Yapı Magazin
Daikin, Enerji Verimliliği Stratejileriyle Şehirlere Değer Katıyor

Daikin, Enerji Verimliliği Stratejileriyle Şehirlere Değer Katıyor

Tüm üretim ve yönetim süreçlerini sürdürülebilirlik politikaları üzerine geliştiren Daikin Türkiye, bina ve şehir yaşam döngülerini dikkate alarak, binaları daha enerji verimli ve sürdürülebilir yerler haline getirerek şehirler için değer yaratmayı hedefliyor. Daikin Türkiye CEO’su Hasan Önder Daikin’in sürdürülebilirlik çalışmalarını, Fusion 25 Planı’nı, güncel AR-GE ve inovasyon çalışmalarını Yapı Magazin dergisine anlattı…

Çevreci vizyonu ve inovatif çözümleriyle iklimlendirme sektöründe fark yaratan Daikin, sürdürülebilirlik çalışmalarıyla ön plana çıkıyor. Daikin’in kurumsal sürdürülebilirlik politikaları ve sürdürülebilirlik noktasında gerçekleştirdiği faaliyetler nelerdir?

2021 yılında büyük bir lansmanla Daikin Türkiye’nin ilk Sürdürülebilirlik ve Çevre raporunu yayınladık. Sürdürülebilirlik aslında her zaman bizim için çok öncelikliydi fakat bunu raporumuzla pekiştirmiş ve paylaşmış olduk. Biz Daikin olarak her zaman yaptığımız gibi insanlar ve insanların yaşadıkları şehirler, beslendikleri çevre için konfor ve sağlık değerleri yaratarak Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’ne katkıda bulunan çalışmalara imza atmayı hedefliyor ve çalışmalarımızın tümünü bu hedefe bağlı kalarak oluşturuyoruz. Daikin Global olarak, Paris İklim Anlaşması ve Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri ışığında 2050 yılına kadar net sıfır karbon emisyonu hedefimiz var. Bu hedefe ulaşmak için de tüm şehirlerdeki Daikin şirketlerinde birçok çalışma yapılmaktadır.

Ortak olan bu hedefimize; daha verimli ürünler, binaların daha verimli çalışmasına yönelik çözümler ve soğutucu akışkanların geri kazanılması ve geri dönüştürülmesi olmak üzere aslında üç alana odaklanarak ulaşmayı hedefliyoruz. Daikin Türkiye Üretim Tesisleri’mizin Yeşil Kalpli Fabrika standardı sertifikasına bağlı kriterlerin hepsini karşılamış olmasının gururunu yaşıyoruz. Bu sertifikanın kriterleri, sosyal katkıların, su kullanımının, enerji kullanımının, florokarbonların, atıkların ve VOC emisyonlarının azaltılması gibi çevrenin korunması çabalarının değerlendirilmesine yardımcı kriterleri içeriyor. Daikin olarak dünya genelinde R-410A yerine R-32 soğutucu akışkanlar kullanan klimaları, ısı pompalarını ve scroll soğutma gruplarını ilk piyasaya süren şirket olma unvanına sahibiz. Daikin olarak R32 soğutucu akışkanı ilk klimalarda kullanan mucit bir markayız. Biz ürünlerin verimliliğini yükseltmeye, sistemlerin binalarda optimum çalışmasını sağlamak üzere bütünsel çözümler geliştirmeye ve soğutucu akışkanları geri kazanmaya ve geri dönüştürmeye odaklanarak dünya için değer yaratmayı amaçlıyoruz. Daikin olarak sadece ekipman yaşam döngülerine odaklanmak yerine bina ve şehir yaşam döngülerini dikkate alarak, binaları daha enerji verimli ve sürdürülebilir yerler haline getirerek şehirler için değer yaratmayı hedefliyoruz.

“Daikin’in küresel CO2 azaltma planında ısı pompaları önemli bir rol oynuyor”

Daikin stratejik yönetim planı olan Fusion 25 Planı’nı açıkladı. Bu stratejinin detaylarından ve hem kurumsal hem de çevresel sürdürülebilirliğe katkılarından bahseder misiniz?

Daikin, global olarak 5 yıllık stratejik hedefleri olan bir şirkettir ve “Fusion 25” planı, Daikin için tüm çalışmaların temeline yerleşmiş bir strateji planıdır. Tüm çalışmalarımızı ise bizler bu plan çerçevesinde geliştiriyoruz. Temel olarak bu plan küresel ısınma, enerji sıkıntısı ve iç mekânda sağlıklı hava ihtiyacı gibi acil sorunlarla karşı karşıya olunan toplumsal sorunların çözümüne dayanıyor. Fusion25 planına göre, bu sorunların yaşam ve iş yapma şeklinin kökten değişimi ve toplumun dijitalleşmesi ile iç içe geçmiş olması noktasında yeni girişimler hedefliyor. Globalde Daikin bu amaçla Avrupa’daki AR-GE merkezlerini büyütmeyi, üretim, satış ve hizmet kapasitesini artırmayı ve iş modelinin dijitalleşmesini finanse etmeye odaklanmış durumda. 

2018 yılında ise Çevre Vizyonu 2050’yi başlattık. Bu program kapsamında kurulu ürünlerinin kullanım ve atık fazı da dâhil olmak üzere faaliyetlerinin her alanında karbon açısından nötr olmasını hedefliyoruz. İlk ara hedefimiz 2025 yılına kadar CO2 emisyonlarında yüzde 30’luk bir azalma sağlamak, temel hedefimiz ise bahsettiğim gibi 2050 yılında ise net sıfır karbon ayak izine ulaşmak.

Önümüzdeki 5 yıl boyunca Daikin Avrupa’nın odağında ise; ısı pompası alanındaki işini genişletmek, düşük Küresel Isınma Potansiyeli (GWP) ve doğal soğutucu akışkanlara sahip enerji tasarruflu iklimlendirme ekipmanları geliştirmek ve soğutucu akışkanlar için döngüsel bir iş modeli oluşturmak gibi konulara yer vererek küresel plana katkıda bulunmak yer alıyor. Daikin’in küresel CO2 azaltma planında ısı pompaları çok önemli bir rol oynuyor. Karbon salımını azaltmak amacıyla küresel ölçekte ısı pompalarının kullanımını teşvik ediyoruz. Her bir kWh ısıtma işlemi için ısı pompasının karbon etkisi, yüksek verimli bir gaz kazanının etkisinin yarısına denk geliyor. Yenilenebilir elektrikle çalışıldığında ise ısı pompasının karbon ayak izi, yanma ısısının aksine daha da düşüyor.

Daikin Türkiye, sürdürülebilir bir gelecek için karbon ayak izini telafi edecek yeni projeler geliştiriyor. Sürdürülebilir kaynak kullanımının temel stratejilerini oluşturan atık azaltma (Reduce), yeniden kullanım (Reuse) ve geri dönüşüm (Recyced) noktasında gerçekleştirdiğiniz çalışmalar nelerdir? 

Sıfır atık konusunda oldukça hassasız. Bu anlamda gerek şirket içinde gerekse şirket dışında faaliyetlerimizi gerçekleştiriyoruz. Bunun için de birçok farklı proje ile her alanda tasarrufu hedefliyoruz. Örneğin ürün ambalajlarından kaynaklı çevre kirliliğini engelleme çalışmalarına katılıyoruz. Yurt içinde piyasaya sürülen ürünlerden kaynaklanan 178 ton plastik, 335 ton karton ambalaj atığı olmak üzere toplam 513 ton atık piyasada toplatılarak geri dönüşüme kazandırıldı. Bin 658 ton metal ve bin 783 ton ambalaj atığının lisanslı firmalar aracılığı ile geri dönüşüme gönderildi. 51 ton kâğıt ve 82 ton tehlikeli atık ise lisanslı firmalar aracılığıyla enerji geri kazanımında kullanıldı. Daikin Türkiye Hendek Üretim Tesisi’nde ters ozmos atık suyu ham su tankına alınıp tekrar kullanılarak yıllık 15 bin 400 metreküp su tasarrufu sağlandı. 450 watt’lık halojen armatürler 130 watt’lık LED armatürlerle değiştirilerek aydınlatmada yüzde 70 tasarruf edildi. Radyant ısıtıcılarda çift kademeli ve zaman ayarlı çalışma sistemine geçilerek yüzde 30 oranında doğal gaz tasarrufu sağlandı. Üretim tesisine inşa edilen çatı güneş enerji santrali (GES) projesi ile tesisin elektrik ihtiyacının yüzde 90’ı yenilenebilir elektrik üretiminden karşılanmaya başlandı. Böylece yıllık 6 bin 500 MWh elektrik tasarrufu ve yaklaşık 4 bin 29 ton karbondioksit azaltımı sağlandı. Klima üretiminde, küresel ısınma potansiyeli (“GWP”) değeri 2.088 olan R410A soğutucu akışkanından, bu değerin 3’te biri büyüklüğünde (GWP 675) olan R-32 soğutucu akışkanına geçildi. Karton ambalajlar yerine yeniden kullanılabilir ambalaj kullanımı ile ayda 10 ton atığın önüne geçildi. Önümüzdeki yıllar için de bu sayıları artırırken yeni projelerle de sürdürülebilirlik konusuna eğilmeye devam edeceğiz.

Daikin, sürdürülebilirliğe katkı sunmak için Enerji Verimliliği Danışmanlık Hizmeti (EVD) de veriyor. Daikin EVD ile hangi alanlarda hizmet sunuyor ve süreç nasıl ilerliyor?

26 Aralık 2018 tarihinden başlayarak verdiğimiz Enerji Verimliliği Danışmanlık (EVD) hizmetleriyle hem bu alanda bir farkındalık oluşturuyor hem de ülke ekonomisine katkı sağlamaya çalışıyoruz. Verimlilik Arttırıcı Proje (VAP) olarak adlandırdığımız raporlar, endüstriyel işletmelerde enerji atıklarının, kayıpların ve verimsizliklerin giderilmesi için gerekli önlemlerin tespit edilmesi amacıyla hazırlanıyor. 

Daikin’in Enerji Verimliliği Danışmanlık (EVD) hizmetleri; enerji etütleri, VAP’ları hazırlama ve uygulama, danışmanlık, enerji yönetimi, enerji yöneticisi eğitimleri ve mevcut binalara enerji kimlik belgesi (EKB) düzenlenmesini kapsıyor.

Bunun yanı sıra yenilenebilir enerji, gerekli test ve ölçümlerin yapılması, akabinde devreye alınması gibi hizmetler de veriyoruz. Sanayide ve binalarda büyük önem taşıyan ölçme, raporlama, projelendirme (VAP), uygulama, kontrol etme, izleme ve değerlendirme aşamaları da Daikin EVD tarafından verilen hizmetleri oluşturuyor. 

Enerji verimliliğinde cihazların alt yapısı ve ölçüme konu oluşturan alanlar da büyük önem taşıyor. Bu bağlamda, baca gazı ölçümü, ısı/sıcaklık görüntüleme, ısı geçirgenliği, sıvı iletkenlikleri, buhar kaçakları, sıcaklık, akış, nem, basınç, elektrik enerjisi, hız/devir, aydınlatma, ses ve gürültü etmenleri dikkatle inceleniyor; sonuçlar raporlanıyor. Tespit edilen kayıp noktalarının nasıl faydaya dönüştürüleceği ile ilgili çözümler üretiliyor. Daikin EVD hizmetleri, bütün bunlara ek olarak Esco İş Modeli ve Enerji Performans Sözleşmeleri konularında da yeni hizmetler geliştiriyor. Enerji verimliliğine yönelik chiller modernizasyonu, vidalı ve santrifüj chillerler için inverter retrofit kit, VRV retrofit kit, uzaktan izleme, merkezi soğutma otomasyon ve optimizasyon gibi hizmetler kullanıcılar için büyük fayda sağlıyor.

Daikin EVD, bütün bu hizmetleri titizlikle yürüttüğü bir dizi çalışma ile sağlıyor. Ön etüt aşamasından sonra detaylı enerji etütü gerçekleştirerek verimlilik artırıcı projeler oluşturuyoruz. Uzman kadro, projenin analizini yaptıktan sonra hazırlanan projenin uygulanmasına geçiyor. Bütün bu süreçlerden sonra da sonuçların takibi yapılıyor. 

Daikin’in inovasyon ve AR-GE çalışmalarının bir kısmını da sürdürülebilirlik oluşturuyor. AR-GE çalışmalarınız ve inovasyonda hangi noktalara dikkat ediyorsunuz? Sürdürülebilirlik noktasında güncel AR-GE ve inovasyon çalışmalarınızın süreçlerinden bahsedebilir misiniz?

Daikin’in 98 yıllık iklimlendirme birikiminin en önemli parçalarından birisi için şüphesiz ki AR-GE yetkinliği diyebiliriz. Daikin Avrupa, Türkiye’deki AR-GE merkezinin de dâhil olduğu Avrupa Geliştirme Merkezi (EDC)’ni daha kapsamlı araştırmalar yapabilmek amacıyla büyütme kararı vermiş durumda. Bunun için Belçika’nın Ghent kentinde 140 milyon Euro’luk bir yatırım yaparak EDC’nin hali hazırda gerçekleştirdiği inovatif ve enerji verimliliğini en üst düzeye çıkaran araştırma ve geliştirme çalışmalarına yenilerini ekleme hedefine sahiptir.


Etiketler:

Daikin Türkiye, Daikin Türkiye CEO’su Hasan Önder, sürdürülebilirlik, Fusion 25 Planı, AR-GE, inovasyon, Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri, Daikin Global, Paris İklim Anlaşması, Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri, Enerji Verimliliği Danışmanlık Hizmeti

Paylaş:
İLGİLİ İÇERİKLERE GÖZ ATIN
Our site uses cookies. Learn more about our use of cookies: cookie policy

Sign Up for Our Newsletter