Yapı Magazin
“Uluslararası Rekabet İçin, Çifte Dönüşümün Hızlandırılması Gerekiyor”

“Uluslararası Rekabet İçin, Çifte Dönüşümün Hızlandırılması Gerekiyor”

 Sektör, kamu ve üniversiteler nezdinde Türkiye’deki BIM uygulamaları ile ilgili yapılan çalışmaları yeterli buluyor musunuz? Gerekli bilincin oluşması, yetkin personele ulaşma ve verimli projelerin gerçekleşmesi için nasıl çalışmalar yapılmalı?

Maalesef, kamu ve üniversitelerde BIM uygulamaları ile ilgili çalışmalar yeterli değil. Sektörde, büyük inşaat şirketleri ve özellikle yurt dışında inşaat işleri yürüten şirketler, uluslararası rekabet güçlerini koruyabilmek için dijitalleşmenin ve BIM teknolojisini iş modellerine entegre etmenin gerekliliğini kavrayarak dijital dönüşümde hızla yol almaya başladılar. Ne yazık ki kamu ve üniversiteler Mimarlık-Mühendislik-İşletme-İnşaat (MMİİ) (Architecture-Engeneering Operation-Constructıon)(AEOC) sektöründeki bu hızlı değişimi yakalamakta zorlanıyorlar. Diğer sektörler endüstri devriminden sonra özellikle 20. YY’ın son dönemlerinde teknoloji çağına geçişle birlikte iş yapma, üretme yöntem ve tekniklerini dönüştürerek geliştirirken, dünyanın en eski sektörlerinden olan MMİİ sektörü bu hıza yeterince ayak uyduramadı. 

Dünyanın karşı karşya kaldığı iklim krizi, doğal kaynakların hızla tükenmesi ve atık üretiminin doğa ekosistemini tehlikye sokması nedeni ile dünya ülkeleri ve Avrupa Topluluğu bu gidişatı frenlemek ve dünya kaynaklarını koruyabilmek için,  Al-yap-kullan/at prensibine dayalı çizgisel ekonomiden, azalt-yeniden kullan-geri dönüştür prensibine dayalı döngüsel ekonomiye geçişin kaçınılmaz olduğunu dile getirerek yeni politikalar geliştirmeye başladılar. Bu dönüşümün temel unsurları tasarım ve teknolojidir, endüstrilerin döngüsel ekonomiye dönüşümü gerçekleştirebilmesi için dijital dönüşümlerini hızlandırmaları gerekmektedir. 

Döngüsel ekonomiye geçişte 2030 ilk eşik, 2050 ise uygulamaya geçiş yılları olarak gösterilmektedir. Bu zamanlama endüstrilerin çok hızlı bir şekilde dijitalleşerek döngüsel ekonomi hedeflerine göre dönüşümlerini gerektirmektedir. 

İnşaat sektörü günümüzdeki geleneksel teknikleri ve yöntemleri göz önüne alındığında bu dönüşümü gerçekleştirmek için en yoğun çalışması gereken sektör olarak görülmektedir. Tüm dünyada inşaat sektörünün dijitalleşme platformu Yapı Bilgi Modellemesi (BIM)’dir. İnşaat sektörünün dijital dönüşümünü hızlandıracak olan BIM teknolojilerinin tüm sektör paydaşları tarafından hızla entegre edilmesi gerekmektedir.

Kamu, Çevre, Şehircilik ve İklim Bakanlığı inşaat sektöründe dijital dönüşüm - BIM teknoloji ve süreçlerine geçiş- stratejilerini geliştirerek sektörde dönüşümü tetikleyici yaptırımlar uygulamalıdır. Ayrıca üniversitelerin ilgili alanlarında mimarlık, inşaat ve mühendislik branşlarında sektörle işbirliği yaparak eğitim modellerini teknolojinin araç olarak kullanıldığı interdisipliner öğrenme modellerine dönüştürmeleri gerekmektedir. 

“Üniversitelerde Temel BIM Eğitimi dersi verilmeli”

Ancak Türkiye kamu üniversitelerinin öğretim kadrolarındaki yetersizlik göz önüne alındığında bu talebin gerçekleşmesinin zorluğu aşikardır. Bu durumda YÖK’ün girişimi ile Temel BIM Eğitimi derslerinin çevrimiçi olarak hazırlanması ve Türkiye’deki tüm okullarda havuz dersi olarak verilmesi çözüm olabilir. Bu projenin BIM uzmanları ve çevrimiçi eğitim uzmanları ile birlikte genişletilmiş bir çalışma gurubu ile gerçekleştirilmelidir.

İnşaat projeleri hazırlanırken, enerji analizleri, ışık/gölge simülasyonları, yeşil bina üretim metotları, sanal şantiye (visual site) teknikleri, yalıtım projeleri, akustik detaylar, otopark simülasyonları, çevresel etki değerlendirmeleri gibi pek çok parametreye ihtiyaç duyulabilmektedir. BIM uygulamaları bu parametrelerin hepsini karşılıyor mu? 

BIM, 3B yapı bilgi modelidir. Bu model, geometrik elemanlar ile inşa ettiğimiz yalın geometrik 3B modelden farklı olarak nesne tanımlı (duvar, kapı vb.) yapı bileşenleri ile inşa edilmiş yapının dijital ortamdaki simülasyonudur. BIM ortamında konsept aşamasında form üzerinde yapılan enerji analizleri enerji kullanımına ve tasarrufuna yönelik doğru kararlar alınmasını sağlamaktadır. Fakat nesneler ile üretilmiş BIM modelleri üzerinde enerji analizleri farklı katman parametreleri nedeni ile istenen hassasiyette yapılamamaktadır.  Bu durum diğer analizler içinde geçerlidir. 

“Yeşil binalar için BIM tabanlı çalışan eklentiler geliştirililmelidir”

BIM uygulamaları yapı sektöründe dijital dönüşümü de sağlayacak altyapıyı oluşturuyor. BIM modellerinde yapıya yerleştirilen sensör verileri akıllı şehirleri nasıl etkiliyor? Projenin dijital ikizinin oluşturulması nasıl avantajlar sunuyor?

Dijital ikiz BIM modeli üzerinde oluşturulmuş gerçek fiziki modelin bire bir kopyası olan dinamik veri modelidir. BIM üzerindeki veriler statiktir. Dijital ikiz, yapı üzerine yerleştirilen sensörler ile okunan eşzamanlı verileri içeren dinamik (yaşayan) bir modeldir. Bu veriler IoT ile bulut üzerinden dijital ikiz üzerine işlenir, analiz edilerek yapı enerji performansı, kullanıcı davranış örüntüleri analizleri ile yapı yaşam döngüsü analizleri yapılabilir. Yapı dijital ikizleri, akıllı şehir dijital ikizlerinin temel taşlarıdır. 

Şehir dijital ikizleri, yapı, su, ulaşım, doğal gaz, yangın gibi bir şehrin tüm sistemlerinin dijital ikizlerinin dinamik veri akışlarını kontrol ederek etkileşimlerini sağlayan bütünleşik bir sistemdir.

Yapı dijital ikizleri üzerinden elde edilen eşzamanlı dinamik veriler şehir dijital ikizlerinin verileri ile eş zamanlı çalıştırıldığında şehir yönetimi ile ilgili gerçek veriye dayalı hızlı karar alma oldukça etkilidirler. Örneğin, A şehri dijital ikizi ağına bağlı, dijital ikizi bulunan Ə gökdeleninde çıkan yangın, sensörler ile algılandığı andan itibaren, sistemde yangın ile ilişkilendirilmiş itfaiye, su, doğal gaz, ulaşım gibi diğer sistemleri uyararak gerekli önlemlerin alınmasını sağlayabilir.  

Çevresel koşullara duyarlı aktif bina sistemleri geliştirilmesi için erken tasarım aşamasından itibaren bütünleşik bir süreç izlenmesi gerekmektedir. Enerji analizleri ve simülasyonlardan elde edilen sonuçların, tasarım kriterlerine girdileri nelerdir?

Özellikle erken tasarım evresinde enerji analizleri ve simülasyonlardan elde edilen veriler, doğru tasarım kararları alınarak, bina enerji performansının optimize edilmesi ve kullanıcı memnuniyetinin arttırılmasında önemli rol oynarlar. 

BIM ile sayısal ortamda sanal inşaat uygulamaları gerçekleştirilmekte, yapım süreçlerinin canlandırılması ile saha uygulamalarında oluşabilecek sorunlar tasarım aşamasında öngörülmektedir. Yazılımsal sınırlamalar ve tasarımcının yaklaşımı, BIM’de bilgi içerikli modellerden elde edilecek enformasyonu nasıl etkiler?

Yazılımsal sınırlamalar ve tasarımcının yanlış yaklaşımı eksik enformasyon içeren BIM modelini üreteceğinden saha uygulamalarında sorunlar yaşanmasına ve süreç gecikmelerine neden olacaktır.

BIM’in yapı üretim ortama katkıları ve CAD sistemlerinden farklılıkları nelerdir?

Yapı üretiminde dijitalleşmeyi başlatan BIM, yapım, tasarım ve üretim kültürünü değiştirerek yapı maliyetlerinin ve inşaat süreçlerinin optimize edilmesini sağlamıştır. CAD sistemleri, temel geometrik elemanlar ilişkisi ile tanımlanmış geometrik parametreler dışında veri içermeyen sistemlerdir. BIM ise CAD üzerinde nesne tabanlı elemanlar ilişkisi ile tanımlanmış bir veri modelidir. 

Türkiye’de BIM ve yönetimini inşaat sektörüne, eğitim sistemine ve kamu kuruluşlarına entegrasyonunu kolaylaştırmayı hedefleyen BIM4Turkey’in danışma kurulunda yer alıyorsunuz. BIM4Turkey’de verilen eğitimler nelerdir? BIM uygulamalarında bilinci ve eğitimi artırmak amacıyla hayata geçirdiğiniz projelerden bahseder misiniz? 

BIM4Turkey, Türkiye’de hem endüstri hem akademide BIM farkındalığını artırıcı etkinlikler düzenlerken, BIM4Turkey akademi altında ise tüm Türkiye’de eğitim etkinlikleri gerçekleştirmektedir. Ayrıca inşaat ve ilişkili endüstrilerde dijitalleşme süreçlerini başlatmakta, inşaat sektörü paydaşları ve kamu ortaklığında Türkiye BIM standartlarının geliştirilmesi çalışmalarını yürütmekte, kardeş ülkelerin ulusal BIM platformlarının geliştirilmesine destek vermektedir. 

ISO 19650 standardı nedir? Bu Standartlar Türkiye’de de geçerli mi? Türkçe şablonları ve firmaların saha uygulamalarına sunduğu avantajlar nelerdir?

ISO 19560, tüm bina varlıklarının yaşam döngüsü boyunca bilgi (enformasyon) yönetimini kontrol eden uluslararası İngiliz menşeili bir bilgi yönetim kılavuzudur.

Standartlaşma getirdiği için bilgi yönetiminde sorunları azaltarak iş akışlarını hızlandırmaya yardımcı olmaktadır. 

Dünyadaki ve Türkiye’deki BIM uygulamalarını değerlendirmenizi istesek neler söylersiniz? Türkiye’deki BIM uygulamalarına ilginin ve bu konuda atılan adımların yeterli olduğunu düşünüyor musunuz? 

Dünyadaki BIM uygulamaları özellikle İngiltere, Kuzey Avrupa ülkeleri, Singapur, Çin, Avustralya ve Amerika’da oldukça ileri bir düzeydedir. Türkiye inşaat sektörünün BIM’e girişi dünya ülkelerine kıyasla daha geç olmuştur. Türkiye teknoloji üretebilen değil ancak geliştirilmiş teknolojileri adapte ederek hızla kullanıma sokabilen bir ülkedir. Bu nedenle Türk inşaat sektörünün bu açığı kapatacağına inanıyorum. Türk BIM standartları oluşmadığı takdirde özellikle yurt dışında inşaat yapan şirketler, projelerini diğer ülkelerin BIM standartlarına adapte ederek iş yapma süreçlerini yapılandıracaktır. 

“TRBIM standartlarının geliştirilmesi, BIM’in sektöre adapte edilmesinde teşvik edici olacaktır”

Kamunun, inşaat endüstrisi ile işbirliği yaparak TRBIM standartlarını geliştirmesi ve özellikle devlet ihalelerinde proje tekliflerini BIM modeli üzerinden uygulamaya sokması gerekir. Böylece BIM’in sektöre adapte edilmesinde teşvik edici rol oynamalıdır.

Özellikle büyükşehir belediyeleri başta olmak üzere yerel yönetimler arasında inşaat ve imar süreçlerinde başarılı BIM’e geçiş uygulamaları bulunmaktadır. Fakat konu devlet düzeyinde ele alınmadığı için BIM uygulamalarına geçiş sektör tabanında daha zayıf kalmaktadır. 

Dünya’nın içinde bulunduğu mevcut düzendeki sıkıntıları aşmak için çifte dönüşüm olarak adlandırılan dijital ve döngüsel ekonomi dönüşümünün hızlandırılması gerektiği araştırmacılar tarafından sunulan 2030 ve 2050 hedef planlarında açıkça görülmektedir. 

Türk inşaat sektörünün uluslararası rekabet gücünü koruyabilmesi için kamu, özel sektör ve akademi işbirliğinde çifte dönüşümün hedefler belirleyerek başlatılması gerekmektedir. 

İTÜ, BIM Uzmanlığı Sertifika Programı düzenliyor. Bu programın amacı ve hedefleri nelerdir? Programda hangi yazılımlar a yönelik eğitimler veriliyor? 

ITU BIM Uzmanlığı Sertifika Programı, ITU sürekli eğitim merkezi tarafından Prof. Esin Erken Pehlevan koordinatörlüğünde yürütülen ve firmalarda BIM Uzmanı olarak görev almak isteyen kişilere gerekli teorik ve pratik bilginin verilerek BIM süreçlerinin yönetiminde yer alacak yetkin kişilerin yetiştirilmesini amaçlayan programdır. Program’da Revit ve Naviswork yazılımları kullanılmaktadır.

Etiketler:

Uluslararası, Rekabet, İçin, Çifte, Dönüşümün, Hızlandırılması, Gerekiyor

Paylaş:
İLGİLİ İÇERİKLERE GÖZ ATIN
Our site uses cookies. Learn more about our use of cookies: cookie policy

Sign Up for Our Newsletter