Güvenilir ve sağlam yapıların inşa edilmesi için betonun durabilitesi önemlidir. Beton dizaynında dayanım ve durabiliteye etki eden ana faktörler nelerdir? Beton çeşidine göre dayanım ve durabilite de değişkenlik gösteriyor. Polisan Kimya olarak sektöre sunduğunuz beton katkılarında hangi özelliklerin olmasına dikkat ediyorsunuz? Sektöre sunduğunuz beton katkılarının durabilite ve korozyonu önleme noktasında kullanıcıya sunduğu avantajlar nelerdir?
Gökhan Yılmaz (Polisan Kimya Beton Katkıları Satış Müdürü): Betonun durabilite ve dayanım olmak üzere iki önemli özelliği bulunuyor. Bu noktada Polisan Kimya olarak bir yandan kullanıcılarımıza iki özelliği birden sunarken bir yandan da en ekonomik çözümün sağlanmasında yardımcı oluyoruz. Böylece en iyi teknik destek ekibimiz sayesinde kullanıcılar, en yüksek dayanımı ve en iyi durabiliteyi en düşük maliyetle karşılayabiliyor. Tüm çalışmalarımızın arkasında yer alan AR-GE ekibimiz, aslında başarılarımızın temelini oluşturuyor. Aynı zamanda satış ekibimiz de kalifiye çalışanlardan oluşuyor ve kullanıcı taleplerini çok net şekilde biliyorlar.
Dayanım noktasında kullanıcılar bir beton satın alırken bu ürünün C20, C30 ya da C40 olduğunu numune kırıldıktan sonra görebiliyor. Betonlar, reçete tarafıyla dayanım arasında geçen bir aylık zamanda numunesi tazeyken alınmış ve sonucu daha sonra belli olacak bir ürün. Dolayısıyla burada ciddi bir AR-GE çalışmasının yapılması gerekiyor. Çünkü satın alınan ürünün 28 gün sonra vereceği dayanım miktarına bedel ödeniyor.
Durabilite ise, yapının çevre koşullarına karşı 50-100 sene dayanımını sağlayacak olan tarafıdır. Bu noktada ana koşulu sağlarken bunun en düşük maliyetle yapılabilmesini olanaklı kılıyoruz. Düşük maliyetten kasıt, reçeteden taşımaya ve 28. günün sonuna kadar düşük maliyetle doğru dayanımı vermesidir. Dolayısıyla bizim burada kriterimiz en ekonomik ürünü, dayanım ve durabilitesi yüksek şekilde sunmaktır.
28 günlük deneme sürecinden bahsettiniz. Polisan Kimya’nın ürünü denemek için AR-GE alt yapısıyla birlikte 28 gün testleri yapılıyor. Ürün sahaya girmeden önce 28 gün içeride de o veriler aslında alınabiliyor. Bu süreçten biraz bahsedebilir misiniz?
Gökhan Yılmaz: 28 gün testlerinde katkıdan ziyade betonun denemesinden bahsediyoruz. Betonun içeriğine girenlerden biri olan kimyasal katkı, 28 gün sonraki dayanımı da etkileyen ana faktörler arasında yer alıyor. Bu nedenle ürünü sektörle buluşturmadan önce TÜBİTAK onaylı ve tüm fabrikalarımızda bulunan AR-GE laboratuvarlarımızda elemeleri yapıyor, 7. ve 28. günkü dayanım sonuçlarını karşılaştırıyoruz. Olumlu sonuçları aldıktan sonra ürünü sektöre sunuyoruz. Bayilerimize gerekli bilgileri ilettikten sonra satış yapılıyor ve bina yapılmaya başlandıktan sonra artık gerçek üretim numuneleri alınmaya başlanıyor. Sahada artık yaşanılacak yapıların beton numuneleri alınmış oluyor. Böylece 28 günlük süreç sürekli işler noktaya geliyor. 25 tonluk beton taşıyan bir tankerle yaklaşık 5- 6 bin m³ beton dökülüyor.
Kuzey Irak'ta beton katkısına "derman" deniliyormuş. bu isim çok hoşumuza gitmişti, biz de tam olarak betona derman olmak istiyoruz.
“Kimyasal katkı betonun dermanıdır, Polisan Kimya olarak betonun derdine derman olmaya çalışıyoruz”
Polisan Kimya; yapı kimyasalları, Adblue, formaldehit ve reçineleri olmak üzere farklı alanlarda kullanıcılara hizmet sunuyor. Farklı iş kollarında faaliyet göstermek sektörde nasıl ayrıcalıklar kazandırıyor? Bu noktada kullanıcıya özel çözümler de sunuyor musunuz?
Gökhan Yılmaz: Polisan Kimya olarak yapı kimyasalları, Adblue, formaldehit ve reçineleri olmak üzere 3 farklı iş kolunda hizmet sunuyoruz. Yapı Kimyasalları ve Formaldehit ve Reçineleri iş kollarımızda da farklı ürün gruplarımız var. Böylece, müşterilerimize farklı iş kollarında kaliteli hizmet sunarken, değişen piyasa koşullarında alternatif ürünlerimiz ile sürdürülebilir büyümeyi sağlayabiliyoruz. Örneğin, pandemi dolayısıyla, yeraltı ve tünel projelerinin yavaşladığı dönemde, çimento ve beton katkıları satışlarına ağırlık verebilirken, inşaat sektörünün nispeten yavaşladığı bir dönemde de, reçine satışlarımızda, ihracatın da katkısıyla, rekor seviyede gelir artışı kaydedebildik. Bu nedenle, faaliyette bulunduğumuz iş kollarında kurumsal müşteri portföyümüzü büyütmek, katma-değerli ürün portföyümüzü, sürdürülebilirlik odaklı ürünler ile geliştirmek de önceliklerimiz arasında yer alıyor. Böylece, paydaşlarımıza sağladığımız faydalar da artıyor.
2021 yılında Yeni Reçine Tesisi’nin temelini attınız. Yeni üretim tesisi, enerji verimliliği, karbon emisyonu ve kaynakların kullanımı noktasında hem ülke ekonomisi hem de sektöre nasıl katkılar sağlayacak?
Gökhan Yılmaz: Avrupa Yeşil Mutabakatı’nın ardından artık tüm yapılan yatırımların sürdürülebilirlik tarafına hizmet etmesi isteniyor. Polisan Kimya da bu noktada çok ciddi yatırımlar yapıyor. Yeni reçine tesisimiz, sağlayacağı standartlar ile global olarak kabul görmüş bazı özel belgelere sahip olacak. Yeni reçine tesisimizde sadece kapasite artırmıyoruz aynı zamanda sektöre yeni ürünler de sunmayı hedefliyoruz. Sürdürülebilirlik ana ilkemizi destekleyecek nitelikte olan yeni tesisimiz, Endüstri 4.0 standardında, tam otomasyon, teknolojik bir tesis olacak.
“Yapı kimyasalları alanında tüm ürün gamına sahip olarak temelden, yapının finalize edilmesine kadar bütüncül çözümler sunmayı hedefliyoruz”
İnovatif, yenilikçi ve çevresel performans özellikleri yüksek ürünlere yönelik AR-GE çalışmalarınıza devam ediyorsunuz. Güncel AR-GE çalışmalarınız ve yenilikçi ürünlerinizden bahseder misiniz?
Gökhan Yılmaz: Kimya tarafında yapmaya çalıştığımız çeşitli ürünler bulunuyor. Polisan Kimya’nın gelecek vizyonunu belirlediğimiz “Gelecek Yapıda” isimli bir konferans düzenledik ve bu konferansta Polisan Kimya’nın beşinci ve onuncu yılında nasıl bir yol izleyeceğini belirledik. Benim de öncülük ettiğim “Emin Adımlar” projesi bulunuyor. Burada yapı kimyasalları tarafında tüm ürünleri barındıran bir ürün gamına sahip olmak hedefiyle birtakım çalışmalar yapmaya karar verdik. İnşaatın en temel aşamasına yani betonun içindeki çimentonun kimyasal katkısına kadar inmiş durumdayız. Kısacası çekirdekten başlıyoruz ve içinde yaşanılacak olan odanın son katındaki boyayı da bitirip çıkana kadar tüm kimyasal ürünleri sağlayabilir hale gelmeye çalışıyoruz. Oradaki seramik yapıştırıcısından duvardaki mantolamanın yapıştırıcısına, su izolasyon ürünlerinden beton kimyasalına kadar birbirinden farklı tüm alanlarda olmayı hedefliyoruz. Burada hem boyanın hem de kimyanın ciddi bir birikimi ve iş ortaklığı bulunuyor. Eksik tarafları belirleyip tamamlayarak başlamayı planlıyoruz.
“Arkamızda Polisan Kimya var korkmuyoruz”
Röportajın ikinci bölümünde Polisan Kimya Bayisi Yaylacılar Nakliyat Firma Yetkilisi Ali Sukas ile Polisan Kimya ile iş birliklerini, sundukları hizmetleri ve operasyonel mükemmellik için dikkat ettikleri noktaları konuştuk.
Öncelikle Yaylacılar Nakliyat’ın sektördeki faaliyetlerinden ve sunduğu hizmetlerden konuşmak isteriz. Okuyucularımız için Yaylacılar Nakliyat’ın kuruluşundan ve hizmet kalitesinden biraz bahseder misiniz? Yaylacılar Nakliyat olarak Polisan Kimya tarafına nasıl hizmetler sunuyorsunuz? Aynı zamanda operasyonel mükemmelliğin de içindesiniz. Polisan ürünlerinin satışını gerçekleştirdiğiniz referans projeler nelerdir? hangi bölgelerde satıyorsunuz, referans göstereceğiniz projeler var mı?
Ali Sukas: Yaylacılar Nakliyat 1988 yılında Samsun Ladik’te kuruldu. Aslında 1980 yılında devlet tarafından kurulan bir çimento fabrikasının nakliyat işleri ve çimento bayiliği ile sektöre başladık. Başlarda sadece çimento ve nakliye ile ilgilensek de zamanla bayilik sistemine geri döndük. Polisan Kimya ile tanışmamız da bu şekilde oldu. Polisan Kimya’nın 5 yıldır hem bayiliğini yapıyoruz hem de Karadeniz bölgesindeki bütün nakliyelerini gerçekleştiriyoruz. Aynı zamanda beton katkı maddelerinde, yurt dışı dâhil tüm nakliyelerini yapıyoruz. Beton çok riskli bir ürün ve bir problem çıktığında ya binayı yeniden yıkmak ya da sıkıntıları kabul etmek gerekiyor. Polisan Kimya ile güzel bir iş birliğimiz var ve yıllardır kalite noktasında hiç problem yaşamadık. Fakat genel olarak Türkiye’nin en büyük sıkıntılarından birinin özellikle beton santrallerde çalışan personelin eğitimi olduğunu ve eğitim noktasında bir standart getirilmesi gerektiğini düşünüyorum.
Yaylacılar Nakliyat olarak biz sadece beton tesislerine ürün veriyoruz; ama geçen sene Bafra’da hayata geçirilen bir projede yer aldık.
"Polisan’ı kaliteli ve güvenilir olduğu için tercih ediyoruz"
Gökhan Yılmaz: Beton yol konusu THBB ve TÇMB’nin de önem verdiği oldukça ciddi bir konu. Çünkü dışarıya bağımlılığımızın oldukça az olduğu alanlardan biri ve kullanılan bütün ürünler Türkiye’de üretiliyor. Bir asfalt yola oranla beton yol konusu son zamanların en önemli konusunu oluşturuyor ve çok fazla akademik çalışma yapılıyor. Eğitim konusunda da Polisan Kimya olarak Katkı Üreticileri Birliği’ne üyeyiz ve bu birlik Türkiye Hazır Beton Birliği ile ortak projeler gerçekleştiriyor. Bu noktada ortak laboratuvar çalışanlarına bir eğitim düzenleniyor ve biz de sponsor oluyoruz. Eğitim alan kursiyerler iki ya da üç gün boyunca bizim laboratuvarımızda kalıyor. Böylece süreci sadece pratikte öğrenmiş olmuyor aynı zamanda uygulama aşamasını da görmüş oluyor. Kalifiye eleman konusu çimento sektöründe ciddi bir problem ve eğitimli personele, doğru çözüm ortaklarına ve iyi ürüne ihtiyaç var.
Polisan Kimya ile çalışmaya başladığınızda beklentileriniz nelerdir ve Polisan Kimya ile iş birliğiniz size lojistik, tedarik ve satış sonrası hizmetlerde ne gibi avantajlar sağladı? Polisan Kimya markası pazarda size göre diğer markalar arasında nasıl bir konuma sahip? Müşteri memnuniyeti noktasında Polisan Kimya size hangi katkıları sunuyor?
Ali Sukas: Polisan Kimya ile iş birliğimiz ilk başladığında sadece satış yapacağımızı düşündük fakat zamanla nakliyenin de uygun olduğuna karar verdik. Süreç içinde nakliyeyi biraz geliştirip yurt dışı belgesi aldık.
“Bina yapmaktan ve projelerden vazgeçmeyeceğiz”
Polisan Kimya ve bayi olarak ülkenin yapı tarafını ve ekonomi tarafını değerlendirmenizi rica etsek neler söylersiniz? Karşılaştığınız zorlu durumlar var mı? Varsa bunlara ürettiğiniz çözümler neler? Bayiniz ile birlikte entegre olarak çözüme ulaşma süreçlerinizden bahsedebilir misiniz?
Ali Sukas: Polisan Kimya gibi, kökleri 58 yıl öncesine dayanan, kurumsal bir müşterimiz olduğu için şanslıyız. Türkiye’de çok büyük bir kentsel dönüşüm olduğu için sanayi ve yapı tarafına büyük iş düşüyor. Bu potansiyeli de göz önünde bulundurunca, Yaylacılar Nakliyat olarak korkmuyoruz.
Gökhan Yılmaz: Polisan Kimya olarak değişen durumlara hızlı adapte olabiliyoruz. Örneğin pandeminin birinci dalgasında tonajlar yüzde 50-60 civarında düşerken, aynı yılın haziran ayında ürün yetiştiremedik. Yapı tarafında da genç nüfus devam ediyor. Barınma ve alt yapıya olan ihtiyaç inşaat sektörünün hızla ilerleyeceğini gösteriyor. Alt yapı noktasında metro inşaatlarına yönelik projeler devam ediyor. Dolayısıyla inşaat sektörünün önünde birtakım krizler ve durgunluklar olabiliyor; ama ana lokomotif sektör olduğu için yavaşlasa da hiçbir zaman tamamen duracağını düşünmüyorum. Yakın coğrafyamızda da Türkiye’de de inşaat sektörü büyümeye devam eder. Yaylacılar Nakliyat ile beraber yurt dışında da başarılı işlere imza atacağımıza inanıyorum.