Yapı Magazin
''ODE Yalıtım Olarak Geliştirdiğimiz Ürün ve Hizmetlerle Gelecek Nesillere Yaşanabilir Bir Dünya Bırakmaya Odaklanıyoruz''

''ODE Yalıtım Olarak Geliştirdiğimiz Ürün ve Hizmetlerle Gelecek Nesillere Yaşanabilir Bir Dünya Bırakmaya Odaklanıyoruz''

Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları doğrultusunda “Enerji Verimliliği”, “Sorumlu Üretim ve Tüketim”, “Sürdürülebilir Şehirler ve Topluluklar”, “Sanayi, Yenilikçilik ve Altyapı” başlıklarına odaklanan ODE Yalıtım, faaliyet gösterdiği yalıtım sektöründe sürdürülebilirlik çalışmalarına devam ediyor. Sürdürülebilirlik çalışmalarının önemini ve enerji verimliliği konularını konuştuğumuz ODE Yalıtım Yönetim Kurulu Üyesi Ozan Turan, “Yalıtım, hem her zaman savunduğumuz enerji verimliliği seferberliğinin hayata geçirilmesi hem de karbon ayak izinin azaltılması için atılacak adımların başında geliyor.” dedi.


ODE Yalıtım, sürdürülebilirlik ve çevreye duyarlı üretim faaliyetleriyle dikkat çekiyor. Ürettiği yalıtım ürünleri gruplarının tamamında tüm pazarlarda geçerli, uluslararası onaylı ve Avrupa standartlarıyla uyumlu EPD (Environmental Product Declaration) belgesine sahip tek yalıtım şirketi olarak ODE Yalıtım’ın sürdürülebilir kalkınma politikaları nelerdir?

Faaliyet gösterdiğimiz yalıtım sektörü, dünyanın öncelikli gündemlerinden birinin enerji olduğu bu dönemde kritik öneme sahip. Çünkü yalıtım, hem her zaman savunduğumuz enerji verimliliği seferberliğinin hayata geçirilmesi hem de karbon ayak izinin azaltılması için atılacak adımların başında geliyor. Biz de bu yaklaşımla Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları doğrultusunda “Enerji Verimliliği”, “Sorumlu Üretim ve Tüketim”, “Sürdürülebilir Şehirler ve Topluluklar”, “Sanayi, Yenilikçilik ve Altyapı” başlıklarına odaklanıyoruz. “Yeşil Dünya Hedefimiz” ve “Sıfır Karbon Misyonumuz” çerçevesinde kendimize hedefler de belirledik. Bu kapsamda ekolojik çeşitliliği korumaktan enerji tüketimini azaltmaya, geri dönüşümlü malzeme kullanmaktan paydaşlarımızı çevresel yönetim ve enerji verimliliği konularında bilgilendirmeye uzanan çeşitli çalışmalar yürütüyoruz. Ham madde kaynağından başlayarak, ihtiyaç duyulan tüm üretim proseslerimizde doğanın ihtiyaç duyduğu özeni karşılamaya çalışıyor, karbon emisyonlarını atmosferden uzaklaştırmak için doğa bazlı çözümlere odaklanıyoruz. Öte yandan ürün gruplarımızın tamamında EPD belgesine sahip tek yalıtım şirketi olmamızın yanı sıra 16 ürün serimizin tamamında bu belgeyi almaya hak kazandık.


Gelişim, AR-GE, inovasyon odağıyla güçlü olan ve bu kaslarıyla sektörde fark yaratan bir markayız”


ODE Yalıtım olarak “Insulates the Future” mottosuyla sadece ülkemizde değil, tüm dünyada “en iyi” yi arayanların ihtiyaç ve beklentilerine yönelik ürünler geliştirmeye odaklanıyorsunuz. Greentech AR-GE adında bir inovasyon merkezi kurdunuz. Tüm üretim ve hizmet faaliyetleriniz içerisinde sürdürülebilirlik kapsamında AR-GE yatırımlarınızdan ve ürünlerinizdeki yeni gelişmelerden bahseder misiniz?  

ODE Yalıtım gelişim, AR-GE, inovasyon odağıyla güçlü olan ve bu kaslarıyla sektörde fark yaratan bir marka. Trendleri çok iyi takip ediyor hatta üründen hizmete pek çok ilke imza atarak trendleri belirliyoruz. Üretici kimliğimiz ve Greentech AR-GE sayesinde farklı pazarların ihtiyaç ve taleplerine cevap vererek müşterilerimize ve diğer tüm paydaşlarımıza değer katıyoruz. Özellikle kendi bünyemizde AR-GE projelerimizi yürüttüğümüz bir inovasyon merkezimizin olması bize bu süreçte büyük avantaj sağlıyor. 

Geliştirdiğimiz ürünlerden örnekler verecek olursam; binaların dayanıklılığını artıran en uygun ve güvenilir su yalıtım malzemesi olan bitümlü membran örtüleri alanındaki Epikon serimiz, eksi 30 derece soğukta bükülme dayanımlarıyla Türkiye’de bir ilk. Bu serideki ürünlerimiz temel ve perdelerde sonradan olabilecek su kaçaklarının beton yüzeyi boyunca ilerleyip tüm taşıyıcı sistemi sarmasını ve zayıflatmasını engelleyerek, yapının taşıyıcı gücünü koruyor. Hem ısı hem de ses yalıtımı sağlayan ara bölme levhası Evomineral ise çevreden gelen sesleri kullanıldığı ürün tipine göre 45,1 desibele kadar azaltarak, konforlu ve huzurlu yaşam alanları oluşturmayı sağlıyor. Özel bir üretim teknolojisi kullanarak geliştirdiğimiz ürün, EUCEB Belgesi (EUCEB-Mineral Yünler İçin Avrupa Sertifikasyon Kurulu) ile insan sağlığına olumsuz etkileri olan kimyasalları içermeyen elyaflardan üretildiğini de kanıtlıyor.


Verimli ve sürdürülebilir büyümenin öncelikli koşulları: çevresel, sosyal ve yönetişimsel kriterleri göz önünde bulundurarak AR-GE ve teknolojiye yatırım yapmak”


Türkiye’nin yüzde 100 yerli sermayeli yalıtım şirketi ODE Yalıtım olarak kurumsallaşmaya önem veriyorsunuz. Şirketin sürdürülebilirliği adına kurumsal yönetim yapınızdan ve kurumsal sosyal sorumluluk projelerinizden bahseder misiniz? Sürdürülebilir kalkınmayı hızlandırmak amacıyla ne gibi çalışmalar yürütüyorsunuz?

Kurumsal yönetim bir şirketin kültürü, sürdürülebilir büyümesi, stratejisi, risk yönetimi ve iyi yönetiminde kilit rol oynuyor. Hiç kuşkusuz bu yönetim şekli şirketlere göre değişiklik gösterebilir ancak günümüzün hızla değişen ve dönüşen dünyasında bazı konuların kaçınılmaz olduğuna inanıyorum. Öncelikle yönetim kurulunda çeşitliliğin, farklı seslerin olması, şirketin başarısı, sürdürülebilirliği ve rekabet gücü için son derece önemli. Bu noktada bağımsız yönetim kurulu üyeleri şirketlere değer katıyor. Bizim yönetim kurulumuzda 2007 yılından bu yana bağımsız yönetim kurulu üyeleri bulunuyor. Kurumsallaşmak ve bizim de hedeflediğimiz gibi dünya markası olabilmek için insana, AR-GE’ye ve teknolojiye daha fazla yatırım yapmak, çevresel, sosyal ve yönetişimsel kriterleri göz önünde bulundurmak da verimli ve sürdürülebilir büyümenin öncelikli koşulları arasında yer alıyor.  Biz de değerlerini kurumsal kültür ve sosyal sorumluluk üzerine inşa eden bir şirket olarak bu alandaki çalışmalarımızı şeffaf bir şekilde paylaşıyoruz. 2015 yılında sektörümüzün ilk KSSraporunu yayımladık, 2020 yılında yayımladığımız ikinci raporla da bu alandaki kararlılığımızı sürdürdük. Sosyal sorumluluk felsefemizin temelinde; içinde bulunduğumuz toplumun bir parçası olarak, ihtiyaçlara karşı duyarlı olmanın ötesinde, yaşamın ülkemizde ve hatta tüm dünyada daha iyiye gitmesi için sorumluluk almaktan çekinmemek yatıyor. Bu doğrultuda kadın kooperatiflerine destekten köy okullarının iyileştirilmesine kadar çeşitli projeler yürüttük ve yürütmeye devam ediyoruz. 

Öte yandan binaların korozyondan etkilenmemesi için hayati öneme sahip olan su yalıtımına yönelik çalışmalar yapıyor, bu çalışmaları sosyal sorumluluk anlayışıyla ele alıyoruz.

Binalarda deprem güvenliği-su yalıtımı arasındaki ilişkinin bilinirlik seviyesini tespit ederek, farkındalık oluşturmak ve binalarda deprem güvenliğindeki öncelikleri ölçmek üzere Türkiye’nin en kapsamlı araştırmasını yaptık. Temmuz ayında kamuoyu ile paylaştığımız “Su Yalıtımı ve Binaların Deprem Güvenliği Algı Araştırması” bu alandaki bilgi ve farkındalık düzeyinin çok düşük olduğunu gösterdi. ODE Yalıtım olarak bu farkındalığı artırmak için çalışmaya devam edeceğiz.


Yalıtım, sürdürülebilir bir gelecek ve enerji tasarrufu için günümüzde bir gereklilik olmasının yanı sıra, basite indirgenemeyecek kadar önemli ve uzmanlık isteyen bir konu. ODE Yalıtım, gelecek nesillere sürdürülebilir bir yaşam alanı bırakma noktasında ne gibi çalışmalar yapıyor?

İklim değişikliğiyle birlikte değişen hava koşullarının etkisiyle binalarımızda hem kış hem de yaz aylarında daha fazla enerji harcıyoruz. Aslında harcadığımız bu enerji yalnızca bireysel olarak bizim faturalarımızın değil ülkemizin enerji ithalatı faturasının bir başka deyişle cari açığının artmasına neden oluyor. İşte bu noktada Türkiye’deki toplam enerji tüketiminin yaklaşık üçte birinin kullanıldığı binalardaki enerji tüketimini azaltmak için alınacak önlemlerin başında yalıtım uygulaması geliyor. Çünkü yalıtım sayesinde evin iç ısısı muhafaza edilebiliyor. Bunlara ek olarak klimaların borularına ve binanın mekanik tesisatına uygulanacak teknik yalıtım ile de bu ekipmanlar daha verimli çalışıyor, tesisatta ısı kayıp ve kaçaklarını önlüyor dolayısıyla daha az enerji tüketiyor. Öte yandan binalarda yönetmeliklere uygun yalıtım uygulaması yapıldığı takdirde ülkemizin güncel fiyatlarla yıllık 15 milyar dolar enerji tasarrufu yapmasını sağlayabiliriz. Biz de geliştirdiğimiz ürün ve hizmetlerle bu amaca hizmet ediyor, gezegenimizi korumaya, kaynaklarımızı doğru kullanmaya ve gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya bırakmaya odaklanıyoruz. 


“Avrupa’nın en büyük yalıtım tesislerinden biri olan elastomerik kauçuk tesisimizin çatısına kurduğumuz güneş panelleriyle yenilenebilir enerji alanında önemli bir yatırıma imza attık”


2022-2024 yıllarını kapsayan üç yıllık stratejik bir plan hazırladınız. Bu çalışmanın sonucunda yurt içi ve yurt dışı yatırımları, üretim kapasitesi, AR-GE, insan kaynakları, dijitalleşme, tedarik, dağıtım kanalları, ihracat, satış ve pazarlama alanlarında toplam 13 maddelik bir aksiyon planı oluşturdunuz. Stratejik planınız doğrultusunda çalışmalarınız nasıl ilerliyor?

Odağında insan, teknoloji, katma değerli ve yeşil dünya olan bu plan doğrultusunda çalışmalarımıza devam ediyoruz. Bu kapsamda Eskişehir’de geçtiğimiz yılın son çeyreğinde elastomerik kauçuk köpüğü ısı yalıtımı tesisimizi devreye almıştık. Bu tesis, Avrupa’nın en büyük yalıtım tesislerinden biri. Aynı zamanda bizi Çin ile Almanya arasındaki coğrafyada teknik yalıtımdaki en büyük üretici konumuna taşıdı. Geçtiğimiz haziran ayında ise bu tesisimizin çatısına kurduğumuz güneş panelleriyle birlikte yenilenebilir enerji alanında önemli bir yatırıma imza attık. 2403 kWp kurulu güce sahip bu sistemle birlikte üretim tesisimizin elektrik ihtiyacının yüzde 60’ını güneşten karşılayacağız. Yine plan kapsamında organik veya inorganik olarak yurt dışına açılma ve üretim yapma hedefimiz bulunuyor. Yakın zamanda İngiltere’de kurduğumuz ülke müdürlüğümüz ve Avrupa’daki diğer ülkelerde de benzer yapılanma doğrultusunda devam eden fizibilite çalışmalarımızla da bu hedeflerimize sağlam adımlarla ilerliyoruz. 


“İnsan, süreç ve teknolojiyi buluşturup daha dijital bir ODE yaratmayı hedefliyoruz”



Günümüzde tüm sektörler gibi yalıtım sektörü de dijitalleşmenin etkisiyle hızlı bir dönüşümden geçiyor. Bu da hiç kuşkusuz ciddi bir verimlilik artışı sağlayarak, sektörün gelişimine katkı sunuyor. Dijital dönüşümü gerçekleştirme aşamasında hedefledikleriniz nelerdir? ODE’nin dijital dönüşüm konusunda gündeminde neler var?

Bu dönemde önceliklendirdiğimiz alanlardan biri de dijitalleşme projelerimiz. Özellikle rutin veya belirli algoritmalarla yapılabilecek işleri robotlara aktararak, çalışanlarımızın zamanını daha fazla yaratıcılık gerektiren katma değerli alanlarda harcamalarını sağlamak istiyoruz. Planlama ve raporlama ile ilgili bazı süreçlerde robotları kullanmaya başladık. Tüm bu çalışmaların merkezinde ise her zaman “en büyük yatırımımız” dediğimiz insan kaynağımız olacak. İnsan, süreç ve teknolojiyi buluşturup daha dijital bir ODE yaratmayı hedefliyoruz. 


Sürdürülebilir kalkınma ekseninde enerji verimliliğinin büyük önem arz ettiği ODE üretim tesislerinizde enerji verimliliğini nasıl sağlıyorsunuz. Bu alandaki yatırımlarınız nelerdir?

Eskişehir ve Çorlu’daki üretim tesislerimizin enerji ihtiyacının tamamını yenilenebilir enerji kaynaklarından karşılayıncaya dek bu alandaki yatırımlarımıza devam edeceğiz. Ayrıca Çorlu’da 10 yıl önce kurduğumuz 2 MW gücünde bir kojenerasyon tesisimiz bulunuyor. Bu tesisle hem elektrik üretiminde hem de atık ısının çeşitli üretim proseslerinin ısıtma aşamalarında enerji maliyetlerinden tasarruf sağlıyoruz. Günümüz itibarıyla membran tesisimizdeki doğal gazla çalışan sistemlerin ihtiyacının yüzde 45’lik kısmı atık ısılardan karşılıyor, idari binaların ısıtılmasında da bu sistemden faydalanılıyor. XPS üretiminde de daha çevreci gazlar kullanmaya başladık. Tüm bu sistemler ile kesintisiz ve temiz enerji ile üretim yapıyoruz.


 




Etiketler:

#odeyalıtım

Paylaş:
İLGİLİ İÇERİKLERE GÖZ ATIN
Our site uses cookies. Learn more about our use of cookies: cookie policy

Sign Up for Our Newsletter