Yapı Magazin
İnsan İhtiyacını Odağına Alan ve Tarihi Dokuyu Koruyan Kentsel Tasarım Projesi: Semtini Yaşat

İnsan İhtiyacını Odağına Alan ve Tarihi Dokuyu Koruyan Kentsel Tasarım Projesi: Semtini Yaşat

Beşiktaş Belediyesi, semt sakinlerinin yaşam kalitesini artırmak ve bölgenin dokusunu ortaya çıkarmak için “Semtini Yaşat” Kentsel Tasarım Projesini hayata geçiriyor. İlk aşamada Arnavutköy, Bebek ve Beşiktaş çarşıyı kapsayan proje kent sakinlerinin ihtiyaçları doğrultusunda şekilleniyor. Semtini Yaşat projesinin detaylarını konuştuğumuz Beşiktaş Belediyesi Kentsel Dönüşüm’den Sorumlu Başkan Yardımcısı Mimar Oylum Işık, katılımcılığı odağına alan Semtini Yaşat projesinin her bölgenin farklılaşan ihtiyaçları ve tarihi yapısına uygun olarak şekillendiğini söyledi. 
Beşiktaş Belediyesi, semt sakinlerinin yaşam kalitesini artırmak amacıyla “Semtini Yaşat” adlı bir proje başlattı. Semtini Yaşat Projesi ile nasıl bir kentsel tasarım planlıyorsunuz? Projenin detaylarından ve projede dikkat ettiğiniz noktalardan bahseder misiniz?
“Semtini Yaşat”, kentsel tasarımı, kentli hakkını ve semtin içinde yer alan yaşam döngüsünü inceleyen bir proje. Amacımız; Beşiktaş İlçesi’nde yaşayan insanların, ihtiyaç ve beklentilerinin dikkate alındığı bir yaşam rehberi oluşturmak. İnsanların ihtiyaçları ile kentsel tasarım çalışmalarını bir platformda bir araya getirmeyi istedik. Bu rehberin amacı, yerel yönetim kararlarına yön verecek bir yaklaşım ve tasarım dili oluşturmak. Biz burada katılımcılığı çok önemsiyoruz. Kısacası semtini yaşat projesi, semtin sahibi olan insanların kenti nasıl kullandığı, onlara neler sunulduğu, imar planlarında yetersiz kalınan noktalarda nasıl bir düzen olması gerektiği üzerine kurgulanmış bir proje…
Gerçekleştireceğiniz kentsel tasarım çalışmalarında bölgede yaşayan insanların ihtiyaçlarını odağınıza aldınız ve çalışmayı farklı bölgelerde gerçekleştirmeyi hedeflediniz. Farklı bölgelerin seçilmesiyle birlikte kentsel tasarımda, mimaride ve sürdürülebilirlikte nasıl farklılıklar meydana gelir? 
Beşiktaş, hâlâ semtli insanların yaşadığı ve bununla beraber yaşam alanı olarak semt özelliğini korumuş ender ilçelerden biri. Beşiktaş ilçesinin içinde her biri farklı ülke çapında çok önemli değerlerimiz var ve Arnavutköy, Bebek, Beşiktaş, Levent hepsi ayrı bir önem taşıyor. Her semtin kendine ait bir dokusu, kendine ait belirlediği ihtiyaçları ve öncelikleri var. Bu ihtiyaçlar da değişen hayat koşullarıyla birlikte yeniden ele alınması gereken konular. Beşiktaş Çarşı için düşündüğünüz ya da tasarladığınız bir projeyi Arnavutköy'de uygulayamazsınız. Arnavutköy'ün merkezinde düşündüğünüz bir projeyi de Bebek’te uygulamanız mümkün olmaz. Bu alanların çok da müdahaleye ihtiyaçları yok, mekanların kendi dokusunu ortaya çıkarabilmek ve bundan sonraki yaşam sistemini kurgulamak gerekiyor. Burada yaşam giriyor devreye.
Semtlilerin kullandıkları kamusal alanlara yönelik yaşanan sorunları çözmek istiyoruz. Bu nedenle öncelikle Arnavutköy, Beşiktaş Çarşı ve Bebek olmak üzere üç problematik bölge belirledik. Bizim buradaki idealimiz şu; Beşiktaş çarşı, Bebek ve Arnavutköy kendi ölçeklerinde farklı dinamikleri ve çevreleri olan, tasarımları ve yaşam tarzları birbirinden çok farklı olan bölgeler. Bu nedenle belirli bir bölge için planlanan projeyi diğerlerine uygulamaktansa, bütün merkezler için ayrı bir proje geliştirme yoluna gittik. Sürdürülebilir mekanlar yaratmayı amaçlıyoruz, ama mekândan ziyade daha da önemlisi sürdürülebilir ve zamanın ihtiyaçlarına göre değişebilen adapte olan bir sistem oluşturmak istiyoruz.  Bu sebeple önce onları dinliyoruz. Semt sakinlerinin katkılarıyla, canlı bir organizma gibi yaşayan, sürekli gelişen - değişen bir rehber oluşturarak bunu sağlayabileceğimize inanıyoruz. 

“Proje kapsamında katılımı önemsiyoruz ve semtte yaşayan kişilerin ihtiyacını odağa koyuyoruz”
Kentsel mekân bir noktada toplumun kültürüyle de şekillenmektedir. Üç farklı bölgenin tasarım anlamında farklılaşan talepleri neler? Tasarımlar nasıl değişiklikler gösteriyor? Kent kültürünün kentsel tasarım ve kentsel mekâna etkileri nelerdir?
Beşiktaş çarşı konut sayısı azalmış ve ticari alanların arttığı bir semt merkeziyken Arnavutköy ve Bebek’te hâlâ yaşayan bir semtli kesim bulunuyor. Bu nedenle farklı dinamikleri bulunan bölgelerin farklı sorunları da gündeme geliyor. Örneğin Beşiktaş çarşıda yoğunlukta olan tabelalar bir karmaşa yaratıyor ve sit alanı olduğu için bölgeye dokunmadan kentliyle birlikte oradaki katılımcılık sürecini organize ederek sorunu çözmeye çalışıyoruz. Arnavutköy’de ise sorunlar daha farklı. Beyoğlu’ndaki kafelerin kapatılmasıyla birlikte bölgeye gelen işletmelerin ve akşam saatlerinde gezen kullanıcıların artmasıyla birlikte mahalle, kalabalığı taşıyamaz noktaya geldi. Biz bu sorunların çözümüne yönelik çalışmalarımızı hızlandırdık. Belirli yönetmelikler ve imar planları bulunduğu için bölgelerde kolaylıkla düzenlemeler yapılamıyor. Kentsel tasarım rehberleri biraz bu eksikleri tamamlamak için imar planlarının eklentisi gibi kullanılabiliyor. Yaşamın dinamikliğinde kentsel tasarım rehberleri bir noktada yine yetersiz kalabiliyor. Örneğin Boğaziçi köylerinden Arnavutköy’de öngörünüm olduğu için hiçbir şey yapamıyorsunuz. Proje kapsamında küçük boş parselleri bu semte nasıl katabiliriz diye düşündük ve küçük bahçeler yapmayı planladık. 
Proje kapsamında katılımı önemsediğimiz için kentte yaşayan ve kenti kullanan kişilerle toplantılar yaptık. Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’nden Doç. Dr. Ümit Arpacıoğlu ile birlikte çalıştık. Üniversitenin hem yüksek lisans hem de doktora ekibiyle birlikte kalabalık toplantılar organize ettik ve semtin önceliklerini belirlemeye çalıştık. Semtlerde yaşanan baskın problemler nedeniyle bazen küçük noktaları atlayabiliyoruz. Bu dinamikleri göz ardı etmeden masaya yatırmak için semtteki yaşayan kişiler, öğrenciler ve çalışanlarla masa toplantıları yaptık. Herkesin kenti nasıl kullandığıyla ilgili bir tasarım yaşam rehberi ortaya çıkartıyoruz. Bunu yaparken de belediye bir yandan belediye içinde aldığımız kurallara göre yönetmelik haline getiriyoruz. 

“Semtini Yaşat, semtin ve kentin yaşadığı dinamik içinde sürekli gelişerek kendini yenileyecek bir proje”
Semtini Yaşat, başlayıp bitecek bir proje değil ve semtin yaşadığı dinamik içinde sürekli gelişecek ve artarak devam edecek. Kent yaşadıkça bu projenin de devamlılığı olacak. Bu süreçte Kentsel Dönüşüm Müdürlüğü bünyesinde Katılımcılık Merkezi ve Kentsel Tasarım Şefliği oluşturduk. Beşiktaş, Arnavutköy ve Bebek’teki çalışmalar tamamlandıktan sonra diğer bölgelere yönelik çalışmalar yapacağız ve tasarım yapmadığımız bölge kalmayacak.
Dijitalleşmede yaşanan değişim yapı sektöründe de bir dönüşüm sağladı. İkiz dönüşüm açısından değerlendirdiğimizde projenin sürdürülebilir kentler ve akıllı şehirler noktasında önemi nedir?
Aslında 180 bin nüfusa sahip olan Beşiktaş, gün içinde 2-3 milyon civarında nüfusa hizmet veriyor. Dolayısıyla bu noktada erişilebilirlik kriterine öncelik veriyoruz. Erişilebilirliğin yanı sıra mekânsal düzen ve çevresel kalite de bizim için önemli bir unsuru oluşturuyor. Biz belediye olarak semte dair kullanıcı verilerine sahibiz. Bir sokakta hangi yaş grubundan kaç kişinin yaşadığını biliyoruz ama planlama, tasarım ve veriler birbiriyle örtüşmüyor. Biz bu çalışmayla semt yaşayanlarının ihtiyaçlarıyla, yapılacak çalışmaların örtüşmesini sağlamaya çalışıyoruz. Aynı zamanda proje kapsamında dijitalleşmeye de önem veriyoruz ve Semtini Yaşat projemiz ile ilgili bir aplikasyon üzerinde çalışıyoruz. Semtini Yaşat projesinde belediyenin farklı birimleriyle bütüncül bir yönetim anlayışı geliştirmeyi amaçlıyoruz. 

“Bütün semt merkezlerinde yaşanan problemleri saptayarak kamusal alanların düzenlenmesini hedefliyoruz”
Proje tamamlandığında Beşiktaş için bir Kentsel Tasarım Yaşam Rehberi sunulacak. Tasarım rehberinin ilkeleri ve bugüne kadar yapılan rehberlerden farkları nelerdir? 
Bu kapsamda bugüne kadar bütün dünyada yapılmış tasarım rehberlerini inceledik. Tasarım rehberleri neden teoride kalıyor? Nasıl uygulanabilir bir rehber hazırlayabiliriz? Tasarım rehberleri hazırlanırken neden sadece mimari ya da şehir bölge planlama odaklı bir bakış açısıyla bakılıyor? Hem katılımcı hem de belediye olarak ortak bir paydada buluşup bir strateji ve yönetim sistemi oluşturabilir miyiz? Bunu yapmak kolay olmadı çünkü dünyada yapılmış örneği çok fazla yoktu. Bu yüzden biz buna tasarım rehberi değil de yaşam rehberi dedik. Çünkü tasarım tek taraflı bir şey, bir mercinin “kullanıcı için en uygun budur” dediği bir şey. Üniversitenin, belediyenin ve semt sakinlerinin aynı fikirde olduğu bir sistem kurmaya çalıştık. Biz “her sorun önemlidir” bakış açısıyla hareket ettik. Bu da bizi ayrıştıran en önemli nokta oldu.
Tasarım rehberleri genellikle tabela, görünüş vs. gibi alanları planlıyor ama biz bunun ötesinde yaşamı da ilgilendiren konuları yönetmeliklere bağlamaya çalışıyoruz. Burada belirlediğimiz kriterler; hareket kolaylığı, mekânsal düzen, çevresel kalite, ekoloji / doğaya duyarlılık, enerji verimliliği, üretkenlik, mekânsal değer ve okunabilirlik, güvenlik / afet, sağlık, sanat, spor, sosyal sorumluluk, sürdürülebilir katılımcı yönetim. Bu kriterler kapsamında bütün semt merkezlerinde yaşanan problemleri saptayarak kamusal alanların düzenlenmesini hedefliyoruz. 
Semtini Yaşat projesini normal tasarım rehberlerinden farklı kılan nokta; tasarım rehberleri biraz daha yapının ve maddenin mevcut alandaki düzenlemesi ve iyileştirilmesi sürecini öncelikli şekilde baz alırken biz kentsel tasarım yaşam rehberinde düzenlemenin merkezine insan faktörünü konumlandırıyoruz. İnsanın buradaki tüm yaşamsal ve kullanım ihtiyaçlarını doğrultusunda bir şekillendirmeyle modelimizi tasarlıyoruz.
Projede temel aldığınız ilkelerden biri de “Mekânsal Değer ve Okunabilirlik”… Mekânsal okunabilirliğe etki eden faktörler nelerdir ve mekânsal okunabilirlik için bölgelere göre nasıl çalışmalar yapmayı planlıyorsunuz? Okunabilir mekânlar için kent tasarımında dikkat edilmesi gereken hususlar nelerdir?
Beşiktaş çarşı, Arnavutköy ve Bebek sizlerin de bildiği gibi sit alanı. Bu yüzden semtlerde çok fazla değişiklik yapılamıyor. Bizim bu projede amacımız da var olanı kaldırmak ya da yeni yapı inşa etmek değil aksine mevcutta bulunan dokuyu ön plana çıkarmak. Bu nedenle fazlalıkları yok etmek bizim en temel önceliğimiz. İnsanlar geçtikleri sokakların ve apartmanların detaylarını göremiyorlar. Mekânsal Okunabilirlik ile insanların yaşadığı bölgeleri hissetmesini ve daha verimli kullanabilmelerini sağlıyoruz. Dijitalleşme noktasında bir QR kod planımız bulunuyor. QR kodlar ile tarihi dokusu ve hikayesi olan yapıları dijitalde bir araya getirip kullanıcılara sunmayı planlıyoruz. 
Son olarak eklemek istedikleriniz var mıdır?
Semtini Yaşat projesinin son durumundan da biraz bahsetmek gerekirse; proje kapsamında semtte yaşayan ve semti kullanan kişilerden görüşleri toplandı. Sorunların tespitini yaptık ve sorunlarla ilgili çözüm masaları oluşturduk. Ayrıca semtlerin yaşayabilmesi için nelere ihtiyacı var, hangi sorunların çözülmesi gerekiyor gibi konuları tespit ederek kurumlar bazında çözüm üretmeye çalışıyoruz. Beşiktaş Belediye başkanımız Sn. Rıza Akpolat’ın da büyük destekleri, teşviki ve vizyonu doğrultusunda ilçemize hizmet etmeyi faaliyet göstermeyi kentin dokusunu korumak suretiyle insan faktörünü ön planda tutarak hizmet etmeye ilk günkü heyecanımızla devam edeceğiz.

Etiketler:

Beşiktaş Belediyesi, Mimar Oylum Işık, Semtini Yaşat, Beşiktaş Belediyesi Semtini Yaşat kentsel tasarım projesi, kentsel tasarım nedir, kentsel tasarım ve kentsel dönüşüm arasındaki farklar,

Paylaş:
İLGİLİ İÇERİKLERE GÖZ ATIN
Our site uses cookies. Learn more about our use of cookies: cookie policy

Sign Up for Our Newsletter