Yapı Magazin
Polisan Kimya’da Sürdürülebilirlik Vizyonuyla Atılan Adımlar Sektöre Örnek Oluyor

Polisan Kimya’da Sürdürülebilirlik Vizyonuyla Atılan Adımlar Sektöre Örnek Oluyor

Küresel ısınma ve iklim değişikliği tehdidi, dünya genelinde endişeleri artırırken karbon nötr olma hedefiyle atılan adımlar Türkiye inşaat sektörünü de yakından ilgilendiren yeni bir ticaret sistemi getiriyor. İnovasyon ve teknoloji; döngüsel ekonomi; sıfır kirlilik; biyoçeşitliliği koruma; sürdürülebilir ulaştırma; temiz, ulaşılabilir ve güvenli enerji gibi dönüştürücü politikalar inşaat sanayisini yeniden şekillendiriyor. Polisan Holding Yönetim Sistemleri ve Sürdürülebilirlik Müdürü Dilek Sarıaslan ile iklim değişikliği ile ilgili stratejik hedefleri, bu hedefler doğrultusunda atılan adımları konuştuk.

Küresel ısınma ve iklim değişikliği tehdidi, dünya genelinde endişeleri artırırken inovasyon ve teknoloji; döngüsel ekonomi; sıfır kirlilik; biyoçeşitliliği koruma; sürdürülebilir ulaştırma; temiz, ulaşılabilir ve güvenli enerji gibi dönüştürücü politikalar inşaat sanayisini yeniden şekillendiriyor. Türkiye’de sektörün lider markaları bu politikaları kendi bünyesine entegre ederek önemli yatırımları hayata geçiriyor. Sürdürülebilirlik vizyonuyla sektöre örnek olan lider markalardan Polisan Kimya, enerji ihtiyacının yüzde 50’sini yenilenebilir enerji kaynaklarından karşılayarak Uluslararası I-REC sertifikası aldı. Polisan Kimya Yönetim Sistemleri ve Sürdürülebilirlik Müdürü Dilek Sarıaslan ile iklim değişikliği ile ilgili stratejik hedefleri, bu hedefler doğrultusunda atılan adımları konuştuk. Sarıaslan, “İklim Eylemi, Sanayi, Yenilikçilik ve Altyapı, Temiz Su Sanitasyon ve Sudaki Yaşam, Sağlık ve Kaliteli Yaşam, İnsana Yakışır İş ve Ekonomik Büyüme başta olmak üzere Sürdürülebilir Kalkınma Amaçlarına hizmet eden örnek çalışmalarımız arasında sera gazı azaltımı, su güvenliği programımız, Endüstri 4.0 tesislerimiz, yeşil bina ve üretim tesisi yatırımlarımız, Bakanlık onaylı  AR-GE merkezlerimiz, SEÇ yatırımlarımız, BIST Sürdürülebilirlik Endeksi performansımız yer almaktadır” diyor. 

Süreçlerinizi, yenilikçi ve sürdürülebilir kimyada lider çözüm ortağı olma vizyonuyla yönetiyorsunuz. Polisan Kimya olarak tüm üretim ve hizmet faaliyetleriniz kapsamında gerçekleştirdiğiniz sürdürülebilirlik ilkeniz ve proaktif enerji yönetim sisteminden bahseder misiniz? 
Sürdürülebilirliğin çevre, sosyal kapsayıcılık ve iyi yönetişim ile yükselen yeni bakış açılarıyla zenginleştiği; kısa vadeli düşünceden uzun vadeli düşüncelere geçişin zorunlu olduğu bir dönemde olduğumuza ve ekosistem yapısına geçmemiz gerektiğine inanıyoruz. 
Holding ve grup şirketlerimizde sürdürülebilirlik politikamız ve stratejilerimiz doğrultusunda çalışmalarımız devam ediyor. Mevcut 5 yıllık stratejilerimizle uyumlu bir Sürdürülebilirlik Yol Haritamız mevcut. Stratejilerimiz arasında yer alan; enerji odağında ürün tasarımından, operasyonel verimliliğe, yenilenebilir enerji kaynaklarından enerji teminine kadar yarattığımız tüm çevresel etkilere odaklanarak iklim değişikliği etkilerimizi azaltmayı oldukça önemsiyoruz. Bu hedefimiz doğrultusunda elektrik, su, yakıt, buhar, hava gibi tüm enerji kaynaklarını Entegre Yönetim Sistemimizin bir parçası olan Enerji Yönetim Sistemi standartlarına bağlı kalarak kullanmakta, enerji tüketimimizi kontrol altında tutmakta, enerji kritiklik seviyelerini esas alarak verimlilik çalışmaları yürütmekteyiz. 
2012 yılından bu yana gönüllü olarak kurumsal karbon ayak izimizi yönetiyoruz. Tüm sahalarımızda, operasyonlarımızda, ofislerimizde ve genel müdürlük binamızda elektrik ihtiyacımızın yüzde 50’sini yenilenebilir kaynaklardan karşılayarak Uluslararası I-REC sertifikalarımızı aldık. Bu sayede Polisan olarak karbon emisyon yoğunluğumuzu 2012’den bu yana %53 azaltmayı başardık; bu azaltım oranı, Polisan Kimya şirketimiz özelinde % 67 gibi daha yüksek bir orana sahiptir.
Yine Polisan Kimya’nın yakın geçmişini markaja aldığımızda, 2019 yılından bu yana karbon azaltım oranımız %31... 2020 yılından bu yana ise şirketimizin doğrudan yönetimi ve kontrolünde olmayan fakat etkilediği süreçleri de değerlendirerek envanterine Kapsam 3 emisyonlarını dâhil ettik ve stratejilerimize paralel değer zincirimiz boyunca emisyonlarımızı da ele almaya başladık.
“AB’de 2050’ye kadar karbon nötr olma hedefine yönelik hazırlanan dönüştürücü politikalar, ülkemizi ve sektörümüzü yakından ilgilendiren yeni bir uluslararası ticaret sistemi getirecek”
Ulusal ve uluslararası sürdürülebilirlik platformlarındaki gelişmeleri yakından takip ediyorsunuz. Ülkemizdeki ve dünyadaki sürdürülebilirlik politikalarını ve çalışmalarını değerlendirmenizi istesek Polisan Kimya olarak neler söylemek istersiniz?
İklim risklerinin küresel endişeleri artırdığı yıllar yaşıyoruz, Dünya Ekonomik Forumu tarafından yayınlanan 2022 Yılı Küresel Riskler Raporu 2022’ye göre uzun dönemli ilk 5 risk önceki yıllarda olduğu gibi çevre ve iklim değişikliği ile ilgili. Aralık 2019'da kabul edilen Yeşil Mutabakat’ta, AB’nin 2050'ye kadar karbon nötr olma hedefi var ve bu uzun dönem genel hedefine ulaşmak için inovasyon ve teknoloji; döngüsel ekonomi; sıfır kirlilik; biyoçeşitliliği koruma; sürdürülebilir ulaştırma; temiz, ulaşılabilir ve güvenli enerji gibi bir çok dönüştürücü politika hazırlanıyor. AB’nin sınırda karbon düzenlemesi 2023’te yürürlüğe girecek ve 2023-2026 yılları arasında bir geçiş dönemi var. Dolayısıyla mutabakat ile ülkemizi ve sektörümüzü de yakından ilgilendiren yeni bir uluslararası ticaret sistemi söz konusu.  Türkiye 2016 yılında Paris İklim Anlaşması’nı imzalamıştı, 2021 yılında da Meclisten geçirerek onayladı ve 2053 yılı hedefini net sıfır olarak açıkladı. Bu yıl yapılan İklim Şurası’nda ise Türkiye’nin emisyon ve yeşil kalkınma hedefleri doğrultusunda hazırlanacak kısa, orta ve uzun vadeli strateji, eylem, politika ve mevzuatların altyapısı görüşüldü ve 2053 net sıfır emisyon ve yeşil kalkınma hedefleri doğrultusunda 217 yeni karar alındı. Arazi kullanımında sürdürülebilirlik, elektrik üretiminde yenilenebilir enerji payının artırılması, alternatif enerji kaynakları, düşük emisyonlu ulaşım araçları, yutak alanların artırılması, sıfır atık, yeşil finansman kaynakları, karbon fiyatlama ve emisyon ticaret sistemi, adil geçiş konuları ile ilgili Türkiye’nin rotası belirleniyor.
Biz de Polisan olarak 2025 yılı rotamızı çizdik ve ESG(Çevresel, Sosyal ve Yönetişim) skorumuzu sektör ortalamasının üzerinde tutmayı amaçladık. Polisan Kimya olarak dünyaca tanınan en saygın sürdürülebilirlik inisiyatiflerinde yer alıyor ve ESG performansını sürekli artırmak için ek 3. Taraf İnisiyatiflerin değerlendirme sonuçlarından faydalanıyoruz. 1997 yılından bu yana Polisan Kimya, küresel kimya endüstrisinin yasalarına veya mevzuatına uygunluğun ötesinde, taahhüt programına gönüllü olarak dâhidir. İş sağlığı ve güvenliği, çevre koruma ve teknik emniyet konularında tüm dünyada uygulanan bu program ile uyumlu çalışmalar yürütmektedir. Holding şirketimiz Birleşmiş Milletler Küresel İlkeler Sözleşmesi (UNGC)’ne 2018 yılında imzacı olmuştur. Kimya şirketimiz de sözleşmenin bir parçasıdır. Polisan olarak, sözleşmede belirtilen insan hakları, çalışma standartları, çevre ve yolsuzlukla mücadele ilkelerini kendimize yol gösterici olarak ele alıyor ve bu 10 ilkenin getirdiği farkındalıkla faaliyetlerimizi gerçekleştiriyoruz.
Emisyon ve Su Yönetimi, Yönetişim ve Strateji, Risk ve Fırsatların Yönetimi, Hedefler gibi konu başlıklarında CDP’ye (Karbon Beyan Projesi) dâhiliz. Bu yıl hem İklim Değişikliği ve Su Güvenliği programlarındaki performans notumuz, yönetim temsiliyeti olan “B-” seviyesine yükselmiştir. Ecovadis, Refinitiv gibi yine küresel kabul gören sürdürülebilirlik derecelendirmelerinde sektör ortalamasının üzerine çıktık. Hatta performansımızdan dolayı ödüllendirildiğimiz sonuçlar var. Bu gibi uluslararası değerlendirmeler doğru yolda ilerlediğimiz fikrini güçlendiriyor.
“Sürdürülebilirlik Çemberleri ile kurumsal sürdürülebilirlik anlayışımızı yaygınlaştırmayı, hedef birliği geliştirmeyi amaçlıyoruz”
Sürdürülebilirlik raporlaması, işletme faaliyetlerinin sadece ekonomik değil, çevresel ve sosyal başarısını da kapsamaktadır. Polisan Kimya’nın sürdürülebilirlik çemberi nedir ve bu çember sürdürülebilirlik çalışmalarını nasıl etkiliyor? Sürdürülebilirlik noktasında 2022 hedefleriniz nelerdir?
2015 yılından bu yana Global Raporlama Girişimi (GRI) Standartları Raporlama İlkeleri’ni rehber alarak sürdürülebilirlik raporlarımızı yayınlıyoruz. Her yıl gerçekleştirdiğimiz paydaş diyaloğu ile faaliyet dönemine ait çevresel, sosyal, ekonomik performansımızın, kurumsal yönetişim yaklaşımımızın yer aldığı raporları ve bu rapora yön veren paydaşlarımızın sürdürülebilirlik hakkında görüşlerini almaktayız.
Sürdürülebilirlik Çemberleri çalışmalarımız ise iç paydaşlarımızla diyaloğumuzu güçlendirdiğimiz bir alan. Kurumsal sürdürülebilirlik anlayışımızı yaygınlaştırmayı, hedef birliği geliştirmeyi amaçladığımız çember çalışmalarımız; süreç geliştirme fırsatları, değer zincirinin etkin çalışması, kaynakların önceliklerle uyumlu kullanılması, inovasyon değerlendirmelerinin yapılması, ulusal ve uluslararası gelişmelerin takip edilmesi ve üçüncü tarafların beklentilerinin görüşülmesi gibi noktalara odaklanıyor. Bu çalışmalar, şirketteki tüm çalışanların katılımıyla her departmanda ayrı ayrı yapılmaktadır.
“Müşterilerimizin ihtiyaçlarına en uygun çözümleri sağlarken aynı zamanda ekoloji dostu ürün portföyümüzü de genişletmeye çalışıyoruz”
İklim değişikliği ile ilgili stratejik hedeflerimizi destekleyen ekoloji dostu ürün geliştirmek için de çalışmalar yapıyoruz. Avrupa Kimya Endüstrisi Konseyi’nin (CEFIC), çalışma ortamındaki formaldehit maruziyetini sınırlamayı amaçlayan Gönüllü Anlaşması’na imzacılığımız doğrultusunda formaldehit salım seviyesinin en az miktarda olduğunu gösteren E0 standardında reçine üretimi çalışmaları yapmaktayız. Yapı malzemeleri üretiminde kullanılan reçinelerimizin yüzde 24’ü, çevreye duyarlı düşük emisyonlu E1 sınıfı ve altı malzemeler için uygun ürünlerdir. Araç yakıt katkısı olarak kullanılan AdBlue ürünümüz, NOx egzoz gazı emisyonlarını yüzde 80 azaltarak hava kirliliğini ve kaynak kullanımını azaltan, sürdürülebilirlik politikamızla uyumlu bir ürünümüzdür. 2023 yılına kadar petrol türevli ham maddelerin yerine %25 biyobazlı ham madde kullanılmasını; 2030 yılına kadar portföyümüzün en az %10’unda uluslararası geçerliliği olan çevre etiketli ürünler bulundurmayı stratejilerimize bu yıl dahil ettik. Çevre etiketli ürün hedefimize yönelik olarak bu yıl Polisan Kimya bünyesindeki 8 ürün grubunda 27 ürün için ürün yaşam döngüsü ve EPD çalışmaları başlattık.
Yaşam döngüsü boyunca çevreyle uyumlu olan, malzeme seçiminden iç ortam hava kalitesine; elektrikten suya tüm enerji kaynaklarının verimli kullanıldığı tesisler yapmak, yeni yatırımlarımızda önceliğimiz…  Bu yıl sonunda devreye alınması planlanan Polisan Kimya yeni reçine tesisini LEED Yeşil Bina Sertifikasyonuna uygun şekilde projelendirdik. Tesisimizin inşaatı devam ediyor.
“Uygulama kolaylığı sağlayan, enerji sarfiyatını azaltan, ürün dayanımını artıran çimento, beton ve yeraltı kimyasalları ile sürdürülebilir çözümler üretmek, malzemelerin kullanım ömrünü uzatarak döngüsel ekonomiye katkı sağlamak önemlidir”
Sürdürülebilir beton endüstrisi için kimyasal beton katkılarından beklenen ne olmalı?
Günümüzde hızla gelişen teknolojilerle yapı sektöründe kullanılan hazır beton, hazır harç ve sıvaların her türlü hava koşulunda dayanıklılığı artırılmış, yalıtım özellikleri geliştirilmiş, hazırlama ve uygulama işlemleri daha kolay ve çevresel katkı sağlar hale getirilmiştir. Bütün bu süreçlerde en önemli katkı, yapı kimyasalları tarafından sağlanmaktadır.
Beton üretilirken, depreme dayanıklı yapılar inşa edilebilmesi için kimyasal katkıların önemi büyüktür. Betonun kolay ve boşluksuz yerleşmesini kolaylaştırmak için betona akışkanlaştırıcı-süper akışkanlaştırıcı katkılar eklenmekte ve betonda daha düşük su/çimento oranıyla daha yüksek sınıf beton üretimi yapılmaktadır. Yüksek oranda su azaltıcı/ süper akışkanlaştırıcı kimyasal katkılar ise betona yüksek oranda kıvam kazandıran, kıvam koruma özelliği olan yüksek sınıflı betonlarda kullanılmaktadır. 
Polisan Kimya olarak mineral katkıyı artıran, öğütmeyi kolaylaştıran kimyasallar ile klinker üretimindeki enerji ihtiyacının, dolayısıyla karbon emisyonlarının azalmasını sağlıyoruz.  Tünel açma makinelerinin su ihtiyacını azaltmak üzere geliştirdiğimiz yeraltı kimyasalları ile kazı sırasında 1 tonluk malzemenin çıkarılması için ihtiyaç duyulan su miktarını 1477 m³ azaltabiliyoruz. Bu ve benzeri ürünlerimiz ile geçtiğimiz yıl müşterilerimizin kendi sahalarında çimento kullanım ihtiyacını 800 bin ton; su kullanım ihtiyacını 1.425.000 m³ azaltarak doğal kaynaklarımızın korunmasına katkıda bulunduk. 
Sürdürülebilir Kalkınma İçin Küresel Amaçlar noktasında Polisan Kimya olarak nasıl adımlar atıyorsunuz?
Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları doğrultusunda gerçekleştirdiğimiz odak grup çalışmaları neticesinde, 17 Küresel Amacın 13’ünün mevcut faaliyet alanlarımızı kapsadığını tespit ettik ve bu amaçlara yönelik kaslarımızın güçlendirilmesi için çalışmalarımıza devam ediyoruz. 
İklim Eylemi, Sanayi, Yenilikçilik ve Altyapı, Temiz Su Sanitasyon ve Sudaki Yaşam, Sağlık ve Kaliteli Yaşam, İnsana Yakışır İş ve Ekonomik Büyüme başta olmak üzere Sürdürülebilir Kalkınma Amaçlarına hizmet eden örnek çalışmalarımız arasında sera gazı azaltımı, su güvenliği programımız, Endüstri 4.0 tesislerimiz, yeşil bina ve üretim tesisi yatırımlarımız, Bakanlık onaylı Ar-Ge merkezlerimiz, SEÇ yatırımlarımız, BİST Sürdürülebilirlik Endeksi performansımız yer almaktadır. 
Karasal yaşam, yoksulluğa son vermek, toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması başta olmak üzere eşitsizliklerin azaltılması, barış, adalet ve güçlü Kurumlar amacına hizmet eden sürdürülebilirlik, etik, rüşvet ve yolsuzlukla mücadele, insan kaynakları politikalarımız ile performans gösteriyor ve ülkemize katkı sağlıyoruz. 

Etiketler:

Polisan Kimya, Polisan Kimya sürdürülebilirlik, inovasyon, Dilek Sarıaslan, Polisan Holding Yönetim Sistemleri ve Sürdürülebilirlik Müdürü Dilek Sarıaslan,

Paylaş:
İLGİLİ İÇERİKLERE GÖZ ATIN
Our site uses cookies. Learn more about our use of cookies: cookie policy

Sign Up for Our Newsletter