Yapı Magazin
Yeni Tasarım Anlayışları, Yeni Teknik ve Malzemeler, Çatıları Yeniden Şekillendiriyor

Yeni Tasarım Anlayışları, Yeni Teknik ve Malzemeler, Çatıları Yeniden Şekillendiriyor

 

 

Türkiye'de ve dünyada fark yaratan değerli üreticilerin ürünlerini çatı ustalığından gelen ciddi kültür birikimiyle sektöre sunan Nimeçatı, yenilikleri takip ederek geleceğe ilerliyor. Sektördeki yenilikleri incelediğimiz Nimeçatı Genel Müdürü Selçuk Aktepe ile keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik.  

 Tarih ve kültürün önemli bir parçası olan yapılar, yüzyıllardır şehir ve insan arasında derin bağlar kuruyor. Bir şehre kimliğini, tarzını kazandıran yapılarda ise ön plana çıkan önemli unsurlardan biri, çatı...  Yeniliğin hiç durmadığı inşaat sektöründe farklı tasarım anlayışları çatıları da gün be gün şekillendiriyor. Türkiye'de ve dünyada fark yaratan değerli üreticilerin ürünlerini sektöre sunan Nimeçatı'nın genel müdürü Selçuk Aktepe ile bir araya geldik ve keyifli söyleşimizde sektördeki yenilikleri değerlendirdik. Çatıların yaşam alanı olarak ilgi görmeye başladığını, bununla birlikte güvercinlikler, çatı pencereleri, merdiven kovaları gibi ihtiyaçlar için de artık yeni malzemeler ve uygulama tekniklerinin var olduğunu söyleyen Aktepe, "Çatılarda sıklıkla tercih edilen yeşil ve kırmızı tonlar, yerini daha koyu renklere bırakmış durumda. Gri, antrasit, kahverengi gibi renklerin oldukça ilgi gördüğünü söyleyebiliriz" diyor.  

Nimeçatı olarak sizler çatıları korunmanın, güvenin, huzurun, sağlıklı ve kaliteli bir yaşamın göstergesi olarak tanımlıyorsunuz. Çatılarla sürdürülebilir kent kültürü ve insan yaşamı arasında bir bağ kurmanızı istesek neler söylersiniz?

Yapılar, şehir tarihinin, kültürünün bir parçasıdır.  İstanbul’da yaşayan ve İstanbul’da gezmeyi, keşfetmeyi seven biri olarak benim semtlerle bağdaştırdığım pek çok yapı var. Semte bir tarz, bir kimlik kazandıran yapılarda ise çatılar ön plana çıkıyor.

Örneğin, Fatih… Beyazıt’a doğru gittiğinizde sol tarafta gördüğümüz İstanbul Üniversitesi ve onun gerisindeki tarihi binaların çatıları ya alaturka kiremittir ya da metal – çinko kaplamalardır. Bir çatı uzmanı olarak bu yapıları görmek ve eskiyen yapıların modern malzemelerle asıllarına uygun bir şekilde yenilendiğini görmek bizlere çok büyük bir motivasyon sağlıyor.

Kapalı Çarşı’da çatılarla ilgili bir renovasyon yapıldı ve oralarda tarihi dokuya uygun malzemeler kullanıldı. Boğaza doğru indiğimizde tarihi konaklarımızın çatılarında da aynı şekilde tarihi dokunun korunuyor olması bize mutluluk veriyor.  Çünkü şehirle yapıyı, yapı ile de çatıyı birbiriyle ilişkili ve insanı çok etkileyen unsurlar olarak görüyorum.  Bu yapıları koruyamazsak, şehrin kimliğini kaybedeceğini, insanla bağının kopacağını düşünüyorum.

“Geçmişten günümüze uzanan süreçte çatı aralarının kullanımı oldukça arttı”

İnsanlar eskiden çatıları yağmur, sel, kar gibi fiziksel etkilere karşı güvenilir bulmadığı için, yaşam alanı olarak kullanmak istemezlerdi. Artık bu bilincin değiştiğini görüyoruz. Özellikle kentsel dönüşüm ve bina yenilemelerinde de birçok semtte müteahhitler çatı dublekslerine ihtiyaç duyuyor. Hem bina sakinlerine ayını metrekarelere yakın konut sağlayıp hem de yapılacak olan dönüşümün maliyetinin çıkartılmasına katkı sağlayan çatı katları ya da son kat çatı daireler oldukça yaygınlaştı.

Yapı sektörü her geçen gün gelişen teknolojilerle yenilenen, gelişimin hiç durmadığı bir sektör. Türkiye'de ve dünyada ürünleriyle, teknolojileriyle fark yaratan değerli üreticilerin ürünlerini sektöre sunuyorsunuz. Şu sıralar çatı alanında en sık tercih edilen, talep gören, merak edilen yenilikler nelerdir?

Çatının kullanımına bağlı olarak doğal ışık alan güvercinlikler, teraslar gibi alanlar oluşmaya başladı. Bu alanların kullanımı, sektöre sunduğumuz yeni teknolojik ürünlerle mümkün olmaktadır.  Hem kentsel dönüşümde çatı katlarının kıymetli hale geldi hem de çatılar için sunduğumuz inovatif çözümler artmış oldu. Güvercinlikler, çatı pencereleri, merdiven kovaları gibi ihtiyaçlar için de artık yeni malzemeler ve uygulama teknikleri mevcut. 

İklim değişikliğine bağlı olarak aşırı yağışlar; diğer taraftan enerjide dışa bağımlı ülkemizde bu ihtiyacın artması ve enerji maliyetlerinin artmasıyla beraber çatılarda ısı yalıtımı konusunda uygulamalar önem kazandı. En önemli talepleri ısı ve su yalıtımında alıyoruz.

Bir diğer talebi de tasarım açısından yenilik getiren malzemelerden alıyoruz. Şu sıralar renkli malzemeler tercih edilmeye başlandı. Çatılarda sıkılıkla tercih edilen yeşil ve kırmızı tonlar, yerini daha koyu renklere bırakmış durumda. Gri, antrasit, kahverengi gibi renklerin oldukça ilgi gördüğünü söyleyebiliriz. 

“Isı yalıtımını sağlayacak katmanlara, su yalıtımını sağlayacak malzemelere ve çatının mimari tasarımına uygun ürünler öneriyoruz”

Sizin de söylediğiniz gibi “Doğru iş ve ideal sonuca ulaşmak için, doğru malzeme gerekir. Bir yapıyı rüzgar, yağmur, kar, dolu, don, yoğuşma gibi doğal etkilerden koruyan çatılarda önemsenen detaylardan biri çatı kaplama malzemeleri. Çatı kaplama malzemelerinin sahip olması gereken özellikler nelerdir?

Doğru iş ve doğru malzeme güvenli, uzun ömürlü çatılarda asla vazgeçilemeyecek kriterler. Ancak çatının şekli de, bu kriterlerin belirleyicisi olduğu için çok önemli. Çatıya uygun malzemelerin belirlenmesi gerekir. Çok eğimli, çok kırımlı bir çatıda kil esaslı malzemelerin kullanılması uygun olmayacaktır. Bu tür çatılarda örtü malzemeleri öneriyoruz.

Mimari tasarım da çatı kaplama malzemelerini seçerken göz önünde bulundurmamız gereken etkenler arasında. Çatı geleneksel bir anlayışla mı, yoksa daha modern bir anlayışla mı tasarlanmış? Bunu saptayıp malzemelerimizi ona göre belirliyoruz.

Bir mimari projeyi oluşturan tüm unsurların fiziksel ve işlevsel özelliklerinin, üç boyutlu dijital gösterimlerle sektör paydaşlarına sunulmasına olanak sağlayan BIM teknolojisinin yaygınlığı dünyaya paralel olarak Türkiye'de artmaya başladı. Bu teknolojinin güvenli, uzun ömürlü, işlevsel çatıların inşa edilmesinde katkısı sizce ne olur?

Bu tarz uygulamalar çatı kaplamaları için kesinlikle çok önemli olacaktır. Çünkü BIM, inşaat başlamadan, kullanılması planlanan malzemenin bilgisini sanal ortamda görmemize ve çeşitli detaylara odaklanıp bu detaylarda çözümün nasıl sağlanacağını önceden analiz etmemize olanak sağlayan mükemmel bir teknoloji.

Kalkan duvarlar, baca dipleri, güvercinlikler, güvercinlik alınlarının kaplanması gibi uygulamalar odaklanılması gereken önemli noktalar. Bunların sadece klasik bir çizimle değil, teknolojinin sunduğu imkanlarla bilgisayar üzerinde üç boyutlu olarak görülmesi ve detaylarının çözülmesi sektör için önemli bir katma değer yaratacaktır. Çünkü, bazen bizlerin proje üzerinde çok yerinde gördüğü detaylar, uygulama esnasında yeterli çözümü sunmayabiliyor. Bu bakımdan BIM çok önemli bir teknolojidir ve biz çatı uzmanları da bu teknolojinin getirdiği olanaklardan istifade edeceğiz.

“Kaliteli ürünlerle birlikte, kökenimizden gelen uygulama deneyimini de sektöre sunarak fark yarattık”

Sanal ortamdaki 3D uygulamaların gerçek hayata taşınması ve maksimum performans almak, iş gücünü ve kaliteyi de ön plana çıkarmaktan bahsediyoruz. Sanal ortamda yaratılan değerlerin gerçek uygulamalarda yansıtılması için teknoloji – mühendis – usta ilişkisini nasıl kurulmalı?

Nimeçatı’nın çatı ustalığından kaynaklanan ciddi bir kültür birikimi söz konusu. BIM,  sistemin gelmesi aynı zamanda mühendislik açısından da bir profesyonelliği gerektirecektir.  Nimeçatı, modern ürünleriyle yeni teknolojilere ayak uydurabilecek mühendislik hizmeti verebilecek, BIM teknolojisinin her aşamasını en son çatı değerine dönüştürebilecek donanımlara sahiptir.

Biz hiçbir zaman sadece ürün satan bir firma olmadık. Kökenimizden gelen uygulama deneyimini, ürün satışlarımızda öne çıkarttık ve böylece sektörde fark yarattık. İstendiği anda teknik destek verebilme yetisine sahibiz. İhtiyaç duyan her sektör paydaşı, ürün seçiminden uygulamaya; uygulamadan iş sürecinde gidişatın takip edilmesine kadar her aşamada bizden teknik ve mühendislik desteği alabilirler.

Yapı kimyasalları, binanın işlevselliğini artıran aksesuarların sağlanması ve uygulanması noktasında sektöre hizmet veriyorsunuz. Buradan hareketle Nimeçatı ile beton katkılarını da konuşmak isteriz. Özellikle endüstriyel tesislerde taşıyıcı sistem olarak çelik, betonarme ve prefabrik betonarme gibi veya bunların çeşitli kombinasyonlarından oluşan farklı karma yapım teknikleri kullanıldığını biliyoruz. Mimari tasarım ve dayanım açısından beton katkılarının önemini nasıl değerlendirirsiniz?

Yapı oluşturulurken taşıyıcı sistem olarak inşa edilen betonarme kısımlarda ilave bir sıva veya boyayla kaplamaya ihtiyacın olmadığı tasarımlar söz konusu olabiliyor. Bu tarz yapıların inşaatında kullanılan brütal betonların yaygınlığı, dünyayla paralel olarak ülkemizde de artıyor. Beton yüzeyinde oluşabilecek kılcal çatlakların ve beton içerisinde agrega oluşumunu önleyen temiz yapı kimyasalları sayesinde hem istediğimiz estetik değerleri sağlıyor hem de ilave bir kaplamaya gerek duymadan dış koşullara karşı beton dayanımını artırıyoruz. 

Yüzeydeki suyun beton içerisine nüfuz etmesini önleyen yapı kimyasallarıyla betona yalıtım özelliği de kazandırabiliyoruz. Enjeksiyon tarzındaki yapı kimyasallarıyla beton ve çeliğin birleşmesini sağlayabiliyoruz. Yine yapı kimyasallarıyla, çelikte meydana gelecek korozyonun önüne geçebiliyoruz. Hem taşıyıcı sistemlerde hem de yüzeylerde kullanılabilecek aşınmayı önleyici katkılarımız mevcut. 

“Yanlış yapılmış bir iş varsa, öncelikle o yanlış düzeltilmeli daha sonra ise yapılması gereken doğru uygulama yapılmalı. Ancak burada ciddi bir mali kayıp söz konusu olabilir”

Projelerde teknik sorunlara cevap vermek üzere, aktif olarak sahada yer alıyorsunuz. Yapı kimyasallarının uygulaması konusunda sahada karşılaştığınız en belirgin teknik sorun nedir? Bu sorun nelerden kaynaklanıyor?  Yapı kimyasallarının uygulamasıyla ilgili sorunların çözümünde geçirdiğiniz süreçleri anlatır mısınız?

Şantiyelerde yapı kimyasalları ile ilgili algı, hissedilen her baş ağrısında ağrı kesici ilacın kullanılmasına benziyor. İnsanlar her katkının her yerde kullanılabileceğini düşünüyor. Halbuki yapı kimyasallarının kullanımı da ciddi bilgi gerektiren bir uygulama.  Basit bir örnek vermek gerekirse bir ıslak hacimde, banyoda kullanılması gereken sürme esaslı yapı kimyasalı ile bir havuz veya içme suyu deposunda kullanılması gereken yapı kimyasalı aynı değildir.

Biz yapı kimyasallarını kullanırken negatif basınç ve pozitif basınç şeklinde bir ayrım yaparız. İçerideki suyun dışarı çıkmasını önlemek veya dışarıdaki suyun içeri girmesini engellemek için bu ayrımın yapılması şarttır. Bu ayrıma göre de ihtiyaç duyulan yalıtım uygulaması yapılır. Her yalıtım malzemesini her yerde uygulayamazsınız. Örneğin, toprak altında kalmış bir perde duvarını düşünün. Buraya içeriden pozitif basınca dayanıklı bir ürün kullanmışsanız, içerideki malzeme dışarıdan gelen suya dayanamayacağı için zarar görecektir. Bu durumda toprak altında kalan perde duvarları kazıp oraya yeniden bir yalıtım yapmanız gerekir. Ardından toprak dolgusunu yeniden yapmak, bu arada içeride oluşacak hasarı da gidermek zorunda kalacaksınız. Burada yüksek bir maliyet söz konusu ama en azından hatanın geri dönüşü mümkün. Bazı hataların çözümü hiç yok.

Negatif basınca dayanıklı bir ürünün pozitif basınç için kullanılması ya da tam tersi pozitif basınca dayanıklı bir ürünün negatif basınç için kullanılması, sahada gördüğümüz en önemli uygulama hatası. Keza klasik katkıların ihtiyaç duyulmayan yerlerde kullanımı da önemli bir hata. Doğru yerde doğru malzeme ve doğru çözüm gerekir.  Bir de bazen tek bir uygulama su yalıtımı için yeterli olmayabilir. Önce betonun içerisine nüfuz edecek bir sürme malzeme belki ondan sonra da aynı yüzeye bitüm esaslı bir sürme malzeme uygulanması gerekebilir.

 

 

 

 

 

 

 

Etiketler:

Yeni, Tasarım, Anlayışları, Yeni, Teknik, Malzemeler, Çatıları, Yeniden, Şekillendiriyor

Paylaş:
İLGİLİ İÇERİKLERE GÖZ ATIN
Our site uses cookies. Learn more about our use of cookies: cookie policy

Sign Up for Our Newsletter