Yapı Magazin
''Büyük Ebatlı Porselen Plaka Üretimi Anlamında İlk Yerli Üretici Olarak Türkiye'de Pazar Lideri Olmayı Amaçlıyoruz''

''Büyük Ebatlı Porselen Plaka Üretimi Anlamında İlk Yerli Üretici Olarak Türkiye'de Pazar Lideri Olmayı Amaçlıyoruz''

İnovasyon çalışmalarıyla sektöre değer katan Anatolia, üretim kapasitesini sürdürülebilir uygulamalar ile artırarak iş ortaklarına daha kaliteli ve estetik ürünler sunmayı hedefliyor. Yeni üretim tesisi ile birçok ilke imza atan Anatolia, son teknoloji fırın ve üretim hatları, tam otomasyon hammadde karışım tesisi, sürücüsüz taşıma araçları, geri dönüştürülebilir atık sistemi, çatı üzeri güneş enerjisi sistemi ve Endüstri 4.0 uygulamaları ile sektörün en gelişmiş örneklerini hayata geçiriyor. Daimî büyüme ve farklı pazarlara genişleme hedefleri olduklarını söyleyen Anatolia Genel Müdürü Şemun Alp Biber, “2024 senesinde 2. ve 3. hatlarımızı faaliyete alacağız. Bununla beraber hedef coğrafyalarda satış kanallarımızı geliştirerek, devam eden yatırımlarımız ile sektördeki en önemli oyunculardan olacağız.” dedi.
Anatolia ile gerçekleştirdiğimiz ilk röportajımız. Bu nedenle öncelikle Anatolia’nın yenilikçi ve kaliteli ürün politikasından, üretim tesislerinden ve üretim kapasitenizi artırmaya yönelik yatırımlarınızdan bahseder misiniz?
Öncelikle firmamızın geçmişi hakkında biraz bilgi vereyim. Anatolia, 1995 yılında Kanada’da Elmaağaçlı ailesi tarafından kurulmuştur. Öncelikle Türkiye’den tedarik edilen ürünlerin Toronto’da depolanıp perakende noktalara dağıtımının yapıldığı bir iş modeliyle çalışmalara başlanmıştır.  Başta Toronto’da devam eden ticaret, önce Kanada’ya yayılıyor, sonrasında ABD pazarına giriş yapılıyor. Kanada’da 90.000 m², ABD’de 130.000 m² olmak üzere toplamda 220.000 m² depolama alanı ile serüven devam ediyor. Bu süreç içerisinde farklı ülkelerde üretilen, tasarımı bize ait olan yenilikçi ürünler Kanada ve ABD pazarı ile buluşturuldu. Senelik yaklaşık 30.000 konteynerlik bir hacmimiz bulunmaktadır.  Ürün gamımız içerisinde karo seramikler, doğal taşlar ve bunların mozaikleri var. 
Türkiye’de ise 2017’den beri İzmir Aliağa’da depo, ofis ve showroom ile 40.000 m² kapalı alanda faaliyetlerimize devam ediyoruz. Türkiye’den tedarik ettiğimiz ürünleri Kanada ve ABD pazarına aktarıyoruz.
2018 yılında büyük ebat porselen plaka üretiminde dünyanın en iyisini yapmak hedefi ile İzmir Aliağa’da üretim tesisi kurmak konusunda yatırım kararıyla fabrika arsası satın alındı. 2019 yılı içerisinde fabrikanın planları çizilmeye başlandı. 2020 yılında fabrikanın temelleri atıldı ve kapalı alanı 200 bin metrekare olan yatırıma başlandı. Yaklaşık iki yılda inşaat tamamlandı. Devamında makine montajları gerçekleşti ve geçtiğimiz temmuz ayında ilk hattımızda deneme üretimlerine başlandı. Bu hattımızda 1.60’a 3.20 metre porselen plakaları 6 ve 12 mm kalınlıklarda üretiyoruz. 
İkinci ve üçüncü hatlarımızın montajı devam ediyor. Şubat ayında deneme üretimlerine başlamayı hedefliyoruz. 2024 itibariyle toplamda 10 milyon metrekarelik bir kapasiteye ulaşmış olacağız. 
Yeni hatlarımızda 1.20-2.80 metre porselen plaka üreteceğiz. Bu büyük plakalar hem iç mekân hem de dış mekânda kullanılabilecektir. Bu çerçevede pazarın büyük plaka ihtiyacının bütününe cevap vermeyi planlıyoruz. 
Şimdiye kadar 250 milyon USD, öz sermayeden yatırım yaptık. Önümüzdeki 5 sene içinde, toplam 11 hattın devreye girmesi planlanmaktadır. Bununla birlikte yatırım miktarı 500 milyon USD’ye, toplam üretim kapasitesi ise 40 milyon m²’ye çıkacaktır. 
Yeni üretim tesisimiz ile birçok ilke imza atıyoruz. Son teknoloji fırın ve üretim hatları, tam otomasyon hammadde karışım tesisi, sürücüsüz taşıma araçları, geri dönüştürülebilir atık sistemi, çatı üzeri güneş enerjisi sistemi ve Endüstri 4.0 uygulamaları ile sektörün en gelişmiş örneklerini dünyada ilk kez hayata geçiriyoruz. Fabrikamızda dünyada tek olan hammadde otomasyon sistemi hayata geçirildi. Kamyondan el değmeden boşaltılan hammaddeler, istenilen reçeteye göre karıştırılarak yine insan eli değmeden hatta aktarılıyor. Kısaca verilen sipariş paketleme dahil olmak üzere el değmeden üretim bandından çıkabiliyor. Bu çerçevede insan hatası da minimize edilmiş oluyor. Diğer taraftan tüm hammaddenin kapalı alan içerisinde depolanması sayesinde hava şartlarından etkilenmesi de önleniyor. Bu noktada, bize kalitede yüksek standartlara ulaşabilme olanağı sağlıyor. 

Son yıllarda hızla gelişen teknoloji ve tüketimin artmasıyla birlikte sürdürülebilirlik daha sık gündeme geliyor. Peki Anatolia’nın son tüketiciye sunduğu sürdürülebilir çözümleri nelerdir?
Sürdürülebilirlik odağında geliştirdiğimiz entegre projeleri yeni üretim tesisimizde devreye aldık. Üretimde kullanılan su, atık su tesisi aracılığıyla filtre edilerek %100 tekrar kullanılabilir hale getirilmektedir. Çatımız üzerinde yağmur suyu toplama sistemimiz bulunmaktadır. Bu yolla toplanan suyu fabrikanın etrafında oluşturulan yeşil alanlarda kullanıyoruz. En önemlisi GES onaylarımız alındı. 
Türkiye’nin tek çatı üzerine kurulu en büyük güneş paneli sistemlerinden biri olacak projemiz ile en kısa zamanda elektrik üretimine başlamış olacağız. 21.5 MW’lık enerji üretimi gerçekleştirerek, 3 hattımızın elektrik ihtiyacını güneş enerjisinden karşılayacağız.
Ayrıca dünyanın en çok tercih edilen yeşil bina derecelendirme sistemi, LEED başvuru sürecimiz devam ediyor. Hedefimiz en yüksek seviye olan LEED Platin Sertifikası almak.
“Rakiplerimize göre en büyük artımız tasarım ve yüzey yetkinliklerimiz ile bu konuda gerçekleştirdiğimiz inovasyonlarımızdır”
Porselen plakalar dayanıklılığı, tasarımı, çeşitli renk ve desenleriyle popüler bir seçim haline geliyor. Üretimini yaptığınız porselen plakalarınızın özelliklerinden bahseder misiniz?
Porselen plakalarımızı, mutfak ve banyo tezgâhları, zemin ve duvar kaplamaları, dış cephe giydirme, masa ve mobilya kaplamaları gibi birçok alanda kullanıma uygun olarak tasarlıyoruz. 1,6 x 3,2 metre büyük ebatlı porselen plakalar daha çok mutfak tezgahlarında kullanılıyor. Muadili olduğu kuvars, mermer, granit, MDF gibi ürünlere göre çizilmeme, sıcağa dayanıklılık, hijyenik olma, sınırsız tasarım alternatifi gibi avantajları olduğundan pazarı giderek büyüyor. Biz de bu pazardan en büyük paydayı alarak pazar lideri olmayı hedefliyoruz. 2 senedir ürün tasarımları üzerine çalışıyoruz. Gerçek doğal taş plakaları birebir tarayarak oluşturduğumuz tasarımlarımızı görenler dijital baskılı porselen plaka ürünlerimiz ile doğal mermeri ayırt edemiyor. Rakiplerimize göre en büyük artımız tasarım ve yüzey yetkinliklerimiz ile bu konuda gerçekleştirdiğimiz inovasyonlarımız olacaktır.

“Aktif olduğumuz Kanada ve ABD pazarında etkin bir şekilde yolumuza devam edip, Türkiye, Avrupa ve Ortadoğu’da ürünlerimizi sunacağız”
Porselen plakalar pazarını nasıl değerlendiriyorsunuz? Türkiye'deki üretim potansiyeli ve ihracatı hakkında değerlendirmenizi alabilir miyiz? 
Büyük ebat porselen plakalar tüm dünyada daha fazla tercih edilir duruma gelmektedir. Artan talebin ışığında zamanla farklı, modern ve estetik yüzey tercihleri tüketicilerin nezdinde ön plana çıkacaktır. İşte tam bu noktada Anatolia markası ve ürünleri oluşacak talepleri karşılayacaktır. Türkiye’de de benzer şekilde muadil ürünlere kıyasla birçok avantaj sunması sebebi ile kullanımı yaygınlaşmaktadır. 
Anatolia olarak zaten aktif olduğumuz Kanada ve ABD pazarında etkin bir şekilde yolumuza devam edip, Türkiye, Avrupa ve Ortadoğu’da ürünlerimizi sunacağız. 
Enerji kaynaklarının hızla tükendiği günümüzde yenilenebilir enerji hayati öneme sahip. Güneş enerjisi yatırımlarının hızlı bir şekilde canlanması için en önemli etkenlerden biri olarak çatı uygulamaları gösteriliyor. Üretim tesislerinizde bu konu hakkında ne gibi çalışmalar yürütüyorsunuz?
Türkiye’nin tek çatı üzerine kurulu en büyük güneş paneli sistemimiz ile 21.5 MW enerji üretimi gerçekleştirmek üzere onay aldık. An itibariyle montaj işlemleri için ön hazırlıklar tamamlandı ve panellerin kurulumuna başlandı. 2024’ün ilk çeyreği içinde devreye almayı planlıyoruz. 
Seramik sektörü enerji yoğun bir sektör. Enerji fiyatlarındaki dalgalanmalarla beraber Avrupa Birliği'nin Türk seramiğine karşı uygulamış olduğu anti-damping soruşturmasının seramik sektörü ihracatı üzerinde yarattığı etkilerden bahseder misiniz?
Özellikle ana ihracat pazarı AB sınırları içinde bulunun yerli seramik üreticileri için, enerji fiyatlarındaki dalgalanmalar ile beraberinde oluşan maliyet artışları ve ek olarak anti-damping sonucu ortaya çıkan gümrük vergileri ile manevra alanını daraltıcı bir unsur olarak karşımıza çıkmaktadır. 2023 senesinde tüm bu sebeplerden ötürü seramik üreticilerinin AB ihracatı ciddi şekilde düştü. Anatolia olarak katma değerli ürünlere yoğunlaşıp fiyat rekabetinden mümkün olduğunca sıyrılıp ürünlerimizi Avrupa pazarına sunmaya başladık. Avrupa, ekonomisinin toparlanmaya başlaması ile bizim için çok önemli bir hedef pazar haline gelecektir. 
“Endüstri 4.0 prensipleri ışığında faaliyete geçen üretim tesisimizi sektörde AR-GE ve inovasyon anlamında merkez üssü haline getirmek istiyoruz”
Oldukça dinamik bir yapıya sahip olan seramik sektöründe sürekli yeni trendler gündeme geliyor. Verimliliği ve doğruluğu artırmak, trendleri takip etme veya trendleri belirleme noktasında, müşteri deneyimini geliştirmek için  operasyonlarınızda dikkat ettiğiniz noktalar nelerdir. Bu bağlamda güncel AR-GE ve inovasyon çalışmalarınızdan bahseder misiniz?
Endüstri 4.0 prensipleri ışığında faaliyete geçen üretim tesisimizi sektörde AR-GE ve inovasyon anlamında merkez üssü haline getirmek istiyoruz. Tesisimizin çatısı altında, inşaat temellerinin atıldığı ilk günden üretime başlandığı tarihler itibari ile dünya çapında seramik- porselen üretimi anlamında atılabilecek en inovatif adımları atıyoruz. 160x320 cm porselen plaka üretimimiz, ciddi AR-GE çalışmaları sonucu ortaya çıktı. 
Yatay presleme, yatay kurutma sistemleri, hammadde hazırlama ve depolama sahasında tam otomasyon, dijital baskı ve sırlama tekniklerinin geliştirilmesi bu çalışmaların bazılarıdır. Dünya çapında ilk ve tek olan hammadde otomasyon sistemimiz sayesinde taşıtlardan el değmeden boşaltılan hammaddeler, ürün özelliğine göre uygun reçeteler kapsamında yine otomasyona başvurularak hazırlanmaktadır. Hammadde kabulden, paketlemeye kadar yürütülen süreçlerin bütününde tamamen makineler ile üretim bandında hammadde ve yarı mamul hareketleri yönlendirilmektedir. Tesis içi yarı mamul ve mamul taşımalarının tümünde ise LGV ve AGV, insansız taşıma araçlarından faydalanıyoruz. Süreçlerin genelinde emek yoğun çözümlere başvurulmadığı için kalitede yüksek standartlar ve hata minimizasyonu elde edebiliyoruz. 
2024 için gerçekleştirmeyi planladığınız yeni projelerden, yatırımlardan, ihracat hedeflerinizden ve yeni pazar stratejilerinizden bahseder misiniz?
Türkiye’de ilk, dünyada ise sayılı üreticilerden biri olarak daimî büyüme ve farklı pazarlara genişleme hedeflerimiz bulunmaktadır. 2024 senesinde 2. ve 3. hatlarımızı faaliyete alacağız. Bununla beraber hedef coğrafyalarda satış kanallarımızı geliştireceğiz. Büyük ebatlı porselen plaka üretimi anlamında ilk yerli üretici olarak Türkiye’de pazar lideri olmayı amaçlıyoruz.
Son olarak eklemek istedikleriniz var mıdır?
Anatolia olarak yeni fabrikamız ile 2023’te çok güzel bir hikâyenin başlangıcını yaptık. Devam eden yatırımlarımız ile sektördeki en önemli oyuncu olacağız.  



Etiketler:

#anatolia #porselenplaka #inovasyo #sürdürülebilirlik

Paylaş:
İLGİLİ İÇERİKLERE GÖZ ATIN
Our site uses cookies. Learn more about our use of cookies: cookie policy

Sign Up for Our Newsletter