Yapı Magazin
“Yapı Sektörü Yeni Teknolojiler, Sürdürülebilir Ve İnovatif Malzemeler İle Geleceği Şekillendiriyor”

“Yapı Sektörü Yeni Teknolojiler, Sürdürülebilir Ve İnovatif Malzemeler İle Geleceği Şekillendiriyor”


Beton katkı maddeleri, betonun vazgeçilmez bileşenleri arasında yer alıyor ve gelişen beton katkı teknolojileri, daha sürdürülebilir ve inovatif betonların oluşmasını olanaklı kılıyor. Katkı Üreticileri Birliği’nin (KÜB) yeni Yönetim Kurulu Başkanı Osman İLGEN, beton ve beton katkılarıyla ilgili sektörü değerlendirdiği röportajımızda KÜB’ün gerçekleştirdiği çalışmaları ve yeni beton katkı teknolojilerinin sürdürülebilirlik ve inovatif ürün noktasında öneminden bahsetti.


Katkı Üreticileri Birliği (KÜB)’nin düzenlediği Genel Kurul toplantısında oy birliği ile KÜB Yönetim Kurulu Başkanlığına seçildiniz. Osman İLGEN döneminde KÜB nasıl bir yol izleyecek? Bundan sonraki süreç için hedefleriniz nelerdir?
Beton ve Harç Kimyasal Katkı Maddeleri Üreticileri Derneği, Olağan Seçimli Genel Kurul Toplantısını şubat ayında gerçekleştirdi. Yeni yönetim kurulu tarafından, KÜB yönetim kurulu başkanlığına seçildim aynı zamanda Saint-Gobain CHRYSO firmasının Türkiye, Ortadoğu ve Merkez Asya’dan sorumlu Genel Müdürüyüm.
Yeni dönemde de güçlü takım olarak, hedeflerimizi gerçekleştirmek üzere sektöre hizmet etmeye devam edeceğiz.  KÜB Yönetim Kurulu üyeliklerine; Polisan Kimya Genel Müdürü Selçuk DENİZLİGİL, MAPEI Yapı kimyasalları Genel Müdürü Selman TARMUR, KORDSA Tekstil Teknik A.Ş Satış Pazarlama Müdürü Murat Yasa KILINÇ ve SİKA Yapı Kimyasalları Genel Müdürü Turgay ÖZKUN seçildiler.


Önümüzdeki süreçte Beton Katkı Sektörüne liderlik edecek olmamdan dolayı heyecan duyuyorum.  Beton katkı sektörü gerek ülkemiz gerekse uluslararası alanda büyümesini sürdürmektedir. Birlik çatısı altında yapılan tüm faaliyetlere üyelerimizin sağlamış oldukları desteklerin yanı sıra sektörün tüm ilgililerinin de değerli faydaları olmaktadır. Sektördeki paydaşlarımız; KÜB’ün üyesi olduğu Avrupa Beton Katkıcıları Federasyonu (EFCA),Yapı ürünleri Üreticileri Federasyonu (YÜF) ve Türkiye İMSAD (Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği) ile birlikte, yapılan çalışmaların daha ileriye taşınmasını hedeflemekteyiz. Ayrıca Hazır Beton Birliği ile de çok yakın çalışıyor, KÜB üyeleri olarak beton katkıları eğitimini veriyoruz. 


Günümüzde hem pratikte hem de ilgili standartlarla kimyasal katkılar, betonun vazgeçilmez bir bileşeni haline gelmiştir. Son gelişmeler de göz önünde bulundurulduğunda Türkiye’de en çok kullanılan katkılar nelerdir? Beton katkılarının, kullanıldığı alanlarda maksimum mukavemet, dayanım ve geçirimsizlik noktasında sağladığı avantajlardan bahseder misiniz? 
Beton üretilirken, depreme dayanıklı yapılar inşa edilebilmesi için kimyasal katkıların önemi büyüktür. Örneğin, betonun kolay ve boşluksuz yerleşmesini kolaylaştırmak için betona akışkanlaştırıcı-süper akışkanlaştırıcı katkılar kullanılıyor. Bu işlemi fazla su ilave etmek yerine betona katkı ekleyerek yapmak, betonda daha düşük su/çimento oranıyla daha yüksek sınıf beton üretimini mümkün kılıyor. Benzer şekilde, yine temel betonlarında geçirimsizlik türü katkılar da kullanılıyor. Bu sayede, kolonlar içine rutubet ve suyun nüfuz etmesini önleyerek, donatının korozyona uğramasını engelliyor.


Diğer çok kullanılan katkı grubu ise yüksek oranda su azaltıcı/ süper akışkanlaştırıcı kimyasal katkılardır. Betona yüksek oranda kıvam kazandıran, kıvam koruma özelliği olan, erken ve nihai dayanımları arttıran, yüksek sınıflı betonlarda kullanılan beton katkılarıdır. Betonda, yerleştirme sonrası daha düzgün bir yüzey elde edilmesini sağlar. Akışkanlaştırıcı özelliği ile betonun daha kolay yerleşmesini, vibrasyon gerektirmeden, yüksek oranda akışkanlık özelliğine sahip kendiliğinden yerleşen beton üretimini, katkı dozuna bağlı olarak nihai dayanımlarda önemli artış sağlar. Beton içerisindeki su miktarını azaltması sebebiyle, betonun suya ve dona karşı direncini artırır. Üyelerimizin desteği ile her yıl yaptığımız ürün bazında satış istatistiğine bakıldığında iki katkı grubu, tüm satış hacminin yüzde %80’lik bölümünü oluşturuyor.


“Yeni nesil beton katkıları, yapıların sürdürülebilirliğine katkı sağlıyor”
Beton kimyasal katkı teknolojilerinin, bilimsel gelişmelerin ve inovatif çalışmaların beton başta olmak üzere inşaat sektörüne teknik, ekonomik ve çevresel açıdan katkıları nelerdir? Beton katkılarıyla ilgili bilimsel ve inovatif çalışmalar ne yönde ilerliyor? Yeni teknolojilerle birlikte taleplerde bir değişiklik meydana geldi mi?
Dünyanın pek çok yerinde ve birçok alanda klasik yöntemler yavaş yavaş rafa kalkıyor. Türkiye’de inşaat da bu alanlardan biri olarak göze çarpıyor. Yeni nesil beton katkıları, yapıların sürdürülebilirliğine de katkı sağlıyor. Günümüzde son teknoloji ile üretilen yeni nesil beton katkılarının kullanımı ile beton katkıları, beton yapılarda yüksek mukavemet, dayanım, geçirimsizlik gibi özellikler sağladığı gibi çok uzun ve yüksek mesafelere pompalanabilmeye, çok farklı kalıp şekillerinde, çok soğuk ve çok sıcak havalarda bile beton dökülmesine imkân tanıyor.


Beton katkılarında standartlar EN normlarıyla tanımlanıyor ve üretimde bu standartların sağlanması kuruluşumuzdan itibaren, önce üyelerimiz için üyelik şartı sonra da pazarın tamamında tüketicinin bilinçlendirilmesi için dikkat çektiğimiz çok önemli bir noktayı oluşturuyor. Özellikle karbon ayak izinin azaltılması, daha az su ve çimento kullanılmasıyla enerji verimliliğine katkı sağlayan bir beton için kimyasal katkılar vazgeçilmez bir bileşen olarak önem taşıyor.


Yeni teknolojiler ile beraber beton yüksek katlara pompalanabiliyor, körü ayakları gibi zor koşullarda dökülebiliyor ve inşaat sektörünün sınır tanımaz projelerinin gerçekleşmesine katkı sağlıyor.


Avrupa Yeşil Mutabakatı, Paris İklim Anlaşması ve son olarak Yeşil Kalkınma Hedefleri çevresel sürdürülebilirlik noktasında yasal zorunlulukları da beraberinde getirdi. Bu düzenlemelerin yapı kimyasalları sektörüne etkileri neler olur? Yapı kimyasallarında çevre ve sürdürülebilirlik için derneklere, devletlere ve sektör paydaşlarına düşen görevler nelerdir? 
Dünya nüfusu arttıkça elimizdeki kaynakların verimli kullanılması ve sürdürülebilir bir yapı oluşturması önem taşıyor. Özellikle iklim değişikliğinin hızlanması ile önümüzdeki süreçte her alanda sürdürülebilir yapılar oluşturulması zorunluluk haline dönüşüyor.


Küreselleşen ve nüfusu artan dünyada kaynaklarımız hızla azalıyor ve bu durum zamanla alışkanlıkların değişmesine neden olacak. Kyoto Protokolü ve Paris İklim Anlaşması’ndan sonra her sektör gibi inşaat sektörü de kaynakları sorumlu kullanmak adına hepimizin hayatını değiştirecek farklı teknolojiler kullanacak ve sürdürülebilir, uzun ömürlü, daha inovatif yapı malzemeleri ile geleceği şekillendirecektir.


Bir beton yapının çevresel etkisinin değerlendirilmesinde, betonda kullanılan bileşenlerin çevre performansının dikkate alınması gerekir. Bu çevresel performans bilgisi Çevresel Ürün Beyanları ile sağlanabilmektedir. Çevresel Ürün Beyanı, bir ürünün yaşam döngüsü içinde çevresel etkileri ile ilgili kapsamlı, nicel, doğrulanmış bir açıklamadır. Uluslararası standartlar ve ürün yaşam döngüsü değerlendirmesi sonuçlarını bildiren beton kimyasal katkılarına ait Çevresel Ürün Beyanları ise, beton yapıların sürdürülebilirliği ve çevresel performansı hakkında çok önemli bilgiler içermektedir.


Biz KÜB üyeleri olarak yeşil mutabakatın gerekliliklerini yerine getirmek için hazırız ve gelecek ilave talepler karşısında da ürün ve hizmetler geliştirebiliriz. Bu konuda özellikle içinde bulunduğumuz inşaat sektöründe bilincin artması ve bu yönde belgelendirme ve çalışma taleplerinin yoğunlaşmasına ihtiyaç var. 


“3D teknolojiler, ürünün kalitesini artırırken geometrik açıdan karmaşık projelerin ve tasarımların hızlı bir şekilde yapılmasını da sağlıyor”


Bir yapıyı oluştururken kullanılan tuğla, demir ve beton gibi yapı malzemeleri 3D teknoloji ile üretilebilmektedir. 3D teknolojilerinin yapı kimyasalları ve inşaat sektörüne sunduğu avantajlar nelerdir? Sürdürülebilir beton endüstrisi için kimyasal beton katkılarından beklenen gereksinimler ne olmalı?
İnşaat sektörünün çevresel faktörlere pozitif etki etmesi için artık daha performanslı çözümlere yönelmesi gerekiyor. Çevreye verilebilecek olası zararı minimuma indirmek içinse yenilikçi çözümler üretilmeye çalışılıyor. 3D teknolojisi malzeme kaynaklı olumsuz çevresel etkiyi azaltarak, son ürünün kalitesini artırırken geometrik olarak daha karmaşık projelerin ve tasarımların hızlı bir şekilde yapımına olanak sağlıyor.


Son 20 yılda beton ve yapı kimyasalları teknolojisinde önemli gelişmeler yaşanıyor, bu gelişmeler, 3D beton teknolojisi için de avantajlar sağlıyor. Kısa sürede üst üste binen katmanlar şeklinde beton dökümü yapıldığından betonun reolojik özellikleri çok önemli olmaktadır. Yapılan bu üretimde kimyasal katkıların aktif rolü görülmektedir.  3D beton teknolojisi, beton sektörünün inovatif, çevreci, doğal kaynakların tasarruflu kullanılması gibi konulardaki hassasiyetini de gösteriyor.


“Avrupa’daki beton katkı pazarının en büyüğü yine Türkiye…”


Hem Türkiye’deki hem de dünyadaki beton ve beton katkı pazarını değerlendirmenizi istesek neler söylersiniz? 
Türkiye’de konut ihtiyacı tüm hızıyla devam ediyor ve bu süreçte büyüyen genç nüfus, eski ev stokunun yıkılarak kentsel dönüşüme girmesi, yabancı yatırımcıların ilgisi, yoğun göç alıyor olmamız konut talebinin artmasında etkili oluyor. Güncel konut imalat teknolojimiz dikkate alındığında beton ve dolayısıyla çimento sektörünün önemini koruyarak büyümeye devam edeceği ortadadır. 


Sektöre ait güncel verilere göre Avrupa’daki beton katkı pazarının hacimsel olarak en büyüğü yine Türkiye. 2021 yılı ülke satış istatistiklerimize bakıldığında Türkiye katkı pazarı 565 bin ton mertebelerinde görünmektedir. 1.3 Milyon ton katkı üretim kapasitesi ile büyüyen sektörün ihtiyaçlarını karşılama konusunda kapasitemiz mevcuttur. Katkı sektörü 520 kişilik istihdamı ile 2021 yılında 2.2 Milyar TL bir hacim yarattığı tahmin edilmektedir.


Son olarak eklemek istedikleriniz var mıdır?
Sektörünün tek temsilcisi olan Katkı Üreticileri Birliği, katkı sektörünün kaliteden ödün vermeksizin, dinamik, verimli bir temelde ülkemizde gelişmesi için çalışmalarına önümüzdeki dönemde de devam edecektir. KÜB, üyeleri ile birlikte, hem teknoloji ve bilgi birikimi hem de üretim potansiyeli açısından, beton uygulamaları ve betonda kullanılan kimyasal katkı teknolojileri konularında ulusal ve uluslararası teknik şartnamelerin yenilenmesi ve güncellenmesinde, üyesi olduğumuz kuruluşlar içerisinde aktif rol oynuyor ve bu etkin rolümüzü sürdürmeye devam edeceğiz.

Etiketler:

KÜB, Katkı Üreticileri Birliği, Osman İlgen, Yapı Kimyasalları, KÜB Genel Kurulu

Paylaş:
İLGİLİ İÇERİKLERE GÖZ ATIN
Oku

''Cephe Sektörü, 2025'te Enflasyonun Düşmesi ve Faiz Oranlarındaki Olağan İndirimlerle Canlanmayı, İhracat Fırsatları ve Yeni Standartlarla Büyümeyi Hedefliyor''

Cephe malzemeleri sektörü, 2024 yılı boyunca yüksek üretim maliyetleri ve ekonomik zorluklarla karşılaşırken, 2025 yılı için umut veren gelişmeler öne çıkıyor. Enflasyonun düşmesi ve faiz oranlarındak..
Our site uses cookies. Learn more about our use of cookies: cookie policy

Sign Up for Our Newsletter