Yapı Kimyasalları sektörünün lider markalarından Yapkim, inovatif ürünleriyle deprem dirençli yapıların inşa edilmesine katkı sağlıyor. Yapkim Bölge Satış Müdürü Zafer Anlar ile yeni nesil Yapkim katkı maddelerini, beton dizaynında dayanım ve durabiliteye etki eden ana faktörleri konuştuk.
Yapı kimyasalları sektöründeki tüm segmentlere hitap eden ürünleri, çevre ve sürdürülebilirliğe bakışı, AR –GE ve inovasyondaki gücüyle inşaat sektörünün lider markalarından biri olan Yapkim, depreme dayanıklı yapıların inşa edilmesinde önemli bir misyon üstleniyor. Yapkim Bölge Satış Müdürü Zafer Anlar ile su buharı difüzyonu ve donatı korozyonu gibi sorunlara karşı çözümleri, geleneksel beton sistemlerine kıyasla oldukça yüksek mukavemet ve yüksek akıcılık sağlayan kendinden yerleşen beton teknolojileri için geliştirdiği katkı maddelerini, farklı esaslardaki katkı maddelerinin beton performansına etkisini konuştuk. Depreme dirençli yapıların inşa edilmesi için betonun durabilitesinin önemini vurgulayan Anlar, “Beton dizaynı için dayanım ve durabiliteye etki eden ana unsur, su/çimento oranıdır. Düşük su yüksek çimento ihtiva eden beton tasarımları elde edebilmek için yüksek oranda su azaltan yeni nesil su akışkanlaştırıcı kimyasallar ön plana çıkmaktadır” diyor.
Kahramanmaraş merkezli olan ve 11 ili etkileyen depremler sonucu can kayıplarının yanı sıra yeni ve eski fark etmeksizin binlerce yapının hasar aldığı tespit edildi. Su yalıtımında yüzde 99 performansın kabul edilemeyeceğini, yüzde 100 performansın zorunluğunu olduğunu her fırsatta dile getiriyoruz. Türkiye’nin deprem gerçeğini ve su kaynaklı doğal afetleri göz önünde bulundurduğumuzda Yapkim olarak su buharı difüzyonu ve donatı korozyonu gibi sorunlara nasıl çözümler sunuyorsunuz?
Yapılarda yaşanan, göz ardı edilen ama ciddi hasarlara da sebep olan sorunların başında yoğuşma gelmektedir. Maalesef doğru önlemler alınmadığında, betonarme yapı elemanlarında ve iç mekanlarda su buharı etkisiyle küf mantarı oluşumları, sağlık sonlarına yol açan sorunlar haline gelebilmektedir. Bu sorunların çözüm yolu yapılarda yoğuşmayı ve enerji kaybını da engelleyecek şekilde su buharının ortamdan tahliyesi ve doğru ürünlerle ısı yalıtımı yapılmasıdır. Yapkim olarak Yapseal Heat gurubumuzda yerde alan ısı yalıtımı ürünlerimiz ile bu konuda çözüm sağlamaktayız.
Su yalıtımı konusu ise inşaat sektöründe yapılarımızın servis ömrünün uzaması, konforlu mahaller sağlanması açısından önemlidir. Su yalıtımı, yapının tek bir noktasından ziyade temelden çatıya yapının tüm noktalarında suyun denetim altında tutularak korozyon başta olmak üzere yapılara hasar verebilecek birçok sorunun engellenmesini sağlar. Su yalıtımı, inşaat maliyetleri açısından da göz ardı edilebilecek maliyetler ile çözülebilmektedir. Su yalıtımı yapılmamış veya eksik yapılmış yapılarda yaşanan betonarme sorunların bize nasıl acı faturalar çıkardığını son yaşanan deprem felaketinde de gördük. Yapkim Yapı Kimyasalları’nın en önemli kolu, su yalıtımı grubu Yapseal olarak inşaat sektörüne inovatif ürünlerimiz ile servis vermekteyiz.
Betonarme yapılarda temel – perde bohçalamasındaki yalıtım uygulamaları bina ömrü üzerinde büyük bir öneme sahip. Bu uygulamalar için geliştirdiğiniz Bitüm Kauçuk Esaslı Su Yalıtım Malzemesi Yapseal Bitument 2N’yi konuşmak isteriz. DIN 18195 standardına uygun olarak sektöre kazandırılan bu ürünü yoğunluk, kıvam, viskozite ve katkı madde oranı kapsamında nasıl değerlendirirsiniz?
Yapseal Bitument 2N, DIN 18195 standardında üretilen bitüm kauçuk esaslı sürme temel – perde bohçalama uygulamalarında vazgeçilmez bir su yalıtım ürünümüzdür. Bu ürünümüzün grubundaki ürünler içerik, yoğunluk, katı madde oranı gibi baremler ile malzemenin kalitesini belli etmektedir. Ürünümüz yoğunluk olarak 1,03 kg/lt dir, viskozitesi 50 d Pa.s dır. Ürünümüz 0,66 % - 1,00 % katı madde oranı ile grubu içinde hatırı sayılır bir yerdedir.
“Reaksiyon dışında kalan su, beton içerisinde boşluğa sebep olur. Bu boşluğun fazla olması dayanımı düşürdüğü gibi betonun servis ömrünü azaltıyor”
Depreme dirençli yapıların inşa edilmesi için betonun durabilitesi de oldukça önemlidir. Beton dizaynında dayanım ve durabiliteye etki eden ana faktörler nelerdir?
Beton dizaynı için dayanım ve durabiliteye etki eden ana unsur, su/çimento oranıdır. Düşük su yüksek çimento ihtiva eden beton tasarımları elde edebilmek için yüksek oranda su azaltan yeni nesil su akışkanlaştırıcı kimyasallar ön plana çıkmaktadır. Beton içerisinde kullanılan su, reaksiyona girer ve işlenebilirliğe etki eder. Reaksiyon dışında kalan su, beton içerisinde boşluğa sebep olur. Bu boşluğun fazla olması dayanımı düşürdüğü gibi betonun servis ömrünü (durabilitesini) azaltır. Kimyasal katkılar kullanılarak beton tasarımında daha az su kullanılarak yüksek işlenebilirlik, kıvam koruma, dayanım ve durabilite sağlanır.
“Kendiliğinden Yerleşen Beton (KYB) teknolojileri için geliştirilen Yaprheo Hyper SCC 700 ile Geleneksel Beton (GB) sistemlerine kıyasla oldukça yüksek mukavemet ve yüksek akıcılık elde ettik”
Sektöre sunmuş olduğunuz yeni nesil süper akışkanlaştırıcı beton katkısı Yaprheo Hyper SCC 700’e mercek tutmak isteriz. Kendiliğinden yerleşen beton teknolojisi için geliştirilmiş olan bu ürünün polimer esaslı olması, ürünün performansını nasıl etkiler? Bu arada kendiliğinden yerleşen beton teknolojisinin çalışma prensiplerinden de bahseder misiniz? Bu teknoloji, nasıl bir teknolojidir?
Kendiliğinden Yerleşen Beton (KYB) teknolojileri için geliştirdiğimiz bu katkının polimer ihtiva etmesi sayesinde, Geleneksel Beton (GB) sistemlerine kıyasla oldukça yüksek mukavemet ve yüksek akıcılık elde ettiğimizi söyleyebilirim. Aynı zamanda diğer katkı sistemlerine oranla ayrışmaya olan direnci ve uzun çalışma süresi büyük avantaj sağlamaktadır. Geleneksel beton sistemlerinde yapılan sıkıştırma işlemine gerek kalmadan kendi ağırlığı ile kalıba yerleşmesi ve yine geleneksel betonlarda oluşabilecek bağlantılı boşluk miktarlarının bu sayede azalarak basınç mukavemetini artırması ise, ürünün performansının bir diğer olumlu özelliğidir. Bu sayede yapılan beton tasarımlarında artan basınç mukavemetine karşı kullanılan çimento miktarının düşmesi ile de daha ekolojik ve ekonomik tasarımlar elde edilmektedir.
“Beton dizaynındaki agrega dağılımı ve agreganın mineralojik ve kimyasal yapısı, kullanılacak katkının kimyasal kökenini de belirliyor”
Akışkanlaştırıcı beton katkılarını incelediğimizde, bu katkıların polimer, lignin sülfonat, modifiye lignin sülfonat ve naftalin sülfonat gibi farklı esaslarda olduğunu görüyoruz. Katkıların farklı esaslarda olması, betonun sahadaki performansını nasıl etkiliyor? Hangi esas, hangi ihtiyaca çözüm sunuyor?
Kısaca betondan bahsedecek olursak beton; çimento, agrega, su ve kimyasal katkı kombinasyonuyla oluşturan bir yapı malzemesidir. Bu bileşenlerin arasındaki kimyasal katkı ise betonun toplam bileşenlerine oranla %1 – 2 arasında kullanılan bir girdidir.
Yapkim Yapı Kimyasalları olarak ürettiğimiz beton katkıları sizlerin de belirttiği üzere lignosülfanat, naftalen sülfonat veya polikarboksilat esaslı olabilmektedir. Aslına bakarsanız beton dizaynındaki agrega dağılımı ve agreganın mineralojik ve kimyasal yapısı kullanılacak katkının kimyasal kökenini de büyük oranla belirlemektedir. Örneğin organik kirliliği yüksek bir agrega varlığında polikarboksilat tip katkı kullanılması oldukça zordur; lignosülfanat esaslı katkı kullanımı taze beton performansını iyileştirecektir. Sahada istediğimiz taze beton ve sertleşmiş beton özelliklerini baz alarak kullanılan agreganın kimyasal ve mineralojik yapısına göre kullanılacak katkının kimyasal yapısı da şekillenmektedir.
Son olarak eklemek istedikleriniz var mıdır?
Yapkim olarak ülkemizin geçmekte olduğu bu deprem felaketi sürecinde, depremden etkilenen illerde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar dileriz. Bu süreçte enkaz kaldırma çalışmaları akabinde de yüksek teknolojili ürünlerimiz ve tecrübeli mühendis ekibimizle beraber bölgemiz ile dayanışma içinde olmayı hedeflemekteyiz.