Yapı Magazin
“Sürdürülebilir Bir Gelecek İçin Yaratıcı Çözümlerimizle Kimyanın Gücünü Kullanarak Sektöre Çözüm Sunuyoruz”

“Sürdürülebilir Bir Gelecek İçin Yaratıcı Çözümlerimizle Kimyanın Gücünü Kullanarak Sektöre Çözüm Sunuyoruz”

İnşaat sektöründe çimento ve beton katkıları konusunda pazar liderlerinden olan CHRYSO, sürdürülebilirlik çalışmalarıyla sektöre örnek oluyor. Yapı kimyasalları alanında sürdürülebilirlik çalışmalarının önemini ve CHRYSO’nun sürdürülebilirlik noktasında attığı adımları konuştuğumuz CHRYSO Katkı Malzemeleri Genel Müdürü Osman İlgen, “Dünya nüfusu ve talepler artmaya devam ederken, gezegenimizin kaynaklarının kısıtlı olduğunu biliyor ve bu kaynakları korumanın bilincinde kaynağı kimya olan yenilikçi çözümlerimizle inşaat sektöründe öncü olmaya odaklanıyoruz.” dedi.
CHRYSO Grup, Eylül 2021 tarihi itibarıyla 350 yıllık bir geçmişe sahip olan Saint-Gobain şirketine dâhil oldu. Gerçekleşen satın almanın ardından CHRYSO’da nasıl bir değişim yaşandı? Satın almanın yapı kimyasalları sektörüne katkılarından ve CHRYSO'nun tedarik, hammadde, lojistik, ithalat ve üretim süreçlerine etkilerinden bahseder misiniz?
2021 yılı başında yapılan alım anlaşması süreçleri Eylül 2021 tarihinde tamamlandı ve CHRYSO global olarak bir Saint-Gobain şirketi oldu. 350 yıllık geçmişe sahip bir şirketin bünyesinde olmak her firmaya güç ve uzun vadeli plan yapma imkânı verir. 
Bu süreçte operasyonel anlamda çok büyük bir değişiklik olmadı. Ayrıca Saint-Gobain bünyesinde birkaç ülke dışında beton ve çimento katkıları işi olmadığı için CHRYSO ürün grubunu tamamlayıcı bir rol oynadı. Bildiğiniz gibi Saint-Gobain, GRACE, GCC firması ile de kesin satın alma anlaşması yaptı ve süreç devam ediyor. Satın alma sürecinin bitmesi ile beraber Saint-Gobain sürdürülebilir inşaat malzemeleri stratejisini destekleyip, liderlik konumunu güçlendirmiş olacak.
Chryso’nun önem verdiği konulardan birini de sürdürülebilirlik oluşturuyor. Chryso’nun kurumsal sürdürülebilirlik ve kalite politikaları nelerdir? 
Sürdürülebilirlik konusunda çevresel boyutta karbon ayak izini düşürmek için projeler geliştiriyor ve sektöre yeni, inovatif ürünler sunuyoruz. Bildiğiniz gibi Saint-Gobain’in 2050 yılında sıfır karbon ayak izi hedefi bulunuyor ve bizler de bu hedefe ulaşmak için çalışıyoruz. Bu noktada çimento ve beton imalatında karbon ayak izini düşürmek, enerji ihtiyacını azaltmak için ürünler ve çözümler sunuyoruz. Örnek olarak; çimento katkılarında AMA 100EL teknolojisi, çimento üretiminde belli oranda klinker yerine çevresel ürünlerin kullanılmasını sağlıyor. Ayrıca Enviromix, CHRYSO Quad teknoloji, Maturix teknolojileri grubumuzun sıfır karbon hedefine hizmet eden ürünler ve servisler arasında yer alıyor. 

2022 yılında CHRYSO Gebkim fabrikamızın çatılarını solar paneller ile kaplayarak enerji üretimine başladık. Bu sayede yıllık 267 ton karbon salınımının önüne geçmiş olacağız. Şirketimizde kullandığımız forkliftleri de elektrikli olan modeller ile değiştirdik ve değişim sürecine devam ediyoruz.

Saint-Gobain, Chryso Grubu bünyesine katarak neredeyse sıfıra yakın enerji kullanımı hedefleyerek, sürdürülebilir olma konusunda kararlılığını gösterdi. Grubun 2050 yılı hedefi olan “SIFIR” karbon salınımı için nasıl çalışmalar gerçekleştiriliyor? 
2050 yılı sıfır karbon hedefinin gerçekten zorlayıcı bir hedef olduğunun farkındayız ve grup olarak her yıl geliştirilen projeleri desteklemek için ciddi oranda bütçe ayırıyoruz. Türkiye solar projemizi de bu destek sayesinde gerçekleştirdik. Bu konuda en önemli nokta; bir şeyin azaltılabilmesi için öncelikle ölçümlenebilmesi ve bunun sonucunda ne işe başa çıkılacağının bilinmesidir. 
Bu sebepten hem grup olarak hem de Chryso Türkiye olarak yarattığımız bütün karbon ayak izlerini tespit edip ölçüyor ve etkilerini azaltmak için noktasında proje geliştiriyoruz. Bunun yanı sıra yakın gelecekte elektrikli araçların yaygınlaşması ile beraber şirketlerin karbon salınımlarını ciddi oranlarda azaltacağını düşünüyorum.  
Sürdürülebilirlik politikalarınızın ardından sürdürülebilirliğin çevresel, sosyal ve ekonomik bileşenlerinden bahsetmek isteriz. Sürdürülebilirlik, karbon emisyonu ve atık noktasında gerçekleştirilen çalışmaları yeterli buluyor musunuz? Yeni hayata geçirilen Avrupa Yeşil Mutabakatı, Paris İklim Anlaşması ve Yeşil Kalkınma Yolunda Türkiye gibi yasal düzenlemeler yapı kimyasalları sektörünü nasıl etkiler? Bu noktada derneklere, şirketlere ve üniversitelere düşen görevler nelerdir? 
Avrupa Yeşil Mutabakatı, Paris İklim Anlaşması ve Yeşil Kalkınma Yolunda Türkiye gibi yasal düzenlemelerle birlikte iklim değişikliğine karşı ülkeler ve firmalar için bir yol haritası oluştu. Önümüzdeki süreçte bu yol haritası dahilinde yürütülecek çalışmalarla çevresel katkıların yanı sıra enerji, ulaşım, üretim, inşaat gibi tüm alanlarda ekonomik canlanma sağlanacağını düşünüyoruz. Güneş panelleri, elektrikli araçlar, enerji verimliliği yaratan inovatif çözümler yeni pazarlara ve geleceğe yatırım yapan çözümler oluşturacaktır. 
İklim krizi, atık yönetimi ve su kullanımı inşaat sektörü için yönetilmesi gereken zorlukların başında geliyor. Bu nedenle yapı kimyasalları sektörünün bahsettiğimiz zorluklara karşı çözüm getirmek için yenilikler yapması gerekiyor. Üniversitelerle ve sanayi arasında yapılabilecek iş birlikleri sonucu yürütülecek araştırma projeleri sıfır karbon ayak izi hedefine katkı sağlayacaktır. Saint-Gobain’in de hedefinde 2050 yılına kadar karbon ayak izini sıfıra düşürmek yer alıyor ve bu kapsamda tüm grup şirketleri kendi dahilinde bu amaç için çalışmalarına devam ediyor.

“Yapı kimyasalları sektöründe değişkenlere hızlı adapte olabilmek ve değişkenleri absorbe edebilecek performansta ürünler tasarlamak önem kazanıyor”
Yapı kimyasallarının kaliteden ödün vermeden, dinamik, verimli bir temelde yurt içi ve yurt dışı pazarda gelişmesi için nasıl çalışmalar yapılması gerekiyor? 
Öncelikle yurt içi ve yurt dışında bölgenin kaynaklarının iyi analiz edilmesi gerekiyor. Yapı kimyasalları sektöründe değişkenlere hızlı adapte olabilmek ve değişkenleri absorbe edebilecek performansta ürünler tasarlamak önem kazanıyor. 
Kullandığımız “terzi usulü” sloganımız da yaklaşımımızı destekliyor. Bu noktada Chryso olarak beton, çimento katkılarında veya yapı kimyasallarında, iş ortaklarının ihtiyaçlarına terzi usulü çözümler sunuyoruz. Bu noktada onları dinleyip, ihtiyaç duyulan performansı geliştirmek için yine onlarla birlikte hareket ediyoruz. Her tasarladığımız ürünü hem kendi laboratuvarlarımızda hem de müşterilerimizin laboratuvarlarında deneyip kesin onayları aldıktan sonra satışa açıyoruz. 
Birçok alanda olduğu gibi yapı alanında teknolojiyle birlikte büyük değişimler yaşandı. Teknolojik gelişmeler, sürdürülebilir ve inovatif katkı malzemelerinin geleceğini nasıl etkiler? 
Sanayinin büyümesi ve ekonomik kalkınma için teknolojik gelişmelere ihtiyaç duyuluyor. Teknolojik gelişmelerden faydalanırken bazı noktalara da önem vermek gerekiyor. Bu noktada teknolojik gelişmelerden faydalanırken hem toplum hem çevre etkisi ön planda olmalı ve kimyanın sağladığı inovatif katkı malzemeleri sürdürülebilir gelişmeye çözüm olmalıdır. 
Biz, müşteri odaklı ve yenilikçi vizyonumuzla bu sorumluluğu taşıyoruz ve çalışmalarımızı Saint-Gobain’in sürdürülebilirlik hedefleri doğrultusunda yürütüyoruz. Müşterilerimize sunduğumuz inovatif, teknolojik ve çevre dostu ürünlerimiz ile ekolojik ayak izine önem veren inşaat sektörünün gelişimine önemli ölçüde katkıda bulunuyoruz.
“Kaynağı kimya olan yenilikçi çözümlerimizle inşaat sektöründe öncü olmaya odaklanıyoruz”
Chryso, Fransa’da bulunan AR-GE departmanı, kapsamlı üretim alanı, malzeme ve kalite laboratuvarları ile kaliteye verdiği önemle daha inovatif ve çevreye duyarlı ürünlerin üretilmesine katkı sunuyor. Güncel AR-GE çalışmalarınızın yanı sıra kaliteli ve inovatif ürün üretme noktasında gerçekleştirdiğiniz çalışmalardan bahseder misiniz?  
Dünya nüfusu ve talepler artmaya devam ederken, gezegenimizin kaynaklarının kısıtlı olduğunu biliyor ve bu kaynakları korumanın bilincinde kaynağı kimya olan yenilikçi çözümlerimizle inşaat sektöründe yer almaya ve öncü olmaya odaklanıyoruz.
Bu kapsamda karbon ayak izini azaltmak için yaptığımız projelerimizle çözümler üretmeye devam ediyoruz. ENVIROMIX® teknolojisi ile beton veya çimentoda tamamlayıcı çimento malzemelerinin (Supplementay cementitious materials-SCM) kapsamlı kullanımı ile klinker kullanımını azaltıyor ve CO2 emisyonunun düşürülmesini sağlıyoruz.
CHRYSO®AMA 100 EL teknolojisi ise belirli orandaki klinker yerine çevre dostu ve ekonomik katkı sağlayan malzemelerin kullanımını olanaklı kılıyor. Bir diğer teknolojimiz; CHRYSO®QUAD; daha çeşitli yerel agregaların kullanımını sağlayarak, tedarik maliyetlerinin azaltılması ve CO2 emisyonlarının düşürülmesi hedeflerimize hizmet ediyor. CHRYSO®OPTIMA 100 ve CHRYSO®OPTIMA 1000 serilerimizde olduğu gibi zorlu şantiye süreçleri için müşterilerimize sunduğumuz terzi usulü çözümlerimizle önemli projelerde bulunmanın gururunu taşıyoruz. Bu projelerin yanı sıra devam eden başka projelerimiz de elbette var ve biz tüm bu projelerimizle sürdürülebilir bir gelecek için yaratıcı çözümlerimizle kimyanın gücünü kullanarak müşterilerimize destek olmaya devam etmeyi hedefliyoruz.
CHRYSO uzmanlığı işyerini, üretim sahasını ve inşaat malzemelerinin uygulandığı her yeri kapsıyor. CHRYSO’da uzman ekibiniz en teknik sorunlara yanıt için sahada çözüm üretiyor. Bu noktada sahada en sık karşılaştığınız sorunlar nelerdir? Bu sorunların çözümü noktasında nasıl adımlar atıyorsunuz? 
Chryso olarak, hem üretim esnasında hem ürün seçimi sırasında hem de ürünlerin kullanılması noktasında çok yüksek yetkinliklere sahibiz. Yurt dışı ve yurt içinde yapmakta olduğumuz AR-GE çalışması sonrası, iş ortaklarımızın sorunlarına en kısa sürede ve çok etkin olarak çözüm üretebilme kabiliyetimiz bizi pazarda farklı bu noktaya taşıyor. Bu sayede müşterimizin iş yapış şekillerini kolaylaştırıyor ve etkinleştiriyoruz. 
CHRYSO, Türkiye’nin birçok yerindeki köprü, otoyol, metro, havalimanı, tünel, demiryolu, liman vb. projelerine özel geliştirdiği ürünler ile projelerin üstün performanslı ve sürdürülebilir beton performansına çözüm ortağı oluyor. CHRYSO olarak kamu ve alt yapı projelerine özel sunduğunuz çözümler nelerdir? 1915 Çanakkale Köprüsü’nün de çözüm ortağı oldunuz. Projenin detaylarından ve sunduğunuz hizmetlerden bahseder misiniz?
1915 Çanakkale Köprüsü inşaatında özel isimlendirilen 1803 betonu, 100 yıllık servis ömrü olan bir tasarımdır. Bu özel beton tasarımında Chryso®OPTIMA 100 ürünü kullanılarak soğuk derz oluşmamasına, uzun süreli deniz üstü beton dökümleri ve uzun hatlarda herhangi bir segregasyon olmadan betonun pompalanmasına olanak sağlanmıştır. Çanakkale Köprüsü gibi mega deniz yapılarında betonun durabilitesi olmazsa olmaz bir teknik maddedir. Betondaki durabiliteyi sağlayabilmek için beton tasarımlarında mineral katkı kullanımı ve klor migrasyon testlerinden geçilmelidir. Durabiliteyi sağlayabilmek için çok düşük su/bağlayıcı oranlarında beton tasarımları yapılmaktadır. Fakat bu tasarım yapıldıktan sonra betonun işlenebilirliğini sağlayabilecek bir beton olması gerekmektedir. Çanakkale köprüsünde kullanılan 1803 özel isimli beton Chryso®OPTIMA 100 birlikteliği ile tüm bu özellikleri sağlayabilmiştir.

Etiketler:

Osman İlgen, Chryso, Chryso sürdürülebilirlik, inşaat sektörü, Saint Gobain, Gebkim, sürdürülebilirlik, sosyal sürdürülebilirlik, çevresel sürdürülebilirlik, ekonomik sürdürülebilirlik, inovasyon, Paris İklim Anlaşması, Avrupa Yeşil Mutabakatı, Yeşil Kalkınma Yolunda Türkiye, yapı kimyasalları,

Paylaş:
İLGİLİ İÇERİKLERE GÖZ ATIN
Our site uses cookies. Learn more about our use of cookies: cookie policy

Sign Up for Our Newsletter