“Ahşabı Geliştiren Teknoloji” mottosuyla ürettiği ürünlere değer katan AGT, son teknolojik gelişmeleri yakından takip ederek inovatif koleksiyonlar yaratıyor. Ağaç işleme ve mobilya yan sanayi sektörünün en büyük fuarlarından olan INTERMOB fuarında bir araya geldiğimiz AGT ÜR-GE ve Görsel Tasarım Müdürü Nihal Cip ile AGT’nin yeni koleksiyonlarının sahip olduğu SMR teknolojisini, sürdürülebilirlik politikalarını ve mimari tasarım noktasında sundukları çözümleri konuştuk. Sektöre sundukları farklı koleksiyonlarla mimarlara geniş bir tasarım seçeneği sunduklarını belirten Nihal Cip, üretim proseslerinin tüm aşamalarında doğaya saygı prensiplerini benimsediklerini belirtti.
Faaliyet gösterdiğiniz alanda dünyadaki gelişmeleri takip ediyor ve yeni koleksiyonlarınıza bu gelişmeleri yansıtıyorsunuz. Tasarımda, teknolojide ve uygulama tekniklerinde dünyada değişen kriterler nelerdir? Şu an AGT’nin gündeminde hangi yenilikler var?
AGT olarak dünya trendlerini ve teknolojiyi yakından takip ediyoruz. Ayrıca teknolojideki yenilikleri AGT’nin makine parkurlarında uygulayarak sektöre bambaşka ürünler sunuyoruz. Örneğin MOOD serimiz, AR-GE ekibimizin üzerine çalıştığı solüsyonlar ve teknolojinin bir araya gelmesiyle oluştu. Suya dayanım için, Ar-Ge departmanımızın yapmış olduğu geliştirmeyi parkeye uygulamak için özel cihazlar makine parkurlarımıza adapte edildi. Böylelikle AR-GE çalışmalarımızla birlikte hem teknolojiyi hem de tasarımı bir araya getirmiş olduk. Desen ve yüzey seçimlerinde de trendleri yakından takip ediyoruz. Sektörle ilgili bütün fuarları yakından takip ederek son trendleri öğrenebiliyoruz. Aynı zamanda dünyada önemli bloggerları da takip ederek trend gündemimizi sürekli yenileyebiliyoruz. Yeni bir tasarım sunacağımız dönemde de bütün doneleri birleştirip ürün geliştirme sürecine giriyoruz. Tasarım yönünden güçlü ve trendleri yakalayan ürünler sadece AGT’nin ürün geliştirme ya da pazarlama departmanıyla değil, AGT’nin üretimden AR-GE’sine kadar yoğun bir çalışma sürecinde ortaya çıkıyor.
Sektör liderlerinden biri olarak geliştirdiğiniz AGT Compact CDF paneller ile Türkiye’de yeni bir ilke imza attınız. Ahşabın teknolojiyle birleşmesi vizyonu doğrultusunda bu inovasyonun ardındaki üretim teknolojisinden, ürünün sahip olduğu teknik özelliklerden bahseder misiniz?
AGT Compact CDF levha serisi bizim için çok yeni bir ürün ve ilk defa INTERMOB’da, ardından da UNICERA’da sergiledik. Mimari açıdan tasarımlarda hep bir eksiklik görüyorduk, Özellikle bayi tarafında mimarla çalışma yapan ekiplerimizden gelen bildirimler oldu. Biz tasarım noktasında da bunu başarabileceğimizi düşündük ve üretim hatlarımızda ilk denemelere başladık. Ürün 12 mm ve tamamen suya dayanıklı olarak üretiliyor. Türkiye’de de ilk kez MDF lam üretiminde olduğu gibi ürünlerin emprenye edilmesinden sonra yapılan bir ürün. Fakat burada en önemli nokta tamamen suya dayanımlı olması. Çünkü biz aynı zamanda antibakteriyel de olan bu ürünlerimizi hastane, okul gibi nemli ortamlarda rahatlıkla kullanabiliyoruz. Ürünün diğer bir özelliği de kenar bantı kullanılmıyor olması Ürünün içinde kullandığımız ham MDF’yi renkli olarak üretiyoruz. AGT CDF Panel, suya dayanımlı bir ürün. Çünkü ham MDF’sinde kullanmış olduğumuz reçete de suya dayanımlı özel reçete. Genel mekânlarda ara bölücü olarak kullanılan alçıpan maliyetlerine genellikle hiç kimse girmek istemiyor. Biz AGT Compact CDF levha ile bu soruna çözüm sunarken bir yandan da hem işçilikten hem de maliyetten avantaj sağlıyoruz.
AGT Compact CDF panellerin mimari tasarımdaki etkileri nelerdir? Ürün, gerek mimari tasarımda bütünlüğün sağlanması gerek konforlu ve sağlıklı mekânların yaratılması konusunda nasıl avantajlar sunuyor? Compact CDF levha ile ilgili belirlemiş olduğunuz pazar hedefleri nedir?
Artık hastane ya da okul gibi yapılarda düşük emisyon ve antibakteriyel gibi bazı belgeler zorunlu hale getirildi. Tasarımcılar, bu yönetmeliklere uygun ürünler tercih etmeye başladı. Compact CDF ürünümüz gerekli özellikleri taşıyor ve uygulama kolaylığı, maliyet avantajları gibi faydalarıyla ön plana çıkıyor. Ürünün şu anda 6 farklı rengi bulunuyor fakat biz gelen talepler doğrultusunda renk çeşitliliğini artırmayı hedefliyoruz.
Pazar alanını değerlendirmek gerekirse biz AGT olarak şu anda 5 kıtada yer alıyoruz ve bu ürünün Türkiye pazarında da ihtiyaç olduğunu biliyoruz. Intermob fuarında bu ürüne yurt dışından da büyük ilgi vardı. Bizler de pazarın ihtiyaçlarını karşılamak için yurtdışında bulunan 200 noktadaki satış bayilerimizde bu ürünü sektöre sunmayı düşünüyoruz.
AGT sektöre kazandırdığı inovasyon kadar sahip olduğu sürdürülebilirlik bilinciyle de fark yaratan üreticilerden biri… Sürdürülebilirliğe bakış açınız AR-GE’de, üretimde ve ürünlerde kendini nasıl gösteriyor?
Biz AGT olarak başka bir dünyanın olmadığını düşünüyoruz ve gelecek nesillere daha iyi bir dünya aktarmamız gerektiğine inanıyoruz. Geleceği düşünerek sıfır atık politikasıyla üretim yapıyoruz. AGT olarak, dünyanın dört bir tarafında yaşam alanlarına giriyoruz.. Bu nedenle özellikle ürünlerimizin E0 olmasına dikkat ediyoruz. Teknolojiyi sadece üretimde değil, sürdürülebilirlikte de kullanıyoruz. Aynı zamanda atıklarımızı da değerlendirerek enerji üretiyoruz. Tüm çalışmalarımız sonucunda herhangi bir salınım yapmıyoruz ve bacamızdan sadece su buharı çıkıyor. Kısacası AGT olarak entegre üretim tesislerimizde çevreci ürünlerimiz ile sürdürülebilirliği önemsiyoruz
“Değer üreten marka olarak tasarım ve sanatı birleştiriyoruz”
Daha önce de bahsettiğim gibi AGT olarak iç mekân hava kalitesine önem veriyoruz. Bu doğrultuda panel ve duvar profili ürünlerimiz, içinde yer alan kimyasal maddelerin iç mekân havasının verimi bakımından belirlenen sınır değerleri kapsamında olduğunu gösteren Green Guard sertifikalarına sahip. Sıfır atık da bizim için önemli bir kavram ve AGT biyokütle enerji santralinde atıklarımızı yakarak elektrik enerjisine çeviriyoruz. Karbon ayak izimizi bütün proseslerimizde ölçmek için yeni bir projeye başladık. Karbon ayak izimizi ofis çalışanlarımız nezdinde de ölçmek için yeniden ölçümlendirme yapıyor ve raporluyoruz. Yalın üretim hareketini de üretim süreçlerimizin merkezine yerleştiriyoruz. AGT içerisinde tüm süreçlerimizde kurum kültürü haline gelen Yalın Üretim felsefesini benimsiyoruz. Ayrıca belirtmek gerekir ki, AGT’nin hatlarında üretilen bütün ürünler tüm dünyaya aynı standart ile yayılır. Global ve yurtiçi pazarlar için ayrı üretim yapılmaz.
Teknolojiyi kullanarak değer üreten bir marka olarak sanatı ve tasarımı birleştirmeye çalışıyoruz. 1984’te kurulurken de “Ahşabı Geliştiren Teknoloji” olarak bu vizyon benimsenmiş.
Evlerin en nemli olan alanlarından biri de mutfak ve banyolar. Bu nedenle seçilen ürünün malzemesi önem taşıyor. AGT olarak mutfak ve banyoda pazara hangi ürünleri sunuyorsunuz?
Levha grubumuz bizim en önem verdiğimiz ürünlerimizin başında geliyor. Çünkü orada hem panel grubumuz hem de MDF lam grubumuz bulunuyor. Panel grubumuzda farklı seçeneklerde renk, desen ve yüzeyler bulunurken, MDF lam grubumuzda çok daha farklı desen ve yüzeylerimiz bulunuyor. AGT olarak özellikle gövde ve kapakta bambaşka yüzeyler ve renkler sunuyoruz. Bu alanlarda önemli tedarikçilerle çalışıyoruz ve yeni teknolojileri ürün seçiminde de kullanıyoruz. Yenilikçi, vizyoner ve teknolojik bakış açımız sektör tarafından da bilindiği için yeni bir ürün düşünüldüğünde bizimle sıklıkla iletişime geçiyorlar. Bu yıl yeni bir koleksiyon olarak çıkardığımız 3P’de bunlardan biri… Üründe 9 adet düz solid yüzey, 12 de dokulu olmak üzere toplamda 21 adet renk bulunuyor.
3P ürünlerinde düz yüzeyler parmak izi bırakmıyor ve SMR teknolojisine sahip. Dokulu yüzeylerimiz ise PET ECO özelliğinde ve çevreci olmasıyla dikkat çekiyor. Dokulu yüzeylerimiz aynı zamanda yüksek çizilmezlik direncine sahip ve leke tutmuyor. Evlerde özellikle mutfak ve banyolar su buharının en fazla olduğu alanlar. Biz 3P ile bu durumu aştık…
Supramat koleksiyonumuza baktığımızda da artık lake boya maliyetleri oldukça artmaya başladı. Biz yaklaşık 3 yıl önce Supramat koleksiyonunu piyasaya sunduk. Supramat ürünlerimizde dokunulduğunda lake boya etkisi yaratan 20 trend rengimiz bulunuyor. Ayrıca bu koleksiyonda her ürünümüz kenar bantlara da sahip ve kapakta rahatlıkla kullanılabilen ürünler. Tüm bu ürünlerimizin yanı sıra dokunulduğunda soft bir etki bırakan Soft Touch yüzeylerimiz de bulunuyor. Bu ürünlerimiz de şu anda oldukça talep gören koleksiyonlarımız arasında.
“Bir mutfak ve banyo tasarımcısının istemiş olduğu tüm renk ve yüzeylere sahibiz”
Mutfak ve banyoda trendy panel koleksiyonumuz da her yıl yenilenen renklere ve desenlere sahip. Yüzeyler bizler için çok önemli ve dünyadaki trendlere baktığımızda da mat serilerin daha ön planda olduğunu gözlemliyoruz. Biz de ürün gamımızı trendler doğrultusunda güncelliyoruz ve sektöre sunuyoruz. Kısacası bir mutfak ve banyo tasarımcısının ya da üreticisinin istemiş olduğu tüm renk ve yüzey dokular teknoloji ürünlerimizde mevcut.
Ekim ayında gerçekleştirilen 25. Mobilya Yan Sanayi, Aksesuarları, Orman Ürünleri ve Ahşap teknolojileri Fuarı INTERMOB’u geride bıraktık. INTERMOB, AGT için nasıl geçti?
İlk kez INTERMOB ve UNICERA fuarları birbirine yakın tarihlerde gerçekleşti. Biz ahşap sektörünün en büyük fuarında olmaktan mutluyuz. Fuarda bu yıl daha büyük bir alanda yer almaya karar vererek 660 m²’lik bir stantla bayilerimizin, tedarikçilerimizin ve ziyaretçilerimizin karşısına çıktık. Bundan dolayı da oldukça mutluyuz. Çok ciddi bir taleple karşılaştık.
Son olarak eklemek istedikleriniz var mıdır?
UNICERA fuarında ürün gamı olarak parke, duvar profili ve CDF ürünlerimizi sergiliyoruz. Parke koleksiyonlarımızdan özellikle MOOD serimiz AR-GE ekibimizin geliştirdiği yeni bir ürün ve sunduğu döşeme kolaylığı sayesinde pratik bir şekilde uygulanabiliyor. MOOD ürünümüz de 24 saat suya dayanımlı. Oldukça fazla talep gören Marco Polo ve Yoga serimiz Register Emboss yani yüzey ile desen tamamen tutuyor. AGT’nin exclusive ürünleridir.
