Türkiye’nin enerji faturası yılın ilk yarısında 48 milyar dolara dayandı. Aşırı sıcaklar nedeniyle klimaların daha fazla kullanıldığı yaz sezonunda enerji faturasının daha da kabarması bekleniyor. Türkiye’nin enerji kaybına dikkat çeken ÇEDBİK: “50 milyar dolar Türkiye’nin 12 yılda elektrik enerjisine yaptığı yatırım tutarını ifade ediyor. Enerji tasarruflu politikaları ile enerjiyi verimli kullanan Yeşil Bina Sertifikalı binalarla bu kaybı durduralım” çağrısı yaptı.
Enerji ihtiyacında %70 oranında dışa bağımlılığı devam eden Türkiye, yılın ilk yarısında enerji temin etmek için 48 milyar dolar dövizi yurtdışına ödedi. Temmuz-Ağustos aylarında yaşanacak aşırı sıcaklar nedeniyle klimaların kullanılması enerji faturasının daha da kabarmasına neden olacak. Yaklaşık 50 milyar dolarlık döviz çıktısının Türkiye için ciddi bir enerji kaybı olduğunu dile getiren Çevre Dostu Binalar Derneği (ÇEDBİK): enerji tasarruflu politikalar, fosil yakıt yerine yenilenebilir enerjiye dönük yatırımlar ve enerji tüketimini azaltan yeşil binaların teşvik edilmesiyle bu kaybın durdurulması çağrısında bulundu.
ÇEDBİK Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Sami Kılıç, “Ödediğimiz rakamların neye tekabül ettiğini irdelersek, aslında konunun ne kadar ciddi olduğu anlaşılabilir ve neden ÇEDBİK olarak enerji verimliliği, enerji tasarrufu, yeşil dönüşüm ve yeşil binalarda ısrarlı çağrılarda bulunduğumuzu anlatabiliriz.” yorumunu yaptı.
Döviz rezervinin yarısı, 6 aylık enerji ithalatına eşit
Mehmet Sami Kılıç, enerji ithalat faturasının Türkiye’nin son 12 yılda elektrik enerjisine yaptığı yatırımın toplam tutarını ifade ettiğine dikkat çekti. Mehmet Sami Kılıç, ayrıca şu örnekleri de gösterdi: “Türkiye’nin elektrik enerjisi kurulu gücü son 12 yılda 2 kat arttı. Sadece özel sektörün bu dönemde yaptığı yatırım tutarı 50 milyar dolar civarında. Bu da demek oluyor ki özel sektörün 12 yıllık enerji yatırımı yalnızca 6 aylık enerji faturamıza denk geliyor. Öte yandan Türkiye’nin enerji dönüşümü için 2030 yılına kadar ihtiyaç duyduğu yatırım tutarı 135 milyar dolar. Şu an 6 aylık enerji faturamız ise bu yatırımın üçte birini tek başına karşılayacak bir tutarı ifade ediyor. Türkiye enerji dönüşümüyle beraber enerji ihtiyacını azaltarak düşük karbon salımıyla doğaya daha az zarar verecek aynı zamanda üretim maliyetlerini düşürecek. Böylece yüksek katma değerli üretime yönelerek ihtiyaç duyduğu kaynaklara erişebilecek. Enerji verimliliğindeki bu potansiyel birçok sektörün yurtiçi-yurtdışı ciro hedeflerinin de üzerinde. O yüzden acilen gerçekleştirilmesi hem ekonomik hem ekolojik hem de sosyal açıdan oldukça elzem.”
Kentsel dönüşümde yeşil bina zorunlu olmalı
Türkiye’nin çevre dostu sertifikalı yeşil bina yatırımlarını artırarak, kentsel dönüşüm projelerinde yeşil bina uygulamalarını zorunlu kılması ile enerjide sarfiyatın büyük ölçüde önüne geçebileceğini anlatan Mehmet Sami Kılıç, “Enerjinin yüzde 40’ının tüketiminden sorumlu tutan binaları yenileyebilirsek; gelecekte enerji kaybı, bütçemizde bu denli büyük sorunlar teşkil etmeyecektir. Bu kapsamda özellikle son dönemde çıkan imar yönetmelikleri ve diğer ilgili mevzuattaki güncellemeler enerji verimliliği, yenilenebilir enerji, elektrikli araçlar, yağmur suyu ve gri su geri kazanımı gibi konuları zorunlu hale getirmesi açısından oldukça önemli adımlardır. Ancak bunlarla sınırlı kalmadan her sene yeşil dönüşüm yolunda ciddi kriterler getirilmelidir. Zira Türkiye 2053 Karbon Sıfır hedeflerine ancak bu şekilde ulaşabilir.” diye konuştu.
