Sanayileşme ve kentleşmenin sonuçlarından biri olan gürültü kirliliği, insan sağlığı ve verimliliğini olumsuz etkilemeye devam ediyor. Özellikle büyük şehirlerde hiç bitmeyen gürültü; stresten uyku bozukluğuna, işitme kaybından kalp hastalıklarına kadar pek çok sağlık sorununa neden olabiliyor. Öyle ki Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), gürültü kirliliğini hava kirliliğinden sonra insan ve çevre sağlığına en çok zarar veren ikinci neden olarak görüyor.
Sağlıklı kuşaklar için ses yalıtımının önemine değinen İZODER Başkanı Emrullah Eruslu, “Binalara yaptırılacak doğru ses yalıtımı, fazla gürültüyü dışarıda bırakarak ev, okul ve iş yerlerindeki yaşam kalitesini artırıyor. Gürültü ile insan arasında paravan görevi gören ses yalıtımı, fazla gürültünün yarattığı sağlık sorunlarından da kaçınılmasını sağlıyor.” dedi.
AB’de en az 18 milyon kişi gürültü nedeniyle ciddi sağlık sorunu yaşıyor
Taşıtlar, iş makineleri, hoparlörlerden yayılan yüksek seviyedeki müzikler, hatta kalabalıklardan yükselen insan sesleri bile gürültü kirliliğinin sebepleri arasında yer alıyor. Şehirlerin kalabalığında sürekli olarak gürültü ve yarattığı olumsuzluklarla karşı karşıyayız. Güven ve huzur bulmak için sığındığımız evlerimizde bile gürültüden kaçmak zorlaşıyor. Ses seviyesi arttıkça insanlardaki stres seviyesi de artıyor. Stres ise sağlığın en büyük düşmanı olarak pek çok hastalığa neden oluyor. Avrupa Çevre Ajansı’nın (EEA) 2023 yılında yayınladığı değerlendirmeye göre; AB’de en az 18 milyon kişi gürültü kaynaklı ciddi sağlık sorunu yaşıyor, 5 milyon kişi ise gürültüye bağlı olarak uyku bozukluğu çekiyor. Ayrıca uzun süreli gürültüye maruz kalmanın her yıl Avrupa’da 41 bin yeni kalp hastalığı vakası ve 11 bin erken ölüme neden olduğu tahmin ediliyor.
Gürültü kirliliği eğitimdeki başarı oranını da olumsuz etkiliyor
Gürültü kirliliğinin çalışanından öğrencisine herkesi etkilediğine dikkat çeken İZODER Isı Su Ses ve Yangın Yalıtımcıları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Emrullah Eruslu, şunları söyledi: “Yapılan bilimsel araştırmalar; gürültünün insanın sadece beyin fonksiyonlarını değil tüm bedensel sistemlerini etkilediğini ortaya koyuyor. Uzun süre gürültüye maruz kalmak; dikkat bozuklukları, duyma kayıpları, kulak çınlamaları, baş ağrısı, kan basıncında yükselme, sinirlilik, yorgunluk, uyku bozuklukları, hipertansiyon, stres gibi hastalıkları da beraberinde getiriyor. Örneğin öğrenciler açısından konuya bakacak olursak, zaten pek çok uyarana maruz kalan çocukların fazla gürültünün yarattığı stres, dikkat dağınıklığı ve motivasyon kaybı nedeniyle eğitim başarıları da olumsuz etkileniyor. Aynı sorunlar çalışanların verimliliği açısından da geçerli.”
Ses yalıtımı 2018 yılında yeni binalar için zorunlu oldu
1 Haziran 2018’de yürürlüğe giren “Binaların Gürültüye Karşı Korunması Hakkında Yönetmelikle”, ses yalıtımının yeni binalarda uygulanmasının zorunlu hale getirildiğini belirten İZODER Başkanı Emrullah Eruslu, “Başta okullar olmak üzere ülkemizdeki binaların çok büyük bölümünde maalesef ses yalıtımı yok. Ayrıca insanların ilk aklına gelen uygulama olmadığını da görüyoruz. Oysa sağlık açısından büyük önem taşıyan ve pek çok olumsuzluğa sebep olan gürültü kirliliğinin ciddiye alınması gerekiyor. 2018’de ses yalıtımının zorunlu olması ile şehir hayatının en büyük sorunlarından biri olan gürültü kirliliğine karşı binalarda kullanılan yalıtım sistemlerinin teknik kuralları belirlendi. Yönetmelik; yapı içinde oluşan TV, müzik, konuşma gibi komşulardan gelen gürültülerin yanı sıra, darbe sesleri, mekanik sistem ve servis ekipmanlarının gürültülerinin kontrol altına alınmasına yönelik önlemleri içeriyor. Yönetmelik, konutların yanı sıra okul, hastane gibi halkın yoğun olarak bulunduğu binaları da kapsıyor. Ses yalıtımının, komşular arasında gürültü şikayetlerinden kaynaklı sorunların önlenmesi noktasında faydalı bir uygulama olduğunun altını çizmek gerek. Yalıtım sektörünün çatı kuruluşu olarak ses yalıtımı konusunda da toplumsal bilincin en üst seviyelere çıkması için yürüttüğümüz çalışmaları artırarak sürdüreceğiz.” dedi.