Röportajımıza genel bir değerlendirme ile başlamak isteriz. Günümüzde gelişen teknolojiler ve etkisi hala devam eden pandeminin inşaat sektörünün pek çok kolunda önemli değişimler yarattığı aşikar. Bu değişimler yalıtım sektörünü nasıl etkiledi? Bundan sonraki süreçte Ar-Ge'de, ürünlerde, üretimde satış ve pazarlamada sektörün geleceğini nasıl görüyorsunuz?
Pandemi süreci tüm sektörleri etkilediği gibi inşaat ve yalıtım sektörünü de ciddi ölçüde etkiledi, etkilemeye de devam ediyor. Bununla birlikte kurun etkisiyle artan maliyetler, yüksek faiz oranları gibi nedenlerle inşaat sektörünün toparlanma sürecinin yılın ikinci yarısına sarkacağını öngörüyoruz. Diğer taraftan pandemi süreci ülkemizde ve dünya genelinde tedarik zincirinde aksamalara neden oluyor. Biz de ODE olarak bu dönemde önceliğimizi, üretimde ve ürün arzında sürdürülebilirliği sağlamak olarak belirledik. Tüm tedarik, üretim ve dağıtım stratejimizi bu doğrultuda planladık. Sektör olarak da doğru bir planlama yapar, üretime ve ihracata odaklanırsak global arenada rekabet avantajı sağlayabiliriz. Çünkü günümüzde Almanya’nın doğusu ile Çin’in batısı arasında, üretim ve tedarik anlamında Türkiye ile baş edebilecek bir ülke yok.
Tüketicilere pozitif, teşvik edici ve marka algısı ile uyumlu deneyimler sunmak amacıyla 2021 için belirlediğiniz ‘CX ODE’ stratejisinden ve bu stratejinin pazardaki etkilerinden bahseder misiniz?
Tüketici dinamiklerinde son yıllarda teknolojinin gelişmesiyle başlayan ve pandemi ile birlikte hız kazanan değişim, müşteri deneyimini tüm şirketler için öncelikli bir konu haline getirdi. Günümüz tüketicileri yaşadıkları deneyime her zamankinden daha fazla önem veriyor. Tüketicilere pozitif, teşvik edici ve marka algısı ile uyumlu deneyimler sunan şirketler bir adım öne geçiyor.
Biz de yeni dönem stratejimiz CX ODE ile müşterilerimiz için daha fazla değer yaratmayı, talep ve beklentilerini en iyi şekilde karşılamayı hedefliyoruz. Bu doğrultuda ilk etapta yeni CRM sistemimiz ve bayi portalımız üzerine çalışmalara başladık.
“Yalıtım sanayisinde kabul gören uygulamalar hakkında paydaşlarımızı ve sektörümüzü daha detaylı bilgilendirmek üzere çeşitli yayınlar çıkartıyor, hizmetler geliştiriyoruz”
Bununla birlikte,
üretimde teknoloji kullanımı arttıkça ürünlerin özellikleri de değişiyor ve gelişiyor. Biz de ODE olarak, yalıtım sanayisinde kabul gören uygulamalar hakkında paydaşlarımızı ve sektörümüzü daha detaylı bilgilendirmek üzere çeşitli yayınlar çıkartıyoruz ve hizmetler geliştiriyoruz. Bu kapsamda son olarak Teknik Yalıtım Ürünleri klasörü hazırladık. Dünyada ve ülkemizde enerjinin yerini ve önemini güncel veriler ışığında paylaştığımız, ısı yalıtımı alanındaki uygulama ve örnekleri de kapsamlı bir şekilde ele aldığımız Isı Yalıtımı kitabımızı da kısa bir süre içerisinde çıkaracağız. Bu çalışmalarımızın yanı sıra çevrim içi sistem seçim aracımız ODE Select, satış sonrası hizmetleri de kapsayan ODE Proje Hizmetleri ve sektörde bir ilk olan ODE BIM Kütüphanesi ile de paydaşlarımıza katkı sunmaya devam ediyoruz. Önümüzde süreçte de müşterilerimizin hayatını kolaylaştırmaya, onlar için değer yaratmaya devam edeceğiz. Çünkü ODE olarak biz paydaşlarına değer yaratamayan hiçbir organizasyonun, markanın başarılı olamayacağına inanıyoruz.
Kurum içi girişimcilik, operasyonel mükemmellik, dijital dönüşüm noktasında ODE bünyesinde şu sıralar nasıl adımlar atılıyor?
Geçen yılki stratejimiz olan; K’si Kurum İçi Girişimcilik, O’su Operasyonel Mükemmellik, D’si ise Dijital Dönüşüm’ü temsil eden KOD2020’yi, CX ODE’nin yanında uygulamaya devam ediyoruz. Tüm üretim-hizmet süreçlerimizi, bu strateji doğrultusunda şekillendiriyoruz. ODE’nin iletişim ve paylaşım odaklı bir kurum kültürü var. Özellikle uzaktan çalışma sürecinde çalışanların iletişimini sağlamak, kuruma karşı aidiyet hislerinin ve memnuniyetlerinin devam etmesi her zamankinden daha büyük önem kazandı. Biz de bu doğrultuda çalışanlarımızın mesleki ve kişisel gelişimlerine katkı sunacak projeleri hayata geçiriyoruz. Bu süreçte başlattığımız mentorluk sistemini güçlendirerek kurum içi girişimciliği artırdık. Bunun yanı sıra, yetenek gelişimini sadece insan kaynaklarının sorumluluğunda değil liderlik kültürlerinin bir parçası olarak gören şirketlerin başarıya ulaşacağına inanıyoruz. Bu kapsamda hayata geçirdiğimiz deneyimsel öğrenme programları ile yöneticilerimizin ve yönetici adaylarımızın yetenek yönetimi konusunda sorumluluk almalarına katkı sunuyoruz.
“Üç yıl içinde ciromuzun yüzde 3’ünü Ar-Ge ve dijitalleşmeye ayıracak, Ar-Ge ekibimizi de üç kat büyüteceğiz”
Dijitalleşme alanındaki çalışmalarımıza da özellikle son yıllarda hız kazandırdık. Bu kapsamda geçen yıl belirlediğimiz 16 dijitalleşme konusunu uygulamaya almak üzere çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Dijital dönüşümü gerçekleştirirken daha çevik, yalın ve verimli süreçler tasarlamayı hedefliyoruz. Küresel yolculuğumuzda en önemli gücümüzü Ar-Ge ve inovasyona verdiğimiz önem ile bu alandaki yatırımlarımız oluşturuyor. Bu bakış açısıyla Eskişehir fabrikamızda kurduğumuz Ar-Ge biriminde çok güçlü bir mühendis kadromuz ve dünya standartlarında test ünitelerimiz bulunuyor. Bu yıl itibarıyla uygulamaya aldığımız beş yıllık stratejik planımız çerçevesinde de her zaman olduğu gibi Ar-Ge ve inovasyonu önceliğimize aldık. Bu kapsamda Ar-Ge&İnovasyon yol haritamızı ve beş yıllık dijital dönüşüm aksiyon planımızı da devreye soktuk. Önümüzdeki üç yıl içinde ciromuzun yüzde 3’ünü Ar-Ge ve dijitalleşmeye ayıracak, Ar-Ge ekibimizi de üç kat büyüteceğiz. 2023 yılına kadar da kapasite artışı, dijital dönüşüm ve Ar-Ge için 125 milyon TL yatırım hedefliyoruz. Bu yatırımlarla birlikte ilklere imza atmaya ve yalıtım sektörünün öncülerinden biri olmaya devam edeceğiz. Şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonra da paydaşlarımız, sektörümüz ve ülkemiz için değer yaratmayı sürdüreceğiz.
“Yeni yatırımımız ile Türkiye elastomerik kauçuk köpüğü pazar büyüklüğünün iki katı kapasiteye ulaşarak, 1991 yılından günümüze bu ürün grubunda sürdürdüğümüz liderliğimizi daha da pekiştireceğiz”
Türkiye’nin yüzde 100 yerli sermayeli önemli yalıtım şirketlerinden biri olarak, R-Flex elastomerik kauçuk köpüğü ısı yalıtım malzemesinde 100 milyon TL’lik bir yatırım için düğmeye bastınız. Yatırımın detaylarından, hedeflerinden ve sektör için öneminden bahseder misiniz?
R-Flex elastomerik kauçuk köpüğü ısı yalıtım malzemesini bu zamana kadar yalnızca Tekirdağ-Çorlu’daki tesislerimizde üretiyorduk. Şimdi aynı malzemeyi Eskişehir’de de üretmek üzere 100 milyon TL’lik bir yatırım gerçekleştiriyoruz. Eskişehir’deki üretim kampüsümüzde 20 bin metrekare kapalı alanda kuracağımız yeni üretim tesisi ile birlikte elastomerik kauçuk köpüğü kapasitemizi dört kat artırarak, toplamda yıllık 18 bin tona çıkarıyoruz. Bu yatırım ile Türkiye elastomerik kauçuk köpüğü pazar büyüklüğünün iki katı kapasiteye ulaşarak, 1991 yılından günümüze bu ürün grubunda sürdürdüğümüz liderliğimizi daha da pekiştireceğiz. Aynı zamanda yine bu üründe, Çin ile Almanya arasındaki coğrafyada en büyük üretici konumuna geleceğiz. Bu yılın sonunda üretime başlamayı hedeflediğimiz tesisimizde 150 kişiye de istihdam sağlayacağız. Tüm bu gelişmelerin yalnızca ODE için değil sektörümüzün büyümesi ve gelişmesi adına da son derece önemli olduğuna inanıyoruz.
R-Flex elastomerik kauçuk köpüğü, tesisattaki soğuk-ılık hatlar ve soğutma sistemlerinin yalıtımında en çok tercih edilen marka. R-Flex ile Türkiye’de sektör liderliğini üstlenirken Avrupa’da ise ilk üç büyük oyuncu arasında yer alıyor, bu markamızın ürün gamını yenilikçi ürünlerle genişletiyoruz. 2019 yılında çıkardığımız R-Flex Diamond, µ≥ 11.000 değeri ile Türkiye’deki ilk ve tek en yüksek su buharı difüzyon direnç katsayılı elastomerik kauçuk köpüğü olma özelliğini taşıyor. Diğer taraftan yalıtımda kullanılan ürünün kalınlığı, enerji verimliliğine direkt olarak etki ediyor. ODE olarak bu konuya büyük önem veriyoruz çünkü doğru yalıtım uygulamalarıyla hem fazla enerji harcanmasının önüne geçerek geleceğimizi koruyabilir hem de dışa bağımlı enerji tüketimimizi azaltabiliriz. Bu doğrultuda 2019 yılında levha grubumuzda 60 mm kalınlıkta ürünler üretmeye başlamıştık. Geçen yıl ise 40 mm kalınlıkta boru üretimi gerçekleştirdik. R-Flex ve tüm diğer ürün gruplarımızda yalıtım sektörüne değer katan, çevreye ve insan sağlığına duyarlı, yenilikçi ürünler geliştirmeye devam edeceğiz.
Bu yıl 18’incisi düzenlenen Yalıtım Sektörü Başarı Ödülleri’nde iki ödül kazandınız. ODE R-Flex 40 “Yılın Isı Yalıtımı Ürünü” olurken, Epikon Aflame ise “Yılın Su Yalıtım Ürünü” ödülüne layık görüldü. R Flex’i konuştuk. Peki, Epikon Aflame’e bu ödülü getiren temel etkenler neler oldu?
Sektörün en prestijli organizasyonlarından Yalıtım Sektörü Başarı Ödülleri’nde iki ödül kazanmamızı sağlayan temel etken Ar-Ge birimimizdeki başarılı çalışmalar. Başta Batı Avrupa olmak üzere pazarın ihtiyaç ve taleplerine göre yenilikçi ürünler geliştirdiğimiz ürünlerin ödüle layık görülmesi bize gurur veriyor. Epikon Aflame, Türkiye’de ilk kez -30 derece soğukta bükülme dayanımına sahip versiyonları da bünyesinde barındıran Epikon membran serimize geçen yıl eklediğimiz dört yeni ürünümüzden biri. Yüzde 1.000 uzayan esnek formüllü ürün; üzeri silis kumu kaplı, yoğun SBS katkılı, dolgu malzemesi içermeyen, 5 mm kalınlığında, -30°C soğukta bükülme değeri ve yüksek gramajlı keçeye sahip, 1000/800 N/50 mm çekme mukavemetiyle temel ve perde detaylarında yüksek su basıncına dayanıklı bir elastomerik bitümlü membran. Bu gelişmiş özellikleri sayesinde yapıları uzun yıllar boyunca suyun istenmeyen etkilerinden koruyor.
