Tüm yalıtım ürünlerinde sahip olduğu %25 pazar payı ile sektör liderlerinden olan İzocam, 57 yıldır doğal kaynaklara zarar vermeden, can ve mal güvenliğini dikkate alarak, enerji tasarrufu ve konfor sağlayan çevreci ve sürdürülebilir yalıtım çözümleri geliştiriyor. İzocam Genel Direktörü Murat Savcı, İzocam’ın üretim kapasitesi ve sürdürülebilirlik noktasında gerçekleştirdiği çalışmaları konuştuğumuz röportajımızda, İzocam’ın 2023 hedeflerini, solar enerji panelleri noktasında sektöre sundukları ürünleri ve bu ürünlerin çatı- cephe uygulamalarında sağladığı avantajları anlattı.
İzocam’ın üretim kapasitesi ve üretim tesislerinden bahseder misiniz? En fazla tercih edilen ürünlerinizden, AR-GE ve inovatif çalışmalarınızdan bahseder misiniz?
Dilovası tesisimizde yıllık 75 bin ton kapasite ile ısı ve ses yalıtımı, yangın güvenliği sağlayan Taşyünü üretiyoruz. Tarsus tesisimizde ile yıllık 55 bin ton kapasite ile ısı ve ses yalıtımı, yangın güvenliği sağlayan Camyünü ve 160 bin m³ ısı yalıtımı sağlayan ekstrüde polistiren (Foamboard) üretiyoruz. 86 bin m²’lik alanda bulunan GEBKİM tesisi yıllık 560 bin m³ kapasiteli ekstrüde polistiren (Foamboard), 6 bin ton kapasiteli ekspande polistiren (İzopor) Tekiz tesisi 4.000.000 m² yalıtımlı panel ve saç işleme kapasitesine sahiptir. Eskişehir tesislerimizde ise, 20.000 m²’lik (açık ve kapalı alan toplamı) alanda yaptığımız üretimle yıllık 4.500 ton kapasiteli elastomerik kauçuk (Optiflex ve İzocamflex) ve 700 ton kapasiteli polietilen yalıtım ürünlerimizle ısı, ses yalıtımı ve yoğuşma kontrolü sağlıyoruz.
Yalıtım sektörünün dünyadaki gelişimini yakından takip ediyoruz. Bu doğrultuda sürekli takip ettiğimiz ve şu an %20,5 olan yeni ürünlerin ciromuz içindeki payını yani ‘inovasyon katsayısı’nı korumayı hedefliyoruz. İzocam, inovasyon ve AR-GE’ye verdiği değer sayesinde 57 yıldır yalıtım sektörünün liderleri arasında yer alıyor. AR-GE ile ilgili hedeflerimize ulaşırken sadece mevcut ürün gamımızı kullanarak değil, yeni teknolojilerden de faydalanarak katma değeri yüksek ürün ve çözümlerle yol kat ediyoruz. Ürün gamımıza AR-GE çalışmalarımız doğrultusunda müşterilerimizin ve pazarın beklentisine uygun yeni ürünler ekliyor, yalıtım ile ilgili tüm ihtiyaçları karşılayabilen güçlü bir marka olma özelliğimizi koruyoruz. İzocam’ın AR-GE konusunda çok büyük bir avantajı var. O da Saint-Gobain Isover gibi dünya yalıtım pazarında teknolojik anlamda lider bir firmanın lisansı ile üretim yapması ve Saint-Gobain Isover’in tüm teknolojik imkânlarından faydalanabilmesi... Diğer bir avantajı ise yalıtımın tüm segmentlerinde faaliyet gösterdiği için geniş fikir havuzuna sahip olması. Bu sayede İzocam, ürün ve hizmetleriyle ilgili doğru ve yenilikçi adımları daha rahat atabiliyor.
Bu sene tesisat yalıtımında yüksek yoğuşma kontrollü ve B sınıfı yangın dayanımı özelliği test edilerek kanıtlanmış olan kauçuk ürünümüz İzocamflex ile iklimlendirme sektörüne güvenle hizmet vermeye devam ediyoruz. Diğer taraftan bacalarda ısı yalıtımı ile baca verimliliğine yönelik yeni bir ürün geliştirmeyi ve bu sayede ısı kaçaklarını asgari düzeyde düşürmeyi hedefliyoruz. Ayrıca endüstriyel binalar için, sanayi yapılarında enerji verimliliğine hizmet eden ve yangın güvenliği sağlayarak yatırımcıyı koruyan İzocam Tekiz marka sandviç panel ürünlerimizde geliştirmeler yapıyoruz.
“İhracat gelirlerimizi daha da artırmak için yeni pazar arayışlarına devam edeceğiz”
Üretiminizin ne kadarını ihraç ediyorsunuz? İhracat miktarınız ve başlıca ihracat pazarlarınızdan bahseder misiniz? İhracatta yeni pazarlara açılma hedefiniz nedir?
Bu yılın ilk yarısı itibariyle yurtdışı satışlarımızda ciddi bir artış elde ederek, 2021 yılında %20’nin üzerinde olan ihracatın satışlarımızdaki payını, şu an %30 seviyesine ulaştırdık. 2022 Haziran ayında ihracatta en yüksek satış hacmine ulaştık. Bu yılki hedefimiz ihracat satışlarımızı 30 milyon $ seviyesinin üzerine çıkartmak. Bu hedef doğrultusunda 2022’de yeni pazar arayışlarımız devam edecek. Yurtdışında başta Türki Cumhuriyetler, Afrika, Balkanlar, Asya ve Orta Doğu’da olmak üzere ihracat faaliyetlerimizi aralıksız devam ettireceğiz. Mevcutta yer aldığımız ülke pazarlarındaki bayi ağımızı genişletirken, potansiyel olarak gördüğümüz ülkelerde de yeni bayilikler vereceğiz. İzocam, özellikle Orta Doğu ve Balkanlarda tercih edilen bir marka. Orta Doğu iklimlendirme pazarının en önemli üreticileri arasında. Önümüzdeki yıl da, iklimlendirme için çıkaracağımız yeni ürünlerimizle bu güçlü konumumuzu korumaya devam edeceğiz. İhracat gelirlerimizin ciromuz içindeki payını artırma hedefimiz doğrultusunda, yeni pazar arayışlarımızı sürdüreceğiz. Özellikle son yıllarda odaklandığımız Orta Afrika’daki pazar arayışlarımız 2022’de de devam edecek. BDT ülkelerinde ise tanıtım faaliyetlerimizi artırmayı hedefliyoruz.
Çatı -cephe ve yalıtım pazarında son yıllarda öne çıkan ürünler hangileri, bu ürünlerin pazardaki payı nedir?
İZODER’in açıklamalarına göre Türkiye’de 2021 yılında kullanılan 16,7 milyon metreküp ısı yalıtım ürünlerinin yüzde 90,3’ü binaların yalıtımında, kalanı ise tesisat yalıtımında kullanıldı. Isı yalıtımı, iç pazarda en çok talep edilen uygulama oldu. Isı yalıtımı malzemelerinde üretimden satışlar 8,2 milyar TL’ye ulaştı. Uzun bir zaman sonra, konut ve hizmet sektörlerinden oluşan bina sektörü yaklaşık %32,6’lık bir pay alarak %31,5’lik pay alan sanayi sektöründeki enerji tüketimini geride bıraktı. Bu oran ülke olarak binalarda enerji verimliliğine öncelik vermemiz gerektiğini ortaya koyuyor. Konutlarda kullanılan enerjinin ise yaklaşık %80’lik bir bölümü ısıtma ve soğutma amacıyla tüketiliyor. Dolayısıyla ‘ısı yalıtımı’ %90’a varan verimlilikle tüm gelişmiş ülkelerin sıklıkla başvurduğu bir tedbir olarak öne çıkıyor.
“İzocam, yenilenebilir enerji sistemlerine uygun olarak ürünler üretmeye devam edecek”
Çevreci gelişmelere bağlı olarak artık çatılar da enerji üreten kaynaklara dönüştü. Buna bağlı olarak bu ürünlerin genel üretim içindeki payını nasıl etkiledi?
Özellikle Türkiye için önemli bir pazar olan Avrupa kıtasında, sürdürülebilir sanayi sektörüne olan talebin artması ve enerji maliyetlerinin yükselmesi sebebiyle, firmalar hem enerji maliyetlerini hem de karbon emisyonlarını azaltmak için, tesislerindeki kullanılmayan çatı alanlarına güneş enerjisi sistemleri kurma yoluna gitmeye başladı. Bu sistemlere olan taleplerin artmasıyla, geliştirilmiş çözümlere olan ilgi de artıyor.
Önümüzdeki dönemde de artmasını öngördüğümüz enerji maliyetleriyle birlikte, firmaların yeni inşa edecekleri tesislerindeki çatı uygulamalarının, güneş enerji sistemlerine uygun şekilde tasarlanması giderek zorunluluk haline gelecek. Sanayi sektörü dışında, BEP yönetmeliğinde yapılan son güncellemelerle beraber, özellikle büyük konut projelerinde de çatı ve cephelerde bu tarz uygulamaları görmeye başlayabiliriz. 2023 yılında devreye girecek BEP yönetmeliğindeki güncelleme ile beraber, 2025 yılından sonra toplam inşaat alanı 2000 metrekare üzerindeki yapıların NSEB (Neredeyse Sıfır Enerji Binalar) olması ve NSEB enerjilerinin %10’nunu geri dönüştürülebilir kaynaklardan elde etmeleri zorunlu olacaktır.
İzocam, sektörün de buraya yönelmesiyle beraber, sanayi, ticari ve konut inşaat sektöründe yenilenebilir enerji sistemlerine uygun olarak ürünler üretmeye ve yeni ürünler geliştirmeye devam ederek Sürdürülebilir Sanayi ve Sürdürülebilir Yaşam Alanları konusunda öncü olmaya devam edecek. Bu kapsamda da son dönemde İzocam Tekiz Sandviç Panel tarafında yeni bir ürün geliştiriyoruz. Solar panel uyumlu bu çatı sandviç panelimiz sayesinde, montaj için ek delik açılmayacak. Bu da ısı köprülerinin ve ısı kayıplarının önüne geçecek. Ayrıca yağmur ve su geçişleri engellenerek çatılarda korozyon da önlenebiliyor olacak.
Tüketilen enerjinin büyük bir kısmı çatı ve cephelerden kaybediliyor. Enerji verimliliği için çatı ve cephelerde yapılan yalıtımın önemi nedir? U dönüşümü, yalıtım kredisi ve sürdürülebilirlik için hayata geçirilen Paris İklim Anlaşması gibi çalışmalar sektörü nasıl etkiler? Bilincin artırılması için nasıl çalışmalar yapılmalı?
Isı yalıtımına olan ihtiyaç ve talepte önemli oranda artış bekliyoruz. Bu beklentide, son dönemde sektörümüzü ilgilendiren önemli bir gelişme de etkili oldu. Geçtiğimiz günlerde önemli bir adım atılarak, halkımıza avantajlı Yalıtım Kredisi imkânı sunulmaya başlanacağı açıklandı. Yalıtım Kredisi, evlerini daha düşük faturalarla kışın ısıtmak, yazın da serinletmek isteyen vatandaşlarımıza yüzde 0,99 faiz oranıyla 50 bin TL’ye kadar 60 ay vadeli olarak kredi imkânı sunuyor. Yalıtım Kredisi ile her yıl 300 bin hanenin yalıtılması durumunda 5 yılın sonunda toplam 4,8 milyar metreküp doğalgaz tasarruf edilmesi bekleniyor. Bu tasarrufun parasal karşılığı 60 milyar TL’yi aşıyor.
İZODER’in yaptığı çalışmalar sonucu ülkemizin çevre ile ilgili taahhütleri de dikkate alındığında mevcut limitlerin yaklaşık 2-2,5 kat iyileştirilmesi gerektiği ortaya koyuluyor. Bu iyileştirme ile nihai enerjiden 2023’e kadar yaklaşık %7, 2030’a kadar yaklaşık %14 ve 2050’ye kadar yaklaşık %28 oranında tasarruf edilebileceği öngörülüyor. 2030’a kadar sağlanması öngörülen bu tasarruf yaklaşık olarak ancak %12'lik bir emisyon azaltım potansiyeline karşılık gelmektedir. Ülkemizdeki bina stokunun yüzde 20’si TS 825 Binalarda Isı Yalıtım Kurallarına uygun yalıtılmış durumda. Ancak %80’lik mevcut bina stokumuza yönelik tedbirler alınmadan istenen enerji verimliliği hedeflerine ulaşılması mümkün gözükmüyor.
“Ülke olarak enerji verimliliğinde asıl sıçramayı U değerlerinin artırılmasıyla gerçekleştirebiliriz”
Gelişmiş ülkelerde tanımlanmış U değerleri (ısıl geçirgenlik değeri) ile ülkemizde tavsiye edilen U değerlerini mukayese ettiğimizde, ülke olarak U değerlerimizin iyileştirilmesi gerekliliğini açıkça görüyoruz. Paris Anlaşması’ndaki gibi uluslararası taahhütlerin yerine getirilmesi için öncelikli hedefimiz Türkiye’deki binaların daha az enerji harcayan çevre dostu bir yapıya kavuşması olmalı.
Ülkemizde TS 825 Binalarda Isı Yalıtım Kuralları Standardı’ndaki sınır değerler doğrultusunda belirlenmiş olan ısı yalıtım kalınlıklarını artırmamız gerekiyor. Şu anda standartlara uygun yalıtımlı binalarda yıllık enerji sarfiyatı metrekare başına 120 - 150 kWh düzeyinde. Bina enerji verimliliği konusunda gelişmiş ülkelerde birim metrekare/yıl olarak enerji tüketimi 30-50 kWh olarak belirlenmiş durumda. Bina tasarlanırken, bu binanın ısıtma ve soğutmaya yönelik birim metrekaredeki yıllık toplam enerji tüketiminin bu seviyede olması tavsiye ediliyor. Türkiye’de ise biz birim metrekarede şu an yıllık 120-150 kWh seviyesine uygun yalıtım yapmaya çalışıyoruz. AB ülkeleri ile aramızda neredeyse 4-5 kat fark var.
Aslında ülkemizde son dönemde enerji verimliliği ile ilgili önemli bir adım atıldı. 1 Ocak 2023 tarihi itibariyle geçerli olacak Binalarda Enerji Performansı Yönetmeliğindeki güncellemelerle birlikte, halen “C” olan asgari enerji performansı “B”ye çıkarılacak. Düzenleme, ısı yalıtımında kullanılan yalıtım malzemesi kalınlıklarında da bir miktar artışı beraberinde getirecek. Bu düzenleme ile bir parseldeki toplam inşaat alanı 5 bin metrekareden büyük olan tüm binaların enerji performans sınıfının en az “B” olacak şekilde inşa edilmesi ve kullanılacak enerjinin en az yüzde 5'inin yenilenebilir enerji kaynaklarından karşılanması zorunlu hale gelecek. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından yayınlanan rehber dikkate alındığında cephelerdeki asgari ısı yalıtım malzemesi kalınlıkları da yükselecek.
Unutmamak gerekir ki yalıtım kendini geri ödeyen bir sistemdir. Ülke ve hane ekonomisine katkı sağlamasının yanı sıra zararlı gaz salımlarının azaltılması ve çevreye katkısı da göz ardı edilemez boyuttadır. Bu nedenle her zaman bir ihtiyaç olduğu unutulmamalıdır.
2022 yılının son çeyreğine girmişken sizlerden 2022 yılı değerlendirmenizi almak isteriz. 2022 yılı İzocam için nasıl geçti? Yıl sonu için büyüme, ciro, yeni yatırım gibi hedefleriniz nelerdir? 2023 yılı hedeflerinizden ve yatırımlarınızdan bahseder misiniz?
İzocam olarak 2022 yılında üretim kapasitemizi artırarak, ürün çeşitliliğimizi zenginleştirerek, tüm ürün gruplarında pazar payımızı arttırma hedefiyle çalışmalarımıza başladık. 2022’de %50 ciro artış hedefimiz var. 2 milyar TL’lik bir satış rakamının üzerine çıkmayı amaçlıyoruz. Proje ve yatırımlarımızla başarı çıtamızı her geçen yıl daha da yükseltiyoruz. İzocam olarak, üretimde rekorlar kırarken, enerji tasarrufu, iş güvenliği ve çevre konularındaki hedeflerimizi yakalayarak, başarılı faaliyetlere imza atmayı sürdürüyoruz.
Yatırımlarımızı inovasyona ve AR-GE faaliyetlerimize; çevre, iş sağlığı ve güvenliği ile sürdürülebilirlik projelerimize; üretimdeki bakım ve yenileme çalışmalarına odaklıyoruz. 2022 yatırım bütçemizin yüzde 55’ini verimlilik, bakım ve yenileme çalışmalarına, bütçenin geriye kalan yüzde 25’ini sürdürülebilirlik faaliyetlerimize ve EHS (Çevre, İş Sağlığı ve Güvenliği) çalışmalarına, yüzde 20’sini ise dijitalizasyon ve müşteri memnuniyetine ayırdık. Bu kapsamda gerçekleştirdiğimiz bir dizi yatırımın neticesi olarak üretimde rekor seviyelere ulaştık. Tarsus tesisimizde 45 bin tonun üzerinde camyünü üreterek tesisin tarihi rekoruna imza attık. Aynı şekilde Dilovası tesisimizde 60 bin tona yakın taşyünü üreterek son 3 yılın üretim rekorunu kırdık. Dilovası tesisimizdeki bir diğer başarımız ise en düşük hurda seviyesi rekoru oldu.
İzocam olarak, 2050 yılına kadar karbon nötr olma yönünde hedefler belirledik, bu kapsamda 2025 ve 2030 yılları için yol haritalarımızı oluşturduk. 2030 yılına kadar direkt ve indirekt sera gazı emisyonlarını en az %33 azaltmayı sağlayacak yatırım planlarını devreye aldık. Bu sene ve önümüzdeki senelerde planladığımız yatırımlar ile sürdürebilir bir dünya için yaptığımız katkıyı bir üst seviyeye taşımayı amaçlıyoruz. Sürdürülebilirlik alanında verdiğimiz taahhütlere uygun olarak, atık azaltımı, enerji azaltımı ve CO² salımı değerlerini azaltmaya yönelik projeler üzerinde çalışıyoruz. Bunların en başında yüksek sıcaklıkta fırınlarla çalıştığımız için fırın enerji kullanımını azaltıcı projeler ve kompresör verimlerinin artırılması projeleri geliyor. Ayrıca bu sene Tarsus Tesisi’mizde “Erişilebilir ve Temiz Enerji” hedefine daha çok katkı sağlamak üzere, Güneş Enerjisi Sistemi Projesi için yatırım fizibilitesi çalışmalarına başladık.
“Verimliliği üst düzeye çıkaracak Endüstri 4.0 projelerine odaklanıyoruz”
Dijitalleşme alanında ise son iki yıldır yaptığımız yatırımlar sayesinde artık çok daha çevik ve müşteri odaklı bir İzocam var. Önümüzdeki dönem de bu değerlerimizi korumak için dijital dünyada yeni projeler gündemimizde önemli ölçüde yer alacak. Özellikle saha çalışanlarımızın hayatını kolaylaştıracak, izlenebilirliği artıracak ve verimliliğimizi üst düzeye çıkaracak endüstri 4.0 projelerine odaklanıyoruz. Bu konuda hem endüstriyel alanda hem de müşteri ve bayilerimize hizmet edecek olan “Dijitalleşme Yol Harita”mızı belirledik ve buradaki projeleri hayata geçirmeye başladık.
Üretim tarafında da 3 yıllık stratejik plan çalışmalarımız çerçevesinde gerek yeni hat ve makine yatırımları, gerekse de mevcut üretim hatlarımızda kapasite artışına yönelik geliştirme faaliyetlerimiz devam edecek.
“2023 yılında enerji verimliliği yüksek, yeni inovatif ürünlerimizi sektörle buluşturacağız”
2023 yılı itibariyle toplam inşaat alanı 5000 m2’den büyük yapılarda kullanılan enerjinin minimum %5’inin yenilenebilir enerjiden sağlanması zorunlu olacak. Bu alanda da yatırımcılarımızı, yenilenebilir enerjiye uyumlu inovatif ürünler ve çözüm sistemleriyle destekleyeceğiz. Sürdürülebilirliğe hizmet eden solar paneller için mineral yün bazlı yeni ürünler geliştirmeyi hedefliyoruz. Diğer taraftan bu sene akustik kontrol için ses yutum özelliği yüksek yeni ürünler üzerinde çalışıyoruz.
İzocam’ın bu sene hedefleri arasında yer alan, fırın üreticilerini ilgilendiren yeni ürünlerimiz mevcut. Fırın üretimi için piyasaya sunduğumuz yalıtım malzemelerini 2023’de uygulamaya alınacak olan AB regülasyonlarına göre düzenliyoruz. Fırın sektöründe Türkiye’nin üretim üssü haline geleceğini biliyoruz. Bu nedenle de önümüzdeki iki yıl içinde kapasitemizi 2 katına çıkarmayı planlıyoruz.