Tüm üretim ve yatırım süreçlerinde sürdürülebilirliği merkeze alan Kayalar Kimya, her adımında, insan sağlığına ve çevreye duyarlı olmayı benimsiyor. Kayalar Kimya’nın sürdürülebilirlik politikalarını ve çevre yatırımlarını Kayalar Kimya Yönetim Kurulu Başkanı Ersin Kenan Kayalar ile değerlendirdik.
Kurumsal sürdürülebilirlik yaklaşımları,
sadece çevre hassasiyeti değil; aynı zamanda verimlilik, inovasyon ve rekabet
avantajı da sağlıyor. Bu noktadan hareketle, Kayalar Kimya olarak
sürdürülebilirliği stratejik iş planlamanızda nasıl konumlandırıyorsunuz?
Kayalar Kimya olarak sürdürülebilirliği yalnızca
çevresel bir sorumluluk değil, aynı zamanda insan ve iş sürekliliği anlamında
stratejik bir öncelik olarak ele alıyoruz. Sürdürülebilirlik politikamızı
yönetim seviyesinde belirliyor, bu yaklaşımı tüm üretim, AR-GE, tedarik zinciri
ve insan kaynakları süreçlerimize entegre ediyoruz. Her yıl düzenli olarak
çevre, enerji ve güvenlik performansımızı takip ediyor, bu doğrultuda sürekli
iyileştirme hedefleri belirliyoruz.
İş verimliliğini sağlamak, süreç performanslarını,
kurumsal bilgi ve beceriyi sürekli geliştirmek, müşterilerimizin ihtiyaç ve
beklentilerini sistematik bir biçimde ve belirli standartlarda karşılamak
amacıyla, güvenilir bir Entegre Yönetim Sistemi kurduk. Böylece gelişimi ve
iyileştirme faaliyetlerini de sürekli hale getirdik. Entegre Yönetim Sistemimiz,
ISO 9001, ISO 14001, ISO 45001 ve ISO 27001 standartlarına uygun bir yapıda
oluşturulmuş ve bu doğrultuda yapılan çalışmalar ile birlikte 2025 yılında VERICERT
tarafından da sertifikalandırılmıştır.
Ayrıca çevresel sürdürülebilirlik politikalarımız
doğrultusunda, üretim süreçlerimizde kimyasal ürünlerin doğaya olan etkilerini
en aza indirmek için çeşitli çevresel standart ve düzenlemelere tam uyum
sağlıyoruz. ISO 14064 çerçevesinde sera gazı salınımlarının hesaplanması ve
raporlanması konusunda kurumsal karbon ayak izi raporlaması yapıyoruz. Bu
raporlamalar sonucunda, üretim faaliyetlerimizden kaynaklanan CO₂
emisyonlarının azaltılması için stratejiler geliştiriyor ve uygulamaya
alıyoruz.
Sürdürülebilirliği faaliyet gösterdiğimiz her alanda
merkeze alıp gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya bırakmayı hedefliyoruz.
Yenilenebilir enerji yatırımları, sanayide
hem sürdürülebilirliğin hem de enerji bağımsızlığının anahtarı haline
gelmiştir. Bu kapsamda Kayalar Kimya olarak siz de bir Güneş Enerjisi Santrali
yatırımı yapıyorsunuz. Bu yatırım hakkında bilgi verebilir misiniz
Kayalar Kimya olarak sürdürülebilirlik hedeflerimiz
doğrultusunda yenilenebilir enerji alanında önemli adımlar atıyoruz. Elâzığ’da
bir Güneş Enerjisi Santrali kuruyoruz. 2026 başında üretime başlayacak
olan santralimiz Tuzla ve Gebze’deki üretim tesislerimizin enerji ihtiyacının
tamamını karşılayacak. Başlangıçta 6 MWp'lık bir üretim kapasitesi olacak.
GES yatırımımız, hem üretim süreçlerimizde çevre dostu
enerji kullanımını sağlayacak hem de kimya sanayisinde sürdürülebilir dönüşümün
öncüsü olma vizyonumuzu güçlendirecek.
Kimya sanayinde çevre yatırımları,
yalnızca mevzuat gerekliliği değil; aynı zamanda toplumsal sorumluluğun da bir
parçasıdır. Kayalar Kimya’nın arıtma sistemleri, solvent geri kazanım
altyapıları ve atık yönetimi konusundaki çevresel yatırımları nelerdir? Bu
yatırımların geri dönüşleri ve ölçülebilir çevresel etkileri hakkında bilgi verebilir
misiniz?
Kayalar Kimya olarak çevresel sürdürülebilirliği tüm
iş süreçlerimizin merkezine alıyoruz.
Tuzla tesisimizdeki kimyasal arıtma sistemi sayesinde üretimde kullandığımız suyu
arıtıyor, proseslerimizde yeniden kullanıma uygun hale getiriyoruz. Böylece hem
su tüketimini azaltıyor hem de çevreye olan etkimizi minimize ediyoruz. Ayrıca
solvent geri kazanım sistemimizle de önemli bir çevresel katkı sağlıyoruz. 2024
yılı itibarıyla 800 ton kirli solventi güvenli şekilde arıtarak, çevreye zarar
vermeden yeniden kullanımını sağladık. Bu sistem yalnızca zararlı atıkları
minimize etmekle kalmıyor; aynı zamanda bu maddelerin yeniden proseslerde
kullanılabilmesi sayesinde operasyonel maliyetlerimizde de ciddi tasarruf
sağlıyor.
Atık Plastik Geri Dönüşüm Projemiz kapsamında ise, geri
dönüştürülmüş malzeme kullanımı ilk olarak Aqua serisi ürünlerimizde
uygulanmaya başlandı. Bu da hem ürünlerimizin çevresel ayak
izini azaltıyor hem de döngüsel ekonomi yaklaşımımıza katkı sunuyor.
Bunun yanı sıra, İçme Suyu Arıtma Projemiz ile içme
suyumuzu tesis içinde arıtarak kullanıyor plastik ambalaj ve kağıt bardak
atıklarını önemli ölçüde azaltıyoruz. Ayrıca atıklarımızdan gübre üretme ve 22
bin ağaca sahip zeytinliğimizde değerlendirme projemiz var. Zeytinliğimiz ile
karbon ayak izimizi düşürürken ülkemizin yeşil geleceğine de katkı sağlıyoruz.
Kayalar Kimya olarak en büyük farkımızın yenilikçi
bakış açımız olduğunu düşünüyorum. Hem üretimde hem de sürdürülebilirliğe katkı
sağlayacak tüm süreçlerdeki yenilikleri takip ediyor ve sistemimize entegre
ediyoruz. Tüm bu çalışmalarımız, sürdürülebilir bir gelecek için attığımız
somut ve ölçülebilir adımlardır.
Enerji yönetimi, sanayi tesislerinde hem
maliyet düşürücü hem de çevresel etkileri azaltıcı bir unsur olarak öne çıkıyor.
Bu kapsamda Kayalar Kimya’nın enerji verimliliği, tüketim optimizasyonu ve
karbon ayak izinin azaltılmasına yönelik teknik süreçleri nelerdir?
Kayalar Kimya olarak, üretim süreçlerimizde
verimliliği ve enerji tasarrufunu sağlamak amacıyla robotları ve tam otomasyonlu
üretim sistemlerini kullanıyoruz. Bu sayede, tüm elektrikli ekipmanların
çalışma sürelerini kontrol altında tutarak fazla enerji tüketiminin önüne
geçiyoruz ve hem enerjiden hem de zamandan tasarruf ediyoruz.
Ayrıca, reaksiyon ünitelerimizde ısıtma, soğutma ve
reaksiyon süreçlerini ERP-otomasyon sistemi ile entegre bir şekilde yönetiyor,
enerji verimsizliğine yol açabilecek durumların önüne geçiyoruz. Reaksiyon
sırasında, baca ısılarının geri kazanımıyla ortam ısısını sağlayarak ek bir
enerji tasarrufu sağlıyoruz. Bununla birlikte, daha önce de belirttiğim gibi solvent
geri kazanımını destilasyon ünitesi ile hem
doğal kaynakların verimli kullanılmasına hem de atık yönetimine katkıda
bulunuyoruz. Bizim için enerji verimliliği yalnızca üretimde değil ofislerde de
öncelikli. Ofislerimizde de bu konuda gerekli aksiyonları alıyoruz.
Bunun yanında İzmir’in, Urla ilçesine bağlı Bademler
Köyü içerisindeki 22 bin ağacımızdan, iyi tarım uygulaması ile ürettiğimiz Olivvi
markalı zeytinyağlarımızın kaynağı zeytinliğimiz de sürdürülebilirliğe ve
doğaya verdiğimiz önemin göstergesi.
Sanayide dijitalleşme, sürdürülebilirlik
hedeflerine ulaşmayı kolaylaştıran kritik bir kaldıraçtır. Yeşil üretim, yapay
zeka ve çevre dostu teknoloji uygulamalarını üretim süreçlerinize nasıl entegre
ediyorsunuz? AR-GE merkeziniz bu süreçlere nasıl katkı sağlıyor?
Kayalar Kimya olarak, sektördeki lider konumumuzu
güçlendirmek ve uzun vadeli sürdürülebilir büyümeyi sağlamak amacıyla AR-GE
çalışmalarına büyük önem veriyoruz. 2011 yılında AR-GE Merkezi Belgemizi alarak
bu alandaki yatırımlarımıza ivme kazandırdık. Bugüne kadar ulusal ve
uluslararası 170 projeyi başarıyla tamamladık.
AR-GE merkezimizde yürüttüğümüz inovasyon
çalışmalarının temelini çevresel sürdürülebilirlik, fiziksel ve kimyasal
dayanıklılık, estetik özellikler ve yeni kullanım alanlarının keşfi
oluşturuyor. Ahşap boyaları özelinde, çevreye ve insan sağlığına daha az zarar
veren düşük uçucu organik bileşenler (VOC) içeren boyaların üretimini
hedefliyoruz. Bunun yanı sıra, biyolojik kaynaklardan elde edilen ham maddeler
(bitkisel yağlar, doğal reçineler vb.) kullanarak, petrol türevli ham maddelere
olan bağımlılığımızı azaltmayı amaçlıyoruz. Boya üretim süreçlerinde atıkların
minimize edilmesi ve geri kazanılması, sürdürülebilir üretim yöntemlerinin
uygulanması da öncelikli hedeflerimiz arasında yer alıyor.
Hem yurt içinde hem de yurt dışında üniversite ve
araştırma merkezleri ile yürüttüğümüz projelerimiz ile dünyadaki teknolojileri
de eş zamanlı takip edebiliyor ve uygulama örneklerini tartışabiliyoruz. Hali
hazırda yürüttüğümüz Avrupa Birliği’nden fonlanan projelerimiz dünyada ilk defa
sentezlenen ürünleri içermekle birlikte otomasyon ile üretimini ve yapay zeka
ile olası yan reaksiyonların öngörülüp engellenmesini kapsamaktadır.
Bu kapsamda dijital izleme sistemleri ve otomasyon
teknolojileri, üretim süreçlerimize entegre edilmiş durumda. Süreç
verimliliğini artırmak ve enerji tasarrufu sağlamak adına bu teknolojileri
etkin şekilde kullanıyoruz. Kullanıcı dostu, hızlı kuruyan, yüksek yüzey
çizilme direncine sahip, parmak izi bırakmayan ve yangına dayanıklılık gibi
özellikler taşıyan akıllı boyalar da AR-GE alanındaki önemli projelerimiz
arasında yer alıyor.
Ayrıca ürünlerimizin yaşam döngüsündeki çevresel
etkilerini göz önünde bulundurarak, ürün yaşam döngüsü değerlendirmesi (LCA)
yapıyoruz. Bu analiz sayesinde ürünlerimizin sera gazı salınımı, atık üretimi,
enerji tüketimi ve su kullanımı gibi unsurlarını değerlendirerek daha
sürdürülebilir ve çevre dostu boya çözümleri geliştirmeye odaklanıyoruz.
Kayalar Kimya olarak, inovasyon ve AR-GE
faaliyetlerimizle sektördeki liderliğimizi güçlendirirken, çevresel
sorumluluğumuzu yerine getirerek sürdürülebilir bir geleceğe katkı sunmayı
sürdürüyoruz.
Uzun vadeli sürdürülebilirlik performansı,
ancak ölçülebilir ve hedefe odaklı planlarla sağlanabilir. Bu doğrultuda 2025
ve sonrası için Kayalar Kimya’nın sürdürülebilirlik hedefleri nelerdir? Karbon
nötr üretim, yenilenebilir enerji kullanımı ve çevre dostu ürün geliştirme
konularında hangi kilometre taşlarına ulaşmayı hedefliyorsunuz?
Kayalar Kimya olarak önümüzdeki dönemde en öncelikli
konularımız arasında sürdürülebilirlik ve dijital dönüşüm yer alıyor. Öncelikli
hedeflerimiz arasında, dijitalleşme sayesinde satış verimliliğimizi artırmak
yer alıyor. Aynı zamanda teknoloji merkezi ve showroom sayımızı çoğaltarak
müşteri deneyimini daha da geliştirmeyi hedefliyoruz. Markalarımızın görsel
gücünü artırarak global pazarlarda daha güçlü bir konum elde etmek ve yüksek
katılı su bazlı, doğa dostu ürünlerle çevreci marka kimliğimizi pekiştirmek istiyoruz.
Dağıtım ağımızı genişleterek daha yaygın bir satış organizasyonuna ulaşmak,
yeni geri dönüşüm projeleriyle çevresel etkimizi azaltmak ve sürdürülebilirlik
yatırımlarımızı büyütmek de bu stratejimizin önemli ayaklarını oluşturuyor.
Son olarak, teknolojik ürün geliştirme çalışmalarımıza
hız vererek yeni pazarlara açılmaya devam etmeyi ve uluslararası ölçekte
etkinliğimizi artırmayı hedefliyoruz.