Yapı Magazin
“Tasarımlarım, Müzik Yaratan Bir Besteci Gibi Ruhumun Tezahürüdür”

“Tasarımlarım, Müzik Yaratan Bir Besteci Gibi Ruhumun Tezahürüdür”

Tasarımları arasında mobilya, aydınlatma, zemin çözümleri, marka kimliği, cephe tasarımı gibi farklı alanlar bulunan Endüstriyel Tasarımcı ve İç Mimar Karim Rashid, tüm dünyada 4000’den fazla tasarım ve 400’ün üzerinde ödüle sahip. Dünya’nın en iyi tasarımcıları arasında yer alan Karim Rashid, renklerden korkmayan tarzı ve kendine has oluşturduğu sembolleri ile tasarımlarda fark yaratıyor. Tasarımlarda form ve işlevin birbirini tamamlamasını gerektiğini söyleyen Karim Rashid, teknoloji ve inovasyonun güçlü tasarımlar için önemine dikkat çekiyor.
Renklerden korkmayan bir tasarım tarzına sahipsiniz ve tasarımın bir sonuç değil süreç olduğunu savunuyorsunuz. Ayrıca 4000’den fazla tasarım ve 400’den fazla ödülünüz bulunuyor. Başarılı bir tasarım için yol gösterici tasarım ilkeleriniz nelerdir?
Tasarımlarım, müzik yaratan bir besteci gibi ruhumun bir tezahürüdür. Süper tutkuluyum, aşırı azimliyim, güzelliği üretme, yayma ve yaratmaya devam etme ihtiyacı tarafından tüketiliyorum. Ancak güçlü renkler ve organik formlarla ilişkilendirilsem de önce forma göre tasarım yapmıyorum. Aksine formu bilgilendiriyorum. Bu, eldeki tüm çağdaş kriterlere odaklandığım ve bu sorunları yanıtlayıp çözdüğüm anlamına geliyor. Bu nedenle çalışmalarım, müşterinin markasına, üretim sürecine, malzemeye, teknolojiye ve hitap ettiğim insan deneyimine bağlı olarak doğal malzemeler, tek renkli paletler, sert kenarlar ve çok sayıda farklı malzeme içeriyor.
Yaşanabilir bir çevre için sürdürülebilirlik çalışmaları ağırlık kazanmaya başladı. Mimari tasarım ürünlerinde ve kullanılan malzemelerde sürdürülebilirlik belgelerinin önemi nedir? Sürdürülebilir bir çevre için plastik kullanımının zararlı olduğundan bahsedilir fakat bunun aksine tasarımlarınızda plastik ürünlere sıklıkla rastlanıyor. Plastiği tercih etme nedenlerinizden ve kullandığınız plastik ürünlerin temel olarak özelliklerinden bahseder misiniz?
Yeşil Tasarım benim için çok önemli. Tasarımcılar, daha az ama daha iyi, daha işlevsel bir dünyayı şekillendirmelidir. Daha az tüketim ve daha fazla düzenlenmiş fiziksel manzara önemlidir. Ayrıca, daha az atık ve daha fazla sürdürülebilirlik ile daha döngüsel bir dünya yaratılmalıdır. Kaynakları korumak, bir ürünün geliştirilmesinden üretimine, yeniden kullanımından geri dönüşümüne ve imhasına kadar tüm ömrü boyunca daha az ham madde ve enerji kullanmak anlamına gelir. Plastik ise aslında ihtiyaçlarımız için çok önemlidir. Bu nesne yaşam döngüsü boyunca, diğer malzemelerle karşılaştırıldığında hafif, dayanıklı ve şekillendirilebilirdir. Plastiğin bütünleşik şaşırtıcı özellikleri nedeniyle daha fazla kaynağı koruyabileceğimizi de düşünüyorum. Tasarımlarda biyolojik olarak parçalanabilen polimerleri kullanıyorum. Petrol yerine mısır, şeker kamışı ve meyvelerden elde edilen bu polimerler ayrıştırılarak geri dönüştürülebiliyor. Böylece sürdürülebilir bir tasarım çizgisi yakalıyoruz. Bu arada plastik kullanımına verilecek asıl cevap, daha az ama daha iyi nesneler kullanmamız gerektiğidir.

“Yapılarda form, işlevi takip etmelidir”
İç mekân ve ürün tasarımında olduğu kadar dış cephe tasarımında da geometrik açıdan zorlu yapıları tercih ediyorsunuz. Geometrik açıdan zorlu yapıların dış etkenlere karşı beklenen performansı göstermesi için tercih edilen ürünlerin sahip olması gereken özellikler nelerdir?
Form, işlevi takip etmelidir ve mukavemeti yüksek yapılar için ikisini de göz önünde bulundurmak ayrılmaz bir bütündür. Örneğin, Bonaldo için tasarladığımız Poly sandalyede de olduğu gibi her yüzey sadece estetik için değil, aynı zamanda yapı stabilitesi içindir. Her yüzey veya düzlem de rahatlık içindir. Kısacası rahatlık, istifleme ve yapısal bütünlük birbirinden ayrılamaz. Burada yapısal Biffa derecesi 5 olan tamamen plastik bir sandalye üretmek çok önemliydi. Piyasadaki plastik sandalyelerin çoğu bunu sağlayamıyor, genellikle 2 veya 3 olarak derecelendiriliyordu. 
Hava enjeksiyonu, sandalyeyi güçlendirmenin bir yoludur. Fakat ben hava enjeksiyon trendini takip edip opak bir sandalye ile sonuçlanmamaya, tamamen yapıyla ilgili bir sandalye tasarlayarak şeffaf bir Polikarbonat sandalye tasarlamaya kararlıydım. 
Bu sandalyede her yüzey, estetik değil yapı stabilitesi içindir. Ayrıca her yüzey veya düzlem de rahatlık içindir. Yani bir rahatlık, istifleme ve yapısal bütünlük evliliğidir.
Farklı geometri, farklı renk aydınlatmalar ve mozaikler havuz tasarımlarınızda kendini gösteriyor. Zorlu geometrilere sahip tasarımlar, beraberinde mühendislik açısından zorluklar getiriyor mu? Tasarım süreçlerinizde yaşanabilecek bu tür zorlukları dikkate alıyor musunuz? Ayrıca aydınlatma ve mozaik malzemelerin havuzdaki mimari tasarımına etkisi nedir?
Havuzlara renkli aydınlatma ve mozaikler getirerek uygulamak oldukça keyifli bir durum. Mozaik kullanılırken geometriler “pikselleştirilir”, bu da onu herhangi bir yüzey formuna uyarlanabilir hale getirir. Biz tasarımlarımızda genel olarak Bizzaza karoları ve Mosaico Digitale kullandık.
“Evimde ve tasarladığım diğer projelerde geometrik açıdan zorlu havuzların olmasını tercih ederim”
Araştırmalarımızı yaparken bazı makalelerde projelerinizde Duygusal Minimalizm konseptinin öne çıktığı bilgisini gördük. Duygusal minimalizm konseptinin tasarıma nasıl bir boyut kazandırıyor? Bu konsept havuzlarda uygulanabilir mi? Uygulanabilirse, kriterler neler olmalı?
Çağdaş bir fiziksel dünyanın ne kadar sıcak, yumuşak, insani ve zevkli olabileceğini dünyaya göstermekle ilgileniyorum. Yumuşak eğriler, bu fikri aktarmanın özüdür. Duygusal minimalizm indirgeyici ama insancıldır. Bir havuz yumuşak ve organik olmalı. Kişisel evim ve projeler başta olmak üzere mümkün olan her yerde, her zaman duyusal olarak geometrik açıdan zorlu havuzlar tasarlamayı tercih ederim.
Daha önce Türkiye ile çalışma imkânınız oldu ve iş birliklerinizin yanı sıra çeşitli etkinliklerde de yer aldınız. Türkiye’deki tasarım trendlerini, mimari tasarım projelerini, malzeme ve ürün kalitesini nasıl değerlendiriyorsunuz? Artık tasarımlar yerelden çıkıp globale evriliyor. Global marka olma yolunda firmalara tavsiyeleriniz nelerdir?
Türkiye’nin kültürü, insanları, yemekleri ve zekası çok canlıdır. Türkiye’nin geleceği konusunda çok iyimserim çünkü küçük girişimcilerle çalıştığımda birçoğunun o kadar keskin olduğunu ve sürekli değişen yaşam tarzlarımızın nabzını tuttuğunu ve genellikle başarılı olduklarını ve bir gecede tanınan bir marka haline gelebildiklerini görüyorum. Ancak şirketler, onu mirasları haline getiren İtalyanların aksine, yenilik yapmakta ve tasarımın değerini anlamakta çok yavaş olabiliyorlar. Şu anda birkaç Türk markasıyla çalışıyorum ve inanılmaz iş birliklerini dünyaya göstermek için sabırsızlanıyorum.

“Teknoloji ve inovasyon tasarımdan ayrılamaz”
Artık dijital bir çağdayız ve üretim proseslerinin her aşamasında endüstri 4.0’ın ardından endüstri 5.0 kullanılmaya başlandı. Yeni teknolojiler, robotik üretim ve dijitalleşme endüstriyel tasarım süreçlerini ve kaliteyi nasıl etkiler?
Son 40 yıldır tüm çalışmalarım, yeni malzemeleri, yeni üretim yöntemlerini ve yeni teknolojileri kucaklıyor. Teknoloji ve inovasyonun tasarımdan ayrılamaz olduğuna inanıyorum. Tasarım sadece teknoloji ile değişir. Modern insan, dijitalde fizikselden daha büyük deneyimler yaşıyor, bu nedenle fiziksel, kişiselleştirilebilir kadar heyecan verici ve baştan çıkarıcı, renkli ve esnek olmak zorunda. Yaşadığımız modern manzara bu.
Karimagologos’da yer alan her sembol, belirli bir duyguyu, konuyu, fikri veya felsefeyi ifade ediyor
Tasarımlarınızda kendini belli eden ve “Karimagologos” olarak adlandırdığınız semboller bulunuyor. Bu semboller mimari tasarımda ihtiyaçlar doğrultusunda mı ortaya çıktı? Çıkış öykülerinden ve mimari tasarım için öneminden bahseder misiniz?
Bu semboller bir alfabe - çağdaş hiyeroglifler - yirmi yılı aşkın bir süredir geliştirdiğim kişisel bir kod. Her biri kendi anlamını taşıyor. Onlarla yazı yazabiliyorum ve Mors alfabesi gibi mesajlar yayabiliyorum. Her sembol belirli bir duyguyu, konuyu, fikri veya felsefeyi ifade etmek için zaman içinde geliştirildi. 1980’lerde çalışmalarımı bu sembollerle yıkıcı bir şekilde imzaladım. Çünkü Kuzey Amerika’da, Avrupa’nın aksine, bir tasarımcının adının bir ürün üzerinde olması çok nadirdi. Müşterilerimin bilmediği fakat kendi imzamı attığım dekoratif simgeler geliştirdim. 
Sembolleri pervazın içine gizler veya büyütür ve onlara işlev bulurdum: İleri teknoloji ürünlerdeki havalandırma deliklerini, süzgeçteki delikleri veya bir tepsinin kulpunu şekillendirmek için kullanırdım. Dönüşümlü olarak, formları bardak altlıkları, mouse altlıkları, paspaslar, halılar, masalar, etiketler, kumaş desenler vb gibi alanlarda kullandım. Bu simgeler, dijital bir iletişimi ima eden dekoratif, dilden güçlü, cesur, kesinlikle grafik bir varlığı ifade edebilir. Dilin güzelliği, ilham vermesi, karmaşık ve geniş olması, ancak aynı zamanda spesifik olması ve küresel olmamasıdır. Sembolün güzelliği ise küresel olarak tek bir dil olarak iletişim kurma gücüdür. Her bir birey tarafından yeni anlamlar kazanmak, yeni şekillerde kullanılmak, dil gibi zamanla biçim değiştirmek, ama çok daha soyut ve yorumlayıcı olmak. Geçenlerde Vadasiga ile yeni ikonlardan oluşan bir koleksiyon oluşturdum. Bu benim 10 Litvanya şehir arması yorumum. Çok renkli tablolar ve şehirlerin kimlikleriyle eşleşiyor.

“2023’te daha çağdaş mekân ve nesnelere doğru eğilim artacaktır”
Bireysel mekânlardan kamu alanlarına kadar birçok alanda farklı mimari çözümler sunuyorsunuz. Kurumsal kimlik oluşturmada mimari tasarımın etkisi nedir? Doğru kurumsal kimlik oluşturulması için hangi noktalara dikkat edilmeli?
Kurumsal limlik, parfüm şişesi tasarlamaktan çok da farklı değildir. Tasarım ve marka, tıpkı heykelsi bir şişe gibi, o markanın elçisi olmalı ve özünü iletmelidir. Genel olarak kozmetikte şişeler kokudan daha önemli hale gelir. Aynı şey markalaşma için de olabilir. Bu yeni bir paradigma değil. Temel olarak, karmaşık ve soyut olan maddi olmayan bir şey satılıyor, bu nedenle logo ve marka, bir şirkete bir kimlik ve maddi yorumlama duygusu veriyor.
Önümüzdeki süreç için iç ve dış mekânlarda tasarım trendleri hakkında öngörüleriniz nelerdir?
İnsanların evlerine yeniden baktıklarına ve daha az ama daha iyi, daha modüler, fonksiyonel mobilyalar getirmeye çalıştıklarına inanıyorum. Ancak eğilim daha çağdaş mekânlara ve nesnelere doğru olacaktır. Pandemiden ve iklim değişikliğinden kaynaklanan tüm doğal afetlerden sonra, umarım doğadan daha az tüketmeyi, yavaşlamayı, varlığımızın tadını çıkarmayı ve dünyayı temizlemeyi düşünmemiz için bir uyandırma çağrısı alırız.

Etiketler:

Karim Rashid, Karim Rashid kimdir, Karim Rashid tasarımları, Karim Rashid endüstriyel tasarımcı, Karim Rashid cephe tasarımı, Karim Rashid mobilya tasarımı, Karim Rashid Karimagologos, dekorasyon ve tasarımtrendleri, 2023 tasarımları, banyo tasarımı, mutfak tasarımı

Paylaş:
İLGİLİ İÇERİKLERE GÖZ ATIN
Our site uses cookies. Learn more about our use of cookies: cookie policy

Sign Up for Our Newsletter