30 yılı aşkın süredir Türkiye’yi ve dünyayı iyi tasarım ile buluşturan Seramiksan, hijyen, estetik ve konforu tasarrufla bir araya getiren ürünleriyle sürdürülebilirliğe katkı sağlıyor. Sürdürülebilir iş modellerini, kurum kültürünün ayrılmaz bir parçası haline getirmeyi ve gelecekte işlerinin devamlılığını güvence altına almayı hedeflediklerini söyleyen Seramiksan Direktörü Süreyya Çağlar ile Seramiksan’ın en yeni teknolojilerle geliştirdikleri inovatif ürünlerini, sürdürülebilirlik çalışmalarını ve gelecek projelerini konuştuk.
Sürdürülebilir iş modelleri günümüzde iş dünyası için önemli bir kriteri oluşturuyor. Seramiksan’ın sürdürülebilir iş modeli için gerçekleştirdiği çalışmalar, dikkat ettiği kriterler ve politikalar nelerdir?
Seramiksan olarak sürdürülebilirliği iş süreçlerimizin temel yapı taşı olarak görüyoruz. Seramiğin yaşam döngüsü doğrultusunda, hammadde üretiminden satış sonrası ilişkilere kadar tüm iş süreçlerine sürdürülebilirliği entegre etmiş durumdayız. Sürdürülebilir iş modellerini, kurum kültürümüzün ayrılmaz bir parçası haline getirmeyi ve gelecekte işimizin devamlılığını güvence altına almayı hedefliyoruz. Çalışmalarımızda çevre, insan ve inovasyon altında ayrı odak noktaları oluşturarak sürdürülebilirlik çerçevemizi oluşturduk. Sürdürülebilirliği odak noktasına alan bir yönetim anlayışı ile daha yaşanabilir bir dünya yaratmak mümkün. Seramiksan olarak, tüm iç ve dış paydaşlarımızın yaşam kalitesini artıracak süreçler ve ürünler sunmaya devam ediyoruz. Sürdürülebilirlik stratejimiz kapsamında, doğal kaynakların korunmasını, faaliyetlerimizin minimum çevresel etki ile gerçekleştirilmesini temel sorumluklarımızdan biri olarak görüyoruz. Seramiksan sürdürülebilir çevre ve enerji anlayışı ile gelecek kuşaklara temiz ve yaşanabilir bir dünya bırakılmasını amaçlamaktadır. Faaliyet gösterdiğimiz seramik sektörü, doğal hammadde ve kaynaklara bağımlı; yüksek enerji tüketimi sektörün başlıca etkileri arasında bulunuyor. Çevresel etkimizi, küresel gündemi ve paydaşlarımızın görüşlerini temel alarak stratejik olarak değerlendiriyoruz. Bu kapsamda enerji verimliliği, su yönetimi, çevresel etkisi düşük ürünler ve atık yönetimi yüksek öncelikli konularımız arasında.,
“Doğadan ilham alan ürünlerimizle tüketicilere sürdürülebilir evler yaratıyoruz”
Son yıllarda hızla gelişen teknoloji ve
tüketimin artmasıyla birlikte sürdürülebilirlik, daha sık gündeme geliyor.
Seramiksan’ın vitrifiye ve seramik alanlarında son tüketiciye sunduğu
sürdürülebilir çözümlerden bahseder misiniz?
Ekonomik, toplumsal ve çevresel alanlardaki
sorumluluklarımızı yerine getirirken, içinde bulunduğumuz toplumun yaşam
kalitesine katkıda bulunmayı da
amaçlıyoruz. Modern baskı tekniklerimiz sayesinde ahşap, mermer gibi doğadan ilham aldığımız
her dokuyu, doğaya zarar vermeden yüzeylere taşıyoruz. %0 atık su, %0 atık ürün
politikamız ve çevreye duyarlı ürünlerimiz ile tüm iş süreçlerimizi doğayla
uyum içinde gerçekleştiriyoruz. Böylece hem gezegenimizi koruyor hem de
ürünlerimizle sürdürülebilirliği banyolar başta olmak üzere tüm yaşam
alanlarına taşıyoruz. Doğadan ilham alan ürünlerimizle tüketicilere
sürdürülebilir evler yaratıyoruz. Özellikle de hijyenin en yüksek seviyede
olması gereken mekanların başındaki banyolarda sürdürülebilirliği mümkün
kılıyoruz. Seramiksan Hygiene yüzey teknolojisiyle mikroorganizmaların
çoğalmaları için en elverişli ortamlar olan banyolara yepyeni bir soluk
getirirken, 2,5 ile 4,5 litre su ile yıkama yapan Rim- Out çevreci
klozetlerimizle %30 su tasarrufu sağlıyoruz. İyi ve sağlıklı bir yaşamın
herkesin hakkı olduğuna inanıyoruz. Tüm ilkelerimizi bu inanç ve misyon
ışığında inşa ediyoruz.
Seramiksan, “İyi Tasarım Herkesin Hakkı”
mottosuyla yaşam alanlarını hem sürdürülebilir hem de konforlu mekânlara
dönüştürüyor. Sürdürülebilir, işlevsel ve konforlu tasarım ürünlerine yönelik
iç ve dış pazarı değerlendirmenizi istesek neler söylersiniz?
Sürdürülebilirlik, genel olarak değerlendirildiğinde, yeryüzündeki kaynakların bizden sonraki nesiller düşünülerek verimli kullanılmasını ve gerek miktar olarak gerekse özellik olarak iyi analiz edilmesi gereken bilinçli bir yönetim sistemidir. Bu yönetim sistemi, değişen ve gelişen çevre koşullarından yola çıkarak işletmeleri farklı sürdürülebilir pazarlamaya yöneltmiştir. Sürdürülebilir pazarlama şirketin sosyal sorumluluk düzeyini temsil eder. Bu yönelim, bir şirketin iş başarısı elde etmesi içinde önemli bir durumdur. İşletmelerin etik ilkeleri faaliyetlerine dahil etmesi, sosyal ve çevresel sorunlara duyarlı olması önemli bir rekabet avantajı sağlamaktadır. Özellikle müşterilerin bilinç düzeylerinin artması ve sorgulayan taraflarının gelişmesi sürdürülebilir pazarlama anlayışının ortaya çıkmasına neden olmuştur. Müşteriyi merkezine alan, çevrenin korunması anlayışını benimsemiş, toplumun değer yargılarını önemseyen, çözüm odaklı ve müşteriye değer temelli mal veya hizmet sunma yolu gözeten şirketler, rekabet gücü kapsamında bir adım ileridedir. Günümüzde, ekonomik değerin yanında, sosyal ve çevresel konuların da şirketlerin sorumluluğu haline geldiği yeni bir dünya düzenine girmiş bulunuyoruz. Rekabetçi iş ortamında, ekonomik, çevresel ve sosyal faktörlerin iş stratejilerine dahil edilmesi giderek daha fazla önem taşıyor. Şirketlerin başarılı iş sonuçlarının yanında ekosistemindeki gereksinimleri de dikkate alarak toplumsal faydaya odaklanması beklenmektedir. Tüketici davranışlarının ve diğer pazar dinamiklerinin sürdürülebilirlik çerçevesinde şekillenmekte olması, firmaların bu alandaki yatırımlarını da hızlandırıyor. Günümüzde şirket çıkarlarının toplumsal çıkarlar ile çatışmadığı, ekonomik ve kar odaklı bakış açısının yanında sosyal ve çevresel konuların da şirketlerin sorumluluğu haline geldiği yeni bir dünya düzenindeyiz. Şirketlerin kar elde etmesi yanında, ekosistemindeki gereksinimleri de dikkate alarak, toplumsal faydaya odaklanması beklenmektedir. Böylece daha bütünsel bir bakış açısı ve daha sürdürülebilir (ekonomik, çevresel ve sosyal) bir ilerleme sağlanabilmektedir. Bu doğrultuda sürdürülebilirliğin, kurumsal sosyal sorumluluğun çok ötesine geçtiğini ve şirketlerin strateji ve operasyonlarının ayrılmaz bir parçası haline geldiğini görüyoruz.
“İyi Tasarım Herkesin Hakkı’ mottomuzla iyi bir tasarımın kullanıcı dostu, inovatif, dünya için sorumluluk alan ve erişilebilir olması gerektiğine inanıyoruz”
Sektörün hızla büyümesiyle birlikte iç
mekânlara dair farklı trendler ortaya çıkıyor. Yapılan son anketler
kullanıcıların %69’ unun evdeyken kendilerini güvende hissetmek istediklerini,
%56’sının da iyi bir tasarımın konforlu ve rahat mekânlar yaratmakla mümkün
olduğunu gösteriyor. Bu tasarım anlayışının yaygınlaşması ile Seramiksan için
iyi tasarım nedir?
Seramiksan olarak 30 yılı aşkın süredir Türkiye’yi ve dünyayı iyi tasarım ile buluşturuyoruz. İyi tasarımın, kullanıcının ihtiyaç ve beklentilerini karşıladığı, hayatını daha kolay ve keyifli hale getirerek daha pozitif bir deneyim yaşattığı düşüncesindeyiz. “İyi Tasarım Herkesin Hakkı” söylemimizle iyi bir tasarımın kullanıcı dostu, inovatif, dünya için sorumluluk alan ve erişilebilir olması gerektiğine inanıyoruz. Geçmiş dönemde tasarım demek bir objeden yola çıkarak mekân içinde bütünsellik oluşturmak anlamını taşırdı. Günümüzde tüketicilerin artık bilinçli birer kullanıcıya dönüşmesi, bu kriterin tasarımın iyi olarak nitelendirilmesi için yeterli olmadığını gösteriyor. Kusursuz tasarım dediğimiz zaman artık ürünlerin her birinde sürdürülebilirlik, fonksiyonellik ve konfor şartları aranıyor. İyi bir tasarım için ürünün işlevinden görselliğe kadar uzanan birçok niteliği bulunuyor. Seramiksan olarak biz de en yeni teknolojiyle ürettiğimiz tüm ürünlerimizle tüketicilere hem konforlu hem de sürdürülebilir mekanlar sunuyoruz. İşlevselliği estetik bir görünümle birleştirirken, ürünlerimizle daha yaşanılabilir bir geleceğin temellerini atıyoruz. Rekabetin ve farklılaşmanın anahtarının iyi tasarımdan geçtiğine inanıyoruz. Herkesin iyi tasarlanmış bir ürünü hak ettiğini düşünerek, bugün 76 şehirde 240 mağaza, 1000’in üzerinde tali bayi ve 60’tan fazla ülkeyi kapsayan ihracat ağımız ile herkesin ulaşabileceği, her tarza hitap eden kaliteli ürünlerimizi, müşterilerimizle buluşturuyoruz.
“İklimin korunması, enerji ve kaynak verimliliği ve dijital dönüşüm konularında net bir duruş sergiliyoruz”
Seramiksan olarak su tasarruflu
vitrifiye ürünlerinizle tüketicilerin birincil yaşam alanları olan banyoları
sürdürülebilir mekânlara dönüştürüyorsunuz. Çevresel, sosyal ve kurumsal
sürdürülebilirliği sağlamak adına yaptığınız çalışmalar ya da yatırımlarınız
bulunuyor mu?
Su ve enerji kaynaklarının hayatımızdaki değerinin
daha fazla hissedildiği bu dönemde, dünya kaynaklarının verimli ve tasarruflu
kullanılması konusu da daha önemli hale geldi. Dünya nüfusu artık
ekosistemlerin üretebildiğinden çok fazla kaynak tüketiyor. Sosyal ve ekonomik
kalkınma süreçlerinin ekosistemlerin başa çıkabileceği sınırlar içinde
gerçekleşebilmesi için, toplumumuz üretim ve tüketim şekillerini temelden
değiştirmek zorunda. Seramiksan olarak etkin kalite yönetim sistemi ile,
çalışanlarımızın ve tüm paydaşlarımızın sağlık, güvenlik ve memnuniyetlerini
öncelikli ele alarak, çevresel sorumluluğumuzu tüm faaliyetlerimizde
hassasiyetle yerine getirmekteyiz. İklimin korunması, enerji ve kaynak
verimliliği ve dijital dönüşüm konularında net bir duruş sergiliyoruz.
Uluslararası bağlantılarımızla birlikte, geleceğe yönelik, iklim dostu
çözümleri ve siyasi kurumlar, STK’lar, dernekler ve konuyla ilgisi olan
şirketlerle aktif diyaloğu destekliyoruz. İş süreçlerimizin her aşamasında,
çevreye olan olumsuz etkileri en aza indirmek için stratejiler belirliyor,
temiz bir çevre ve sağlıklı bir gelecek için çevre dostu politikalar izliyoruz.
Üretim aşamasındaki atıkları geri kazandırmak, doğal kaynak kullanımını en aza
indirmek, gelecek nesillere sağlıklı bir çevre sunmak için tüm
faaliyetlerimizde ulusal ve uluslararası yasal gerekliliklere tam uyum
sağlıyor, sürekli iyileştirme araçları ve uygun teknolojilerin kullanımıyla
gerekli önlemleri alıyoruz.
Sürdürülebilirliğin tam anlamıyla etkili
olabilmesi için gerekli olan alanlardan biri de atık yönetimidir. Seramiksan’ın
atık yönetimi politikası nedir ve hem uygulanabilir hem de verimli bir atık
yönetimi için hangi noktalara dikkat edilmesi gerekir?
Tasarımdan başlayarak prosesin her aşamasında,
ürünlerimizin kullanımından kaynaklanabilecek çevresel etkilerin
değerlendirilmesi ve minimuma indirilmesi için gerekli önlemleri almaktayız. %0
atık ürün, %0 atık su üretim politikasıyla ürün yaşam döngüsünün tüm
aşamalarında olumsuz çevresel etkileri minimize etmeyi, geri dönüşüme sahip
hammadde, ambalaj malzemesi kullanmaya özen gösteriyoruz. Seramiksan üretim
kampüslerinden dışarıya üretim
sırasında hiçbir atık malzeme çıkmıyor. Hem seramik hem de vitrifiye
fabrikalarımızdan havaya çevreye hiçbir zararı olmayan sadece su buharını
veriyoruz. Bunun yanı sıra 2019 yılında bir geri dönüşüm tesisi kurduk. Karo ve
vitrifiye grubundaki hasarlı ve kırık ürünleri bu geri dönüşüm tesisinde
işleyerek tekrar üretim sürecine dahil ediyoruz. Bu nedenle Seramiksan
fabrikalarından çevreye hiçbir şekilde atık çıkmıyor. Bu konuda çok hassasız.
Hatta fabrikamızda kullanılan suyu arıtarak sanayi suyu olarak tekrar
kullanıyoruz. Kullanmış olduğumuz ambalaj atıkları kendi içinde
sınıflandırılarak çevreye zarar vermeyecek şekilde depolanmakta, lisanslı
kuruluşlar vasıtasıyla bertaraf edilmektedir. Yapılacak yatırımlarda enerji
verimliliği yüksek, doğa ve çevre dostu inovatif teknolojiler kullanmayı,
emisyonlarımızı azaltmaya yönelik uygulamaları tercih ediyoruz. Sadece ürün tasarımına değil, aynı zamanda
üretim tesislerinde yürütülen süreçlerde kaynakların dikkatli kullanılmasına da
büyük önem vermekteyiz. Sürdürülebilirlik stratejimizde dikkate aldığımız temel
göstergeler geri dönüşüm kotası ve atık hacmidir. Hedeflerimize ulaşmak için
aldığımız önemli tedbirler arasında geri dönüştürülebilir malzemelerin
kullanımı ve elde edilen tüm malzemelerin sistematik olarak ayrılması yer
almaktadır. Kâğıt ve plastikten metal
parçalara kadar, faaliyet alanlarında ortaya çıkan tüm atık türlerinde geri
dönüştürülebilir malzemelerin kullanımı ve elde edilen tüm malzemelerin
sistematik olarak ayrılmasına önem veriyoruz. Sektöre yön veren inovatif
ürünlerin tasarımı ve geliştirilmesine katkıda bulunuyoruz.
Seramiksan olarak sürdürülebilir yapı
malzemelerinde seramik ve vitrifiye de nasıl çözümler sunuyorsunuz?
Enerji tüketiminin yüksek olduğu sektörler arasında yapı sektörü önemli bir yere sahiptir. Ülkemizde tüketilen toplam enerjinin %35’i konutlar ve ticari binalardan oluşan bina sektöründen kaynaklanmaktadır. Bu artış oranının temel nedenleri, artan nüfus, şehirleşme, konut ve ticari bina sayıları olarak sıralanabilir. Doğal kaynakların bilinçsizce kullanımı, yapım ve yıkım süreçleri sonucunda oluşan atıklar çevreye zarar vermektedir. Yapıların doğal çevreye verdiği zararların azaltılabilmesi için sürdürülebilir mimari kavramının iyi anlaşılması ve sürdürülebilir mimari için gerekli kriterlerin doğru bir şekilde belirlenmesi gereklidir. Bunun en önemli adımlarından biri de sürdürülebilir malzeme tercihidir. Çevreye karşı duyarlı, hammaddesinden yapıda kullanımına ve yapı ömrünün sona ermesine kadar geçen sürede çevreye ve insan sağlığına zarar vermeyecek sürdürülebilir yapı malzemeleri tercih edilmelidir. Böylece doğaya en az zararı verecek şekilde yapılaşma mümkündür. Şehirlerin giderek büyümesi ve eski yapıların yenilenmesi arzusuyla beraber inşa edilen yeni yapılarda hayatı kolaylaştıran, konforu ve yaşam standardını arttıracak malzemeler arayışına girilmiş, bir yandan da çevresel koşulların ve ekolojik dengenin korunmasına yönelik kaygı ortaya çıkmıştır. Tüm bu ihtiyaç durumu ve yaşanan kaygılar, inşaat sektöründe kullanılan malzemelerde inovasyon yapma gereğini zorunlu hale getiriyor. Son yıllarda zaten var olan kuraklık, pek çok coğrafyada olduğu gibi ülkemizde de etkisini gün geçtikçe artırıyor. Yağış oranları her yıl biraz daha düşerken barajlardaki doluluk oranının azalması, önümüzdeki yıllarda zorlanacağımızı şimdiden gösteriyor. Bu yüzden gerek bireysel gerekse toplumsal bilinç oluşturmak ve mevcut düzenimizi tasarruf odağında dönüştürmek zorunlu hale geliyor.
Sürdürülebilirliği ilke edinen Seramiksan olarak fabrikalarımızda kullanılan suyu geri kazanım tesisimizde geri dönüştürerek gelecek nesillere daha temiz ve yaşanabilir bir dünya bırakmayı hedefliyor, %0 atık su politikamızla ürettiğimiz vitrifiye ürünlerimizle bu dönüşüme katkıda bulunuyoruz.
Su tasarruflu vitrifiye ürünlerimizle tüketicilerin
birincil yaşam alanlarını sürdürülebilir mekanlara dönüştürüyoruz. “Hijyen
Herkesin Hakkı” mottosuyla geliştirdiğimiz ve bakteri oluşumunu %99,9 oranında
engelleyerek üst düzey hijyen sağlayan Seramiksan Hygiene yüzey teknolojisinin
kullanıldığı tüm ürünlerimiz, minimum su ve deterjan kullanımı ile sağlıklı ve
doğa dostu banyolar sunuyor. 2,5- 4,5 litre su ile kusursuz temizlik sağlayan
su tasarruflu klozetlerimiz, 24 saat kullanılmadığında kendi kendine hijyen
sifonu yapan ve 0,8 litre su tüketimi ile tasarruf sağlayan Hill Akıllı pisuvar
ürünlerimiz ile sürdürülebilir bir dünya için banyo çözümleri üretiyoruz.
Hijyen, estetik ve konforu tasarrufla bir araya getirdiğimiz ürünlerimizle
sürdürülebilir geleceği hep birlikte inşa edebileceğimizi kanıtlıyoruz.
Son olarak neler eklemek istersiniz?
Son yıllarda özellikle ülkemizde yerden ısıtmalı
konutların ve ticari alanların sayısı hızla artıyor. Bu alanlarda kullanılan
ısıtma amaçlı enerjinin çok daha verimli kullanılmasına yönelik bu sistem,
seramiğin artık sadece banyo ve mutfak gibi ıslak hacimlerden çıkıp koridor ve
salonlarda da kullanılmasına imkân sağlamaktadır. Yangına su baskınına ve
darbelere lamına ve diğer kaplama malzemelerine göre tartışılmayacak şekilde
çok daha fazla dayanıklı olan seramik ve porselen karolar mimarlar
dekorasyoncular ve müteahhitler için sınırsız çözümler sunuyor.