Yapı Magazin
''Yaşamın Her Alanında Sürdürülebilirliğin Sağlanması için Fakındalık Oluşturmayı Hedefliyoruz''

''Yaşamın Her Alanında Sürdürülebilirliğin Sağlanması için Fakındalık Oluşturmayı Hedefliyoruz''

Çevresel sürdürülebilirlik alanına yoğunlaşan Sürdürülebilir Yaşam Derneği (SUYADER), sürdürülebilirlik kapsamında bilinci artırmak için eğitim, proje ve danışmanlık faaliyetlerinin yanı sıra çeşitli kurum ve kuruluşlarla iş birlikleri gerçekleştiriyor. Sürdürülebilirlik kapsamında gerçekleştirdikleri çalışmalara değinen SUYADER Yönetim Kurulu Üyesi Doğukan Sever, sürdürülebilirlikle ilgili çabaların artması noktasında en çok değer verdikleri kavramın “farkındalık” olduğunu söyledi.

Ekonomik, çevresel ve sosyal bileşenlerden oluşan sürdürülebilirlik kavramı SUYADER için ne ifade ediyor? Sürdürülebilirlik kapsamında gerçekleştirdiğiniz çalışmalardan bahseder misiniz?

Sürdürülebilirlik kavramı her ne kadar tüm alanlarıyla ele alınması gereken bir kavram olsa da kısıtlı kaynaklar dolayısıyla kurumlar belirli alanlara yoğunlaşmış şekilde çalışmalar yürütüyor. SUYADER olarak sürdürülebilirliğin başlıca çevre alanına yoğunlaşmış durumdayız. Bu bağlamda sürdürülebilirlik kavramı bizler için gündelik canlı hayatını etkileyen çevre sorunlarına çözüm bulmak demek. 

Sürdürülebilirlik kapsamında gerçekleştirdiğimiz birçok çalışma var. Bunları eğitim faaliyetleri, proje faaliyetleri, danışmanlık faaliyetleri ve iş birlikleri olarak dörde ayırabiliriz. Çeşitli kurum ve topluluklar çevre alanında farkındalık kazanmak ve bilinçlenmek için eğitim talebinde bulunuyorlar. Bizler de çevre ve sürdürülebilirlikle ilgili konularda hazırladığımız atölye çalışmaları ve online eğitimlerle destek sağlıyoruz. Eğitimlerin yanı sıra yerel ve ulusal hibe programları için proje yazıyor, bazen de var olan projelerin yürütücülüğünü yapıyoruz. Çeşitli alanlardan özel kuruluşlar ve yerel yönetimlerin çevre ve sürdürülebilirlik konusundaki soru işaretlerini danışmanlık yardımıyla çözmeye çabalıyoruz. Son olarak alanımızda çalışan topluluklarla iş birliği yaparak özellikle sivil toplumun etki alanını güçlendirmeyi hedefliyoruz. Tüm çalışmalarımız bizler için özel olsa da “Sürdürülebilir Yaşam Kongresi” bizlerin göz bebeği diyebiliriz. Bu yıl üçüncüsünü düzenleyeceğimiz kongremiz 9-10 Kasım tarihlerinde İzmir’de gerçekleşecek. Kongrede sürdürülebilirliğin özel konu alanlarıyla ilgili bilimsel çalışmalarla sürdürülebilirliğe katkı sunacağımızı umut ediyoruz.

“Düzenlediğimiz eğitimlerle özellikle gençlerin sürdürülebilir çevreye yönelik farkındalıklarını arttırmayı hedefliyoruz”

Sürdürülebilir fikirlerin, projelerin, işbirliklerinin sürdürülebilir geleceğe taşınabilmesi ve geliştirilmesi için bir alan yaratmanın çabası içinde olan SUYADER, sürdürülebilirlik konusunda  proje geliştirmek isteyen üye kuruluşlar için yeni fırsatların oluşturulması ve sürdürülebilirlik çabalarını artırma noktasında nasıl faaliyetler gerçekleştiriyor?

Bir projedeki en önemli şey bütçedir. SUYADER bünyesinde var olan herkes gönüllü çalışmakta ve çoğu şeyi gönüllü olarak yapmaktadır. Dolayısıyla projeler konusunda hibe geliştirmek ya da yeni projelere maddi alan açmak gibi bir şansımız henüz yok. Proje geliştirmek isteyen kuruluşlarla yaptığımız iş birlikleri sürecinde geçmiş proje yazım ve yürütme tecrübelerimizi paylaşarak kuruluşların tecrübe kazanmasına destek oluyoruz.

Sürdürülebilirlikle ilgili çabaların artması noktasında en çok değer verdiğimiz kavram; farkındalık kavramı. İnsanlarda çevreye yönelik bir farkındalık oluşmadığı sürece sürdürülebilir çevreyi yalnızca devletler eliyle ya da sivil toplum etkisiyle gerçekleştirmemiz mümkün değil. Topyekûn tüm vatandaşlar harekete geçmeden diğer tüm çabalar çevre sorunlarını yalnızca geciktirecektir. Dolayısıyla SUYADER olarak düzenlediğimiz eğitimlerle özellikle gençlerin sürdürülebilir çevreye yönelik farkındalıklarını arttırmayı hedefliyoruz. 

“Sürdürülebilir bir şekilde büyümek isteyen şirketler üç aşamaya dikkat etmeli”

Sürdürülebilirlikte rolü her geçen gün artan iş dünyasının, bugün karşımıza çıkan küresel boyutlu ekonomik, sosyal ve çevresel değişimlere uyum sağlaması noktasında ve sürdürülebilir kalkınma amaçları için nasıl adımlar atması gerekiyor?

Günümüzde Avrupa başta olmak üzere çıkan yasalarla birlikte yurt dışındaki şirketler sürdürülebilirlik konusuna oldukça özen göstermeye başladı. Henüz ülkemizde böyle yasal bir adım atılmamış olsa da yurt dışıyla iş yapmak isteyen şirketler için sürdürülebilirlikle ilgili çalışmalar zorunlu hale geldi. Ülkemizde sürdürülebilirlikle ilgili çalışmaların yasal bir zorunluluk haline gelmesinin çok da uzak bir gelecekte olmadığını öngörüyoruz. 

Sürdürülebilir bir şekilde büyümek isteyen şirketlerin izlemesi gereken üç aşama mevcut. İlk aşamada durum analizi yapılması gerekiyor. Şirketin ne kadar sürdürülebilir olduğunun tespit edilmesi aynı zamanda eksiklerinin de ortaya çıkmasını sağlıyor. İkinci aşamada bu eksiklerin nasıl giderileceğiyle ilgili öneriler alınıp mevcut eksiklerin geliştirilmesine yönelik bir plan hazırlanmalı. Son aşamada ise plan gerçekleşene kadar izleme ve süreç değerlendirme çalışmalarıyla takip sağlanmalı. Bu süreçteki en önemli şey raporun kim tarafından hazırlandığıdır. Bağımsız şirketler ya da kurumun kendi personelinin hazırlayacağı raporlar aradaki para ilişkisinden dolayı yeterince objektif olmayabilir. Şirketlere önerim bu konuda yetkin bir sivil toplum kuruluşuyla çalışılmasıdır. Sivil toplum kuruluşlarına da bu rapor için ücret ödemeleri gerekse de sivil toplumda kimse bir hizmetin direkt olarak faydalanıcısı olmadığı için daha objektif olabilir.

Yaşamın her alanında sürdürülebilirliğin sağlanması için toplumun farkındalığının artırılması konusunda çalışma yürüten SUYADER, gelecek nesillere sürdürülebilir bir yaşam alanı bırakma noktasında ne gibi çalışmalar yapıyor?

Gelecek nesillerle ilgili en çok önem verdiğimiz nokta az önce de belirttiğim gibi eğitim noktası. Sürekli olarak güncellenen ve yeni konular eklenen çevre odaklı eğitimlerimizle özellikle üniversiteli gençlerinin farkındalığının artmasında oldukça etkili olduğumuzla ilgili sık sık geri bildirim alıyoruz. Aynı zamanda mevcut çalışmalarımızın arasında okullarda kullanılmak üzere hazırladığımız ders planları da mevcut. İlerleyen zamanlarda okullarla iş birliği içinde derslere entegre yürütebileceğimiz eğitimlerimiz olacak.

BM Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları, tüm dünya için bir yol haritası oluşturuyor. SUYADER olarak bu hedeflerin hangileri üzerinde daha çok yoğunlaşıyorsunuz?

Çalışmalarımızda, sürdürülebilir kalkınma amaçlarından dördüncüsü olan nitelikli eğitim, altıncısı olan temiz su ve sanitasyon, on üçüncüsü olan iklim eylemi ve on dördüncüsü olan sudaki yaşam hedeflerine daha çok yoğunluk veriyoruz. Fakat bu alanlar zaman içinde farklılık gösteriyor. Gelecek yıl muhtemelen yoğunlaştığımız noktalar farklılık gösterecek. Bu durum ilgili hedeflere yönelik desteklerin ve iş birliklerinin süreç içinde farklılaşmasından kaynaklanıyor.

“Şirketlerin sürdürülebilirliğe yönelik çalışmalar gerçekleştirmeleri, 10 sene sonrası için yapabilecekleri en büyük yatırım olacaktır”

Son olarak eklemek istedikleriniz nelerdir?

Maalesef hemen hemen tüm konularda olduğu gibi sanayi ve ticaret konusunda da gelişmiş ülkelerin 30 yıl arkasından geliyoruz. Bu geleneği devam ettirmenin günümüzde bir anlamı kalmadı. Herkes her bilgiye ulaşabiliyor, araştırmalar sonucu yeni yöntem ve metotlar öğrenilebiliyor. Her şey açık ve ortada. Şirketlerin sürdürülebilirliğe yönelik çalışmalar gerçekleştirmeleri, 10 sene sonrası için yapabilecekleri en büyük yatırım olacaktır. Hem bu yatırım sadece şirketler için değil gelecek nesil için de gerekli.



Etiketler:

#suyader

Paylaş:
İLGİLİ İÇERİKLERE GÖZ ATIN
Our site uses cookies. Learn more about our use of cookies: cookie policy

Sign Up for Our Newsletter