun ve kalite standartlarına uygun ürün seçimi ve uygulamanın kalitesi çok önemli. Yeşil Çatı ile ilgili sistem çözümleri tüm üyelerimizin ürün gamında mevcuttur.

Ürün, uygulama kalitesi ve denetimi konularında BİTÜDER olarak yaptığınız özel çalışmalar var mı?  

Son yıllarda iç pazarda yatırımların azalması ve inşaat sektörünün küçülmesi sebebi ile rekabet koşulları zorlaştı. Bu ortamda standart dışı ürünlerin pazardan mümkün olduğunca ayıklanması ve haksız rekabetin önüne geçilmesi gerekiyor. Bu konuda denetimlerin artması için dernek olarak bazı kurumlar ile iş birliği çalışmaları yapıyoruz. Şantiyelerde kullanılan ürünlerin CE Prosedürüne uygunluğu ve etiket beyan değerlerini sağlayıp sağlamadığı ile ilgili test çalışmalarımız var. Bu kapsamda sahada kullanılan bitümlü örtüler test amacı ile derneğimize gönderiliyor, akredite bir laboratuvarda test çalışmaları ile kalite testlerini kurum olarak yapıyoruz. Bu çalışma ile aktif bir sektör derneği olan BİTÜDER’in kalite konusunda ne kadar duyarlı olduğunu ve sağlıklı pazar büyümesinin ancak ve ancak kalite standartlarına uygun kalarak mümkün olacağını anlatmaya çalışıyoruz.

Su yalıtımı özelinde konuşacak olursak, pandemi sürecinde üreticilerin dış pazardaki faaliyetleri ve ihracat nasıl etkilendi?  Bundan sonraki süreçte dış pazardaki güç dengeleri ile ilgili nasıl bir değişim öngörüyorsunuz?  Üreticilerimiz ihracatta hangi pazarlara yönelmeli ve küresel rekabetteki etkinliğini sürdürmek için nelere dikkat etmeli?

Pandemi süreci her bireye, her kuruma, her sektöre yeni şeyler öğretti. “Yeni Normal” dediğimiz sürecin, sektörümüz için de bazı dinamikleri değiştirdiğini söylemek mümkün. Küresel boyutta ihracat potansiyelimiz arttı, çünkü küresel pazarda hakimiyeti olan bazı ülkelerin yavaşlayan üretim süreci, bizim gibi hazır kapasitesi ve yetkinliği olan ülkelerin önünü açtı. Daha önce var olmadığımız bazı ülkelere de ihracatımız arttı, dolaysı ile tüm üreticilerimizin ihracat potansiyelinde gözle görülür artış var. Tabii bu durumda Türkiye’nin küresel rekabette kaliteli ürünleri ile anılan bir ülke olmasını temenni ederim. Bu noktada BİTÜDER üyesi sanayicilerimizin bu alanda ‘’KALİTE’’ olgusu üzerinde hassasiyetle durduğunu vurgulamak isterim. Yine kamu otoritesi tarafından ihracat potansiyelimizi arttırıcı teşviklere daima ihtiyacımız olduğunu unutmamak gerekir.

Son olarak eklemek istedikleriniz var mıdır?

Bir deprem ülkesi olduğumuzu hiç unutmadan, sağlıklı ve sağlam yapılarda yaşamak hepimizin hakkı. Doğru su yalıtımı uygulamalarının binanın kalitesine katkısı yadsınamaz. Bu konuda tekrar tüm paydaşları bilinçli ve dikkatli olmaya davet ediyorum. Aynı zamanda toplumda da bu bilincin artması için, ev alırken kiralarken, su yalıtımlı olup olmadığına dikkat edilmeli, bu detay sorgulanmalıdır.  BİTÜDER olarak üzerinde durduğumuz “KALİTE” algısı, ancak toplumsal olarak bu konuda bilincin yükseldiği oranda artacaktır. Vatandaşlarımızı da bu konuda dikkatli olmaya, depreme dayanıklı uzun ömürlü binalara sahip olmak için ‘’ SU YALITIMI’’ olan binaları tercih etmelerini öneririm.

Etiketler:

BİTÜDER, Yönetim, Kurulu, Başkanı, Kemal, Çolakoğlu, Binaları, Deprem, Değil, Korozyondan, Zayıflamış, Olan, Taşıyıcı, Sistem, Yıkıyor

Paylaş:
İLGİLİ İÇERİKLERE GÖZ ATIN
Our site uses cookies. Learn more about our use of cookies: cookie policy

Sign Up for Our Newsletter