Yapı Magazin
Bosch Termoteknik Pazarlama Direktörü Ali Aktaş: Teknolojik Altyapı, Enerji Verimliliğini Artırıyor

Bosch Termoteknik Pazarlama Direktörü Ali Aktaş: Teknolojik Altyapı, Enerji Verimliliğini Artırıyor

 

VRF Ticari Klima Sistemleri ailesinin en yeni üyesi Bosch Air Flux iklimlendirme sistemlerini “Dört mevsim mükemmel iklimlendirme” mottosuyla sektöre sundunuz. Eurovent Sertifikası’na sahip Bosch Air Flux iklimlendirme sistemlerinden, enerji tasarrufu, ısıtma – soğutma performansı, bağlanabilirlik, esnek proje tasarımı ve sürdürülebilirlik kapsamında sahip olduğu özelliklerden bahseder misiniz?

Ticari alandaki ürün gamımızı yeni Bosch Air Flux VRF klima sistemleri ile zenginleştirdik. Air Flux ticari klima sistemler; hastanelerden ofislere, otellerden sanayi siteleri ve alışveriş merkezlerine kadar farklı kapasitedeki birçok bina için iklimlendirme konforu sağlıyor. Sistemlerin, kullanıcıların hayatını kolaylaştıran bazı teknik özelliklerinden bahsetmek isterim. Air Flux VRF ticari klima sistemleri, değişken debili soğutucu akışkan teknolojisi sayesinde kolay kullanım imkânı sunarken, aynı zamanda yüksek enerji tasarrufu sağlıyor. Kullanıcıların anlık ihtiyaçlarına göre çalışma performansını ayarlayan, kısmi yükte bile yüksek verimlilikle çalışan sistem, dış ünitelerden ve soğutma-ısıtma için kullanılabilen on iki farklı iç ünite modelinden oluşuyor. İç ünitelerin sahip olduğu yeni DC fan motoru, yedi kademeli fan hızı ve düşük ses seviyesi; dış ünitelerin buhar enjeksiyonlu kompresörlerle çalışma ve iki aşamalı sub-cool devresi gibi teknolojik özellikleriyle diğer ticari klima sistemlerinden ayrışıyor. Dış ünitelerimizin çalışma koşullarına bağlı olarak otomatik soğutucu akışkan sıcaklık ayarı yapabilmesi sayesinde; daha yüksek verimlilik, daha yüksek çalışma sıcaklık aralıkları elde ediliyor.

Ürünlerin tek başına özellikleri değil, VRF sistemlerin bir bütün olarak kullanıcıların ihtiyacına uygun çözüm sağlaması ve hayatı kolaylaştırması çok önemli. Bu anlamda; çok düşük ses seviyesinde çalışan, tek gövdede 90 kW’a, 3 VRF dış ünite kombinasyonu ile 270 kW'a kadar çıkabilen kapasitesi sayesinde Air Flux VRF sistemlerimiz kullanıcılarına esnek kapasite aralığına sahip bir seri seçimi sunuyor. Böylece iklimlendirme için ihtiyaç duydukları alanı azaltan kullanıcılar, bina alanlarını çok daha verimli bir şekilde değerlendiriyor. Air Flux VRF sistemlerin; ilk seferde yapılan yatırımla uzun yıllar binalarda sağlıklı bir iklimlendirme, bir diğer deyişle, daha düşük ilk yatırım maliyeti sağlaması sebebiyle sistemlerimiz projeci ve yatırımcılar için ideal bir tercih oluyor. Bosch Air Flux VRF sistemler ayrıca, “gece modu, sessiz mod ve süper sessiz mod” gibi 11 farklı sessizlik moduna sahip olmasıyla dikkat çekiyor. Kullanıcılarımız, bu seçenekler arasından seçim yaparak, gürültü kirliliği oluşturmadan rahat bir iklimlendirme konforuna erişiyor.

 

Son olarak, yeni bir ürün geliştirirken kullanıcılarımızın beklenti, ihtiyaç ve taleplerini göz önüne alan bir şirket olduğumuzu eklemek isterim. Bu noktada Air Flux VRF sistemler için de müşteri odaklı bakış açımız ile hareket ettik ve sistemin yeni nesil bireysel ve merkezi kumandaları için Türkiye’de kullanıcı deneyimi oturumları gerçekleştirdik. İlgili oturumlarda kullanıcıların alışkanlıkları, beklentileri ve önceliklerini belirleyerek bireysel ve merkezi kumandalarımızı bu doğrultuda hayata geçirdik.

Dijitalleşme ve bağlanabilir teknolojilerin önemini her geçen gün daha da artırdığı günümüzde, sektörde bir yeniliğe daha imza atarak, endüstriyel kazan sistemleri için akıllı sistem izleme ve optimizasyon aracı “MEC Optimize Dijital Verimlilik Asistanı uygulamasını geliştirdiniz. Bu uygulamanın amaçlarından, kullanıcılarına ve sektöre sunduğu faydalardan ve kullanım koşullarından bahseder misiniz?

Endüstriyel kazan sistemlerimiz için geliştirdiğimiz akıllı sistem izleme ve optimizasyon aracı “MEC Optimize Dijital Verimlilik Asistanı” kullanıcıların ihtiyacı olan tüm analizleri kolaylıkla gerçekleştiren bir alt yapıya sahip. MEC Optimize ana hatlarıyla “tam sistem hâkimiyeti, kontrol ve bağlanabilirlik” sağlıyor. Kazan sisteminden ve bağlantılı sistem bileşenlerinden tüm verileri toplayarak analizleri en doğru şekilde gerçekleştiriyor. İşletme verileri uzun vadeli olarak sistem kontrolü hafızasında saklanıyor ve trend analizleri ile değerlendiriliyor. Örneğin çok yüksek üst blöf oranı nedeniyle veya kazandaki kirlenme nedeniyle yakıt tüketimi artarsa, Dijital Verimlilik Asistanı, zaman içinde verilerin oluşma trendine göre olası sebepleri belirleyerek operatöre bildiriyor. MEC Optimize, örnekteki gibi enerji verimliliği kapsamındaki analizleri sistemin ömrü boyunca saklayabiliyor. Bu çalışma prensibi sayesinde kesintisiz ve güvenli sistem işletimi sağlıyor. Özellikle son yıllarda tüm kullanıcılar için enerji verimliliği ve yüksek tasarruf elde etmenin ne kadar ön planda olduğunu biliyoruz. Bosch olarak tüm sistemlerimizin özelliklerini dizayn ederken teknolojik alt yapıları bu faydalara hizmet edecek şekilde geliştiriyoruz. Dijital Verimlilik Asistanımız da, gerçekleştirdiği akıllı veri analizleri ile artan enerji kayıplarını tespit ediyor ve böylece iyileştirilmiş enerji verimliliği sağlıyor. Kullanım talimatlarındaki ilgili aksiyon önerileri ile operatörü olası önlemler hakkında bilgilendiren akıllı asistan, bu kayıpların da önüne geçiyor. Son olarak MEC Optimize ile canlı veriye çok kolay ulaşılabildiğini eklemek istiyorum. Akıllı asistanın kullanıcı ara yüzü, standart bir bilgisayar veya tablet üzerinden görüntülenebiliyor. Böylelikle sistemden sorumlu kişi enerji tüketimi ve işletim ile ilgili canlı verilere kolayca ulaşabiliyor. Tüm bu kolay kullanım, bağlanabilirlik ve kesintisiz verimli sistem işletimi özellikleriyle MEC Optimize, endüstriyel kazan sistemlerinde sektörümüze önemli bir katkıda bulunuyor.

Ülkemiz, enerjide büyük oranda dışa bağımlı. Ülkemizde tükettiğimiz toplam enerjinin sadece %25’i yerli kaynaklardan elde ediliyor. Dolayısıyla enerji kaynaklarının verimli kullanımı yalnızca ev ekonomisi açısından değil, ülke ekonomisi için de büyük önem taşıyor. Konu enerji verimliliği olunca sektör genelinde odaklanılan ilk nokta kombi, klima gibi cihazlar... Peki, “Cihazlara bağlanabilen oda termostatlarının enerji verimliliğine etkisi nedir?” diye sorsak neler söylersiniz?

Bosch Termoteknik olarak hem doğal kaynakların doğru kullanılması ve dünyamıza sahip çıkmak hem de evlerdeki ekonomiye katkıda bulunmak için enerji tasarrufunu sahiplenmekteyiz. Özellikle pandemi döneminden sonra evde geçirilen vaktin de artmasıyla enerji tasarrufu çok daha anlamlı bir yere sahip oldu. Bu noktada kombi cihazlarının tasarruflu kullanımına odaklanan akıllı oda kumandaları büyük önem taşıyor. Oda kumandaları belli oranlarda enerji tasarrufu sağlarken, kullanıcılarımıza artık bağlanabilirlik gibi çözümler de sunmamız gerektiğini biliyoruz. Buradan yola çıkarak tamamen şirketimiz tarafından geliştirilen Bosch Easy Control ve Buderus Logamatic TC100 akıllı oda kumandalarımızdan bahsetmek istiyorum. Cihazlarımız ile evin dışında olsanız da kombinize rahatlıkla kumanda edebiliyorsunuz. Oda kumandalarımız sayesinde akıllı telefonunuza indireceğiniz mobil uygulama aracılığıyla tüm ayarlamaları rahatlıkla yapılabiliyorsunuz. Evin farklı bölümlerini farklı sıcaklıklara ayarlayabilme özelliği, ev konforunu yükseltirken, varlık algılama ve kendiliğinden öğrenme özellikleri ile kullanıcıların günlük ısınma rutinini öğrenerek %26’ya kadar enerji tasarrufu sağlıyor. Aynı zamanda geo-fencing özelliği ile evin konumunu belirleyen akıllı oda kumandalarımız, evin ısıtma derecesini ayarlarken kullanıcının evdeki varlığını da gözeterek kullanıcılara kolay kullanım imkânı sunuyor. Bu özellikleriyle enerji tasarrufuna önemli derecede katkı sağlayan kumandalarımız aynı zamanda dokunmatik cam ekran ve sıcaklık ayarlarına göre sunduğu ortam aydınlatmasıyla tasarımı ile şık bir görünüme sahip. Kullanışlı ara yüzü ile kolay kurulum ve kullanım olanakları sağlayan Bosch EasyControl ve Buderus Logamatic TC100 akıllı oda kumandalarımız, kullanıcıların yaşam alanları için konfor sağlamasıyla ön plana çıkıyor.

 

Bugüne kadar yaptığı eğitimler ile ısıtma, soğutma ve havalandırma sektöründeki yetkili servis, yetkili bayi, teknik meslek liseleri gibi birçok paydaşına fayda sağlamayı kendisine misyon edinen Bosch Termoteknik Akademi bünyesindeki faaliyetlerinizden, bu eğitimlerinizi alan paydaşlarınızın sektörde yarattığı ve yaratmasını hedeflediğiniz farklardan bahseder misiniz?

Bosch Termoteknik olarak 40 yılı aşkın bir süredir sürdürdüğümüz eğitim faaliyetlerimizi Bosch Termoteknik Akademi çatısı altında “Bilgi Paylaştıkça çoğalır” sloganıyla devam ettiriyoruz. Akademi bünyesindeki eğitimlerimiz teknik eğitim koordinatörü ve teknik eğitmenlerden oluşan eğitim birimimiz tarafından düzenli olarak organize ediliyor ve eğitim takvimi oluşturuluyor. Hazırladığımız eğitim takvimimizi yıl başında hem bayilerimiz hem de servislerimiz ile paylaşıyoruz. Yıl içerisinde yaptığımız eğitimler sayesinde son kullanıcı ile sürekli iletişim halinde olan bayilerimizin ve servislerimizin teknik yetkinliğini sürekli en üst seviyelerde tutuyoruz. Uygulamalı ve teorik eğitim salonlarımızda düzenlediğimiz planlı eğitimlerimizin yanı sıra Türkiye’nin farklı şehirlerinde düzenlediğimiz eğitimler ile iş ortaklarımız ve iklimlendirme pazarının önemli oyuncuları ile yıl içerisinde bir araya geliyoruz. Bayi, alt bayi ve yetkili servislerimize sunduğumuz planlı eğitimlerin dışında; Üniversiteler, Meslek Yüksek Okulları ve Meslek Liseleri ile ortak projeler yaparak sektörümüzün gelecekteki oyuncularının eğitimine de katkıda bulunuyoruz.  Bunun dışında farklı üniversitelerden gelen eğitim taleplerini de mümkün olduğu kadar karşılamaya çalışıyoruz. Ayrıca yine üniversite ve lise öğrencilerine İstanbul’da bulunan genel müdürlük binamızda ve Manisa fabrikamızda düzenlediğimiz teknik gezilere katılım imkânı sunuyoruz. Özellikle Meslek Liselerine yapılan yatırımın ülkemizin geleceğine ve sektörümüze yatırım anlamına geldiğini düşünüyoruz. Öğretmenlerimize teknik bilgi ve birikimimizi aktararak, bu bilgi birikiminin öğretmenlerimiz vasıtasıyla sektörümüzün geleceğini oluşturacak öğrencilerimize aktarılmasını hedefliyoruz. Ayrıca Meslek Lisesi öğrencilerinin servislerimizde staj imkânı bulması için de destek olmaktayız. Gerek üniversitelerin teknik fakülteleri ile gerek ise meslek liseleri ve meslek yüksekokulları ile ilişkilerimizi daha da geliştirerek sektörümüze ve ülkemize teknik eleman yetiştirilmesine daha fazla katkıda bulunabilmeyi arzuluyoruz.

Müşterilerinizin evlerine en uygun Bosch kombi modelini hızlıca seçebilmesini ve montaj dahil paket fiyatları görüntüleyebilmesini sağlamak amacıyla Bosch Termoteknik olarak geliştirdiğiniz kombi Seçim Programı'nın çalışma prensipleri nelerdir? Özellikle evlerde geçirdiğimiz zamanın arttığı pandemi sürecinde, müşterilerinizi desteklemek noktasında Kombi Seçim Programı'nın katkıları neler oldu?

Bosch ve Buderus markalarımız için bu yıl hayata geçirdiğimiz Kombi Seçim Programları ile artık son kullanıcılar evleri için en ideal kombi modelini hızlıca seçebiliyor ve her şey dahil paket fiyatları görüntüleyebiliyor. Bu sayede Bosch Termoteknik güvencesiyle yerinde kombi değişimi sürecinde son kullanıcılarımız sürpriz fiyatlar ile karşılaşmıyor. Geliştirdiğimiz bu platform üzerinden iletilen kombi talepleri otomatik olarak son kullanıcıya en yakın ve uygun üç Bosch Termoteknik iş ortağına iletiliyor. Sisteme dahil olan ve dijital alanda uzman olan partnerlerimiz, bu platform üzerinden kombi değişim talebinde bulunan son kullanıcılara maksimum 2 saat içerisinde geri dönüş sağlayarak onların ihtiyaçlarına anında çözüm buluyor. Son kullanıcılar bu platforma web sitemizden ve sosyal medya hesaplarımızdan direkt olarak erişim sağlayabiliyor. Kendilerinin ihtiyaçlarını daha iyi anlamak ve kendilerine en ideal kombiyi önermek için evlerinin konumu, büyüklüğü, ısınma altyapısı gibi bilgilerini talep ediyoruz. Bu sorulara yanıt vermeleri halinde, vakit kaybetmeden en doğru seçimi yapıyorlar. Özellikle dünya çapında mücadele ettiğimiz pandemi sürecinde hızlı, zahmetsiz ve güvenilir bir hizmetin müşterilerimiz için ne kadar önemli olduğunu daha da iyi anladık. Yeni kombi seçim programı sistemimiz de tam olarak bu amaçlara hizmet ederek memnuniyet sağlıyor.

Müşterilerinizin beklenti ve ihtiyaçlarını sürekli takip ediyorsunuz. Bu ihtiyaçlara en uygun ürün ve hizmetleri kendileriyle buluşturma misyonunuzla, üretime devam ediyorsunuz. İçinde bulunduğumuz zamanın koşullarına bağlı olarak değişen müşteri ihtiyaçlarını nasıl okuyorsunuz? Aslında, değişen günümüz koşullarında değişen müşteri ihtiyaçlarını nasıl yorumlarsınız?

Bosch olarak şirketimizin temeli, her zaman “Önce Müşteri” bakış açısı üzerine kurulu. Ancak bizce asıl önemli olan bu bakış açısını, her an ihtiyaç, beklenti ve talepleri değişen müşterilerimizde aynı değerde tutmak ve hatta bir adım öteye taşımak. Bu noktada, sürekli değişen koşullarda müşteri odaklılığımızı geliştirmek bizce müşteri yolculuğunu çok iyi tanımlamak, anlamak ve özümsemekten geçiyor. Müşteri deneyimi yolculuğu yaratırken altını çizdiğimiz birçok konu var. Öncelikle üretimden satış sonrası hizmetlere kadar tüm adımlarımıza, günümüzün en önemli odağı olan dijitalleşmeyi adapte etmeyi zorunlu görüyoruz. Yaşam için teknolojiler üreten bir şirket olmamız dijitalleşmeyi her daim odakta tutmamızı ve değişen süreçlerde dijitalleşmenin gücünden faydalanmamızı kolaylaştırıyor. Pandemi sürecinde müşterilerimiz için aldığımız aksiyonları bu noktada örnek vermek isterim. Zorlu geçen bu dönemi, iş ortaklarımızla olan iletişimimizi ve kendilerinin ihtiyaçlarını göz önüne alarak değerlendirdik ve şirket içindeki eğitmenlerimizin, departmanlarımızın özverisiyle, iş ortaklarımız ve yetkili servislerimizle anlık sanal sınıf bilgilendirme toplantıları ve eğitimleri kurguladık. Ayrıca “Teknik Destek Merkezi”miz üzerinden çalışmalarımıza devam ederek iş ortaklarımızın ihtiyaç duydukları her an kendilerine kesintisiz destek vermeye devam ettik. Merkezimize önemli bir dijital yeniliği adapte ederek uzmanlarımızın uzaktan bağlantı ile hizmet verdiği “Akıllı Gözlük” sistemini hayata geçirdik. Artırılmış gerçeklik teknolojisine sahip akıllı gözlüklerle, başta Orta Doğu ve Kafkaslar gibi uzak lokasyonlarda ve Türkiye’de bulunan iş ortaklarımızın bir tık uzağındayız, kendilerine rahatlıkla hizmet veriyoruz. Belirsizliğin hâkim olduğu bu dönemde iş ortaklarımızın çok daha fazla desteğe ihtiyacı olduğunu duymamız ve bunu önceliğimize almamız bizim için çok önemliydi.

 

Yalnızca dijitalleşme değil, çeviklik ve müşteri taleplerine hızlı yanıt vermek de müşteri yolculuğunun sürekliliği için çok önemli. Örneğin pandemide hızlı bir şekilde evden çalışma modeline geçen Müşteri İletişim Merkezimiz son kullanıcılarımıza kesintisiz hizmet vermeye ve memnuniyeti artırmaya devam etti.

 

Tabii ki yalnızca olağanüstü dönemlerde değil şirketin yaşam döngüsü boyunca müşterilerinizi duyabilmeniz kritik bir nokta. Ürün ve hizmetlerinizden memnun kalan müşterilerin bu deneyimi başkalarıyla paylaşması, markanın devamlılığını ve satış oranlarını doğrudan pozitif etkiliyor. Ayrıca mutlu müşteri deneyimleri marka bilinirliği adına da çok önemli bir role sahip. Özetle; şirketlerin müşteri deneyimi yolculuğunun tüm kritik noktalarını anlaması ve buna uygun hareket etmesi gerekiyor. Daha da ötesi müşterilerimizi “her zaman önceliğinize almamız”. Bosch Termoteknik olarak müşterilerimizin deneyimini her temas noktasında ölçerek iyileştirmeye ve kendilerini her şeyin önünde tutarak hizmet vermeye önem veriyoruz. Yıllardır artan satış grafiğimiz ve memnuniyet oranlarımız bu yaklaşımımızın sonucu olarak bizi çok mutlu ediyor. Başarılı sonuçlar ve Önce Müşteri bakış açımızla yolumuza hız kesmeden devam edeceğiz.

 

2019, inşaat sektörünün ekonomik dalgalanmalar nedeniyle iç pazarda daralma yaşadığı bir yıl oldu. İnşaat sektörüyle bağlantılı olan iklimlendirme sektörü de ister istemez, bu durumdan etkilendi. 2020’de ise tüm dünyayı etkisi altına alan Covid -19 salgını en önemli gündem oldu.  Değerlendirmelerinizi ve bundan sonraki süreçte sektör ile ilgili öngörülerinizi, yurt içi ve yurt dışı pazardaki güncel durumunuzu ve ileriye yönelik pazar hedeflerinizi paylaşır mısınız?

İnşaat sektörü, diğer sektörlerde olduğu gibi pandemi sürecinden etkilendi. Ancak, inşaatların tekrar başlaması ve konut sektöründeki hareket ile paralel olarak iklimlendirme sektörü de ivme kazandı. İlerleyen aylarda daha da olumlu yönde hareketleneceğimize inanıyoruz. Bu değişen koşullarda ise şirketimiz mevcut süreçlerini geliştirmeye devam edecek. 2021 yılı için ana hedefimiz tüm ürün gruplarında ve özellikle ticari ürünlerimizde güçlenmek ve pazar payı kazanmak olacak. Yurt dışı pazarlar için ise hız kesmeden ihracata devam ediyoruz. Ülke ekonomimize önemli derecede katkı sağlayan bir şirket olarak, bu yıl da ihracat hedeflerimizi başarıyla gerçekleştireceğimize eminiz.

 

Etiketler:

Bosch, Termoteknik, Pazarlama, Direktörü, Ali, Aktaş, Teknolojik, Altyapı, Enerji, Verimliliğini, Artırıyor

Paylaş:
İLGİLİ İÇERİKLERE GÖZ ATIN
Our site uses cookies. Learn more about our use of cookies: cookie policy

Sign Up for Our Newsletter