Türkiye İMSAD, inşaat malzemesi sektöründe sürdürülebilirlik odaklı çalışmalarını hızlandırıyor. Yeşil Mutabakat kapsamında enerji verimliliği önlemlerine odaklanan sektör, 2026'da başlayacak sınırda karbon düzenlemesi sürecini fırsata dönüştürmek için çimento, demir-çelik, alüminyum gibi stratejik sektörlerde çalışmalarını sürdürüyor. Türkiye İMSAD, kamu ve akademisyenlerle iş birliği yaparak bu yöndeki projelere destek veriyor ve sektördeki gelişmeleri geniş kitlelere duyurmak için etkinlikler düzenliyor.Türkiye İMSAD'ın inşaat sektöründe sürdürülebilirliği artırmak için uyguladığı politikaları, sürdürülebilirlik odaklı AR-GE projelerini ve ileriye yönelik sürdürülebilirlik hedeflerini konuştuğumuz Türkiye İMSAD Yönetim Kurulu Başkanı Tayfun Küçükoğlu, “Sektörümüz, Türkiye’nin sürdürülebilir malzeme ihtiyacının karşılanması için karbon ayak izi düşük, inovatif ürünler geliştirerek daha sağlıklı ve doğayla dost şehirlerin inşası için çalışıyor. Türkiye İMSAD olarak, sürdürülebilir bir gelecek için inşaat malzemesi sektöründe sürdürülebilirlik ilkelerini benimsemeyi ve iyi uygulamaları yaygınlaştırmayı hedefliyoruz” dedi.
Türkiye İMSAD'ın inşaat sektöründe sürdürülebilirliği artırmak için uyguladığı politikalardan bahseder misiniz? Bu politikalar çerçevesinde, malzemelerin hem üretiminde hem de kullanımında çevresel etkilerin azaltılması için yapılan çalışmalar hangi aşamada ve nasıl bir ilerleme kaydetmiştir? Ayrıca, enerji verimliliği, atık yönetimi ve yenilenebilir kaynakların kullanımı gibi diğer sürdürülebilirlik alanlarında Türkiye İMSAD'ın sektörel katkıları nelerdir?
Türkiye İMSAD olarak var olduğumuz sektörde sürdürülebilirliğin gerekliliğinin oldukça farkında ve bilincindeyiz. Buradan da hareketle 2013 yılında Sürdürülebilirlik Komitemizi, 2014 yılında ise Çevre Dostu Malzeme Komitemizi kurduk. Çevre Dostu Malzeme Komitemiz ile çevresel etkilerin özellikle malzeme sektörü ile ilgisini gündeme taşımak, çevresel etiketler, yaşam döngüsü analizi ve bu konularda sektörde ortak dil kullanımını sağlamak üzerine çalışmalar yürütüyoruz. Ayrıca inşaat malzemesi sektörünü yakından ilgilendiren AB Yeşil Mutabakat konusunu takip etmek, sektörü bu konuda bilgilendirmek ve gereken aksiyonların alınmasını sağlamak amaçlı iş birlikleri gerçekleştirmek amacıyla faaliyetlerimizi sürdürüyoruz.
Sürdürülebilirlik Komitemiz de Türkiye inşaat malzemesi sanayinin sürdürülebilirliğini ilgilendiren çevre, enerji, iklim değişikliği politikalarına katkı sunmak ve inşaat sanayisinde bu konularda gerekli iş birliklerinin kurulmasını sağlamak, farkındalığı artırmak, bilgilendirme faaliyetleri yürütmek amacıyla 2013 yılından bu yana çalışmalar yapıyor.
Ayrıca her iki komitemiz de mevzuat çalışmalarını, özellikle de yakında yürürlüğe girecek olan yeni AB İnşaat Malzemesi Yönetmeliği revizyon çalışmalarını takip ederek dijital ürün pasaportları, döngüsel ekonomi, eko-tasarım gibi konularda faaliyetler gerçekleştiriyor.
2017 yılından bu yana, çift yıllarda Geleceğe Yatırım Ödülleri – Özel Sektör, 2021 yılından itibaren tek yıllarda Geleceğe Yatırım Ödülleri – Sivil Toplum etkinliklerini düzenliyoruz. Bu etkinliklerimizi, inşaat malzemesi sektörünün ve bu sektörde faaliyet gösteren kurumların, sürdürülebilir kalkınmaya destek olan paydaşlarıyla birlikte ortak değer yaratarak başarı sağlamasında etkili olabilmek ve sektördeki iyi uygulamaların şeffafça paylaşılarak yaygınlaştırılması hedefiyle gerçekleştiriyoruz.
İnşaat, mimarlık, çevre, enerji, enerji verimliliği, sürdürülebilir kalkınma alanlarında çalışma yapan Dernekler Bilgi Sistemi (DERBİS)’e kayıtlı sivil toplum kuruluşlarının ve çalışma veya etkinlik alanında faaliyet yürüten üniversiteler bu ödüllere başvuru yapabiliyor.
Kriterleri en iyi şekilde karşılayan sürdürülebilirlik uygulama faaliyetleri, bağımsız bir jüri tarafından belirleniyor. Gerçekleştirilen iyi uygulamaların daha geniş kitlelere duyurulabilmesi için tüm başvuruların yer aldığı bir kitapçık da yayınlanıyor. Çalışma, etkinlik ve proje kategorilerinde ise ilk 3’e seçilen kurumlar ödüllendiriliyor.
“Türkiye İMSAD'ın AR-GE Komitesi, sektördeki iş birliklerini güçlendirmek ve AR-GE merkezlerinin koordinasyonunu sağlamak için çalışmalarını sürdürmektedir”
Türkiye İMSAD'ın sürdürülebilirlik odaklı AR-GE projeleri hakkında daha fazla detay alabilir miyiz? Bu projelerin sektördeki yaygın benimsemesini teşvik etmek için nasıl bir strateji izleniyor ve bu projelerin sürdürülebilirlik performansı üzerindeki etkileri nasıl ölçülüyor?
Yüksek dayanıklılık, enerji verimliliği ve çevresel etkiler açısından daha uygun çözümler sunan araştırmalar, sektörümüzde dönüşümü hızlandırıyor. Türkiye'nin inşaat malzemesi sanayisindeki AR-GE çalışmaları, uluslararası standartlarda rekabet edebilirliği artırmak adına büyük bir potansiyele sahiptir. Ancak, daha fazla yatırım ve iş birliği ile bilgi paylaşımını teşvik etmek, sektörümüzün daha da ileriye gitmesini sağlayacaktır. Özellikle akademik kuruluşlar, endüstriyel firmalar ve devlet destekli araştırma enstitüleri arasındaki iş birliği, yenilikçi çözümlerin hızla geliştirilmesine olanak tanıyacaktır. İnşaat sektöründe kullanılan malzemelerin kalitesini, dayanıklılığını ve çevresel etkilerini olumlu yönde etkileyerek hem sektörün büyümesine hem de çevresel sürdürülebilirliğe katkı sağlayacaktır.
2018 yılında kurulan AR-GE Komitemiz, Türkiye İMSAD üyelerinin AR-GE ve Tasarım Merkezleri ile AR-GE departmanlarının sorunlarını belirlemek, kamu ile gereken işbirliklerini geliştirmek, AR-GE merkezlerinde tamamlanan projelerin/proje konularının envanterini çıkarmak, üniversite-STK-sanayi işbirlikleri geliştirmek, AR-GE merkezlerinin birbirleri ile iletişimini geliştirmek, AR-GE politikaları lobi çalışmaları yapmak ve Sanayi Bakanlığı ile ilişkileri geliştirmek amacıyla çalışmalar yapıyor.
Ana misyonu inovatif yapılı çevre aracılığıyla rekabet gücünü artırmak, toplumsal ihtiyaçları karşılamak ve çevresel zorlukların üstesinden gelmek için yeni AR-GE ve inovasyon stratejileri geliştirmek olan ECTP - Avrupa Teknoloji Platformu’nun da 2023 yılından beri üyesiyiz. Bu platform üyeleri ile ortak olarak yürütülen projelerde aktif olarak yer alıyor, ortağı olduğumuz projelere üye firmalarımızın da katılmasına ön ayak oluyoruz.
Sürdürülebilirlik sözüyle sektöre rehberlik eden Türkiye İMSAD olarak daha güvenli ve sürdürülebilir operasyonlar ve ürünler için sektör paydaşlarınızla nasıl bir iş birliği gerçekleştiriyorsunuz ve onlara nasıl çözümler sunuyorsunuz?
Türkiye İMSAD olarak, sürdürülebilir bir gelecek için inşaat malzemesi sektöründe sürdürülebilirlik ilkelerini benimsemeyi ve iyi uygulamaları yaygınlaştırmayı hedefleyen bir bildirge yayımladık. Üyelerimizden, paydaş öncelikleri doğrultusunda belirlenen bu ilkeleri benimsemelerini ve kapasite geliştirme programlarına katılmalarını bekliyoruz. Sürdürülebilirlik parametrelerimiz arasında su yönetimi, enerji yönetimi ve verimliliği, iklim değişikliği, sorumlu üretim, işgücü ve istihdam ile ürünler ve sistemler yer alıyor.
Su yönetiminde, doğal su kaynaklarının korunması, temiz su kullanımının azaltılması ve suyun arıtılarak yeniden kullanılması amaçlanıyor. Enerji yönetiminde ise fosil enerji kaynaklarının verimli kullanımı, yenilenebilir enerji kaynaklarının desteklenmesi ve karbon ayak izinin azaltılması hedefleniyor. Sorumlu üretimde, hammadde, su ve enerji kullanımının en aza indirilmesi, geri dönüştürülebilir ambalaj kullanımı ve atık yönetimi ön plana çıkıyor. İşgücü ve istihdamda ise iş sağlığı ve güvenliği, istihdamda çeşitlilik ve kadın, genç ve dezavantajlı gruplar için uygun çalışma koşulları sağlanması vurgulanıyor. Ürünler ve sistemlerde ise enerji verimli ve su tasarruflu ürünler geliştirilmesi ve binaların çevresel etkilerini azaltacak hizmetlerin sunulması hedefleniyor. Bu kapsamlı yaklaşımlarımızla, sektörümüzün sürdürülebilirlik katkısını artırmayı amaçlıyoruz.
“Ülkemizdeki sürdürülebilir malzeme ihtiyacının karşılanması için karbon ayak izi düşük, inovatif ürünler geliştirerek daha sağlıklı ve doğayla dost şehirlerin inşası için çalışıyoruz”
Türkiye İMSAD'ın Yeşil Mutabakat ve Sınırda Karbon Düzenlemesi konusunda sektöre yol gösterici bir çalışması var mıdır?
İnşaat malzemesi sanayisinde sürdürülebilirlik odaklı AR-GE ve inovasyon alanında sera gazı emisyonun azaltılması, enerji verimliliğinde artış ve döngüsel malzeme kullanımı oldukça önemli yer tutuyor. İçinde bulunduğumuz süreçte, özellikle geleceğimizi, üretimimizi, ticaretimizi şekillendirecek uzun vadeli planlar, uluslararası seviyede devreye alınmaya başlandı. En kapsamlı uluslararası planların başında Yeşil Mutabakat geliyor. Bu adım ile Avrupa Birliği yeşil dönüşümü yasal bir boyuta taşıdı. Uluslararası arenada meydana gelen değişim ve dönüşüm karşısında, ülkemizin kalkınma hedefleri doğrultusunda sürdürülebilir ve kaynak-etkin bir ekonomiye geçişini destekleyecek çalışmalar gerek kamu tarafında ilgili Bakanlıklarımız düzeyinde, gerekse sivil toplum kuruluşları tarafından ciddiyetle sürdürülüyor. Bu amaçla atılan her adımı, ülkemizin küresel tedarik zincirlerindeki konumunun güçlendirilmesi ve yeşil yatırımların ülkemize çekilmesi bakımından çok önemli görüyor, ilgiyle izliyor, sektörümüzün uyum sağlaması için gayret gösteriyoruz.
Yeşil Mutabakat’ın kapsadığı binalarda enerji verimliliğine yönelik önlemler, Avrupa Birliği ile ticaret yapan tüm ülkeleri direkt ilgilendiriyor. Sınırda karbon uygulamasının öncelikli sektörlerde 2026'dan itibaren başlayacağının duyurulmasını göz ardı etmeden bu süreci bir fırsat olarak görüp, hiç vakit kaybetmeden yol haritamızı oluşturmalıyız. Türkiye’yi üretim üssü olarak düşünürsek, bizim gibi enerji yoğun sektörlerin ağırlıklı olduğu bir ülkede Yeşil Mutabakat’a uyum sağlamamız ve bu süreci iyi yönetmemiz gerekiyor. Avrupa Birliği ile ticaret yapan tüm ülkeleri ilgilendiren Yeşil Mutabakat ve Sınırda Karbon Düzenlemesi konusu sektörümüzün en önemli gündem maddelerinden biridir. Bu sebeple geçen yıl Türkiye İMSAD olarak Yeşil Mutabakat’a geçiş sürecinde inşaat malzemesi sektörüne yol gösterici olacak bir rehber dokümanı, “İnşaat Malzemeleri Sanayisinin Yeşil Mutabakata Uyumu: Yeşil Dönüşüm için AR-GE ve İnovasyon Rehberi”ni tamamladık. Bu rehber, Avrupa Yeşil Mutabakatı’na ve Sınırda Karbon Düzenlemesi’ne uyum sürecinde firmaların iyi uygulama örneklerini de içinde barındırması dolayısıyla oldukça öneme sahip. Kıymetli bir ekip tarafından tamamlanan rehber doküman, sektörümüzde büyük etki ve değer yarattı. Rehber dokümanımız, sürdürülebilir ve iklim-nötr hale geçiş, sürdürülebilir üretimin göstergeleri ve ölçümü, yenilenebilir enerji kaynaklarına geçişin de aralarında bulunduğu birçok konu içeriyor.
İnşaat malzemesi sanayicileri olarak, üretim aşamalarında malzemelerin kullanımının tüm yaşam döngüsü boyunca oluşturduğu çevresel etkileri dikkate alarak ve teknolojik gelişmelerden faydalanarak hareket ediyoruz.
Bugün artık, döngüsel ekonomi prensiplerini birleştirerek endüstriyel atıkların geri dönüştürülmesiyle bile inşaat malzemesi üretilebildiğini görüyoruz.
Teknolojinin olanaklarından faydalanarak, geleceğin yaşam kalitesi yüksek, güvenli, sürdürülebilir, ekonomik potansiyelini kullanabilen şehirler oluşturabiliriz. Akıllı kentler ve çevre dostu binalara eğilimin hız kazandığı bu süreçte, Türkiye İMSAD olarak sorumluluğumuzun daha da arttığının bilinciyle hareket ediyor, ülkemizdeki sürdürülebilir malzeme ihtiyacının karşılanması için karbon ayak izi düşük, inovatif ürünler geliştirerek daha sağlıklı ve doğayla dost şehirlerin inşası için çalışıyoruz.
Türkiye İMSAD'ın Yapı Bilgi Modellemesi (BIM) teknolojilerini sürdürülebilirlik hedefleri doğrultusunda nasıl entegre ettiği ve bu entegrasyonun sektörel dönüşüm üzerindeki potansiyel etkisi nedir? BIM, inşaat projelerinde enerji verimliliğini artırma, atık azaltma ve çevresel performansı optimize etme gibi sürdürülebilirlik alanlarında nasıl bir rol oynamaktadır? Türkiye İMSAD'ın BIM kullanımıyla ilgili stratejileri, sektördeki diğer paydaşlarla iş birliği ve bilgi paylaşımı süreci nasıl şekillenmektedir?
Ülkemizde 2018 yılı sonrasında daha aktif olarak kullanılmaya başlayan BIM uygulamalarının bugün şantiye hatalarını yüzde 41 azalttığını, maliyetleri yüzde 23'e varan oranlarda düşürdüğünü, hızı ise yüzde 19 artırdığını araştırmalar ortaya koyuyor. Tabii bunların her birini kaynakların verimliliği açısından değerlendirirsek, sürdürülebilirliğe katkısını çok daha iyi anlarız. Akıllı şehirler, teknolojinin desteğiyle hayatı kolaylaştırırken, gezegenimizdeki kaynakların verimli kullanılması temeline dayanıyor. Dolayısıyla BIM burada, sadece bir yapıyla sınırlı kalmayıp inşa edilen yapı ile diğer yapılar ve şehirle ilişkisinin kurulmasında da yardımcı olacaktır.
Enerji, kamu hizmetleri ve tüketim malzemelerin verimli kullanımı; bakım, denetim, işletme faaliyetlerinin ve acil tahliye planlamasının kolaylaştırılması, IoT (nesnelerin interneti) desteği ile yaşam kalitesi yüksek, çevreci, sürdürülebilir şehirlerin oluşturulması gibi kritik noktalarda BIM simülasyonları önemli faydalar sağlayacaktır.
Sadece yeni binaların değil mevcut binaların da modellenerek dijital ikizlerinin oluşturulması, hatta şehirlerin dijital ikizlerinin oluşturularak ulaşımdan atık yönetimine kadar tüm akıllı şehir fonksiyonlarının kurgulanmasına imkan veriyor.
Türkiye İMSAD ev sahipliğinde faaliyet gösteren buildingSMART Türkiye’nin değerli çalışmalarıyla; üyelerimizi BIM konusunda sık sık bilgilendirirken, mimarlar, mühendisler, proje yöneticileri, akademisyenler, kamu otoriteleri, meslek odaları ve ilgilenen tüm taraflarla da bilgi alışverişinde ve değerlendirmelerde bulunuyor, iş birlikleri geliştiriyoruz.
Bu iş birliklerine yönelik faaliyetler arasında şunları örnek verebilirim;
• Türk Standartları Enstitüsü (TSE) ile yapılan iş birliği neticesinde bSTR girişimiyle TSE bünyesinde MTC 177: Yapı Bilgi Modellemesi Ayna Komitesi’nin açılması.
• ISO standartlarının tercümesi ile ilgili TSE ile iş birlikleri.
• T.C. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Yüksek Fen Kurulu BIM Komisyonu faaliyetleri çerçevesinde başlayan “Yapı Bilgi Modellemesi (BIM) Tabanlı Yürütülen Projelere Ait Mimarlık Mühendislik Hizmet Bedeli Hesabı” çalışması.
• İBB Raylı Sistemler Daire Başkanlığı bünyesinde yapılan raylı sistem hatlarının tasarım, yapım ve işletme aşamalarında kullanılacak Raylı Sistemler BIM Teknik Şartnamesi.
Ayrıca buildingSMART International tarafından yürütülen buildingSMART Profesyonel Sertifikasyon Programı kapsamında eğitim verecek olan kuruluşların yetkilendirme görevi şubeler tarafından yerine getiriliyor. Biz de bu çerçevede uluslararası geçerliliği olan BIM sertifikası için kolları sıvadık. 5 eğitim kurumu 2023 sonu itibarıyla yetkilendirildi. Bugüne kadar 132 kişi eğitimlerini tamamlayarak sınavı başarıyla geçip uluslararası geçerli PCERT Sertifikasını almaya hak kazandı.
“Sektörümüz, sınırda karbon düzenlemesi ve Yeşil Mutabakat çerçevesinde çimento, demir-çelik, alüminyum gibi stratejik sektörlerde sürdürülebilirlik için önemli adımlar atarak, Türkiye'nin uluslararası pazardaki konumunu güçlendirmeyi hedefliyor”
Türkiye İMSAD'ın ileriye yönelik sürdürülebilirlik hedeflerini ve bu hedeflere ulaşmak için belirlediği stratejileri açıklayabilir misiniz? Bu stratejilerin uygulanabilirliği ve ölçülebilir başarı kriterleri nelerdir?
Sektörümüz, en başta Türkiye’nin sürdürülebilir malzeme ihtiyacının karşılanması için karbon ayak izi düşük, inovatif ürünler geliştirerek daha sağlıklı ve doğayla dost şehirlerin inşası için çalışıyor. Önemli bir kısmını sınırda karbon düzenlemesinin oluşturduğu Yeşil Mutabakat’ın kapsadığı enerji, sanayi, ulaşım ve binalarda enerji verimliliğine yönelik önlemler, Avrupa Birliği ile ticaret yapan tüm ülkeleri de direkt ilgilendiriyor. Sınırda karbon düzenlemesi uygulaması çimento, demir-çelik, alüminyum, gübre ve enerji sanayilerinde ilk aşamada 2026'dan itibaren başlayacak. 2026 yılına kadar olan süreci bir fırsat olarak gören sektörümüz, bu doğrultuda çimento, demir-çelik, alüminyum sektörleri kapsamında çalışmalarına başladı. Kamu kurumları, sektör temsilcilerimiz ve akademisyenler bu konuya yönelik ortak çalışmalar yürütüyorlar, eylem planlarını hazırlıyorlar. Biz de Türkiye İMSAD olarak bu doğrultuda iş birlikleri yaparak yürütülen ve devam eden projelere/çalışmalara destek veriyoruz. Ayrıca gerçekleştirilen faaliyetlerin ve çalışmaların daha geniş kitleler tarafından takip edilebilmesi için etkinlikler düzenliyoruz.
Son olarak eklemek istedikleriniz var mıdır?
Sektör olarak geride bıraktığımız dönemde büyük başarıların sahibi olduk ve ülkemize değer yaratmanın gururunu yaşadık. 2020 yılında 21,1 milyar dolar, 2021’de 30,8 milyar dolar, 2022’de ise 33,7 milyar dolar ve 2023 yılında ise 29,2 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirdik. Ülkemizin toplam ihracatında inşaat malzemesi sanayisinin payını yüzde 11,4’e çıkardık. 40. yılımızda, 86 firma, 59 sektör derneği, 5 üniversite ve 1 sendika üyemizle birlikte 32 binden fazla noktaya dokunarak, geleceği inşa etme vizyonuyla yolumuza devam ediyoruz.