Yapı Magazin
Anatolia, Tasarım, Yenilik ve Mükemmellik İlkelerine Dayalı Üretim Prensipleriyle Mimariye Yön Veriyor

Anatolia, Tasarım, Yenilik ve Mükemmellik İlkelerine Dayalı Üretim Prensipleriyle Mimariye Yön Veriyor

Kuruluşundan bu yana iyi tasarım, doğru üretim ve kaliteli ürün ilkelerine sıkı sıkıya bağlı kalan Anatolia, üretim tesislerinde de bu ilkelerle sektörde öncü bir rol üstlenip,  sürdürülebilirlik konusunda önemli bir örnek oluşturdu. Çalışmalarının odağında sürdürülebilir üretim, kalite ve müşteri memnuniyeti olan Anatolia ekibinden Anatolia Genel Müdürü Ayhan Doğan ve Genel Müdür Yardımcısı Muharrem Uzun ile yenilikçilik ve teknolojik entegrasyon gibi unsurların ürün tasarım ve üretim süreçlerine etkilerini, mimari tasarımlarda dekoratif ürünlerin kullanımının önemini ve ürün geliştirme stratejilerini konuştuk.
Anatolia Porselen Seramik markası olarak, mimari tasarımlarda dekoratif ürünlerin kullanımının önemi ve etkisi konusunda uzmanlaşmış bir ekip olduğunuzu biliyoruz. Son yıllarda artan çevre bilinci ve sürdürülebilirlik trendleri, dekoratif ürünlerin tasarım ve üretim süreçlerini nasıl etkilemiştir? 
Ayhan Doğan: Sürdürülebilirliği, trend olmanın ötesinde, bir sorumluluk olarak görüyoruz. Dünyamıza, bölgemize, insanlığa ve tüm canlılara olan bu derin bağlılığımız, faaliyetlerimizi uluslararası standartlara uygun bir şekilde sürdürme ve geliştirme arzumuzu pekiştiriyor. Bu doğrultuda, çalışmalarımızı daha da güçlendirmek ve sürdürülebilir bir gelecek için katkıda bulunmak amacıyla çeşitli sertifikasyon süreçlerine gönüllü olarak katılıyoruz. Yakın gelecekte, faaliyetlerimizin kalitesini ve etkinliğini kanıtlamak için uluslararası denetimlere girmeyi hedefliyoruz.
Muharrem Uzun: Sürdürülebilirlik çabalarımız kapsamında gerçekleştirdiğimiz bazı önemli çalışmalar arasında; Enerji verimliliğini artırmak amacıyla, 170.000 m²’lik çatı alanımızda, toplam 16.5 MWe / 21.5 MWp gücünde bir Güneş Enerji Sistemi kurulumunu geçtiğimiz nisan ayı itibariyle tamamladığımızı söyleyebiliriz. Bu sistem, dünyadaki tek çatı üzerinde en büyük GES uygulamalarından biri olarak kabul edilebilir. Bunun yanı sıra doğal kaynak tüketimimizi ve su ayak izimizi azaltmak için, 30.000 m²’lik çatı alanında yağmur suyu toplama sistemi inşa ettik, toplanan yağmur sularını tesis içi yangın sistemlerinde, rezervuar sularında ve peyzaj sulama işlemlerinde kullanıyoruz. Tesisimizdeki kimyasal arıtma tesisi sayesinde, proses kaynaklı atık sular arıtılarak üretim süreçlerine geri beslenmektedir. 400 m³/saat kapasiteli arıtma tesisimiz, üretim proseslerimizin tüm su ihtiyacını karşılayacak düzeydedir. Buna ek olarak arıtma tesislerimizi tamamen kapalı bir alanda konumlandırarak, buharlaşma kaynaklı kayıpları önlemeyi ve çevresel faktörlerin olumsuz etkilerini azaltmayı hedefledik. Ayrıca atık sarfiyatını en aza indirgemek ve proses işleyişinden kaynaklanan tozların etkili bir şekilde emilimini sağlamak için, gelişmiş toz tutma sistemlerine yatırım yaptık. Bu sistemler, farklı proses türlerine bağlı olarak pişirilmiş ve ham tozları etkin bir şekilde yakalayarak, üretime geri kazandırıyor.
Ayhan Doğan: Anatolia’nın üretim prensipleri, tasarım, yenilik ve mükemmellik ilkelerine dayalı derin bir mirasın ürünüdür
Anatolia firması olarak, mimari tasarımlarda ürünlerinizin kullanımı, mekanların estetik ve işlevsel değerini artırmada önemli rol oynamakta. Bu bağlamda yenilikçilik ve teknolojik entegrasyon gibi unsurların ürün tasarım ve üretim süreçlerinize etkileri nedir? Özellikle 2024 yılı dekorasyon trendleri ve müşteri tercihleri doğrultusunda, ürünlerinizde hangi yenilikleri ve tasarım felsefesini benimsiyorsunuz? Bu gelişmeler sonucunda ortaya çıkan ürünler hangi özelliklere sahiptir?
Ayhan Doğan: Anatolia’nın üretim prensipleri, tasarım, yenilik ve mükemmellik ilkelerine dayalı derin bir mirasın ürünüdür. Üretim tesislerimizde, bir ressamın doğayı tuvale yansıttığı gibi, doğal taşın benzersiz karakterini plakalarımıza aktarıyoruz. Mükemmellik ve tasarım konusunda estetik algısının sınırlarını zorlayarak, estetik ve fonksiyonelliği bir araya getirerek, bu kavramların yorumunu  Anatolia’da yeni bir boyuta taşıdık. Ürünlerimiz, duvar ve yer kaplamalarının ötesinde, mobilya, banyo ve mutfak tezgâhları gibi çeşitli alanlarda kullanılabilir niteliktedir. Dünya piyasalarında uzun yıllardır hâkim olan üretim ve tasarım yaklaşımlarına taze bir perspektif kazandırdık. Bookmatch görsellerinde standart ayna efekti kullanmak yerine, büyük ebatlı plakalarda eş yüzey yansıtmasını yeniden tanımladık. Anatolia’da, doğal taştan elde edilen ardışık plakalarla dinamik bir yapı oluşturduk ve aynı doğal taş bloklarından farklı görsel varyasyonlar sunarak özel bir koleksiyona imza attık. Büyük ebatlı sinterlenmiş taş plakalarımız, mimari projelere estetik açıdan katkı sağlayacak ve ürünlerimizin sunduğu görsel gerçeklik, doğallık ve estetik algı ile doğal taşa güçlü bir alternatif oluşturacaktır.
Muharrem Uzun: Sinterlenmiş taş plakalarımız, doğal taşa kıyasla daha hafif yapıları sayesinde, döşeme işlemlerini kolaylaştırarak proje uygulayıcılarının işlerini hızlandırmaktadır. Ayrıca, asit reaksiyonlarına ve diğer doğal etkenlere karşı dayanıklılıkları, yıpranma ve tepkime oranlarını minimuma indirgemekte, böylece uzun ömürlü ve dayanıklı çözümler sunmaktadır. Ek olarak ifade etmeliyiz ki; doğanın en değerli ve beğeni toplayan taşlarını seçerek, modernizm ve minimalizmi birleştiren tasarım felsefemizle, estetik, fonksiyonel ve doğaya sadık, özgün bir koleksiyon ortaya çıkardık.  Sinterlenmiş taşlarımız, çok yönlülükleriyle farklı kullanım alanlarına ve estetik zevklere hitap ederken, doğaya olan bağlılığımızı ve minimalist yaklaşımımızı yansıtmaktadır.  Trendleri takip etmek yerine onları yaratan bu koleksiyonumuz, doğal taşın sağladığı görsel ve dokusal zenginliği modern tasarım anlayışıyla harmanlayarak, her projeye özgün bir değer katmaktadır.
Muharrem Uzun: Amacımız, LEED sertifikasının en prestijli derecelerinden olan Platinum ve Gold’u elde etmektir
Firmanızın çevre politikaları ve sürdürülebilir kalkınma hedefleri doğrultusunda, yeşil bina standartlarına uygun ürünler geliştirme konusunda nasıl bir strateji izliyorsunuz? Yeşil binaların tasarım ve inşaatında kullanılan porselen ve seramik ürünlerinizin çevresel ayak izini azaltmak için hangi yenilikçi çözümleri sunuyorsunuz?
Ayhan Doğan: Sürdürülebilirlik, Anatolia için bir trendden öte, uluslararası çevre politikalarının gerektirdiği zaruri bir eylem planının temel taşıdır. LEED Sertifikası’nı, pazarlama aracı olmanın ötesinde, gönüllülük ve mutabakat esaslarına dayalı bir sosyal sorumluluk göstergesi olarak görüyoruz.  LEED sertifika standartlarını hedefleyerek, sektörümüzde sürdürülebilirlik ilkelerini kapsamlı bir şekilde benimseyen ve uygulayan nadir üreticilerden biri olma yolunda ilerliyoruz. 
Anatolia, kuruluşundan bu yana iyi tasarım, doğru üretim ve kaliteli ürün ilkelerine sıkı sıkıya bağlı kalmıştır. Üretim tesisimiz, bu ilkelerle sektörde öncü bir rol üstlenmiş ve sürdürülebilirlik konusunda önemli bir örnek oluşturmuştur.
Muharrem Uzun: Üretim tesisimiz ve idari binalarımız, Amerikan Yeşil Binalar Konseyi’nin Enerji ve Çevresel Tasarımda Liderlik (LEED) prensipleri doğrultusunda tasarlanmış ve inşa edilmiştir. Amacımız, LEED sertifikasının en prestijli derecelerinden olan Platinum ve Gold’u elde etmektir. Bu hedefe ulaşmak için, hem idari hem de üretim binalarımızın inşaat ve işletme aşamalarında, akıllı ve yeşil bina standartlarına uygun malzeme ve ekipmanları tercih ettik. LEED sertifikası, sağlıklı, verimli ve tasarruflu binalar için bir çerçeve sunmakta ve çevresel, sosyal ve yönetimsel faydalar sağlamaktadır. Dünyanın önde gelen yeşil bina sertifikasyon sistemlerinden biri olarak kabul edilen bu sertifika ile sürdürülebilir kalkınma, çevre politikaları ve karbon ayak izinin azaltılması konusunda önemli bir adım atmış bulunmaktayız.
Ürünlerimizin tasarım aşamasından itibaren, süreç inovasyonunu ön planda tutuyoruz. Sürdürülebilir malzeme seçimi, enerji ve su verimliliği, düşük karbon emisyonu ve üretim sürecindeki atıkların geri dönüşümü gibi faktörleri dikkate alarak ürün ve üretim stratejilerimizi geliştiriyoruz. Bu yaklaşımımız, mevcut sertifikasyon ve standartlara uygunluğumuzu pekiştirirken, çevreye olan sorumluluğumuzu da göstermektedir.
Gelecek dekorasyon trendlerini öngörerek, ürün geliştirme stratejilerinizde hangi yenilikçi yaklaşımları benimsiyor ve bu yaklaşımlar talepler ile nasıl uyum sağlıyor?
Ayhan Doğan: Anatolia, 1987 yılında Kanada'ya göç etmi Türk bir aile tarafından kurularak bir dünya markası haline gelmiştir. Bu sebeple global pazarda öncü bir rol üstlenmeyi hedeflemektedir. Farklı pazarlardaki çeşitli tasarım tercihlerini dikkate alarak, ürün beklentilerini şekillendirmekte ve tüketicilerin zevklerine hitap eden eşsiz tasarımlar sunmaktayız. Yenilikçi doğal taş tarama teknolojimizle geliştirilen sinterlenmiş taş ürünümüz, özel hammadde ve reçetelerimizle sürekli iyileştirilmekte ve yenilikçiliğimizi korumaktadır. Pazarlama ve satış ekiplerimizin değerli geri bildirimleri ve üretimdeki entegre çalışmalarımız, başarılı ve talep gören ürünler yaratmamızı sağlamaktadır. Hedefimiz, pazar beklentilerini aşan ve müşterilerimizin ihtiyaçlarına cevap veren üstün kalitede ürünler sunmaktır.
Çevre dostu üretim uygulamalarınızı sürekli iyileştirmek için hangi AR-GE faaliyetlerine yatırım yapıyorsunuz?
Muharrem Uzun: Anatolia, Güneş Enerji Sistemleri (GES) kullanarak üretim süreçlerimizde gereken enerjinin en az %15’ini karşılamayı hedefliyor. Bu yaklaşım, fosil yakıt tüketimini azaltarak karbon ayak izimizi önemli ölçüde düşürmeye yardımcı olacaktır. Atık su ve toz emiciler ile geri dönüştürülebilir malzeme ve/ya malzemelerin kullanımı, atık üretimini minimize ederken, çevre dostu bir üretim sürecinin sürdürülmesine katkıda bulunuyor. Büyük ebatlı plakalarımız, paketleme ihtiyacını azaltarak atık miktarını önemli ölçüde azaltıyor ve böylece sürdürülebilirlik hedeflerimize ulaşmamızı kolaylaştırıyor. Ürünlerimizin sevkiyatını, ‘bundle’ adı verdiğimiz özel tasarım platformlarımızda gerçekleştirerek, lojistik süreçlerimizi daha verimli hale getiriyoruz. Ayrıca, geri dönüşüm sistemlerimizi, reçetelerimizi ve dijital fırınlarımızın emisyon katkılarını sürekli iyileştirmeye yönelik AR-GE çalışmalarımız devam etmektedir. Üretim sürecimizde solvent ve kristalin silika oranını düşürerek çevresel etkimizi azaltmaya yönelik çalışmalarımız devam etmektedir ve bu konuda dünya çapında etkin ve başarılı sonuçlar elde etmeyi hedefliyoruz.
Muharrem Uzun: Müşteri beklentilerine ve zevklerine hitap eden ürünler ortaya koymaktayız
Müşteri geri bildirimleri ve talepleri, yeni ürün geliştirme sürecinizi nasıl etkiliyor?
Ayhan Doğan: Yoğun planlama, araştırma ve metot geliştirme ile sıra dışı bir iş ortaya koyduk. Hedefimiz, Türk ve Kanadalı tasarım ekiplerimizin ortak imzasını taşıyan eşsiz tasarımları, insan ve çevreye öncelik veren üretim prensipleriyle küresel pazara sunmaktı ve bunu başardık. Her geçen gün ise ilerleme kaydederek başarımızı sürdürmeyi hedefliyoruz.
Muharrem Uzun: Doğal taşların estetik zenginliğinden ilham alarak tasarladığımız koleksiyonumuz, öncelikle piyasadaki en çok tercih edilen mermerlere odaklanmıştır. Bu sayede müşteri beklentilerine ve zevklerine hitap eden ürünler ortaya koymaktayız. Ayrıca, yapı malzemeleri ve doğada kaplama sektörlerinde kullanılan doğal ve yapay yüzey desenleri ile uyumlu malzemeleri de koleksiyonumuza dahil ederek ürün portföyümüzü genişletmeye devam ediyoruz.
Sinterlenmiş taş plaka koleksiyonumuzu ilk olarak 2023 yılında Cersai fuarında sergiledik. Bologna’da gerçekleştirilen bu fuarda tüm dünyaya açıldık ve aldığımız yorumlar, hedef kitlemizin büyülendiği yönünde oldu. Üreticiler olarak sahadan gelen bu tür geri bildirimler bizi gururlandırıyor. 
Son olarak eklemek istekleriniz nelerdir?
Ayhan Doğan: Anatolia, Türkiye’de 160x320 ebatlı plakaların üretiminde öncü bir yatırım yaparak sektöre yeni bir soluk ve vizyon getirdi. Yalnızca iç pazara değil, aynı zamanda ihracat pazarına da yenilikçi boyutlar kazandırarak katkı sağlamaya devam ediyoruz.
Muharrem Uzun: Anatolia için çevre dostu binalar ve sürdürülebilir üretim, kalite ve müşteri memnuniyetinin ötesinde, toplam kalite anlayışımızın da bir parçasıdır. Seramik sektörüne yıllarını adamış olarak, sektörün evrimine şahitlik etmek bizim için bir onurdur. Sektörün ihtiyaçlarını ve çözümlerini deneyimlemek, bize değerli bir perspektif kazandırmıştır. Çalışan sağlığı, yerel topluluk ve dünya ekosistemi için taşıdığımız sorumluluğun bilinciyle, faaliyetlerimizi sürdürmekte kararlıyız. Türkiye’nin ötesine geçerek, Yeşil Bina ve Çevre Dostu üretim tesisimizle dünya çapında bir örnek oluşturmayı ve sektörde öncülük etmeyi amaçlıyoruz. 

Etiketler:

#anatalia #tasarım #inovasyon #arge #üretim #mimari

Paylaş:
İLGİLİ İÇERİKLERE GÖZ ATIN
Our site uses cookies. Learn more about our use of cookies: cookie policy

Sign Up for Our Newsletter