Batum'un Dinamik Yapısına Uyum Sağlayan Terzioğlu Villaları: Mahremiyet, Sosyal Alanlar Ve Sürdürülebilir Tasarimin Mükemmel Dengesini Sunuyor

Batum’un hızla gelişen dinamiklerine uyum sağlayan Terzioğlu Villaları, modern yaşamın ihtiyaçlarını karşılamak üzere tasarlanmış bir yaşam alanı sunuyor. İki sıralı yapı, mahremiyet ve sosyal etkileşimi dengelerken, kullanıcılarına özel iç bahçeler, eğimli çatılar ve sürdürülebilir peyzaj unsurlarıyla zenginleştirilmiş bir çevre sağlıyor. Her bir ünite, özgün kimliğini korurken, sakinleştirici ortak alanlar ve enerji verimliliği odaklı tasarım, Batum’un subtropikal iklimine mükemmel uyum sağlıyor. GOOA Architects Kurucusu Mimar Emre Arslan, projeyle ilgili olarak şunları söyledi, “Projeye baktığınızda, kendini güçlü bir şekilde ifade eden iki sıralı yapı görüyorsunuz. Bu yapılar, kendi içinde 8 farklı üniteden oluşuyor. Ayrımları yaparken, her bir ünitenin mahremiyetini korumasını ve aynı zamanda bu bütünlük içinde kendini farklı bir şekilde ifade etmesini sağlamayı hedefledik.”

“Terzioğlu Batum Villaları” projesinin tasarımında, yapıların araziye paralel konumlandırılması ve her bir bloğun orta avluya doğru ritmik bir şekilde çekilmesi, bina yerleşiminin estetik ve fonksiyonel açıdan nasıl bir etki yaratmasını amaçladı? Bu stratejinin, villaların genel atmosferiyle nasıl bir ilişki kurduğunu düşünüyorsunuz? 

Öncelikle, bu sorunuza arazinin konumunu açıklayarak cevap vermek isterim. Terzioğlu Villaları, Batum’da, havaalanı ile şehir merkezini birbirine bağlayan aks üzerinde yer almaktadır ve 24 saat canlı bir yaşamın sürdüğü hareketli bir bölgededir. Projemizi geliştirirken, blokları ana aksa dik ve araziye paralel şekilde, kendini tekrar eden bir ritimde konumlandırdık. Bu düzenle, iki hat arasında oluşturulan orta avlu, kullanıcılar için ortak kullanım alanları sunarken, dış dünya ile de kontrollü bir bağ kurmaktadır.

“Batum’un hareketli aksına paralel, sosyal yaşamı destekleyen yarı kamusal avlular ve mahremiyet sağlayan özel bahçelerle dengelenmiş bir yaşam alanı tasarladık”

Ortak kullanım alanları ve özel bahçe alanları arasındaki ayrım, projenin hem sosyal etkileşimi teşvik etme hem de bireysel mahremiyeti sağlama açısından önemli bir yer tutuyor. Bu dengeyi sağlamak için hangi tasarım çözümleri geliştirdiniz? Özellikle, ortak alan ile özel alan arasındaki sınırın görsel ve işlevsel açıdan net bir şekilde belirgin olmasını sağlamak için hangi detaylar üzerinde durdunuz?

Ritmik olarak sıralanan bloklar, ortak alan ile özel alan arasında bir hat oluşturmakta. Parsele paralel konumlanan bu bloklar arasında oluşturulan avlu, her bir evin girişine hizmet ederken aynı zamanda ev sahiplerinin sosyalleşebileceği bir alan yaratmaktadır. Batum'un eski Sovyet dönemi şehri olduğunu göz önünde bulundurursak, eski Sovyet şehirlerindeki konut tipolojilerinde, konut blokları genellikle parseli çepeçevre sarar ve ortada dış dünyadan tamamen izole avlular bulunur. Bu tipolojiyi referans alarak ve esneterek, biz de ana aksa bakan cepheyi açarak yarı kamusal bir avlu tasarladık. Böylece, sosyal alanlarla dış dünya arasında kontrollü bir bağ kurmayı amaçladık.

Evlerin iç mekânlarına girdiğimizde ise, komşularla olan ilişkiyi izole eden ve mahremiyeti sağlayan peyzaj yüzeyleriyle özel bahçe alanları oluşturduk. Bu sayede, her bir ev sahibi, kendi mahremiyetini koruyarak sosyalleşebileceği ortak alanlardan ayrılabilmektedir.

Dikey yapı elemanı olarak tasarlanan yapı kabuğunun, çatıda ve üst katlarda saçağa dönüşmesi ile ilgili olarak, bu mimari özelliğin hem fonksiyonel hem de estetik açıdan taşıdığı anlam nedir? Özellikle Batum’un iklim ve çevresel koşullarını göz önünde bulundurarak, çatı elemanının yapısal dayanıklılığına ve ısıtma/soğutma gibi enerji verimliliği sağlama özelliklerine olan katkıları hakkında neler söyleyebilirsiniz?

Dikey yapı elemanı olarak tasarladığımız yapı kabuğu farklı geometrilerde bir araya gelerek çatı elemanına oradan saçağa dönüşerek yatay aki hareket desteklenmiştir. Eğimli çatılar Batum’un nemli subtropikal iklim koşullarına uygun olarak tasarlanmıştır.  Özellikle eğimli çatı formunu tercih etmemizin sebeplerinden bazılarını şu şekilde sıralayabiliriz; 

Batum'un sık yağış alan iklimine karşı etkili su tahliyesi sağlamaktadır.

Çatı eğim açısı ve çatılarda öngördüğümüz izolasyonla beraber ısı izolasyonu sağlayarak yaz ve kış optimum iç mekan ısı değerlerini sağlamakta. 

“Oluşturduğumuz özel iç bahçeler, kullanıcıların kendi iç dünyalarını yansıtabileceği, yalnız kalabileceği ve yoğun şehrin aksine sakinlik bulabileceği bir kaçış noktası sunuyor”

İç bahçelerdeki serinleme havuzları ve peyzaj alanları gibi unsurlar, sakinlerin özel alanlarında rahatlamayı ve mahremiyeti sağlamayı hedefliyor. Bu tasarımların, yerel kültür ve yaşam tarzı ile nasıl bir uyum içinde olduğunu düşünüyorsunuz? Ayrıca, peyzajın sakinlerin hem estetik hem de fonksiyonel ihtiyaçlarına nasıl hitap ettiğini değerlendirebilir misiniz?

Batum, yukarıda da belirttiğim gibi yeniliğe açık ve hızla gelişen bir şehir. Bu bağlamda, kullanıcı ihtiyaçları da yeniliği çok hızlı bir şekilde kabullenebiliyor. Bu noktada, oluşturduğumuz özel iç bahçeler, kullanıcıların kendi iç dünyalarını yansıtabileceği, yalnız kalabileceği ve yoğun şehrin aksine sakinlik bulabileceği bir kaçış noktası sunuyor. Serinleme havuzları ve peyzaj tasarımı da bu anlayışla şekillendirildi.

Projeye özel masif seperatörler ile yapılan özel alan ayrımları, mahremiyetin sağlanmasında önemli bir rol oynuyor. Bu malzeme ve yapı elemanlarının tasarımda seçilmesindeki motivasyon nedir? Bu ayrımların görsel etkisi ile sakinlerin günlük yaşamlarına olan katkılarını nasıl birleştirerek tasarımda bütünlük sağladınız?

Projeye baktığınızda, kendini güçlü bir şekilde ifade eden iki sıralı yapı görüyoruz. Bu sıralı yapılar, kendi içinde 8 farklı üniteden oluşmakta. Ayrımları yaparken, her bir ünitenin hem mahremiyetini korumasını hem de bu bütünlük içinde kendini farklı bir şekilde ifade etmesini sağlamak istedik.