Bitümlü Su Yalıtımı Üreticileri Derneği (BİTÜDER) Yönetim Kurulu Başkanı Alper Doğruer, 17 Ağustos 1999 Marmara Depremi’nin 26. yıl dönümü nedeniyle yaptığı açıklamada, depremlerin ülkemizin değişmez gerçeği olduğunu vurgulayarak “Depreme dayanıklı binaların ilk şartı doğru su yalıtımıdır; güvenli yarınlar için bugünden harekete geçmeliyiz.” dedi.
Gölcük merkezli Marmara depreminin 17 bin 480
vatandaşımızın yaşamını yitirmesine neden olduğunu hatırlatan Doğruer, “O gece
ve sonrasındaki depremlerde yaşadığımız acılar hala hafızalarımızda. Ülkemizde
son 100 yılda ülkemizde 7 ve üzeri büyüklükte 16 deprem gerçekleşti. Ancak
bugün milyonlarca vatandaşımız riskli binalarda yaşamaya devam ediyor. Depremi durduramayız ama alacağımız
önlemlerle yıkıcı etkisini en aza indirmek elimizde. Bu noktada su yalıtımı,
binaların uzun ömürlü ve güvenli olması için kritik bir zorunluluktur.”
ifadelerini kullandı.
“Korozyon 20 yıl dolmadan binaları
zayıflatıyor”
Doğruer, betonarme yapılarda en zayıf halkayı
korozyonun oluşturduğunu belirterek, “Suya maruz kalan taşıyıcı sistem, birkaç
yıl içinde kapasitesini kaybetmeye başlıyor. Donatı 5 yılın sonunda taşıma
gücünün yarısını, 15 yılın sonunda ise neredeyse tamamını kaybediyor. Yani
deprem olmadan bile binalar kendi kendine çökebilecek duruma geliyor. Bu
nedenle su yalıtımı, deprem güvenliğinin vazgeçilmez unsurudur.” dedi.
“Kentsel dönüşüm büyük bir fırsat”
Ülkemizde yürütülen kentsel dönüşüm çalışmalarına da
değinen Doğruer, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı verilerine
atıfta bulunarak milyonlarca vatandaşın riskli yapılarda yaşamaya devam
ettiğini söyledi. On binlerce yeni konutun hızla inşa edildiğini hatırlatan
Doğruer, “Kentsel dönüşüm süreci büyük bir fırsat. Ancak yeni yapılan binalarda
su yalıtımı doğru uygulanmazsa, gelecekte aynı sorunlarla karşı karşıya
kalırız. Bu binaların gerçekten uzun ömürlü ve güvenli olabilmesi için su yalıtımının
mevzuata tam uyumlu, standartlara uygun ve denetimli yapılması zorunludur.”
dedi.
“Mevzuat var, denetim eksik”
Haziran 2018’de yürürlüğe giren Binalarda Su Yalıtımı
Yönetmeliği ile ruhsatlı tüm yeni yapılarda su yalıtımı zorunlu hale geldi.
Ancak uygulama hataları ve denetim eksikliklerinin devam ettiğini belirten
Doğruer, “Yönetmelik tek başına yeterli değil. Uygulamanın doğru yapılması ve
denetlenmesi gerekir. Su yalıtımı bilimsel gerekliliklere uygun şekilde
yapıldığında, depremlerin bilançosu çok daha hafif olacaktır. Yaşanan
kayıplardan ders çıkarmak ve güvenli yarınlar için bugünden harekete geçmek
zorundayız.” dedi.