Yapı Magazin
“Önceliğimiz Çevreye Dost, Kalıcı ve Uzun Ömürlü Yapılar İnşa Etmek”

“Önceliğimiz Çevreye Dost, Kalıcı ve Uzun Ömürlü Yapılar İnşa Etmek”

Konut, villa, iş merkezi, ofis ve alışveriş merkezi projeleriyle kaliteli ve modern yapılar inşa eden Akyapı, hayata geçirdiği projelerin çevre dostu ve sürdürülebilir olmasına da dikkat ediyor. Türkiye’nin deprem izolatörlü ilk toplu konut projesini müşterilerine sunan Akyapı, sanayi alanında da sektörün ihtiyaçlarına yönelik projeler tasarlıyor. Akyapı Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Dinçel, Akyapı’nın “Yaşamaktan keyif alacağınız projeler üretmek” mottosuyla hayata geçirdiği projeleri ve Türkiye’de gerçekleştirdikleri yenilikleri anlattı…
Akyapı olarak, konut, villa, iş merkezi, ofis ve alışveriş merkezi projeleri tasarlayıp hayata geçiriyorsunuz. Kaliteli ve modern mimariye sahip yapıların inşa edilmesi için hangi noktalara dikkat ediyorsunuz?
Sektörde köklü bir geçmişe sahibiz. 1998 yılında birlikte yola çıktığım değerli arkadaşım Mahmut Asmalı ile Akyapı çatısı altında çeyrek asrı geride bıraktık. Bu dönemde edindiğimiz tecrübemiz ve deneyimli kadromuzla gayrimenkulün her alanında projeler tasarlayıp hayata geçirdik. Şimdiye kadar lokasyon avantajları, zengin yeşil alan ve sosyal donatıları, prim potansiyeli ve yatırım değeri yüksek, kaliteli ve güvenilir marka bilinirliği ile öne çıkan 3 milyon metrekarenin üzerinde inşaatı tamamladık. Kaliteli ve modern mimariye sahip yapıları sektörümüze ve ülkemize kazandırmak için Akyapı olarak çağımızın getirdiği bütün yenilikleri takip ediyoruz. Süreçleri ve yeni yöntemleri, mimarideki yenilikleri ve son teknolojileri inceleyerek hızlıca uygulayabilir hale geliyoruz. 
Pandemi döneminin ardından proje tercihlerinde değişiklikler meydana geldi ve dikey mimarinin yerini daha çevreci, sosyal mesafenin korunduğu yatay mimari projeleri almaya başladı. Bu değişim sürecini nasıl değerlendiriyorsunuz? Sizlere gelen tercihlerde değişimler oldu mu? 
Pandemi, insanların konut tercihini de değiştirdi. Pandemi sonrasında müstakil alanlara ve sosyal donatı alanlı projelere talep arttı. Bunu özellikle pandemi döneminde yaşadığımız kapanma süreçlerinden sonra gelişen bir durum olarak değerlendirebiliriz. Çünkü bireyler artık daha çok alan ve özgürlük sağlayan ferah projeleri kendilerine ve hayatlarına yakın bulmaya başladılar. Akyapı olarak bu durum bize gelen müşterilerimizin tercihlerinde de köklü değişiklikler meydana getirdi. Bu taleplerin hepsini analiz ettik. 
Analizlerimiz sonucunda pandemi sonrasında ortaya çıkan ihtiyaçlara yanıt verebilecek, İstanbul’un müstakil yaşam konusunda yıldızı parlayan ilçelerinden Büyükçekmece’de yer alan Big Country’i uygulamaya karar verdik. Geçtiğimiz aylarda lansmanını da yaptığımız projemiz ile ailelerin hayallerini gerçekleştiriyoruz. Projemiz Büyükçekmece’nin en güzel manzaralarından birine sahip. Deniz ve göl manzarasını birlikte sunan Big Country’deki tüm villalar birbirinin manzarasını engellemeyecek bir düzende, kesintisiz bir göz ziyafeti sunuyor. Bunlarla birlikte Big Country’i gerçek villa deneyimi sunacak şekilde, tek katlı olarak planladık. Her biri birbirinden bağımsız ve tek katlı 126 adet villanın yer aldığı projemizde, 4+1, 5+1, 6+1 ve 7+1 villa seçenekleri sunuyoruz. Bütün bu özellikleriyle Big Country pandemi sonrası döneminin yeni normaline oldukça uygun bir proje oldu diyebilirim. 
Yatay mimarinin ferah ve konforlu örneği: Limonlu Bahçe Konakları
Yatay mimari anlayışının oldukça ferah ve konforlu bir örneği olan Limonlu Bahçe Konakları projemizi de yine pandemi sonrası dönemin gereklerine uygun olarak tasarladık ve inşaatına hızla devam ediyoruz. %70’i yeşil alandan oluşan projemizde geniş gölet alanları, koşu, bisiklet ve scooter için özel yürüyüş alanları, çocuk oyun alanları, anaokulu ve 2.450 m²’den oluşan kapalı sosyal tesis bulunuyor. Yarı olimpik kapalı yüzme havuzu, futbol ve basketbol sahaları, fitness ve spa alanları gibi sosyal donatılar projeyi cazip hale getirirken projenin ön tarafında yer alan Başçarşı’da ise market, kasap, manav, kafe, restoran gibi tüm günlük ihtiyaçlar karşılanacak.
Akyapı olarak sürdürülebilir çevre bağlamında “Yaşamaktan keyif alacağınız projeler üretmek” mottosuyla insanların keyif alarak yaşayabilecekleri konutlar inşa etmeyi hedefliyorsunuz. Daha yeşil ve yaşanabilir bir çevre için projelerinizde hangi noktalara dikkat ediyorsunuz? Projelerinizin doğayı ve ferahlığı öne çıkaran özelliklerinden bahseder misiniz?
Projelerimizde müşterilerimize konfor ve ferah yaşam alanları sağlamaya önem veriyoruz. Bunun için de yeşili ve doğayı tüm projelerimizde yansıtıyoruz. Örneğin bunu Ümraniye’deki projemizin ismine bakarak bile anlamak mümkün. Ferahlığın, zindeliğin sembolü olan limondan esinlenerek hayata geçirdiğimiz Limonlu Bahçe Konakları projemizin peyzaj alanı geniş gölet alanları ve yemyeşil bitkilerden oluşuyor. Projemiz tamamlandığında 67 çeşit bitkiye, köklü ağaçlarla birlikte ev sahipliği yapacak. Peyzaj alanlarının altını inşaat alanı olarak kullanmadığımız için bu bitkiler köklenmiş, gerçek ağaçlara dönüşebilecek. Projelerimizden yatırım yapan ev sahiplerimizin yalnızca belirli bir dönem değil, ömür boyu keyifle yaşamalarını istiyoruz. 
Big Country projemizi de aynı bakış açısıyla hayata geçiriyor, bu projemizle de bir kez daha Akyapı’nın villa vizyonunu ortaya koyuyoruz. 750 m² ile 1.980 m² arasında değişen geniş müstakil bahçeleri, deniz ve göl manzarasıyla doğayı ön plana çıkaran, tek katlı, gerçek bir villa yaşamı sunuyoruz. Ayrıca “Yaşamaktan keyif alacağınız projeler üretmek” mottomuzun bir yansıması olarak tüm konut ve villa projelerimizde tenis kortları, basketbol ve futbol sahaları, yarı olimpik kapalı yüzme havuzları, fitness ve spa alanları, çocuk oyun alanları, çalışma alanları gibi nitelikli sosyal olanaklara yer vererek spor ve sağlığı da keyifli yaşamın bir parçası olarak görüyoruz. 
Türkiye’nin ilk deprem izolatörlü toplu konut projesi: Mavera Comfort
Türkiye’nin büyük bir bölümü deprem tehdidi altında bulunuyor. Akyapı olarak sizler de Türkiye’nin deprem izolatörlü ilk toplu konut projesi olan Mavera Comfort’ı teslim etmeye hazırlanıyorsunuz. Mavera Comfort projesinin özelliklerinden ve deprem izolatörlü olmasının hem çevreye hem de kullanıcılarına faydasından bahseder misiniz?
Türkiye deprem kuşağında yer alıyor ve dolayısıyla da ülkemizde yapılan ve yapılacak projelerin de depreme dayanıklı olması gerekiyor. Deprem izolatörüne sahip binalar bu anlamda hem bir gereklilik hem de teknolojinin bir parçası haline geliyor. Bu sistem sayesinde deprem gibi doğal afetlerin binalara uyguladığı yüklerin azaltılması sağlanıyor. Zemin kat kolonlarının üst kısmına yerleştirilen enerji sönümleyici deprem izolatörleri, zeminden binaya geçen deprem kuvvetini azaltıyor. 
Biz de Akyapı olarak bu alanda öncü bir konumda bulunuyoruz ve Türkiye’nin ilk deprem izolatörlü toplu konut projesi olan Mavera Comfort’u hayata geçiriyoruz. Bu projemizde bulunan deprem izolatörleri sayesinde de hem müşterilerimize güvenli bir yaşam sunuyor hem de örnek olarak, sektörümüzde bu kullanımın artmasını sağlamayı hedefliyoruz. 
Konut dışında sanayi projeleri de gerçekleştiriyorsunuz. Bu projelerden biri de atık yönetimi ve çevreci özellikleriyle dikkat çeken METKAP projesi… METKAP projesinin detaylarından ve arıtma tesisinin avantajlarından bahseder misiniz? Sanayi projelerinizi hayata geçirirken dikkat ettiğiniz noktalar nelerdir?
500 milyon lira yatırım değerine sahip olan METKAP, Akyapı’nın en çevreci ve en yeni sanayi projesi olarak öne çıkıyor. Bu projenin muhatabı metal ve plastik kaplama sanayi. Nisan ayında ön satışına başladığımız 137 adet bağımsız birimden oluşan projemiz, Türkiye’nin ve İstanbul’un en çok sanayi yatırımı alan ilçelerinden Arnavutköy-Hadımköy sanayi bölgesinde yer alıyor.
Son dönemde yeşil büyüme, yeşil ekonomi, düşük karbonlu ekonomi, sürdürülebilir üretim ve tüketim verimliliği gibi kavramların önemi artıyor. Biz de bu kapsamda metal ve plastik kaplamacılara yönelik geliştirdiğimiz METKAP projemizi sürdürülebilirlik ve çevresel faktörleri göz önünde bulundurarak yeşil ekonomiye katkı sunacak şekilde geliştirdik. Projemiz %90 oranında metal ve plastik kaplama sanayisi üreticilerine hitap ediyor. Bu alanda çalışan firmalar, üretimleri sırasında asit, siyanür ve ciddi düzeyde ağır metaller kullanıyorlar. Bu ağır metallerin arıtma işleminden geçmeden İSKİ atık su hattına deşarj edilmesi, hem yasal etkenler hem de çevresel faktörler ve sürdürülebilirlik adına mümkün değil. Aksi takdirde bu atık sular tarım arazilerine, içme suyu havzalarına ve denizlerimize karışarak ciddi bir kirlilik oluşturuyor. Projemizi geliştirirken en başından itibaren bütün bu faktörleri göz önünde bulundurarak, “kendi arıtma tesisi içinde olan” en son teknoloji ile donatılmış, çevreyle dost bir sanayi projesi planladık. 7 gün/24 saat hizmet verecek bu arıtma tesisi sayesinde günde 5.000 metreküpe kadar ağır metal içeren atık suyu kendi tesisimizde arıtmış olacağız.
Dünyanın gündem maddelerinden birini de sürdürülebilirlik çalışmaları oluşturuyor. Bu noktada ise Avrupa Yeşil Mutabakatı, Paris İklim Anlaşması ve Yeşil Kalkınma Yolunda Türkiye gibi yasal düzenlemeler gündeme geldi. Akyapı olarak kurumsal sürdürülebilirlik stratejiniz başta olmak üzere sosyal, ekonomik ve çevreci sürdürülebilirlik politikalarınızdan bahseder misiniz?
Akyapı olarak önceliğimiz çevreye dost, kalıcı ve uzun ömürlü yapılar inşa etmek. Bunu da bütün projelerimizde yapmaya çalışıyoruz. Doğal afetlere karşı da mühendislik çözümleri üretiyoruz. Projelerimizde çağımızın gerektirdiği tüm yenilikleri ve teknolojileri kullanıyoruz.
Bununla birlikte sürdürülebilirlik anlamında aynı durumun enerji tüketimi için de uygulanması gerekiyor. Bu konuda en büyük dezavantaj, enerjiyi dışarıdan satın alıyor olmamız. Bu da maliyetlere yansıyor. İhtiyaç şu an uygun fiyatlı konut, bu bağlamda düşük enerji tüketimine yönelik teknolojinin ithal edilmesinde vergisel avantaj sağlanırsa, biz bu teknolojinin en verimlisini, en kapsamlısını projelerimize uygularız. Tabi enerjiden bahsedince akla ilk olarak da kendi enerjisini üreten sistemler geliyor. Asıl pahalı olan da bu tip teknolojiler. Bunun yanında düşük tüketimli aydınlatma, ısı yalıtımı sağlayan sistemler ve doğal aydınlatma alanlarını mimari ve mühendislik çözümleriyle zaten uyguluyoruz. Kendi enerjilerini üreten binalar konusunda da gerekli destekler sağlanırsa sektörün öncü uygulayıcısı olacağımızı rahatlıkla söyleyebilirim.
“Konut Finansman Projesi” ile konut satışlarındaki artış devam edecek”
2022 yılının ilk yarısını geride bıraktık ve bu süreçte sektörü canlandırmak adına birçok yeni destek gündeme geldi. Düşük enerji ve tüketimi ve yalıtım seviyesi yüksek binalara finansman oranlarındaki indirim ve tanımlanan limit sektörü nasıl etkiler?
Konut satışlarındaki artış sürüyor. Mayıs ayında devreye giren “Konut Finansman Projesi” ile artış grafiğinin devam ettiğini göreceğiz. İlk evini alacaklara verilen bu destek, birinci el satışı da yukarı çekecek. Ayrıca yüksek oranlar nedeniyle ipotekli satışlar dip seviyelerde bulunuyor. Bu durum, finansman maliyetinden endişe edip konut alımı yapamayan vatandaşlar için tetikleyici olacaktır. Sunulan oran maksimum 2 milyon TL ile sınırlı olduğu için ipotekli satışlardaki yoğunluk Anadolu illerimizde olacaktır. Az da olsa İstanbul, İzmir ve Ankara gibi gayrimenkul fiyatının daha yüksek olduğu büyükşehirlerde de etkisini görebiliriz. Bu aşamalarda dediğimiz gibi kredilerde gerçekleştirilecek indirimler sektörümüzü olumlu olarak etkilemeye devam edecektir. Bu sayede sektörümüzün yaşadığı büyümenin de artacağını söyleyebiliriz. 
2022 yılının ilk yarısının değerlendirmesini yapmanızı istesek neler söylersiniz? Akyapı için 2022 yılı nasıl geçiyor? Önümüzdeki dönemden beklentileriniz nelerdir? 
Gayrimenkul sektörü, 2021 yılına koronavirüs pandemisi etkisiyle durgun başlamıştı. Özellikle 2021 Ocak ayında konut satışları 70 bin seviyesine inerek tüm zamanların en düşük açılışını yapmıştı. Ancak normalleşme adımlarının da hızlanmasıyla sektörde de toparlanma başladı. Konut satışları, 1 milyon barajını geçerek talebin her dönemde canlı olduğunu bir kez daha ortaya koydu. Hem pandemi şartları hem de yükselen konut fiyatları ve yüksek finansman oranlarına rağmen oldukça iyi bir rakam yakalandı. 
Bununla birlikte pandemi sürecinden itibaren biriken arz ve sektör tarafından beklemeye alınan taleplerin bir sonucu olarak, pozitif etkiyi gerçek anlamda nisan ayında görmeye başladık. Bunda, pandeminin ülkemiz ve dünya genelinde kontrol altına alınması, yaşamın normale dönmeye başlamasıyla beraber 2022’nin ilk çeyreğinde yeni projelerin satışa sunulmasının da etkisi büyük. Buna ek olarak yabancı yatırımcının da bu payın içinde olduğunu unutmamak gerekiyor. Biriken arzı karşılayacak nitelikte, uygun finansmanlı yeni proje üretimlerine hız verilmesiyle birlikte satışlardaki artışın devam edeceğini ön görüyoruz. Sektör, uzun yıllar boyunca en güvenli ve en değerli yatırım aracı olduğunu defalarca kanıtladı. Dolayısıyla bütün bu etkilerle beraber, önümüzdeki aylarda satış adetlerinin artmaya devam ettiğini hep birlikte göreceğiz.
Akyapı olarak biz de 2022 yılında Limonlu Bahçe Konakları, Big Country ve Metkap projelerimizin aktif inşaatlarına devam ederken bir yandan da Mavera Comfort, Mavera Homes, Mavera Residence ve Mavera Villaları gibi inşaatı ilerlemiş mevcut projelerimizin teslim süreçlerine hazırlanıyoruz. 2021’in son çeyreğinde satışa çıktığımız Limonlu Bahçe Konakları projemizle 2022’nin ilk iki çeyreğinde ön satışa çıktığımız Metkap ve Big Country projelerimizin satışları, değişen ekonomi şartları ve zorlu piyasa koşullarına rağmen beklentimizin üzerine çıktı ve müşterilerimizden oldukça olumlu tepkiler aldık. Bu da bize yeni projeler geliştirmemiz için ivme katıyor, arazi alımlarımız ve yeni proje hazırlıklarımıza da hız kesmeden devam ediyoruz. Bu yılın sonuna doğru yeni sanayi projelerimizin de detaylarını paylaşarak yatırımcılarla buluşturmayı planlıyoruz.

Etiketler:

Akyapı, konut, villa, iş merkezi, ofis, avm, inşaat, mimarlık, dikey mimari, yatay mimari, çevre, sektör röportajları, yeni projeler, sürdürülebilirlik, sürdürülebilir çevre, sürdürülebilir projeler, yeşil çevre, yaşam alanları, deprem izolatörü, sanayi, METKAP, yatırım, Avrupa Yeşil Mutabakatı, Paris İklim Anlaşması, Yeşil Kalkınma Yolunda Türkiye

Paylaş:
İLGİLİ İÇERİKLERE GÖZ ATIN
Our site uses cookies. Learn more about our use of cookies: cookie policy

Sign Up for Our Newsletter